حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا جرير عن عبد الملك بن عمير عن وراد كاتب المغيرة بن شعبة قال : كتب معاوية إلى المغيرة اكتب إلى بما سمعت من رسول الله صلى الله عليه وسلم قال وراد فأملى على وكتبت بيدي إني سمعته ينهى عن كثرة السؤال وإضاعة المال وعن قيل وقال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163269, EM000016
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا جرير عن عبد الملك بن عمير عن وراد كاتب المغيرة بن شعبة قال : كتب معاوية إلى المغيرة اكتب إلى بما سمعت من رسول الله صلى الله عليه وسلم قال وراد فأملى على وكتبت بيدي إني سمعته ينهى عن كثرة السؤال وإضاعة المال وعن قيل وقال
Tercemesi:
Muhammed b. Selam, Cerir b. Abdillah ve Abdulmelik b. Umeyr kanalıyla Muğîyre İbni Şu'be'nin kâtibi Verrad'dan rivayet edildiğine göre O şöyle demiştir: Muaviye, Muğîyre'ye mektup yaz(dır)dı ve Resûlüllah (sav)'den işittiği şeyleri kendisine maktupla göndermesini istedi. Verrad dedi ki: Muğîre bana yazdırdı, ben de elimle şunu yazdım:
"Ben (Hz. Peygamber'in) çok soru sorma (veya dilenme), malı zayi etme ve dedi-koduyu yasakladığını kendisinden işittim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 16, /67
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Ahlak, söylenilmemesi gereken söz
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
Hadis, hadislerin yazılması
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Takva, eline ve diline sahip olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19709, D003082
Hadis:
حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ الْحَضْرَمِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ حَدَّثَنِى عُمَارَةُ بْنُ أَبِى الشَّعْثَاءِ حَدَّثَنِى سِنَانُ بْنُ قَيْسٍ حَدَّثَنِى شَبِيبُ بْنُ نُعَيْمٍ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ خُمَيْرٍ حَدَّثَنِى أَبُو الدَّرْدَاءِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ أَخَذَ أَرْضًا بِجِزْيَتِهَا فَقَدِ اسْتَقَالَ هِجْرَتَهُ وَمَنْ نَزَعَ صَغَارَ كَافِرٍ مِنْ عُنُقِهِ فَجَعَلَهُ فِى عُنُقِهِ فَقَدْ وَلَّى الإِسْلاَمَ ظَهْرَهُ."
[قَالَ فَسَمِعَ مِنِّى خَالِدُ بْنُ مَعْدَانَ هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ لِى أَشَبِيبٌ حَدَّثَكَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ فَإِذَا قَدِمْتَ فَسَلْهُ فَلْيَكْتُبْ إِلَىَّ بِالْحَدِيثِ. قَالَ فَكَتَبَهُ لَهُ فَلَمَّا قَدِمْتُ سَأَلَنِى خَالِدُ بْنُ مَعْدَانَ الْقِرْطَاسَ فَأَعْطَيْتُهُ فَلَمَّا قَرَأَهُ تَرَكَ مَا فِى يَدَيْهِ مِنَ الأَرَضِينَ حِينَ سَمِعَ ذَلِكَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا يَزِيدُ بْنُ خُمَيْرٍ الْيَزَنِىُّ لَيْسَ هُوَ صَاحِبَ شُعْبَةَ.]
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh el-Hadramî, ona Bakiyye (b. Velîd), ona Umare b. Ebu Şa'sâ, ona Sinan b. Kays, ona Şebib b. Nuaym, ona Yezid b. Humeyr, ona da Ebu'd-Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kim (gayr-i müslime ait ve) cizye ödenen bir araziyi satın alırsa hicretini boşa çıkarmış olur. Kim de bir kâfirin zilleti anlamına gelen haraç ödemesini (arazisini satın alarak) onun yükümlülüğünden çıkarıp kendi yükümlülüğüne geçirirse İslam'a sırtını dönmüş olur."
[(Ravi Sinan b. Kays) şöyle demiştir: Bu hadisi Halid b. Ma'dan benden işitince bana, bunu sana Şebib mi nakletti? dedi. Ben de evet dedim. Halid de devamla, onun (Şebib'in) yanına vardığında bu hadisi benim için yazmasını iste, dedi. (Halid'e söylediğimde) hadisi onun için yazdı. Yanına vardığımda Halid benden kağıtları istedi, ben de ona verdim. Onu okuyunca bu işittiklerinden sonra (bu tür) arazileri elinden çıkardı.]
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu Yezid b. Humeyr el-Yezenî, Şu'be'nin öğrencilerinden değildir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 38, /720
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ebu Ömer Yezid b. Humeyr er-Rahabi (Yezid b. Humeyr b. Yezid)
3. Ebu Ravh Şebib b. Ebu Ravh el-Vuhazi (Şebib b. Nuaym)
4. Sinan b. Kays eş-Şâmî (Sinan b. Kays)
5. İbn Ebu Şa'sâ Umare b. Ebu Şa'sâ (Umare b. Ebu Şa'sâ)
6. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
7. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22933, D003650
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ
"قُلْتُ لأَبِى عَمْرٍو مَا يَكْتُبُوهُ قَالَ الْخُطْبَةَ الَّتِى سَمِعَهَا يَوْمَئِذٍ مِنْهُ."
Tercemesi:
Bize Ali b. Sehl er-Remlî, ona da Velid şöyle rivayet etti:
"Ebu Amr (el-Evzâî'ye), (Ebu Şâh) için ne yazdılar dedim. O, (Ebu Şâh'ın) Hz. Peygamber'den (sav) o gün işittiği hutbeyi (yazdılar)'' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İlim 3, /842
Senetler:
1. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
2. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
3. Ali b. Sehl el-Haraşî (Ali b. Sehl b. Kadim)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275171, D001590-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِىُّ وَأَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ - الْمَعْنَى - قَالاَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى قَالَ كَانَ أَبِى مِنْ أَصْحَابِ الشَّجَرَةِ وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ قَوْمٌ بِصَدَقَتِهِمْ قَالَ
"اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ فُلاَنٍ." قَالَ فَأَتَاهُ أَبِى بِصَدَقَتِهِ فَقَالَ
"اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ أَبِى أَوْفَى."
باب تَفْسِيرِ أَسْنَانِ الإِبِلِ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُهُ مِنَ الرِّيَاشِىِّ وَأَبِى حَاتِمٍ وَغَيْرِهِمَا وَمِنْ كِتَابِ النَّضْرِ بْنِ شُمَيْلٍ وَمِنْ كِتَابِ أَبِى عُبَيْدٍ وَرُبَّمَا ذَكَرَ أَحَدُهُمُ الْكَلِمَةَ قَالُوا يُسَمَّى الْحُوَارَ ثُمَّ الْفَصِيلَ إِذَا فَصَلَ ثُمَّ تَكُونُ بِنْتَ مَخَاضٍ لِسَنَةٍ إِلَى تَمَامِ سَنَتَيْنِ فَإِذَا دَخَلَتْ فِى الثَّالِثَةِ فَهِىَ ابْنَةُ لَبُونٍ فَإِذَا تَمَّتْ لَهُ ثَلاَثُ سِنِينَ فَهُوَ حِقٌّ وَحِقَّةٌ إِلَى تَمَامِ أَرْبَعِ سِنِينَ لأَنَّهَا اسْتَحَقَّتْ أَنْ تُرْكَبَ وَيُحْمَلَ عَلَيْهَا الْفَحْلُ وَهِىَ تَلْقَحُ وَلاَ يُلْقِحُ الذَّكَرُ حَتَّى يُثَنِّىَ وَيُقَالُ لِلْحِقَّةِ طَرُوقَةُ الْفَحْلِ لأَنَّ الْفَحْلَ يَطْرُقُهَا إِلَى تَمَامِ أَرْبَعِ سِنِينَ فَإِذَا طَعَنَتْ فِى الْخَامِسَةِ فَهِىَ جَذَعَةٌ حَتَّى يَتِمَّ لَهَا خَمْسُ سِنِينَ فَإِذَا دَخَلَتْ فِى السَّادِسَةِ وَأَلْقَى ثَنِيَّتَهُ فَهُوَ حِينَئِذٍ ثَنِىٌّ حَتَّى يَسْتَكْمِلَ سِتًّا فَإِذَا طَعَنَ فِى السَّابِعَةِ سُمِّىَ الذَّكَرُ رَبَاعِيًّا وَالأُنْثَى رَبَاعِيَّةً إِلَى تَمَامِ السَّابِعَةِ فَإِذَا دَخَلَ فِى الثَّامِنَةِ وَأَلْقَى السِّنَّ السَّدِيسَ الَّذِى بَعْدَ الرَّبَاعِيَةِ فَهُوَ سَدِيسٌ وَسَدَسٌ إِلَى تَمَامِ الثَّامِنَةِ فَإِذَا دَخَلَ فِى التِّسْعِ وَطَلَعَ نَابُهُ فَهُوَ بَازِلٌ أَىْ بَزَلَ نَابُهُ - يَعْنِى طَلَعَ - حَتَّى يَدْخُلَ فِى الْعَاشِرَةِ فَهُوَ حِينَئِذٍ مُخْلِفٌ ثُمَّ لَيْسَ لَهُ اسْمٌ وَلَكِنْ يُقَالُ بَازِلُ عَامٍ وَبَازِلُ عَامَيْنِ وَمُخْلِفُ عَامٍ وَمُخْلِفُ عَامَيْنِ وَمُخْلِفُ ثَلاَثَةِ أَعْوَامٍ إِلَى خَمْسِ سِنِينَ وَالْخَلِفَةُ الْحَامِلُ.]
[قَالَ أَبُو حَاتِمٍ وَالْجَذُوعَةُ وَقْتٌ مِنَ الزَّمَنِ لَيْسَ بِسِنٍّ وَفُصُولُ الأَسْنَانِ عِنْدَ طُلُوعِ سُهَيْلٍ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَأَنْشَدَنَا الرِّيَاشِىُّ إِذَا سُهَيْلٌ أَوَّلَ اللَّيْلِ طَلَعْ فَابْنُ اللَّبُونِ الْحِقُّ وَالْحِقُّ جَذَعْ لَمْ يَبْقَ مِنْ أَسْنَانِهَا غَيْرُ الْهُبَعْ وَالْهُبَعُ الَّذِى يُولَدُ فِى غَيْرِ حِينِهِ.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer en-Nemirî ve Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik et-Tayâlisî -bu isnadın metni manen rivayetle aktarıldı-, onlara Şube (b. Haccâc), ona da Amr b. Mürre, Semüra b. Cündüb (ra), Abdullah b. Ebu Evfâ’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Babam (Rıdvan) ağacı altında (bey'atta) bulunanlardandı. Bir topluluk zekatını Rasulullah'a (sav) getirdiklerinde;
"Allah'ım! Falan aileye rahmet ve mağfiret et" buyurdu. Babam da O'na zekâtım getirdi de Rasulullah (sav):
"Allah'ım Ebu Evfâ ailesine rahmet ve mağfiret eyle" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Bu açıklamayı Riyâşî, Ebu Hatim ve başkalarından işitip ayrıca onu Nadr b. Şumeyl'in mektubuyla Ebu Ubeyd'in mektubunda okudum. (Çok kere hepsi aynı şeyi zikretmekle beraber) bazı kelimeleri onlardan yalnız biri zikretti. Dediler ki: (Deveye doğumundan sütten kesilene kadar) huvâr adı verilir. Sonra (anasından) ayrıldığında fasîl adım alır. (Dişisine) bir yaşından iki yaşının tamamına kadar bint-i mahâd; üç yaşına girdiğinde bint-i lebûn, üç yaşını tamamladığında dört yaşının tamamına kadar (erkeği) hıkk, (dişisi) hıkka adını alır. Çünkü o binilmeye ve erkek deve tarafından döllenmeye elverişli bir duruma gelmiş, gebe kalacak bir yaşa girmiştir. Ama erkeği ön dişlerini atıp altı yaşına varmadıkça dişi deveyi gebe bırakamaz. Hıkka'ya dört yaşım tamamlayana kadar tarûkatu'l-fahl denilir. Çünkü erkek deve ona aşar. Beş yaşına bastığından beş yaşını tamamlayana kadar ceza'dır. Altı yaşına basıp ön dişlerini attığından altısını tamamlayana kadar seniydir. Yedi yaşına bastığında yedi yaşını tamamlayana kadar erkeğine rabâî, dişisine rabâiyye adı verilir. Sekiz yaşına basıp sivri dişlerinin arkasındaki öğütücü dişlerini attığında sekiz yaşını tamamlayana kadar sedîs veya sedis'tir. Dokuz yaşına basıp köpek dişi çıktığında on yaşına girene kadar "Bâzil'dir. On yaşına girdiğinde ise muhlif'tir. Bundan sonra adı yoktur. Fakat şöyle denilir: Bir senelik Bâzil, iki senelik bâzil, bir senelik muhlif iki senelik muhlif, üç senelik Muhlif diye beş seneye kadar öyle gider. Halife (deve), gebe (olan deve)dir.]
[Ebu Hatim dedi ki: Cezûa bir zaman dilimidir. Diş (yaş) değildir. Deve yaşlarının (başlangıç ve bitim) zamanı, Süheyl yıldızının doğuş zamanıdır.]
[Ebû Davud dedi ki: Riyâşî bize (şöyle) bir şiir söyledi: Süheyl yıldızı gecenin başlangıcında doğduğu zaman İbn-i lebûn, Hıkk, Hıkk da Ceza' olur. Deve yaşlarından (değişmeyen) yalnız Hube' kalır. Hube', (Süheyl yıldızının doğuş) vaktinin dışında doğan deve yavrusudur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 7, /372
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Dua, iyilik yapana dua edilmeli
Hadis, anlaşılması, yorumu
Hadis, hadislerin yazılması
Hayvanlar, develer, Bahira/Saibe
Zekat, zekat memuruna iyi davranmak
275171
D001590-2
Ebu Davud, Zekat, 7; D8.bab başlığı(Tefsiru esnani'l-ibil): Ebu Davud, Zekat, 8
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ الأَخْنَسِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُغِيثٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مَاهَكَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ كُنْتُ أَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ أَسْمَعُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُرِيدُ حِفْظَهُ فَنَهَتْنِى قُرَيْشٌ وَقَالُوا أَتَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ تَسْمَعُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَشَرٌ يَتَكَلَّمُ فِى الْغَضَبِ وَالرِّضَا فَأَمْسَكْتُ عَنِ الْكِتَابِ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْمَأَ بِأُصْبُعِهِ إِلَى فِيهِ فَقَالَ
"اكْتُبْ فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا يَخْرُجُ مِنْهُ إِلاَّ حَقٌّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22929, D003646
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ الأَخْنَسِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُغِيثٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مَاهَكَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ كُنْتُ أَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ أَسْمَعُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُرِيدُ حِفْظَهُ فَنَهَتْنِى قُرَيْشٌ وَقَالُوا أَتَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ تَسْمَعُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَشَرٌ يَتَكَلَّمُ فِى الْغَضَبِ وَالرِّضَا فَأَمْسَكْتُ عَنِ الْكِتَابِ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْمَأَ بِأُصْبُعِهِ إِلَى فِيهِ فَقَالَ
"اكْتُبْ فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا يَخْرُجُ مِنْهُ إِلاَّ حَقٌّ."
Tercemesi:
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Yahya, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah b. Ebu Muğîs, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: Ben, Rasulullah'tan (sav) işittiğim her şeyi ezberlemek için yazıyordum. Kureyş, beni engelleyip Rasulullah (sav) (da) gazap ve rıza esnasında konuşabilen bir beşer iken ondan duyduğun her şeyi yazıyor musun dediler. Ben de yazmaktan geri durdum. Bunu Rasulullah'a (sav) bildirdim. O ise, parmağı ile elini işaret edip "sen yaz; nefsim elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, ondan sadece hak sadır olur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İlim 3, /842
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Yusuf b. Mâhek el-Fârisi (Yusuf b. Mâhek b. Behzâz)
3. Velid b. Abdullah (Velid b. abdullah)
4. Ubeydullah b. Ahnes en-Nehai (Ubeydullah b. Ahnes)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30361, B003047
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ أَنَّ عَامِرًا حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قُلْتُ لِعَلِىٍّ - رضى الله عنه هَلْ عِنْدَكُمْ شَىْءٌ مِنَ الْوَحْىِ إِلاَّ مَا فِى كِتَابِ اللَّهِ قَالَ وَالَّذِى فَلَقَ الْحَبَّةَ وَبَرَأَ النَّسَمَةَ مَا أَعْلَمُهُ إِلاَّ فَهْمًا يُعْطِيهِ اللَّهُ رَجُلاً فِى الْقُرْآنِ ، وَمَا فِى هَذِهِ الصَّحِيفَةِ . قُلْتُ وَمَا فِى الصَّحِيفَةِ قَالَ الْعَقْلُ وَفَكَاكُ الأَسِيرِ ، وَأَنْ لاَ يُقْتَلَ مُسْلِمٌ بِكَافِرٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mutarrif, ona da Ebu Cühayfe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ali (b. Ebu Tâlib'e), "Yanınızda Allah'ın Kitab'ındakinden başka vahiy var mıdır?" dedim. (Ali), "Taneyi yarıp çıkaran ve beşeriyeti yaratana yemin olsun ki, Cenâb-ı Hakk'ın Kur'ân hususunda birine verdiği anlayıştan ve bu sahifenin içindekinden başka bir şey yoktur" dedi. Ben, "O sahifedeki nedir?" dedim. (Ali), "Diyete, esirin kurtarılmasına ve müslümanın kafire karşılık öldürülmeyeceğine ilişkin (hükümler)" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 171, 1/803
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Bekir Mutarrif b. Tarif el-Harisi (Mutarrif b. Tarif)
5. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
Kısas, gayrı müslime
Sahife, Hz. Ali'nin sahifesi
Savaş, esirler
Yargı, diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10835, D001590
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِىُّ وَأَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ - الْمَعْنَى - قَالاَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى قَالَ كَانَ أَبِى مِنْ أَصْحَابِ الشَّجَرَةِ وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ قَوْمٌ بِصَدَقَتِهِمْ قَالَ
"اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ فُلاَنٍ." قَالَ فَأَتَاهُ أَبِى بِصَدَقَتِهِ فَقَالَ
"اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ أَبِى أَوْفَى."
باب تَفْسِيرِ أَسْنَانِ الإِبِلِ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُهُ مِنَ الرِّيَاشِىِّ وَأَبِى حَاتِمٍ وَغَيْرِهِمَا وَمِنْ كِتَابِ النَّضْرِ بْنِ شُمَيْلٍ وَمِنْ كِتَابِ أَبِى عُبَيْدٍ وَرُبَّمَا ذَكَرَ أَحَدُهُمُ الْكَلِمَةَ قَالُوا يُسَمَّى الْحُوَارَ ثُمَّ الْفَصِيلَ إِذَا فَصَلَ ثُمَّ تَكُونُ بِنْتَ مَخَاضٍ لِسَنَةٍ إِلَى تَمَامِ سَنَتَيْنِ فَإِذَا دَخَلَتْ فِى الثَّالِثَةِ فَهِىَ ابْنَةُ لَبُونٍ فَإِذَا تَمَّتْ لَهُ ثَلاَثُ سِنِينَ فَهُوَ حِقٌّ وَحِقَّةٌ إِلَى تَمَامِ أَرْبَعِ سِنِينَ لأَنَّهَا اسْتَحَقَّتْ أَنْ تُرْكَبَ وَيُحْمَلَ عَلَيْهَا الْفَحْلُ وَهِىَ تَلْقَحُ وَلاَ يُلْقِحُ الذَّكَرُ حَتَّى يُثَنِّىَ وَيُقَالُ لِلْحِقَّةِ طَرُوقَةُ الْفَحْلِ لأَنَّ الْفَحْلَ يَطْرُقُهَا إِلَى تَمَامِ أَرْبَعِ سِنِينَ فَإِذَا طَعَنَتْ فِى الْخَامِسَةِ فَهِىَ جَذَعَةٌ حَتَّى يَتِمَّ لَهَا خَمْسُ سِنِينَ فَإِذَا دَخَلَتْ فِى السَّادِسَةِ وَأَلْقَى ثَنِيَّتَهُ فَهُوَ حِينَئِذٍ ثَنِىٌّ حَتَّى يَسْتَكْمِلَ سِتًّا فَإِذَا طَعَنَ فِى السَّابِعَةِ سُمِّىَ الذَّكَرُ رَبَاعِيًّا وَالأُنْثَى رَبَاعِيَّةً إِلَى تَمَامِ السَّابِعَةِ فَإِذَا دَخَلَ فِى الثَّامِنَةِ وَأَلْقَى السِّنَّ السَّدِيسَ الَّذِى بَعْدَ الرَّبَاعِيَةِ فَهُوَ سَدِيسٌ وَسَدَسٌ إِلَى تَمَامِ الثَّامِنَةِ فَإِذَا دَخَلَ فِى التِّسْعِ وَطَلَعَ نَابُهُ فَهُوَ بَازِلٌ أَىْ بَزَلَ نَابُهُ - يَعْنِى طَلَعَ - حَتَّى يَدْخُلَ فِى الْعَاشِرَةِ فَهُوَ حِينَئِذٍ مُخْلِفٌ ثُمَّ لَيْسَ لَهُ اسْمٌ وَلَكِنْ يُقَالُ بَازِلُ عَامٍ وَبَازِلُ عَامَيْنِ وَمُخْلِفُ عَامٍ وَمُخْلِفُ عَامَيْنِ وَمُخْلِفُ ثَلاَثَةِ أَعْوَامٍ إِلَى خَمْسِ سِنِينَ وَالْخَلِفَةُ الْحَامِلُ.]
[قَالَ أَبُو حَاتِمٍ وَالْجَذُوعَةُ وَقْتٌ مِنَ الزَّمَنِ لَيْسَ بِسِنٍّ وَفُصُولُ الأَسْنَانِ عِنْدَ طُلُوعِ سُهَيْلٍ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَأَنْشَدَنَا الرِّيَاشِىُّ إِذَا سُهَيْلٌ أَوَّلَ اللَّيْلِ طَلَعْ فَابْنُ اللَّبُونِ الْحِقُّ وَالْحِقُّ جَذَعْ لَمْ يَبْقَ مِنْ أَسْنَانِهَا غَيْرُ الْهُبَعْ وَالْهُبَعُ الَّذِى يُولَدُ فِى غَيْرِ حِينِهِ.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer en-Nemirî ve Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik et-Tayâlisî -bu isnadın metni manen rivayetle aktarıldı-, onlara Şube (b. Haccâc), ona da Amr b. Mürre, Semüra b. Cündüb (ra), Abdullah b. Ebu Evfâ’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Babam (Rıdvan) ağacı altında (bey'atta) bulunanlardandı. Bir topluluk zekatını Rasulullah'a (sav) getirdiklerinde;
"Allah'ım! Falan aileye rahmet ve mağfiret et" buyurdu. Babam da O'na zekâtım getirdi de Rasulullah (sav):
"Allah'ım Ebu Evfâ ailesine rahmet ve mağfiret eyle" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Bu açıklamayı Riyâşî, Ebu Hatim ve başkalarından işitip ayrıca onu Nadr b. Şumeyl'in mektubuyla Ebu Ubeyd'in mektubunda okudum. (Çok kere hepsi aynı şeyi zikretmekle beraber) bazı kelimeleri onlardan yalnız biri zikretti. Dediler ki: (Deveye doğumundan sütten kesilene kadar) huvâr adı verilir. Sonra (anasından) ayrıldığında fasîl adım alır. (Dişisine) bir yaşından iki yaşının tamamına kadar bint-i mahâd; üç yaşına girdiğinde bint-i lebûn, üç yaşını tamamladığında dört yaşının tamamına kadar (erkeği) hıkk, (dişisi) hıkka adını alır. Çünkü o binilmeye ve erkek deve tarafından döllenmeye elverişli bir duruma gelmiş, gebe kalacak bir yaşa girmiştir. Ama erkeği ön dişlerini atıp altı yaşına varmadıkça dişi deveyi gebe bırakamaz. Hıkka'ya dört yaşım tamamlayana kadar tarûkatu'l-fahl denilir. Çünkü erkek deve ona aşar. Beş yaşına bastığından beş yaşını tamamlayana kadar ceza'dır. Altı yaşına basıp ön dişlerini attığından altısını tamamlayana kadar seniydir. Yedi yaşına bastığında yedi yaşını tamamlayana kadar erkeğine rabâî, dişisine rabâiyye adı verilir. Sekiz yaşına basıp sivri dişlerinin arkasındaki öğütücü dişlerini attığında sekiz yaşını tamamlayana kadar sedîs veya sedis'tir. Dokuz yaşına basıp köpek dişi çıktığında on yaşına girene kadar "Bâzil'dir. On yaşına girdiğinde ise muhlif'tir. Bundan sonra adı yoktur. Fakat şöyle denilir: Bir senelik Bâzil, iki senelik bâzil, bir senelik muhlif iki senelik muhlif, üç senelik Muhlif diye beş seneye kadar öyle gider. Halife (deve), gebe (olan deve)dir.]
[Ebu Hatim dedi ki: Cezûa bir zaman dilimidir. Diş (yaş) değildir. Deve yaşlarının (başlangıç ve bitim) zamanı, Süheyl yıldızının doğuş zamanıdır.]
[Ebû Davud dedi ki: Riyâşî bize (şöyle) bir şiir söyledi: Süheyl yıldızı gecenin başlangıcında doğduğu zaman İbn-i lebûn, Hıkk, Hıkk da Ceza' olur. Deve yaşlarından (değişmeyen) yalnız Hube' kalır. Hube', (Süheyl yıldızının doğuş) vaktinin dışında doğan deve yavrusudur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 7, /372
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Dua, iyilik yapana dua edilmeli
Hadis, anlaşılması, yorumu
Hadis, hadislerin yazılması
Hayvanlar, develer, Bahira/Saibe
Zekat, zekat memuruna iyi davranmak
10835
D001590
Ebu Davud, Zekat, 7; D8.bab başlığı(Tefsiru esnani'l-ibil): Ebu Davud, Zekat, 8
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ الأَخْنَسِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُغِيثٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مَاهَكَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ كُنْتُ أَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ أَسْمَعُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُرِيدُ حِفْظَهُ فَنَهَتْنِى قُرَيْشٌ وَقَالُوا أَتَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ تَسْمَعُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَشَرٌ يَتَكَلَّمُ فِى الْغَضَبِ وَالرِّضَا فَأَمْسَكْتُ عَنِ الْكِتَابِ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْمَأَ بِأُصْبُعِهِ إِلَى فِيهِ فَقَالَ
"اكْتُبْ فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا يَخْرُجُ مِنْهُ إِلاَّ حَقٌّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272293, D003646-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ الأَخْنَسِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُغِيثٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مَاهَكَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ كُنْتُ أَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ أَسْمَعُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُرِيدُ حِفْظَهُ فَنَهَتْنِى قُرَيْشٌ وَقَالُوا أَتَكْتُبُ كُلَّ شَىْءٍ تَسْمَعُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَشَرٌ يَتَكَلَّمُ فِى الْغَضَبِ وَالرِّضَا فَأَمْسَكْتُ عَنِ الْكِتَابِ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْمَأَ بِأُصْبُعِهِ إِلَى فِيهِ فَقَالَ
"اكْتُبْ فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا يَخْرُجُ مِنْهُ إِلاَّ حَقٌّ."
Tercemesi:
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Yahya, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah b. Ebu Muğîs, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: Ben, Rasulullah'tan (sav) işittiğim her şeyi ezberlemek için yazıyordum. Kureyş, beni engelleyip Rasulullah (sav) (da) gazap ve rıza esnasında konuşabilen bir beşer iken ondan duyduğun her şeyi yazıyor musun dediler. Ben de yazmaktan geri durdum. Bunu Rasulullah'a (sav) bildirdim. O ise, parmağı ile elini işaret edip "sen yaz; nefsim elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, ondan sadece hak sadır olur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İlim 3, /842
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Yusuf b. Mâhek el-Fârisi (Yusuf b. Mâhek b. Behzâz)
3. Velid b. Abdullah (Velid b. abdullah)
4. Ubeydullah b. Ahnes en-Nehai (Ubeydullah b. Ahnes)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
KTB, İLİM
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلٌ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْخُطْبَةَ خُطْبَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ يُقَالُ لَهُ أَبُو شَاهٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اكْتُبُوا لِى. فَقَالَ
"اكْتُبُوا لأَبِى شَاهٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272301, D003649-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلٌ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْخُطْبَةَ خُطْبَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ يُقَالُ لَهُ أَبُو شَاهٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اكْتُبُوا لِى. فَقَالَ
"اكْتُبُوا لأَبِى شَاهٍ."
Tercemesi:
Bize Müemmel, ona Velid; (T)
Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Mekke fethedildiğinde Nebî (sav), kalktı (ve hutbe verdi). (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalkı; Ya Rasulullah, benim için (hutbeyi) yazın dedi. O da "(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İlim 3, /842
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Velid b. Mezyed el-Uzri (Velid b. Mezyed b. Yezid)
6. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
Hz. Peygamber, hitabeleri
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276916, M005126-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ الْقَاسِمَ بْنَ أَبِى بَزَّةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ قَالَ سُئِلَ عَلِىٌّ أَخَصَّكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِشَىْءٍ فَقَالَ مَا خَصَّنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِشَىْءٍ لَمْ يَعُمَّ بِهِ النَّاسَ كَافَّةً إِلاَّ مَا كَانَ فِى قِرَابِ سَيْفِى هَذَا - قَالَ - فَأَخْرَجَ صَحِيفَةً مَكْتُوبٌ فِيهَا « لَعَنَ اللَّهُ مَنْ ذَبَحَ لِغَيْرِ اللَّهِ وَلَعَنَ اللَّهُ مَنْ سَرَقَ مَنَارَ الأَرْضِ وَلَعَنَ اللَّهُ مَنْ لَعَنَ وَالِدَهُ وَلَعَنَ اللَّهُ مَنْ آوَى مُحْدِثًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr, onlara -lâfız İbn- el-Müsennâ'ya aittir- Muhammed b. Cafer ona da Şu'be şöyle demiştir: Kasım b. Ebu Bezze'nin Ebu et-Tufeyl'den şunu naklettiğini işittim: Ali'ye (ra) Rasulullah (sav) size has olan bir bilgi verdi mi? diye soruldu . Bunun üzerine Ali (ra): Rasulullah (sav) bütün insanlara umumi bildirmediği bir bilgiyi bize hususi olarak bildirmedi, yalnız şu kılıcımın kılıfında bulunan hariç dedi. İçinde şunların yazılı olduğu bir sahife çıkardı: "Allah'tan başkasının adıyla hayvan kesene Allah lanet etsin! Arazi sınırlarını gösteren işaretleri çalanlara Allah lanet etsin! Babasına lânet edene Allah lanet etsin! Suçluyu barındırana Allah lanet etsin!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5126, /842
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
3. Kasım b. Ebû Bezze (Ebû Abdullah Kasım b. Nafi' b. Yesar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Bid'at, bid'at çıkarmak
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hadis, hadislerin yazılması
Lanet, Aile, Anne-Babaya lanet, sövme
Sahife, Hz. Ali'nin sahifesi