Giriş


    Öneri Formu
34361 B003624 Buhari, Menakıb, 25

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir: Ali b. Ebu Talib, (Fatıma ile evli iken) Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. Misver der ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, ben onun teşehhüdü (kelime-i şehadeti) söyledikten sonra şöyle dediğini duydum: "Şimdi ben kızımı Ebu Âs b. Rabî’a nikâhlamıştım, o da bana (kızımı üzmeyeceğine dair) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu üzmenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın nikahında olmayacaktır." Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti. Bize Muhammed b. Amr b. Halhala, ona İbn Şihâb, ona Ali, ona da Misver bu hadisin rivayet etmiş ve rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Hz. Peygamber (sav) Abduşşems oğullarından olan damadını zikretti ve onun damatlığını güzelce övdü, sonra da "O bana söz verdi, sözünde durdu, bana vadetti ve vadini yerine getirdi" bu­yurdu .


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Amr arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280773 B003729-2 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 16

Bize Abdân, ona Abdullah (T); bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, onlara Yunus, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (as), ona da Ali şöyle demiştir: Benim Bedir günündeki ganimet pa­yımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de savaş dışı elde edilen fey gelirinin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyum­culuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla dü­ğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı istemiştim. Ben yaşlı devele­rim için semerler, çuvallar ve ipler toplarken, iki devem de Ensârdan bir adamın evinin yanında çöktürülmüş hâldeydiler. Topladığım şey­leri toplayıp döndüğüm zaman bir de gördüm ki develerimin hörgüçleri ke­silmiş, böğürleri yarılıp ciğerleri alınmış. Develerimin bu halini görünce gözyaşlarıma hakim olamayıp ağladım ve "bu işi kim yaptı?" diye sordum. Orada bulunanlar "Hamza b. Abdulmuttalib yaptı, kendisi şu evin içinde Ensârdan içki içenler topluluğu arasındadır" dediler. Hemen Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Yanında Zeyd b. Hâ­rise vardı. Peygamber yüzümden, içinde bulunduğum durumu anlayarak "Neyin var?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın Rasûlü, bugünkü kadar korkunç manzara görme­dim. Hamza benim yaşlı iki dişi deveme saldırıp onların hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış, şimdi şu evde içki içenlerle beraberdir." dedim. Peygamber ridâsını istedi, sonra ona bürünerek yürüyüp gitti. Zeyd ibn Harise ile ben de peşinden gittik. Nihayet içinde Hamza'nın bulunduğu o eve geldi, içeri girme izni istedi. İçeridekiler gelenlere girme izni verdiler. İçeride içki içenlerle karşılaştık. (Hz. peygamber (sav), yaptığı işten dolayı Hamza'yı kınamaya baş­ladı. Hamza da körkütük sarhoş olmuş, gözleri kıpkırmızı bir halde idi. Hamza bakışını Hz. Peygamber'e yöneltti, önce dizlerine, sonra göbeğine, ardından yüzüne baktı ve "Siz, babamın (Abdulmuttalib'in) köleleri değil misiniz?" dedi. Hz. Peygamber, amcası Hamza'nın sarhoş olduğunu anladı da (yanlış bir hareket yapmasına fırsat vermemek için) topukları üzerinde gerisin geriye çekildi. Biz de Onunla beraber odadan dışarı çıktık.


    Öneri Formu
31151 B004003 Buhari, Megâzî, 12

Bize Abdân, ona Abdullah (T); Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, onlara Yunus, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (as), ona da Ali şöyle demiştir: Benim Bedir günündeki ganimet pa­yımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de savaş dışı elde edilen fey gelirinin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyum­culuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla dü­ğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı istemiştim. Ben yaşlı devele­rim için semerler, çuvallar ve ipler toplarken, iki devem de Ensârdan bir adamın evinin yanında çöktürülmüş hâldeydiler. Topladığım şey­leri toplayıp döndüğüm zaman bir de gördüm ki develerimin hörgüçleri ke­silmiş, böğürleri yarılıp ciğerleri alınmış. Develerimin bu halini görünce gözyaşlarıma hakim olamayıp ağladım ve "bu işi kim yaptı?" diye sordum. Orada bulunanlar "Hamza b. Abdulmuttalib yaptı, kendisi şu evin içinde Ensârdan içki içenler topluluğu arasındadır" dediler. Hemen Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Yanında Zeyd b. Hâ­rise vardı. Peygamber yüzümden, içinde bulunduğum durumu anlayarak "Neyin var?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın Rasûlü, bugünkü kadar korkunç manzara görme­dim. Hamza benim yaşlı iki dişi deveme saldırıp onların hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış, şimdi şu evde içki içenlerle beraberdir." dedim. Peygamber ridâsını istedi, sonra ona bürünerek yürüyüp gitti. Zeyd ibn Harise ile ben de peşinden gittik. Nihayet içinde Hamza'nın bulunduğu o eve geldi, içeri girme izni istedi. İçeridekiler gelenlere girme izni verdiler. İçeride içki içenlerle karşılaştık. (Hz. peygamber (sav), yaptığı işten dolayı Hamza'yı kınamaya baş­ladı. Hamza da körkütük sarhoş olmuş, gözleri kıpkırmızı bir halde idi. Hamza bakışını Hz. Peygamber'e yöneltti, önce dizlerine, sonra göbeğine, ardından yüzüne baktı ve "Siz, babamın (Abdulmuttalib'in) köleleri değil misiniz?" dedi. Hz. Peygamber, amcası Hamza'nın sarhoş olduğunu anladı da (yanlış bir hareket yapmasına fırsat vermemek için) topukları üzerinde gerisin geriye çekildi. Biz de Onunla beraber odadan dışarı çıktık.


    Öneri Formu
281186 B004003-2 Buhari, Megâzî, 12

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir: Ali b. Ebu Talib, (Fatıma ile evli iken) Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. Misver der ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, ben onun teşehhüdü (kelime-i şehadeti) söyledikten sonra şöyle dediğini duydum: "Şimdi ben kızımı Ebu Âs b. Rabî’a nikâhlamıştım, o da bana (kızımı üzmeyeceğine dair) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu üzmenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın nikahında olmayacaktır." Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti. Bize Muhammed b. Amr b. Halhala, ona İbn Şihâb, ona Ali, ona da Misver bu hadisin rivayet etmiş ve rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Hz. Peygamber (sav) Abduşşems oğullarından olan damadını zikretti ve onun damatlığını güzelce övdü, sonra da "O bana söz verdi, sözünde durdu, bana vadetti ve vadini yerine getirdi" bu­yurdu .


    Öneri Formu
34790 B003729 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 16


Açıklama: Ebu Verd b. Sümâme ile Hz. Ali arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
34143 D005063 Ebu Davud, Edeb, 99, 100


    Öneri Formu
34360 B003623 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
34362 B003625 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
32214 B004240 Buhari, Megâzî, 38


    Öneri Formu
32232 B004241 Buhari, Megâzî, 38