Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ebû Sebre'nin cehaletinden (meçhuliyetinden) dolayı zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
61727, HM006872
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ مَطَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ قَالَ شَكَّ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ زِيَادٍ فِي الْحَوْضِ فَقَالَ لَهُ أَبُو سَبْرَةَ رَجُلٌ مِنْ صَحَابَةِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ زِيَادٍ فَإِنَّ أَبَاكَ حِينَ انْطَلَقَ وَافِدًا إِلَى مُعَاوِيَةَ انْطَلَقْتُ مَعَهُ فَلَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو فَحَدَّثَنِي مِنْ فِيهِ إِلَى فِيَّ حَدِيثًا سَمِعَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَمْلَاهُ عَلَيَّ وَكَتَبْتُهُ قَالَ فَإِنِّي أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ لَمَا أَعْرَقْتَ هَذَا الْبِرْذَوْنَ حَتَّى تَأْتِيَنِي بِالْكِتَابِ قَالَ فَرَكِبْتُ الْبِرْذَوْنَ فَرَكَضْتُهُ حَتَّى عَرِقَ فَأَتَيْتُهُ بِالْكِتَابِ فَإِذَا فِيهِ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ
أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنَّ اللَّهَ يُبْغِضُ الْفُحْشَ وَالتَّفَحُّشَ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُخَوَّنَ الْأَمِينُ وَيُؤْتَمَنَ الْخَائِنُ حَتَّى يَظْهَرَ الْفُحْشُ وَالتَّفَحُّشُ وَقَطِيعَةُ الْأَرْحَامِ وَسُوءُ الْجِوَارِ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ إِنَّ مَثَلَ الْمُؤْمِنِ لَكَمَثَلِ الْقِطْعَةِ مِنْ الذَّهَبِ نَفَخَ عَلَيْهَا صَاحِبُهَا فَلَمْ تَغَيَّرْ وَلَمْ تَنْقُصْ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ إِنَّ مَثَلَ الْمُؤْمِنِ لَكَمَثَلِ النَّحْلَةِ أَكَلَتْ طَيِّبًا وَوَضَعَتْ طَيِّبًا وَوَقَعَتْ فَلَمْ تُكْسَرْ وَلَمْ تَفْسُدْ
قَالَ وَقَالَ أَلَا إِنَّ لِي حَوْضًا مَا بَيْنَ نَاحِيَتَيْهِ كَمَا بَيْنَ أَيْلَةَ إِلَى مَكَّةَ أَوْ قَالَ صَنْعَاءَ إِلَى الْمَدِينَةِ وَإِنَّ فِيهِ مِنْ الْأَبَارِيقِ مِثْلَ الْكَوَاكِبِ هُوَ أَشَدُّ بَيَاضًا مِنْ اللَّبَنِ وَأَحْلَى مِنْ الْعَسَلِ مَنْ شَرِبَ مِنْهُ لَمْ يَظْمَأْ بَعْدَهَا أَبَدًا
قَالَ أَبُو سَبْرَةَ فَأَخَذَ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ زِيَادٍ الْكِتَابَ فَجَزِعْتُ عَلَيْهِ فَلَقِيَنِي يَحْيَى بْنُ يَعْمَرَ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَيْهِ فَقَالَ وَاللَّهِ لَأَنَا أَحْفَظُ لَهُ مِنِّي لِسُورَةٍ مِنْ الْقُرْآنِ فَحَدَّثَنِي بِهِ كَمَا كَانَ فِي الْكِتَابِ سَوَاءً
Tercemesi:
Abdullah b. Büreyde'den:
Ubeydullah b. Ziyad 'Havz' rivayetinde şüpheye düştü ve kendisine
Ubeydullah b. Ziyad'ın arkadaşlanndan Ebu Sebra şöyle dedi:
'Baban, heyetle birlikte Muaviye'ye giderken ben de onlarla beraberdim. Orada Abdullah b. Amr b. As (Radıyallahü anhüm) ile karşılaştım ve bizzat bana Rasulullah'ın (Sallallahü aleyhi ve sellem) şu hadisini nakletti, yazdırdı ve ben de yazdım.'
Ubeydullah ona:
'Senden yeminle şunu istiyorum, Abdullah b. Amr'dan yazdığın o kitabı/ sahifeyi bana ulaştırmadan atını başka yerde yormamalısın/ terletmemelisin' dedi.
Ben de hemen ata binip terleyinceye kadar dört nala koşturdum ve yazdığım kitabı/ sahifeyi alıp getirdim. Orada şunlar yazılıydı:
Abdullah b. Amr b. As'tan (Radıyallahü anhüma): Rasülullah'ın (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim:
"Allah ahlaksızlığa ve rezilliğe gazap eder. Nefsimi elinde tutan Allah'a
yemin ederim ki güvenilir kişi hain ve hain de güvenilir sayılmadıkça, ahlaksızlık ve rezillik yaygınlaşmadıkça akrabalık ilişkileri kesilip kötü komşuluk başlamadıkça kıyamet kopmaz .
Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki mü'minin durumu bir parça altına benzer; sahibi ona körükle üflese de o ne değişir ve ne de azalır.
Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki mü'minin durumu bir arıya benzer; tatlı yer, tatlı üretir ve düzenler, ürettiği de kırılmaz ve bozulmaz."
Sonra şöyle dedi:
"Dikkat edin, benim büyük bir havuzum var, sahası Eyle'den Mekke'ye
ya da San'a'dan Medine'ye kadar olan büyük bir bölge genişliğindedir. Orada yıldızlar sayısınca içecek kabı bulunmakta ve onun rengi sütten daha beyaz, tadı baldan daha tatlıdır. Kim ondan içerse bir daha susuzluk duymaz."
§Ravi Ebu Sebra şunu ekledi:
'Ubeydullah b. Ziyad benden o yazdığım kitabı aldı, buna çok üzüldüm ve Yahya b. Ya'mer ile karşılaştım ve onu şikayet ettim, o da dedi ki:
'Vallahi ben onu, Kur'an'daki bir sürenin (anlaşılması) için kendimden daha iyi muhafaza ederim, o kitapta/ sahifede yazılı olan hadisi aynen bana nakletti.'
Açıklama:
Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ebû Sebre'nin cehaletinden (meçhuliyetinden) dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Amr b. el-As 6872, 2/672
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Salim b. Seleme el-Hüzeli (Salim b. Seleme b. Nevfel b. Abdüluzza)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Matar b. Tahman el-Varrak (Matar b. Tahman)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Hadis Rivayeti
Hadis, hadislerin yazılması
Havz, özellikleri
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Kıyamet, alametleri
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Müslüman, Mü'min
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Sahabe, birbirlerine karşı kullandıkları üslup
Öneri Formu
Hadis Id, No:
210668, İHS000517
Hadis:
517 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَشِيطٍ الْوَعْلَانِيُّ، عَنْ كَعْبِ بْنِ عَلْقَمَةَ، [ص:275] عَنْ دُخَيْنٍ أَبِي الْهَيْثَمِ، كَاتِبِ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، قَالَ: قُلْتُ لِعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ: إِنَّ لَنَا جِيرَانًا يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ، وَأَنَا دَاعٍ الشُّرْطَ لِيَأْخُذُوهُمْ، فقَالَ عُقْبَةُ: وَيْحَكَ، لَا تَفْعَلْ، وَلَكِنْ عِظْهُمْ وَهَدِّدْهُمْ، قَالَ: إِنِّي نَهَيْتُهُمْ، فَلَمْ يَنْتَهُوا، وَإِنِّي دَاعٍ الشُّرْطَ لِيَأْخُذُوهُمْ، فقَالَ عُقْبَةُ: وَيْحَكَ، لَا تَفْعَلْ، فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «مَنْ سَتَرَ عَوْرَةَ مُؤْمِنٍ، فَكَأَنَّمَا اسْتَحْيَى مَوْءُودَةً فِي قَبْرِهَا».
Tercemesi:
Bize el-Fadl İbnü'l-Hubâb haber verdi: Bize Ebu'l-Velîd et-Teyâlisî anlattı: Bize el-Leys İbn Sa'd anlattı: İbrâhîm İbn Neşît el-Va'lânî bize, Ka'b İbn Alkame'den, o da Ukbe İbn Âmir'in kâtibi Duhayn Ebu'l-Heysem'den anlattı:
Ukbe İbn Âmir'e dedim ki: Bizim içki içen bazı komşularımız var; onları alıp götürsün diye polis çağıracağım. Bunu duyan Ukbe dedi ki: Sakın yapma, ancak onlara öğüt ver, onları korkut! Ben de: Onları sakındırdım ama vazgeçmediler; o yüzden onları alıp götürsün diye artık polis çağıracağım, dedim. Ukbe şöyle dedi: Sakın bunu yapma; çünkü ben, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'i şöyle derken işittim: Bir müminin ayıbını örten kimse, diri diri gömülmüş bir kız çocuğunu mezarında diriltmiş gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 517, 2/274
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
Konular:
Komşuluk, komşuluk ilişkileri