Öneri Formu
Hadis Id, No:
9991, D001456
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُلَىِّ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ الْجُهَنِىِّ قَالَ خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ فِى الصُّفَّةِ فَقَالَ
"أَيُّكُمْ يُحِبُّ أَنْ يَغْدُوَ إِلَى بُطْحَانَ أَوِ الْعَقِيقِ فَيَأْخُذَ نَاقَتَيْنِ كَوْمَاوَيْنِ زَهْرَاوَيْنِ بِغَيْرِ إِثْمٍ بِاللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَلاَ قَطْعِ رَحِمٍ." قَالُوا كُلُّنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ
"فَلأَنْ يَغْدُوَ أَحَدُكُمْ كُلَّ يَوْمٍ إِلَى الْمَسْجِدِ فَيَتَعَلَّمَ آيَتَيْنِ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ خَيْرٌ لَهُ مِنْ نَاقَتَيْنِ وَإِنْ ثَلاَثٌ فَثَلاَثٌ مِثْلُ أَعْدَادِهِنَّ مِنَ الإِبِلِ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona Vehb, ona Musa b. Ali b. Rabah, ona babası (Ali b. Rabah), ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî'nin naklettiğine göre o şöyle demiştir:
Biz Suffa'da iken Rasulullah (sav) yanımıza geldi. Akabinde "hanginiz Buthan veya Akîk'e gidip hiçbir günah işlemeksizin ve akrabalık bağlarını koparmaksızın iki tane hörgüçlü ve alımlı deve almak ister?" dedi. Bunun üzerine oradakiler hepimiz (de isteriz), Ey Allah'ın Rasulü! dediler. Rasulullah da "birinizin mescide gidip iki tane ayet öğrenmesi iki deveden hayırlıdır. Üç ayet öğrenmesi üç ayetten hayırlıdır. Ne kadar ayet öğrense o kadar deveden hayırlıdır," buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vitr 350, /343
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ali b. Rabah el-Lahmi (Ali b. Rabah b. Kusayr b. Kaşib b. Yenba')
3. Musa b. Ali el-Lahmî (Musa b. Ali b. Rabah b. Kusayr)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Kur'an, öğretmenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10930, D001668
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِى شُعَيْبٍ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ قَدِمَتْ عَلَىَّ أُمِّى رَاغِبَةً فِى عَهْدِ قُرَيْشٍ وَهِىَ رَاغِمَةٌ مُشْرِكَةٌ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّى قَدِمَتْ عَلَىَّ وَهِىَ رَاغِمَةٌ مُشْرِكَةٌ أَفَأَصِلُهَا قَالَ
"نَعَمْ فَصِلِى أُمَّكِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Ebu Şuayb el-Harrânî, ona İsa b. Yunus, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona Esma (r.anha) şöyle anlatmıştır: Kureyş'in (Hudeybiye) antlaşması zamanlarında annem müşrikti. Geçim sıkıntısı ile benim yanıma geldi. Ey Allah'ın Rasulü! Annem yanıma geldi. O bir müşrik. Ama geçim sıkıntısı içerisinde. Onunla ilgileneyim mi? diye sordum.
"Evet, annenle ilgilen" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 35, /390
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ahmed b. Ebu Şuayb (Ahmed b. Abdullah b. Müslim)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Seçki, İlişkiler ağı
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ عَبْدَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ كَانَتْ لِى جَارِيَةٌ فَأَعْتَقْتُهَا فَدَخَلَ عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ
"آجَرَكِ اللَّهُ أَمَا إِنَّكِ لَوْ كُنْتِ أَعْطَيْتِهَا أَخْوَالَكِ كَانَ أَعْظَمَ لأَجْرِكِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11008, D001690
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ عَبْدَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ كَانَتْ لِى جَارِيَةٌ فَأَعْتَقْتُهَا فَدَخَلَ عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ
"آجَرَكِ اللَّهُ أَمَا إِنَّكِ لَوْ كُنْتِ أَعْطَيْتِهَا أَخْوَالَكِ كَانَ أَعْظَمَ لأَجْرِكِ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona Abde, ona Muhammed b. İshak, ona Bükeyr b. Abdullah b. Eşec, ona da Süleyman b. Yesar'ın naklettiğine göre Hz. Peygamberin (sav) eşi Meymune (r.anha) şöyle demiştir:
Benim bir cariyem vardı. Sonra onu özgür kıldım. Rasulullah yanıma gelip "Allah sevabını versin. Şayet onu dayılarına verseydin daha büyük sevap kazanırdın," buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 46, /395
Senetler:
1. Ümmülmüminin Meymune bt. Haris (Meymune bt. Haris b.Cübeyr b. Hazn b. Ruveybe)
2. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِيهِ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَاطِعُ رَحِمٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11014, D001696
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِيهِ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَاطِعُ رَحِمٍ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Süfyan, ona Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babasının naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle demiştir:
"Akrabalık bağlarını koparan cennete giremez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 46, /396
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Ebu Said Muhammed b. Cübeyr el-Kuraşi (Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im b. Adiy b. Nevfel)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11016, D001698
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"إِيَّاكُمْ وَالشُّحَّ فَإِنَّمَا هَلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ بِالشُّحِّ أَمَرَهُمْ بِالْبُخْلِ فَبَخَلُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْقَطِيعَةِ فَقَطَعُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْفُجُورِ فَفَجَرُوا."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be (b. Haccac), ona Amr b. Mürre, ona Abdullah b. Haris, ona Ebu Kesir (Abdullah b. Malik), ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir konuşmasında:
"Cimrilikten sakının! Çünkü sizden öncekiler cimrilik yüzünden helak oldular. Cimrilik onları, eli sıkı olmaya itti, eli sıkı oldular. Akraba ile bağı koparmaya itti, akraba ile bağı kopardılar. Günaha itti, günaha düştüler," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 47, /396
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdullah b. Malik ez-Zübeydî (Züheyr b. el-Akmer)
3. Abdullah b. Haris ez-Zübeydî (Abdullah b. Haris b. Cez' ez-Zübeydî)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cimrilik, zemmedilişi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13113, D002191
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ أَخْبَرَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ كَثِيرٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْحَارِثِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ زَادَ
"مَنْ حَلَفَ عَلَى مَعْصِيَةٍ فَلاَ يَمِينَ لَهُ وَمَنْ حَلَفَ عَلَى قَطِيعَةِ رَحِمٍ فَلاَ يَمِينَ لَهُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Velid b. Kesir, ona Abdurrahman b. Haris, ona da Amr b. Şuayb kendi isnadı ve lafzıyla şu ziyadeyi nakletti:
"Kim günah üzere yemin ederse yemini geçersizdir. Kim de akrabalık bağlarını koparmak üzere yemin ederse yemini geçersizdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 7, /508
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Haris Abdurrahman b. Ayyaş el-Mahzumî (Abdurrahman b. Haris b. Abdullah b. Ayyaş b. Amr)
5. Ebu Muhammed Velid b. Kesir el-Kuraşi (Velid b. Kesir)
6. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
7. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13114, D002192
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَالِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ الْمَخْزُومِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى هَذَا الْخَبَرِ زَادَ
"وَلاَ نَذْرَ إِلاَّ فِيمَا ابْتُغِىَ بِهِ وَجْهُ اللَّهِ تَعَالَى ذِكْرُهُ."
Tercemesi:
Bize İbn Serh (Ahmed b. Amr), ona İbn Vehb (Abdullah b. Vehb), ona Yahya b. Abdullah b. Salim, ona Abdurrahman b. Haris el-Mahzûmî, ona Amr b. Şuayb, ona babası (Şuayb b. Muhammed), ona da dedesi (Abdullah b. Amr) şöyle demiştir: (Bir önceki hadise ek olarak)
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sadece Allah Teala'nın rızasına uygun olan adaklar yerine getirilmelidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 7, /509
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Haris Abdurrahman b. Ayyaş el-Mahzumî (Abdurrahman b. Haris b. Abdullah b. Ayyaş b. Amr)
5. Yahya b. Abdullah el-Ömeri (Yahya b. Abdullah b. Salim b. Abdullah)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70984, HM022431
Hadis:
حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرٌ يَعْنِي ابْنَ بُرْقَانَ حَدَّثَنَا حَبِيبُ بْنُ أَبِي مَرْزُوقٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِي رَبَاحٍ عَنْ أَبِي مُسْلِمٍ الْخَوْلَانِيِّ قَالَ
دَخَلْتُ مَسْجِدَ حِمْصَ فَإِذَا فِيهِ نَحْوٌ مِنْ ثَلَاثِينَ كَهْلًا مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَإِذَا فِيهِمْ شَابٌّ أَكْحَلُ الْعَيْنَيْنِ بَرَّاقُ الثَّنَايَا سَاكِتٌ فَإِذَا امْتَرَى الْقَوْمُ فِي شَيْءٍ أَقْبَلُوا عَلَيْهِ فَسَأَلُوهُ فَقُلْتُ لِجَلِيسٍ لِي مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ فَوَقَعَ لَهُ فِي نَفْسِي حُبٌّ فَكُنْتُ مَعَهُمْ حَتَّى تَفَرَّقُوا ثُمَّ هَجَّرْتُ إِلَى الْمَسْجِدِ فَإِذَا مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ قَائِمٌ يُصَلِّي إِلَى سَارِيَةٍ فَسَكَتَ لَا يُكَلِّمُنِي فَصَلَّيْتُ ثُمَّ جَلَسْتُ فَاحْتَبَيْتُ بِرِدَاءٍ لِي ثُمَّ جَلَسَ فَسَكَتَ لَا يُكَلِّمُنِي وَسَكَتُّ لَا أُكَلِّمُهُ ثُمَّ قُلْتُ وَاللَّهِ إِنِّي لَأُحِبُّكَ قَالَ فِيمَ تُحِبُّنِي قَالَ قُلْتُ فِي اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَأَخَذَ بِحُبْوَتِي فَجَرَّنِي إِلَيْهِ هُنَيَّةً ثُمَّ قَالَ أَبْشِرْ إِنْ كُنْتَ صَادِقًا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ الْمُتَحَابُّونَ فِي جَلَالِي لَهُمْ مَنَابِرُ مِنْ نُورٍ يَغْبِطُهُمْ النَّبِيُّونَ وَالشُّهَدَاءُ قَالَ فَخَرَجْتُ فَلَقِيتُ عُبَادَةَ بْنَ الصَّامِتِ فَقُلْتُ يَا أَبَا الْوَلِيدِ لَا أُحَدِّثُكَ بِمَا حَدَّثَنِي مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ فِي الْمُتَحَابِّينَ قَالَ فَأَنَا أُحَدِّثُكَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَرْفَعُهُ إِلَى الرَّبِّ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ حَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَحَابِّينَ فِيَّ وَحَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَزَاوِرِينَ فِيَّ وَحَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَبَاذِلِينَ فِيَّ وَحَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَوَاصِلِينَ فِيَّ
Tercemesi:
Bize Kesir b. Hişam, ona Cafer -İbn Bürkân-, ona Habib b. Ebu Merzûk, ona Atâ b. Ebu Rebah, ona Ebu Müslim el-Havlânî şöyle rivayet etmiştir:
Hıms mescidine girdiğimde Rasulullahın (sav) ashabından orta yaşlarda yaklaşık otuz kişinin olduğu bir halka vardı. Bir de baktım ki onların arasında gözleri sürmeli, dişleri parlak sessiz bir genç vardı. İnsanlar, herhangi bir konuda ihtilafa düşerlerse ona giderler ve sorarlardı. Arkadaşıma,'onun kim olduğunu sordum.' O da,'Bu, Muaz b. Cebel', dedi. İçimde ona karşı bir sevgi oluştu. Meclisten dağılıp gidinceye kadar onlarla birlikteydim. Ertesi gün erkenden yine mescide gittim ancak ne göreyim Muaz b. Cebel [benden erken gelmiş] direğe doğru namaz kılıyor. Sonra ara verdi benimle konuşmadı. Ben de namaz kıldım ve oturdum. Elbiseme büründüm. Sonra o da sessizce oturdu. Benimle konuşmadı ben de sustum onunla konuşmadım. Sonra ona, 'Vallahi, ben seni Allah (ac) için seviyorum', dedim. O da, 'ne için seviyorsun beni dedi' dedi. Ben de 'Allah (ac) için seviyorum', dedim. Elbisemin ucundan tutarak beni biraz kendisine doğru çekti ve Eğer söylediğinde samimi isen sana müjdeler olsun dedi ve ben Rasulullah'ın (sav) [Rabbinden hikaye ederek] şöyle dediğini işittim' diye rivayet etti:
'Benim rızam için birbirlerini seven -nebilerin ve şehitlerin gıpta ettiği- kimseler için nurdan minberler vardır.'
Ben bunun üzerine dışarı çıktım ve Ubade b. Samit ile karşılaştım. Ona 'Ey Ebu Velid! Sana Muaz b. Cebel'in birbirini sevenler hakkında rivayet ettiği hadisi haber vermeyeyim' dedim. O da istersen ben o hadisi Peygamberden (sav) Allah'a (ac) ref ederek [sözün kaynağının Allah olduğuna işaret ederek] nasıl bildirdiğini aktarayım diyerek şunu rivayet etti:
'Allah (ac) buyurdu ki: Benim rızam için birbirini sevenlere, benim için birbirlerini ziyaret edenlere, benim için (birbirleriyle yarışırcasına) can ve mallarını feda edenlere, benim için birbirleri ile iletişim (sıla) kuranlara muhabbetim/sevgim vacip olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Muaz b. Cebel 22431, 7/328
Senetler:
()
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Hadis, Kudsi Hadis
Sevgi, Allah için sevmek
Sevgi, kişi sevdiğiyle beraberdir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21066, D003272
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمِنْهَالِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ : أَنَّ أَخَوَيْنِ مِنَ الأَنْصَارِ كَانَ بَيْنَهُمَا مِيرَاثٌ فَسَأَلَ أَحَدُهُمَا صَاحِبَهُ الْقِسْمَةَ فَقَالَ: إِنْ عُدْتَ تَسْأَلُنِى عَنِ الْقِسْمَةِ فَكُلُّ مَالٍ لِى فِى رِتَاجِ الْكَعْبَةِ. فَقَالَ لَهُ عُمَرُ: إِنَّ الْكَعْبَةَ غَنِيَّةٌ عَنْ مَالِكَ، كَفِّرْ عَنْ يَمِينِكَ وَكَلِّمْ أَخَاكَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"لاَ يَمِينَ عَلَيْكَ ، وَلاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةِ الرَّبِّ وَفِى قَطِيعَةِ الرَّحِمِ وَفِيمَا لاَ تَمْلِكُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Minhal, ona Yezid b. Zürey', ona Habib (b. Zaide) el-Muallim, ona Amr b. Şuayb, ona da Said b. Müseyyeb şöyle demiştir: Ensar'dan iki kardeşin ortak olduğu bir miras vardı. Kardeşlerden birisi diğerine mirası bölüşme önerisinde bulundu. Bunun üzerine kardeşi ona, eğer bir daha bölüşmek istersen bütün malım Kâbe'nin kapısına (adak) olsun, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi: Kâbe'nin senin malına ihtiyacı yok. Yemininin kefaretini ver ve kardeşinle de konuş. Ben, Hz. Peygamber'i (sav):
"Allah'a isyan etmek, akrabalık bağlarını koparmak ve sahip olmadığın malla ilgili yemin de edemezsin, adak da adayamazsın" dediğini duydum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 15, /763
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
5. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Minhal ed-Darîr (Muhammed b. Minhal)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Kabe
Miras,
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70824, HM022352
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءِ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِي إِدْرِيسَ الْعَبْدِيِّ أَوْ الْخَوْلَانِيِّ قَالَ
جَلَسْتُ مَجْلِسًا فِيهِ عِشْرُونَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَإِذَا فِيهِمْ شَابٌّ حَدِيثُ السِّنِّ حَسَنُ الْوَجْهِ أَدْعَجُ الْعَيْنَيْنِ أَغَرُّ الثَّنَايَا فَإِذَا اخْتَلَفُوا فِي شَيْءٍ فَقَالَ قَوْلًا انْتَهَوْا إِلَى قَوْلِهِ فَإِذَا هُوَ مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ فَلَمَّا كَانَ مِنْ الْغَدِ جِئْتُ فَإِذَا هُوَ يُصَلِّي إِلَى سَارِيَةٍ قَالَ فَحَذَفَ مِنْ صَلَاتِهِ ثُمَّ احْتَبَى فَسَكَتَ قَالَ فَقُلْتُ وَاللَّهِ إِنِّي لَأُحِبُّكَ مِنْ جَلَالِ اللَّهِ قَالَ أَاللَّهِ قَالَ قُلْتُ أَاللَّهِ قَالَ فَإِنَّ مِنْ الْمُتَحَابِّينَ فِي اللَّهِ فِيمَا أَحْسَبُ أَنَّهُ قَالَ فِي ظِلِّ اللَّهِ يَوْمَ لَا ظِلَّ إِلَّا ظِلُّهُ ثُمَّ لَيْسَ فِي بَقِيَّتِهِ شَكٌّ يَعْنِي فِي بَقِيَّةِ الْحَدِيثِ يُوضَعُ لَهُمْ كَرَاسٍ مِنْ نُورٍ يَغْبِطُهُمْ بِمَجْلِسِهِمْ مِنْ الرَّبِّ عَزَّ وَجَلَّ النَّبِيُّونَ وَالصِّدِّيقُونَ وَالشُّهَدَاءُ قَالَ فَحَدَّثْتُهُ عُبَادَةَ بْنَ الصَّامِتِ فَقَالَ لَا أُحَدِّثُكَ إِلَّا مَا سَمِعْتُ عَنْ لِسَانِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَحَابِّينَ فِيَّ وَحَقَّتْ لِلْمُتَبَاذِلِينَ فِيَّ وَحَقَّتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَصَادِقِينَ فِيَّ وَالْمُتَوَاصِلِينَ شَكَّ شُعْبَةُ فِي الْمُتَوَاصِلِينَ أَوْ الْمُتَزَاوِرِينَ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ b. Velid b. Ebu Abdurrahman, ona Ebu İdris el-Abdî veya el-Havlânî şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullahın (sav) ashabından yirmi kişinin olduğu bir mecliste bulundum. Bir de baktım ki onların arasında yaşı küçük, yüzü güzel, gözleri sürmeli, dişleri parlak bir genç vardı. İnsanlar, herhangi bir konuda ihtilafa düşerlerse ona sorarlar; o ne derse ona göre hareket ederlerdi. Bir de baktım ki bu genç, Muaz b. Cebel imiş.
Ertesi gün erkenden yine gittim, ancak bir de ne göreyim genç [benden erken gelmiş] direğe doğru namaz kılıyor. Namazını tamamladı, elbisesine sarıldı (ihtiba yaptı) sonra sustu. Ben de kendisine, 'Vallahi, ben seni Allah (ac) için seviyorum', dedim. 'Allah için mi?' dedi. Ben de 'Allah için' dedim. Bunun üzerine 'Allah için birbirlerini sevenler -zannedersem- Allah'ın gölgesinden başka hiç bir gölgenin olmadığı bir günde Allah'ın gölgesinde olacaklardır' dedi. Hadisin geri kalanında bir şüphe ve tereddüt yoktur. Onlar için Allah'ın dilemesiyle nebilerin, sıddıkların ve şehitlerin de gıpta edeceği nurdan koltuklar hazırlanır.
Bunu Ubade b. Samit'e anlattım. O da, 'ben ancak Rasulullah'ın (sav) dilinden duyduğum şeyi sana haber vereyim' diyerek şunu rivayet etti:
'[Allah (ac) buyurdu ki:] Benim rızam için birbirini sevenlere, benim için (birbirleriyle yarışırcasına) can ve mallarını feda edenlere, benim için samimi dostluk kuranlara, benim için birbirleri ile iletişim (sıla) kuranlara -Şu'be 'iletişim kuranlar ile ziyaret edenler' lafzında şüphe etti- muhabbetim/sevgim vacip olur.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Muaz b. Cebel 22352, 7/345
Senetler:
()
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Kıyamet, ahvali
Sevgi, Allah için sevmek
Sevgi, Allah'ın sevgisini kazanmanın yolları
Sevgi, kişi sevdiğiyle beraberdir
Sosyalleşme, temel prensipler