25 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Bükeyr, ona Büsr b. Said, İbnü’s-Sâidî el-Mâlikî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer (ra) beni zekât toplama işinde görevlendirmişti. İşimi bitirip de topladığım zekâtları kendisine teslim edince, bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine “Ben bu işi Allah rızası için yaptım, mükâfatım Allah’a aittir” dedim. Bana dedi ki: “Sana verdiğimi al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) zamanında (bu işte) çalıştım. Ben de dediğin gibi demiştim. Hz. Peygamber (sav) bana “İstemeden sana bir şey verildiği zaman onu (al) ye ve tasadduk et” buyurmuştu.
Bize Said b. Abdurrahman Ebu Ubeydullah el-Mahzûmî, ona Süfyan, ona Zühri, ona es-Sâib b. Yezid, ona Huvaytıb b. Abduluzzâ, Adullah b. es-Sa’dî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Şam’dan gelip Ömer b. Hattab’ın huzuruna çıktım. Bana “Müslümanların bir kısım işlerini yaptığını, karşılığında sana ücret ödendiğini, ama senin kabul etmediğini öğrendim. Bu doğru mu?” dedi. Ben de “Evet! Benim atlarım, kölelerim var ve maddi durumum iyidir. Dolayısıyla yaptığım çalışmanın Müslümanlara sadaka olmasını istedim” dedim. Ömer de şöyle anlattı. Ben de senin gibi istememiştim. Hz. Peygamber (sav) bana bu ücreti verirdi. Ben “Bunu daha fakir olanlara veriniz” derim. Rasul-i Ekrem, yine bir seferinde böyle bir ücret vermişti. Ben de “Onu benden daha fazla ihtiyaç sahibi olanlara veriniz” dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Allah’ın sana verdiği bu malı, isteme ve beklenti olmaksızın al ve kabul et veya tasadduk et. İsteme ve beklenti ile gelen malda gözün kalmasın.”