Giriş


    Öneri Formu
23026 B006318 Buhari, Daavât, 11

Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Misver b. Mahrame'nin riveyet ettiğine göre Rasulullah (sav)minber üzerinde iken şöyle buyurmuştur: "Hişâm b. Mugîre oğulları kendi kızlarını Ebu Tâlib'in oğlu Ali'ye nikâhlamak üzere benden izin istediler. Ben onlara buna izin vermem. Sonra isteseler, yine izin vermem, sonra isteseler, yine izin ver­mem. Ancak Ebu Tâlib'in oğlu benim kızımı boşamak isterse, o takdirde onların kızıyla evlenebilir. Çünkü kızım Fâtıma, ancak ben­den bir parçadır. Onu tedirgin eden şey beni de tedirgin eder, ona sıkıntı veren şey bana da sıkıntı verir." Böyle buyurdu Hz. Peygamber.


    Öneri Formu
15067 B005230 Buhari, Nikah, 109

Bize Yesera b. Safvân b. Cemil el-Lahmî, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav) ölüm hastalığı sırasında Fâtıma (as) yanına çağırdı ve ona gizlice bir şey söyledi. Fâtıma ağladı. Sonra bir daha çağırıp yine gizlice bir şey söyledi. Bu defa da Fâtıma güldü. Biz bu ağlamanın ve gül­menin sebebini sorduk. Fâtıma “Peygamber (sav) ölmeden önceki hastalığında, vefat edeceğini bana gizlice haber verdi. Bunun üzerine ben ağladım. Sonra bana, yine gizlice, hane halkından kendisine ilk kavuşan kimsenin ben olacağımı haber verdi. Bu­na da güldüm” dedi.


    Öneri Formu
34598 B004434 Buhari, Megâzî, 83

Bize Ebu Velîd, ona İbn Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona İbn Ebu Muleyke, ona da Misver b. Mahrame'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Fâtıma benden bir parçadır. Onu öfkelendiren kimse, beni öfkelendirmiş olur"


    Öneri Formu
34776 B003714 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 12

Fâtıma der ki: Peygamber (sav) ölmeden önceki hastalığında, vefat edeceğini bana gizlice haber verdi. Bunun üzerine ben ağladım. Sonra bana, yine gizlice, hane halkından kendisine ilk kavuşan kimsenin ben olacağımı haber verdi. Bu­na da (sevinip) güldüm.


    Öneri Formu
34778 B003716 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 12

Bize Musa, ona Ebu Avâne, ona Fırâs, ona Âmir, ona Mesrûk, ona da müminlerin annesi Âişe şöyle demiştir: (Ölüm hastalığı esnasında) Peygamber'in bütün kadınları toplu olarak onun yanında bulunuyorduk. Bizden hiçbir kadın ayrı bırakılmış değildi. Fâtıma (as) yürüyerek bize doğru yönelip geldi. Allah'a yemin ederim ki, Fâtıma'nın yürüyüşü tıpkı Rasulullah'ın yürüyüşüne ben­zerdi. Rasulullah (sav), Fâtıma'nın gelişini görünce, onu "merhaba kızım" diye selamla karşıladı. Sonra onu sağ yahut sol yanına oturtup ona gizlice bir şey söyledi. Bunun üzerine Fâtıma hüngür hüngür ağladı. Rasulullah (sav) onun hüznünü görünce, ona ikinci defa gizlice bir şey daha söyledi. Bunun üzerine Fâtıma gülmeye başladı. Kadın­ları arasından ben, Fâtıma'ya hitaben “Rasulullah (sav) biz kadınlar arasından sana gizlice, özel bir şey söyledi. Sonra sen ağlamağa başladın” dedim. Sonra Rasulullah (sav) kalkınca ben Fâtıma'ya “Rasulullah'ın sana gizlice söylediği şey ne idi?” diye sordum. Fâtıma “Ben, Rasulullah'ın gizlice söylediği sırrını ifşa edip yayacak değilim” dedi. Rasulullah (sav) vefat ettiği zaman, yine ben Fâtıma'ya hitaben “ Senin üzerinde bulunan hakkım hatırına o sırrı bana söyle” dedim. Fâtıma “Şimdi evet” dedi ve o sırrı haber verip şöyle dedi: Rasulullah (sav), birinci defasında, Cibril'in her sene bir defa bütün Kur'an'ı kendisiyle mukabele ettiğini söyledi ve "bu sene Cibril Kur'ân'ı benimle iki kere mukabele etti. Bunu da ecelin yaklaşmış olmasından başka bir şey olarak gör­müyorum. Sen Allah'ın emrine boyun bük ve sabret. Çünkü ben senin için ne güzel bir öncüyüm" buyurdu. Bunun üzerine ben o gördü­ğün şekilde ağladım. Rasulullah (sav) benim üzüldüğümü görünce ikinci defa bana gizlice "ey Fâtıma, sen mümin kadınlarının efendisi olmaya razı olmaz mısın" -yahut- "bu ümmetin kadınlarının efendisi ol­maya razı olmaz mısın?" buyurdu


    Öneri Formu
22963 B006286 Buhari, İsti'zan, 43

Bize Abdüssamed ve Hüseyin b. Musa, onlara Hammâd, ona Ali b. Zeyd (T) Bize Affân, ona Hammâd b. Seleme ona Ali b. Zeyd, ona Yusuf b. Mihran, ona İbn Abbas şöyle söyledi: Osman b. Maz'ûn vefat ettiğinde karısı 'cennet sana mübarek olsun ey İbn Maz'ûn', dedi. Rasulullah (sav) ona kızgın bakışlarla baktı ve dedi ki: "Onun cennete gittiğini sana kim bildirdi. Allah'a yemin olsun ki ben Allah'ın elçisiyim ve bana nasıl muamele edileceğini bilmiyorum." Affan'ın rivayet ettiğine göre "Ona nasıl davranılacağını bilmiyorum" dedi. Kadın Ey Allah'ın Rasulü! O, senin süvarin ve arkadaşın. Hz. Peygamber'in (sav) Osman için söyledikleri sahabeye zor geldi. Halbuki Osman sahabilerin en seçkinlerindendi. Sonra Hz. Peygamber'in (sav) kızı Rukiyye vefat etti. Hz. Peygamber (sav) "Onu hayırlı selefimiz Osman b. Maz'ûn'un yanına defnedin", dedi. Kadınlar üzüntü içinde ağlamaya başladılar. Ömer (ra) de elindeki kırbaç ile onlara vurdu. Hz. Peygamber (sav) Ömer'e "Onları bırak ağlasınlar" dedi. Kadınlara da "Sakın ha! Şeytanı sevindirecek söz ve davranıştan uzak durun." dedi. Hz Peygamber (sav), "Ağlama kalp ve gözden olursa Allah'tan ve merhametten kaynaklanır. Ancak el ve dil ile olursa şeytandandır." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) kabrin ucuna oturdu. Fatıma da yanında ağlıyordu. Hz. Peygamber (sav), Fatıma'ya olan şefkatinden dolayı onun göz yaşlarını elbisesi ile siliyordu.


    Öneri Formu
42228 HM003103 İbn Hanbel, I, 336


    Öneri Formu
16782 B005361 Buhari, Nafakat, 6


    Öneri Formu
16784 B005362 Buhari, Nafakat, 7


    Öneri Formu
151822 BS14834 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 463