566 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona Süfyan b. Uyeyne; (T) Bize Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, onlara ez-Zührî'den bu isnadla şu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir: ["Hiç kimse bahçesine, komşusunun odun koymasına mani olmasın." Sonra Ebu Hureyre şöyle diyordu: Görüyorum ki bundan hoşnut olmadınız! Vallahi onu sizin omuzlarınıza atarım.]
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M004130.
Bize Müsedded ve İbn Ebu Halef, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Birinizin evinin duvarı üstüne, komşusu kalas koymak için izin isterse ona engel olmasın!" Bunu duyan insanlar başlarını eğdiler. O zaman Ebu Hureyre, görüyorum ki hoşunuza gitmedi! O zaman (bunun sorumluluğunu) sizin omuzlarınıza koyuyorum dedi. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu, İbn Ebu Halef'in hadisidir ve eksiksiz bir rivayettir.]
Açıklama: Burada komşuların birbirlerine kolaylık göstermeleri, mübalağalı bir ifade ile anlatılmaktadır.
Bize Mahammed b. Mütevekkil el-Askalanî, ona Abdurrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kim Allah’a ve Ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikramda bulunsun, kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna eziyet etmesin, kim Allah'a ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun."
Açıklama: Misafire ikram ifadesiyle, ev sahibinin misafirine karşı güler yüzlü olması ve kıymetli olduğunu kendisine ima eden ikramda bulunması kastedilmektedir. Hayır söylemek, kişiye doğru ve yararına olan şeylerin söylenmesidir. Ayrıca eylemle imanın ilişkilendirilmesinden, imanın bu fiillere bağlı olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Vurgulu beyan teşvik olarak anlaşılmalı, ya da kamil imanın gerekleri olarak değerlendirilmelidir.
Bizeana Amr en-Nakıd, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzım, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Aişe, Rasulullah'tan (sav) bir önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Buna göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben onun komşuyu komşuya vâris kılacağını zannettim."]
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes; (T) Bize Kuteybe ve Muhammed b. Rumh, onlara da el-Leys b. Sa'd; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abde ile Yezid b. Harun, onlara Yahya b. Said; (T) Bize Muhammed b. el-Müsenna -buradaki lafız da ona aittir-, ona Abdülvehhab es-Sekafî, ona Yahyâ b. Saîd, ona Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Amre, ona da Hz. Aişe (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Cebrail bana komşu hakkında o kadar ısrarla tavsiyede bulundu ki, ben komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."
Bize Ubeydullah b. Amr el-Kavârîrî, ona Yezid b. Zürey', ona Amr b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, ben komşuyu ko0mşuya mirasçı kılacak sandım."
Bize Ebu Kaâmil el-Cahderî vile İshak b. İbrahim, onlara Abdülaziz b. Abdussamed el-Ammi, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Abdullah b. es-Samit, ona da Ebu Zer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ya Ebu Zer! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy ve komşularını gözet!"
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn İdris, ona da Şube; (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, ona Şube, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Abdullah b. es-Samit, ona da Ebu Zer (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bana şöyle vasiyet etti: "Çorba pişirdiğin zaman suyunu fazla kat. Sonra Komşularına gidip onlara iyilik amacıyla ikramda bulun."
Bize Rabî' b. Nâfi' Ebu Tevbe, ona Süleyman b. Hayyan, ona Muhammed b. Aclân, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip komşusunu şikâyet etmişti. Hz. Peygamber (sav) ona, "git ve sabret!" buyurdu. Adam iki veya üç defa daha geldi. Hz. Peygamber (sav), "git, eşyanı yolun ortasın koy!" buyurdu. Adam gidip eşyasını yolun ortasına yığdı. Yoldan gelip geçenler ona ne olduğunu soruyorlar, o da başına gelenleri anlatıyordu. Onu dinleyenler kötülük yapan komşusuna lanet ediyorlar. Allah onu şöyle yapsın, Allah onu böyle yapsın diye beddua ediyorlardı. Sonunda komşusu geldi ve evine geri dön, artık benden seni rahatsız edecek bir şey görmeyeceksin dedi.