حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا أبو يونس البصري عن بن أبي مليكة قال قال أبو محذورة : كنت جالسا عند عمر رضي الله عنه إذ جاء صفوان بن أمية بجفنه يحملها نفر في عباءة فوضعوها بين يدي عمر فدعا عمر ناسا مساكين وأرقاء من أرقاء الناس حوله فأكلوا معه ثم قال عند ذلك فعل الله بقوم أو قال لحا الله قوما يرغبون عن أرقائهم أن يأكلوا معهم فقال صفوان أما والله ما نرغب عنهم ولكنا نستأثر عليهم لا نجد والله من الطعام الطيب ما نأكل ونطعمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164013, EM000201
Hadis:
حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا أبو يونس البصري عن بن أبي مليكة قال قال أبو محذورة : كنت جالسا عند عمر رضي الله عنه إذ جاء صفوان بن أمية بجفنه يحملها نفر في عباءة فوضعوها بين يدي عمر فدعا عمر ناسا مساكين وأرقاء من أرقاء الناس حوله فأكلوا معه ثم قال عند ذلك فعل الله بقوم أو قال لحا الله قوما يرغبون عن أرقائهم أن يأكلوا معهم فقال صفوان أما والله ما نرغب عنهم ولكنا نستأثر عليهم لا نجد والله من الطعام الطيب ما نأكل ونطعمهم
Tercemesi:
Ebû Mahzüre şöyle dedi:
«Hazreti Ömer (Radiyallahu anh)'m yanında oturuyordum. O sırada Safvan ibni Ümeyye bir tepsi getirdi. Onu, bir örtü içerisinde birkaç kişi taşıyordu. Bu (büyükçe) tepsiyi Ömer'in önüne koydular. Hz. Ömer çevresindeki insanların kölelerini ve fakir kimseleri (yemeğe) çağırdı. Onlar (gelip) Hazreti Ömer'le yemek yediler. Sonra bu manzara karşısında Hazreti Ömer şöyle dedi:
«Allah o topluma kahretsin, yahut lanet etsin ki, onlar kölelerinin kendileriyle beraber yemesinden yüz çeviriyorlar.»
Safvan dedi ki:
«Bize gelince, Allah'a yemin ederim! Biz onlardan yüz çevirmiyoruz. Fakat kendimizi onlardan önde tutuyoruz. Vallahi yiyeceğimiz ve onlara yedireceğimiz iyi yemek bulamıyoruz.»[401]
Safvan kimdir? :
EbÛ V e h b künyesi İle tanınan Safvan İbni ümeyye, İbni Halef ashab-ı kiramdan olup, mü eli efe-i kufub'dandır = İslâm'a ısındırılmak için kendilerine yardım edilenlerdendir. Babası Bedir savaşında düşman saflarında İslâm'a karşı çarpışırken ölmüştür. Kendisi Mekke'nin fethi gününde Cidde'ye kaçmış ve kardeşi aracılığı İle Hz. Peygamberden İki aytık dokunulmazlık müsaadesi = Eman istemişti. Hz. Peygamber tarafından ona dört aylık bir mühlet tanındı. Nihayet bu müddet sonunda İslâm'ı kabul etti. Huneyn savaşında kâfirlerle bulunmuş ve kendisine ganimetten, İslâm'a dönsün diye.bir hayli ganimet verilmişti. İslâm dinini kabul ettikten sonra sadık olarak çalışmıştır. Bİr aralık Medine'ye hicret etti ise de, Hz. Peygamber in :
«Mekke fethinden sonra hicret yoktur.»
Beyanı üzere Mekke'ye döndö. Amcası Ubeyy ibnİ Halefi, Uhud savaşında bizzat Hazreti Peygamber öldürmüştü.
Güzel söz söyliyen, iyiliksever ve cömert bîr kimse idi. Hicretin 41 veya 42. yılında Mekke'de vefat etti. Allah ondan razı olsun.[402]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 201, /191
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Açıklama: Hadis sahih isnad ise el-Müşme'il'in mevlâsı Aclân dolayısıyla hasendir. O hâriç diğer râviler sikadır.
en-Nesâî, onun hadisini zikredip onun için la be'se bihi demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50639, HM010574
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَخْبَرَنَا ابْنُ أَبِي ذِئْبٍ عَنْ عَجْلَانَ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ عُمَرَ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي ذِئْبٍ الْمَعْنَى عَنْ عَجْلَانَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فِي الْمَمْلُوكِ يَصْنَعُ طَعَامَكَ وَيُعَانِيهِ فَادْعُهُ فَإِنْ أَبَى فَأَطْعِمْهُ فِي يَدِهِ وَإِذَا ضَرَبْتُمُوهُمْ فَلَا تَضْرِبُوهُمْ عَلَى وُجُوهِهِمْ
Tercemesi:
Açıklama:
Hadis sahih isnad ise el-Müşme'il'in mevlâsı Aclân dolayısıyla hasendir. O hâriç diğer râviler sikadır.
en-Nesâî, onun hadisini zikredip onun için la be'se bihi demiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10574, 3/729
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Kölelik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1520, M004313
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ مَرَرْنَا بِأَبِى ذَرٍّ بِالرَّبَذَةِ وَعَلَيْهِ بُرْدٌ وَعَلَى غُلاَمِهِ مِثْلُهُ فَقُلْنَا يَا أَبَا ذَرٍّ لَوْ جَمَعْتَ بَيْنَهُمَا كَانَتْ حُلَّةً . فَقَالَ إِنَّهُ كَانَ بَيْنِى وَبَيْنَ رَجُلٍ مِنْ إِخْوَانِى كَلاَمٌ وَكَانَتْ أَمُّهُ أَعْجَمِيَّةً فَعَيَّرْتُهُ بِأُمِّهِ فَشَكَانِى إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَقِيتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ إِنَّكَ امْرُؤٌ فِيكَ جَاهِلِيَّةٌ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ سَبَّ الرِّجَالَ سَبُّوا أَبَاهُ وَأُمُّهُ . قَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ إِنَّكَ امْرُؤٌ فِيكَ جَاهِلِيَّةٌ هُمْ إِخْوَانُكُمْ جَعَلَهُمُ اللَّهُ تَحْتَ أَيْدِيكُمْ فَأَطْعِمُوهُمْ مِمَّا تَأْكُلُونَ وَأَلْبِسُوهُمْ مِمَّا تَلْبَسُونَ وَلاَ تُكَلِّفُوهُمْ مَا يَغْلِبُهُمْ فَإِنْ كَلَّفْتُمُوهُمْ فَأَعِينُوهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vekf rivayet etti. (Dedi ki) : Bize A'meş, Ma'rûr b. Süveyd'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:
Rabeze'de Ebû Zerr'in yanına uğradık. Üzerinde çizgili bir aba var. di. Kölesinin üzerinde de aynı abanın bir eşi vardı. Biz Ebû Zerr'e:
— Yâ Ebâ Zerr! Bu iki abayı bir yere getirsen bir kat elbise olurdu!» dedik. Bunun üzerine Ebû Zerr şunları söyledi:
— Benimle dîn kardeşlerimden bir zât arasında münakaşa geçmişti. O zâtın annesi a'cemî idi. Ben de onu annesi sebebi ile yerdim de beni Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e şikâyet etmiş. Derken Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e rastladım.
«Yâ Ebâ Zerr! Gerçekten sen kendinde câhiliyyet bulunan bir kimsesin!» dedi.
— Yâ Resûlâllah, eğer bir kimse âleme söğerse onun anasına babasına söğerler! dedim. (Tekrar) :
«Yâ Ebâ Zerr] Gerçekten sen kendinde câhiliyyet bulunan bir kimsesin! Onlar sizin dîn kardeşlerin izdir. Allah onları sizin elleriniz altına vermiştir. İmdi onlara kendi yediğinizden yedİrin! Kendi giydiğinizden giydirin! Onlara yapamayacakları şeyleri yüklemeyin! Şayet yüklerseniz onlara yardım edin!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4313, /700
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Asabiyet, Irkçılık
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Cahiliye, temel karakteri
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Mazlum, mazluma sövmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1524, M004316
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ أَنَّ بُكَيْرَ بْنَ الأَشَجِّ حَدَّثَهُ عَنِ الْعَجْلاَنِ مَوْلَى فَاطِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « لِلْمَمْلُوكِ طَعَامُهُ وَكِسْوَتُهُ وَلاَ يُكَلَّفُ مِنَ الْعَمَلِ إِلاَّ مَا يُطِيقُ » .
Tercemesi:
Bana Ebu't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh rivayet etti.
(Dedi ki) : Bize tbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bize Amr b. El-Hâris haber verdi ki, kendisine Bükeyr b. El-Eşecc, Fâtıme'nin âzâdhsı Aclân'-dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Resûlüllah (SallalUthü Aleyhi ve Seüem) den naklen rivayet etmiş. Şöyle buyurmuşlar:
«Yiyeceği, giyeceği memlûkün hakkıdır. Kendisine iş namına da ancak gücü yeteceği şey yüklenir.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4316, /701
Senetler:
()
Konular:
Haklar, İşçi ve İşveren Hakları
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ وَاصِلٍ الأَحْدَبِ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ رَأَيْتُ أَبَا ذَرٍّ وَعَلَيْهِ حُلَّةٌ وَعَلَى غُلاَمِهِ مِثْلُهَا فَسَأَلْتُهُ عَنْ ذَلِكَ قَالَ فَذَكَرَ أَنَّهُ سَابَّ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَعَيَّرَهُ بِأُمِّهِ - قَالَ - فَأَتَى الرَّجُلُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّكَ امْرُؤٌ فِيكَ جَاهِلِيَّةٌ إِخْوَانُكُمْ وَخَوَلُكُمْ جَعَلَهُمُ اللَّهُ تَحْتَ أَيْدِيكُمْ فَمَنْ كَانَ أَخُوهُ تَحْتَ يَدَيْهِ فَلْيُطْعِمْهُ مِمَّا يَأْكُلُ وَلْيُلْبِسْهُ مِمَّا يَلْبَسُ وَلاَ تُكَلِّفُوهُمْ مَا يَغْلِبُهُمْ فَإِنْ كَلَّفْتُمُوهُمْ فَأَعِينُوهُمْ عَلَيْهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1523, M004315
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ وَاصِلٍ الأَحْدَبِ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ رَأَيْتُ أَبَا ذَرٍّ وَعَلَيْهِ حُلَّةٌ وَعَلَى غُلاَمِهِ مِثْلُهَا فَسَأَلْتُهُ عَنْ ذَلِكَ قَالَ فَذَكَرَ أَنَّهُ سَابَّ رَجُلاً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَعَيَّرَهُ بِأُمِّهِ - قَالَ - فَأَتَى الرَّجُلُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّكَ امْرُؤٌ فِيكَ جَاهِلِيَّةٌ إِخْوَانُكُمْ وَخَوَلُكُمْ جَعَلَهُمُ اللَّهُ تَحْتَ أَيْدِيكُمْ فَمَنْ كَانَ أَخُوهُ تَحْتَ يَدَيْهِ فَلْيُطْعِمْهُ مِمَّا يَأْكُلُ وَلْيُلْبِسْهُ مِمَّا يَلْبَسُ وَلاَ تُكَلِّفُوهُمْ مَا يَغْلِبُهُمْ فَإِنْ كَلَّفْتُمُوهُمْ فَأَعِينُوهُمْ عَلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. El-Müsennâ Ue İbni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbnü'l-Müsennâ'nındır. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Vâsıl El-Ahdeb'den, o da Ma'rûr b. Süveyd'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:Ebû Zerr'i gördüm. Üzerinde bîr hülle vardı. Kölesinin üzerinde de aynı hüllenin bir eşi vardı. Kendisine bunun sebebini sordum. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) devrinde bir adamla atıştıklarını; ve adamı anası ile yerdiğini anlattı. (Dedi ki) : Sonra o zât Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) giderek olanı ona anlatmış. Bunun üzerine Peygamber (sav) :«Gerçekten sen, kendinde cahiliyyet bulunan bir kimsesin! Bunlar sizin dîn kardeşleriniz ve hizmetçilerin izdir. Allah onları sizin eliniz altına vermiştir. İmdi her kimindin kardeşi kendi eli altında bulunuyorsa ona yediğinden yed irsin! Giydiğinden giydirsin! Onlara yapamayacakları işleri yüklemeyin! Şayet yüklerseniz o iş hususunda kendilerine yardım edin!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4315, /700
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Vasıl b. Hayyan el-Ahdeb (Vasıl b. Hayyan)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Asabiyet, Irkçılık
cahiliye, âdetleri
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
İşçi, Patron, işçi-işveren arasındaki ilişki
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1977, M004446
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ الْبُرْسَانِىُّ أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ كِلاَهُمَا عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ ح وَحَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَأَبُو كُرَيْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدَةَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ كُلُّ هَؤُلاَءِ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلاَّ أَنَّ ابْنَ إِسْحَاقَ قَالَ فِى حَدِيثِهِ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى جَلْدِ الأَمَةِ إِذَا زَنَتْ ثَلاَثًا « ثُمَّ لْيَبِعْهَا فِى الرَّابِعَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b, Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim hep bîrden tbni Uyeyne'den rivayet ettiler. H.
Bize Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Bekr El-Bursânî haber verdi. (Dedi ki) : Bize Hişâm b. Hassan haber verdi. Bunların ikisi de Eyyûb b. Musa'dan rivayet etmişlerdir. H.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme ile İbni Nümeyr, Ubeydullah b. Ömer'den rivayet ettiler. H.
Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Üsâme b. Zeyd rivayet etti. H.
Bize Hennâd b. Seriy ile Ebû Küreyb ve İshâk b. İbrahim de Abde b. Süleyman'dan, o da Muhammed b. İshâk'dan naklen rivayet ettiler. Bu râvilerin hepsi Said El-Makburî'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallaîlahü A leyhi ve Sellem) 'den naklen rivayette bulunmuşlardır.
Şu kadar var ki İbni İshâk kendi hadîsinde: «Saîd'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallallchü A leyhi ve Sellem) den naklen üç defa zina ettiği vakit cariyeye dayak atılması hususun, da: «Sonra dördüncüde onu satsın!» demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hudûd 4446, /723
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Zina, cariyelerin zinası,
Zina, cezası