1631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed ve ben de Abdullah b. Muhammed b. Ebu Şeybe'den bu hadisi işittim, ona Mutemir b. Süleyman, ona Abbad b. Abbad, ona Ebu Miclez (Lahik b. Humeyd), ona da Ebu Musa el-Eşarî şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'e (sav) abdest suyu getirdim. Abdest aldı ve namaz kıldıktan sonra şöyle dua etti. "Allahım dinimi ıslah et. Benim ferahlat, rızkıma da bereket ver."
Bize Vekî, ona Abdülhamid b. Behrâm, ona Şehr b. Havşeb, ona Ümmü Seleme'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Ey kalpleri evirip çeviren Allh'ım! Kalbimi dininde sabit kıl."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden yetmiş bin kişi (hesapsız) cennete girer. Onların yüzleri dolunay gibi parıldamaktadır." Bu sırada Ukkâşe b. Mıhsan el-Esedî, üzerinde kaplan derisi gibi çizgili bir elbise olduğu halde ayağa kalkarak “ey Allah'ın Rasulu, Allah'a dua et de beni onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) da "Allah'ım Ukkâşe'yi de onlardan kıl" diye dua etti. Ardından Ensâr'dan bir adam da ayağa kalktı ve “ey Allah'ın Rasulü, Allah'a dua et de beni de onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) de "Ukkâşe seni geçti" buyurdu.
Bize İbn Selâm, ona Vekî, ona Ebu Halid, ona İbn Ebu Evfâ (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) müşrik orduları aleyhine şöyle dua etti: "Ey Kitabı indiren, hesabı hızlı gören Allah'ım! Bu topluluğu hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve iradelerini sars"
Bize Muaz b. Muaz, ona Ebu Ka'b (Abdurabbih b. Ubeyd), ona da Şehr b. Havşeb'in söylediğine göre; o, bir gün Ümmü Seleme'ye (ra) 'Ey Müminlerin annesi! Senin yanında olduğu zaman Rasulullah'ın (sav) en çok yaptığı dua neydi?' diye sordu. Ümmü Seleme (ra) onun çokça yaptığı dua şuydu dedi: "Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl." Ben kendisine: 'Ey Allah'ın Rasulü! 'Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl.' duasını niçin çokça yapıyorsunuz?' diye sordum. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Seleme! Her insanın kalbi Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır. Allah (cc) dilediğini istikamet üzere devam ettirir, dilediğinin de kalbini kaydırır." Sonra Muaz şu ayetini okudu: 'Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma'(Âl-i İmrân, 2/8). Tirmizî dedi ki: Bu konuda Aişe, Nevvâs b. Sem'ân, Enes, Cabir, Abdullah b. Amr ve Nuaym b. Hemmâr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî bu hadisin hasen olduğunu söylemiştir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım, Medinelilerin tartılarına, sâ ve müdd ölçeklerine bereket ihsan eyle."
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona aralarında Saîd b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyir'in bulunduğu ilim ehlinden kişiler, onlara da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) sağlıklı olduğu zamanlarda birçok defa "Hiçbir peygamberin ruhu, cennetteki durağını görüp sonra da (ölüm ile hayat arasında) muhayyer bırakılmadıkça ruhu alınmaz" buyururdu. Ölüm vakti geldiği zaman Hz. Peygamber'in başı benim dizimin üstünde bulunduğu sırada, üzerine bir müddet baygınlık geldi. Sonra ayıldı da gözünü evin tavanına doğru dikti. ve "Allah'ım beni Refîku'l-a'lâ'ya kat" diye dua etti. Bunun üzerine ben “artık Rasûlullah şimdi bizi tercih etmiyor” dedim ve sağlıklı iken söylediği bu sözü o zaman anladım. Âişe der ki: Peygamber'in (sav) söylediği en son kelime "Allahümme er-Refîku'l-a'lâ" duası oldu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medinelileri kastederek "Allah'ım, bunların tartılarına bereket ihsan et. Onların sâ' ve müdd ölçeklerine de bereket ver" diye dua buyurmuştur.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülmelik b. Sabbâh, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebu Mûsâ el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Rabbi'ğfir lî hatîetî ve cehli ve israfı fî emri kullihî ve mâ ente alemu bihi minni. Allâhumme'ğfir lî hatâyâye ve amdi ve cehli ve hezlî ve kullu zâlike indî. Allâhumme'ğfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a'lentu. Ente'l-Mukaddim ve ente'l-Muahhır. Ve ente alâ külli şey'in kadîr. "Rabb'im, benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı bağışla. Allah'ım, benim hatalarımı, kasden ya da farkına varmadan işlediklerimi, şakalarımı, kısacası bende bulunan tüm günahlarımı bağışla. Allah'ım, önceden yaptığım ya da daha sonra yapacağım, gizlediğim ya da açığa vurduğum bütün günahlarımı Sen bağışla. Öne geçiren de Sensin, arkaya bırakan da. Sen her şeye gücü yetensin." Ubeydullah b. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Ebu İshâk, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebû Musa), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülmelik b. Sabbâh, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebu Mûsâ el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Rabbi'ğfir lî hatîetî ve cehli ve israfı fî emri kullihî ve mâ ente alemu bihi minni. Allâhumme'ğfir lî hatâyâye ve amdi ve cehli ve hezlî ve kullu zâlike indî. Allâhumme'ğfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a'lentu. Ente'l-Mukaddim ve ente'l-Muahhır. Ve ente alâ külli şey'in kadîr. "Rabb'im, benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı bağışla. Allah'ım, benim hatalarımı, kasden ya da farkına varmadan işlediklerimi, şakalarımı, kısacası bende bulunan tüm günahlarımı bağışla. Allah'ım, önceden yaptığım ya da daha sonra yapacağım, gizlediğim ya da açığa vurduğum bütün günahlarımı Sen bağışla. Öne geçiren de Sensin, arkaya bırakan da. Sen her şeye gücü yetensin." Ubeydullah b. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Ebu İshâk, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebû Musa), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.