566 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-İsbahânî imlâ yoluyla, ona Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin b. el-Hasan el-Kattân, ona Ahmed b. Yusuf es-Sülemî, ona Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kimse bahçesinin kenarına, komşusunun odun koymasına mani olmasın!” Sonra Ebû Hureyre şöyle diyordu: “Görüyorum ki bundan hoşnut olmadınız! Vallahi onu omuzlarınıza atarım.” Bunu Müslim es-Sahîh’de Abd b. Humeyd vasıtasıyla Abdurrezzak’dan rivayet etmiştir.
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona İsmail el-Kadî, ona Yahya, ona Şerîk, ona Simâk, ona İkrime, ona da İbn Abbas’ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Birinizin duvarına odun koymak için komşusu izin isediği zaman kimse ona mani olmasın!”
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir b. İshak, ona Bişr b. Musa, ona el-Humeydî, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Bir komşu, komşundan duvarının kenarına odun koymak için izin isterse, ona mani olmasın!” Ebû Hureyre bu hadisi rivayet edince, insanlar başlarını eğdiler. Bunun üzerine Ebû Hureyre (ra) şöyle dedi: “Görüyorum ki bundan hoşlanmadınız. Vallahi o odunları sizin omuzlarınıza atarım.” Bunu Müslim es-Sahîh’de Ebû Hayseme vasıtasıyla Süfyan’dan rivayet etmiştir.
Bize Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona İsmail b. İshak el-Kadî, ona Müsedded, ona Abdülvâris, ona Eyyub, ona İkrime, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Bir komşunun, duvarına komşusunun odun koymasına mani olmaya hakkı yoktur.” Bu sahih bir isnaddır. (T) Süfyan b. Uyeyne, Hammâd b. Zeyd ve Hammâd b. Seleme bunu yine İkrime vasıtasıyla Ebû Hureyre’den (ra) rvayet etmişlerdir. ez-Zübeyr’in rivayetinde “İsterse ve kabul etmezse” ifadeleri de yer alır. Simâk b. Harb ile Cabir el-Cu’fî onlara muhalefet etmişler ve hadisi İkrime vasıtasıyla İbn Abbas’dan rivayet etmişlerdir.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Mekkî b. İbrahim el-Belhî, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa’nın haber verdiğine göre; Muğîre oğullarından iki kardeş Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastlamışlardı, Mücemmi’ şöyle demişti: “Şehâdet ederim ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasının hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. İbn Cüreyc şöyle dedi: Amr, ben onu (üstüvâneyi) gördüm, dedi. Bunu aynı manada olmak üzere ثم=Abbas, Haccâc b. Muhammed’den, o da İbn Cüreyc’den bundan daha tam bir şekilde rivayet etmiştir. Bu rivayet de Kitabu İhyâi’l-mevât’ın sonunda gelecektir.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Mekkî b. İbrahim el-Belhî, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa’nın haber verdiğine göre; Muğîre oğullarından iki kardeş Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastlamışlardı, Mücemmi’ şöyle demişti: “Şehâdet ederim ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasının hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. İbn Cüreyc şöyle dedi: Amr, ben onu (üstüvâneyi) gördüm, dedi. Bunu aynı manada olmak üzere ثم=Abbas, Haccâc b. Muhammed’den, o da İbn Cüreyc’den bundan daha tam bir şekilde rivayet etmiştir. Bu rivayet de Kitabu İhyâi’l-mevât’ın sonunda gelecektir.
Bize Bağdat’ta Ebû Muhammed es-Sükkerî, ona İsmail es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansur, ona Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona Cabir, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Hiç kimse, duvarına komşusunun odun koymasına mani olmasın. Yolun genişliği konusunda ihtilafa düşerseniz, onu yedi zira yapın.” Bunu İbn Lehyea da Ebû’l-Esved’den, o İkrime’den, o İbn Abbas’dan müşerek duvarın yüksekliği konusunda rivayet etmiştir. İbrahim b. İsmail de Davud b. el-Hasîn’den, o İkrime’den, o da İbn Abbas’dan her iki hususla ilgili olarak rivayet etmiştir. Eyyub, Halid ve ez-Zübeyr’in rivayeti, daha sahihtir. En doğrusunu Allah bilir.
Açıklama: Yedi zira, yaklaşık beş metredir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ali b. İsa, oa İbrahim b. Ebî Talib, ona Mahmud b. Gaylân, ona Vekî’, ona Süfyan, ona Simâk b. Harb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Yolun (genişliği) konusunda ihtilafa düşerseniz, onu yedi zira yapın! Bina yapmak isteyen de onu komşusunun duvarına yaslasın!”
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî’ b. Süleyman, ona Abdullah b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Salih b. Keysan, ona Abdurrahman el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Hiç kimse, duvarının kenarına komşunun odun koymasına mani olmasın!” Sonra Ebû Hureyre (ra) şöyle dedi: “Görüyorum ki bundan hoşlanmadınız. Vallahi o odunları sizin omuzlarınıza atarım.” Bu hadisin isnadı sahihtir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî’ b. Süleyman, ona Abdullah b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Salih b. Keysan, ona Abdurrahman el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hiç kimse, duvarının kenarına komşunun odun koymasına mani olmasın!" Sonra Ebû Hureyre (ra) şöyle dedi: “Görüyorum ki bundan hoşlanmadınız. Vallahi o odunları sizin omuzlarınıza atarım.” [Bu hadisin isnadı sahihtir.]