567 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh, ona el-Hasan b. Ali b. Ziyâd, ona İbrahim b. Musa, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebû Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "“Şu beş sınıf dışında zengin olanlara sadaka (zekât) helâl değildir. Bunlar; Allah yolunda savaşanlar, zekât toplamakla görevli olanlar, borçlular, parası ile sadaka malını satın alanlar ve fakir komşusu bulunan zenginlerdir ki, fakire verilen sadakayı bu fakir, komşusu zengine hediye ettiğinde, bu ona helâldir.”
Açıklama: Bir şahıs sadaka verip, sonra verilen sadaka malını zenginin para ile almasının câizdir. Bu durumda zengin insan sadaka malına, satın alma yoluyla malik olmaktadır. Bu nedenle zenginin sadaka malını satın alması câizdir. Fakir komşunun, kendisine gelen ve sadaka malı olan yiyecek veya giyeceklerden zaman zaman zengin komşusuna hediye etmesi ve bu hediyenin zengin tarafından kabul edilmesi câizdir. Çünkü zengine verilen o şey, sadaka olarak değil, hediye olarak sunulmaktadır. Bu nedenle meşrûdur. Çünkü, bir şeyin mülkiyet sebebinin değişmesi, onun özünün değişmesi gibi olduğu genel ilkedir.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Câmi' b. Şeddâd, ona Gülsûm el-Huzâî şöyle rivayet etmiştir. Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip 'Ey Allah'ın Rasulü! İyilik yaptığım zaman gerçekten iyilik yapıp yapmadığımı; kötülük yaptığım zaman gerçekten kötülük yapıp yapmadığımı nasıl bilebilirim' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Komşuların iyilik yaptığını söylüyorlarsa iyilik yapmışsındır. Eğer komşuların kötülük yaptığını söylüyorsa kötülük yapmışsındır."
Bize Sadaka, ona İbn Uyeyne, ona Amr, ona Nâfi b. Cübeyr, ona Ebu Şurayh el-Huzâ'î'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna iyilik yapsın. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya sussun."
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Bekir Ahmed b. Selman el-Fakîh, ona el-Hasan b. Mükrem, ona Yazîd b. Harun, ona Yahya b. Saîd, ona Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Amra bint Abdurrahman, ona da Hz. Âişe (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben komşuyu komşuya varis kılacak sandım." Bu hadîsi Buhârî ve Müslim, değişik vecihlerle Yahya b. Saîd el-Ensârî'den tahric ettiler.
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub el-Hâfız, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî rivâyet etti. (T Yine bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah es-Saffâr, ona Ahmed b. Muhammed el-Bertî, ona Muhammed b. el-Minhâl, bu ikisine de Yezîd b. Zuray', ona Ömer b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım." (Burada ravi, Hz. Peygamber'in "sandım" anlamına gelen "zanentu" fiilini yahut aynı manaya gelen "hasibtu" fiilini kullandığını söylemektedir.) el-Kavârîrî'nin rivâyeti ile İbnu'l-Minhâl'in, Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer'den yaptığı rivayette "yahut hasibtu" lafzı bulunmamaktadır. Hadîsi Müslim Sahîh'inde Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî'den rivâyet etmektedir. Buhârî de Muhammed b. el-Minhâl'dan rivâyet etmiştir.
Bize Ahmed b. Muhammed b. Mansûr, oan Mansûr b. Ebu Müzâhim, ona Ebü'l-Ahvas, ona Ebu Husayn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre (ra), Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir "Allah'a ve ahiret gününe inanan misafirine ikramda bulunsun, Allah'a ve ahiret gününe inanan komşusuna eziyet etmesin ve yine Allah'a ve ahiret gününe inanan, ya hayır konuşsun ya da sussun!" Ebu Hâtim [İbn Hibbân] [isnatta yer alan raviler hakkında] şöyle dedi "Ebü'l-Ahvas, Sellâm b. Süleym'dir. Ebu Husayn, Osman b. Âsım'dır. Ebu Salih, Zekvân es-Semmân'dır. Ebu Hüreyre, Abdullah İbn Amr ed-Devsî'dir."
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub el-Hâfız, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî rivâyet etti. (T Yine bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah es-Saffâr, ona Ahmed b. Muhammed el-Bertî, ona Muhammed b. el-Minhâl, bu ikisine de Yezîd b. Zuray', ona Ömer b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım." (Burada ravi, Hz. Peygamber'in "sandım" anlamına gelen "zanentu" fiilini yahut aynı manaya gelen "hasibtu" fiilini kullandığını söylemektedir.) el-Kavârîrî'nin rivâyeti ile İbnu'l-Minhâl'in, Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer'den yaptığı rivayette "yahut hasibtu" lafzı bulunmamaktadır. Hadîsi Müslim Sahîh'inde Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî'den rivâyet etmektedir. Buhârî de Muhammed b. el-Minhâl'dan rivâyet etmiştir.
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin el-Kattân, ona Ahmed b. Yusuf esw-Sülemî, ona Abdurrezzak, ona Cafer b. Süleymanj, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha b. Abdullah b. Avf, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti: "- Benim iki komşum var ey Allah'ın Rasûlü, Hediyemi önce hangisine vereyim?" diye sordum. "- Kapısı sana en yakın olanına" buyurdu.
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."