Giriş

İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.


    Öneri Formu
57877 KK47/23 Muhammed, 47, 23

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.


    Öneri Formu
57207 KK30/38 Rûm, 30, 38

Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.


    Öneri Formu
57397 KK35/18 Fâtır, 35, 18

Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş olmaz mısınız?


    Öneri Formu
57874 KK47/22 Muhammed, 47, 22


    Öneri Formu
37644 HM001213 İbn Hanbel, I, 143


    Öneri Formu
40766 HM001687 İbn Hanbel, I, 195


    Öneri Formu
114060 Sİ442 Sahih-i İbn Hibban, II, 185


    Öneri Formu
195595 NM007465 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2599 (4/160)

Bize Said b. Âmir, ona Avf, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine'ye vardığında -ki halk onun gelişini gözlemeye çıkmıştı- : "Allah'ın elçisi geldi, Allah'ın elçisi geldi." dediler. (Onu karşılamak için) çıkanlarla birlikte ben de çıkmıştım. Onun yüzünü görünce bu yüzün yalancı yüzü olmadığını anladım. Ondan ilk işittiğim söz şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla sıla-i rahim yapınız, insanlar uyurken namaz kılınız ki selametle Cennete giresiniz."


    Öneri Formu
40677 DM001501 Darimi, Salat, 156


    Öneri Formu
39466 MU001774 Muvatta, İsti'zân, 4