457 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Muhammed b. Abdurrahim el-Bezzâz, ona Ali b. Bahr el-Kattan, ona Hişam b. Yusuf, ona Mamer, ona Amr b. Müslim, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) rivayet etmiştir: "Sabit b. Kays'ın karısı, hulu' yoluyla kocasından boşanmıştı, Hz. Peygamber (şav) onun iddetini bir hayz süresi olarak tayin etti." [Ebû Davud dedi ki: Abdurrezzak da bu hadisi Ma'mer, Amr b. Müslim ve İkrime senediyle Hz. Peygamber'den (sav) mürsel olarak rivayet etmiştir.]
Açıklama: Hulu’ kelimesi sözlükte soymak, soyunmak, çekip çıkarmak anlamlarına gelir. Terim olarak karşılığı ise, “kadının bir bedel karşılığında evlilik bağından kurtulması” demektir. Hulu’ konusunda karşılıklı anlaşmaya da muhâlaa denir. Kur'ân-ı Kerîm'de muhalaa yoluyla boşanmanın caiz olduğu zikredilmektedir (Bakara, 229). Kadın, kocasından aldığı mehri kendisine iade etmek suretiyle boşanmak isteyebilir.
Bize Muhammed b. Mesud, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Müzahir, ona Kasım b. Muhammed, ona da Hz. Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Cariyenin talakı iki talak, temizlenmesi de iki hayızdır." [Ebû Asım bu hadisin aynısını, Haddesenî Müzahir, haddesenî el-Kasım an Aişe diyerek Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Ancak o, "cariyenin iddeti iki hayızdır" diye rivayet etti.] [Ebû Davud dedi ki: Bu hadis meçhuldür.]
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh ve Süleyman b. Davud, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik rivayet etmiştir: "Ka'b b. Malik (ra) gözlerini kaybettiği zaman, kendisini çocuklarından Abdullah b. Ka'b gezdirirdi. Abdullah, Ka'b b. Malik'in şöyle dediğini işittim, diyerek babasının Tebük seferiyle ilgili olayı anlatmış, sora da Ka'b b. Malik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: (Hz. Peygamber'in emriyle halkın bizi boykot ettiği) elli günden kırkı geçmişti. Rasulullah'ın (sav) elçisi gelip bana, Rasulullah (sav) sana, eşinden ayrılmanı emrediyor dedi. Ben de onu boşayayım mı, yoksa ne yapayım? dedim. Hayır, sadece ondan ayrıl, kesinlikle ona yaklaşma dedi. Bunun üzerine karıma, ailenin yanına git. Allah Teâlâ bu konuda bir hüküm verinceye kadar onların yanında kal dedim."
Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Abdurrahman b. Ebu'z-Zinâd, ona Hişam b. Urve, ona da babası şöyle demiştir: "Hz. Aişe, Fatıma bt. Kays'ın o sözünü şiddetle reddetti ve Fatıma ıssız bir yerde idi, çevresinden korkuluyordu. Bu yüzden Rasulullah (sav) onun İbn Ümmi Mektûm'un evine taşınmasına izin verdi dedi."
Bize Harun b. Zeyd, ona babası, ona Süfyan, ona Yahya b. Said, ona da Süleyman b. Yesar, "Fatıma bt. Kays'ın kocasının evinden taşınmasının sebebi hakkında şöyle demiştir: Bu ancak, Fatıma'nın huysuzluğu yüzünden olmuştur."
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Cafer b. Burkan, ona da Meymun b. Mihran dedi ki: "Medine'ye gelmiştim. Said b. el-Müseyyeb'in yanına götürüldüm, ona Fatıma bt. Kays boşanmış ve evinden taşınmıştı dedim. Saîd şöyle cevap verdi: O, halkı fitneye düşüren bir kadındı. Kendisi diliyle etrafındakileri inciten biriydi, bu yüzden âmâ olan İbn Ümmi Mektûm'un yanına yerleştirildi."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Cabir (ra) şöyle demiştir: Teyzem üç talakla boşanmıştı. Bir gün kendisine ait hurmaları toplamak için dışarı çıkmak istedi. Ama bir adam ona engel oldu. Bunun üzerine teyzem Hz. Peygamber'e gidip durumu anlattı. Hz. Peygamber de "çık, hurmalarını topla! Zira belki onları tasadduk eder veya başka bir hayır yaparsın," buyurdu.