1631 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. İbrahim ve Ebu Muâviye, onlara Leys, ona Abdullah b. Hasan, ona annesi, Rasulullah’ın (sav) kızı Fatıma’nın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) mescide girdiği zaman: “Bismillahi vesselamu alâ rasulillâh. Allahummağfir lî zunûbî, veftah lî ebvâbe rahmetik: Allah’ın adıyla, selam olsun Allah’ın Rasulüne. Allah’ım, günahlarımı bağışla ve bana rahmetinin kapılarını aç” derdi. Mescitten çıktığı zaman da: “Bismillahi vesselamu alâ Rasulillâh. Allahummağfir lî zunûbî veftah lî ebvâbe fadlik: Allah’ın adıyla, selam olsun Allah’ın Rasulüne, Allah’ım, günahlarımı bağışla ve bana lütfunun kapılarını aç” derdi.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ افْتَحْ لِى أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ
Bize İbrahim b. Yakub, ona Zeyd b. Hubab, ona İbn Alkame’nin azatlısı Humeyd el-Mekkî, ona Atâ b. Ebu Rebah, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yolunuz cennet bahçelerine düşerse oralardan faydalanmaya bakın”. Ben: 'Ey Allah’ın Rasulü, cennet bahçeleri nedir? dedim. O: “Mescitlerdir” buyurdu. Ben: 'Peki, ey Allah’ın Rasulü, oralardan yararlanmak ne demektir?, dedim. O: “Subhanallâhi ve’l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber: Allah’ı her türlü eksiklikten tenzih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür (demektir)” buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen garib bir hadistir.
Bize Müsedde, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti. Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir. Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bana Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A’rec, ona da Ebu Hureyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü kimse (istekleriyle) Allah’ı zora sokamaz”.
Bize Ebu'l-Velid Hişam b. Abdülmelik, ona İkrime b. Ammar, ona Ebu Kesir es-Sühaymî, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir: "Beni dinleyen, Yahudi veya Hıristiyan, kim olursa olsun, muhakkak beni sevmiştir. Zira ben (henüz İslâm'ı kabul etmemiş olan) annemin müslüman olmasını çok istiyordum, ancak o kabul etmiyordu. Ben ona, İslâm'ı kabul et, dedim; o kaçındı. Bunun üzerine Peygamber'e 'Annem için Allah'a dua et' dedim. O da dua etti. Sonra anneme döndüm. Kapıyı üzerine kilitlemişti; 'Ey Ebû Hüreyre! Ben müslüman oldum' diyerek beni karşıladı. Ben de (olanı) Peygamber'e haber verdim ve 'Benim ve annem için Allah'a dua et' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle dua etti: "Allah'ım! Kulun Ebû Hüreyre'yi ve annesini insanlara sevdir."
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti. Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir. Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti. Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir. Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama: Habli civarike: Habl ile kastedilen Kur'an-ı Kerim'dir. Civar ile kastedilen ise selamet ve emandır. Dolayısıyla bu ifade, selamete ulaştıran Kur'an-ı Kerim olarak açıklanmıştır.