وَعَضَّ رَجُلٌ يَدَ رَجُلٍ - يَعْنِى فَانْتَزَعَ ثَنِيَّتَهُ - فَأَبْطَلَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13084, B001848
Hadis:
وَعَضَّ رَجُلٌ يَدَ رَجُلٍ - يَعْنِى فَانْتَزَعَ ثَنِيَّتَهُ - فَأَبْطَلَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Ve bu sırada bir adam diğer bir adamın elini ısırdı, eli ısırılan kişi, elini çekerken ısıran kişinin dişlerinden birisi kökünden söktü. Peygamber (sav) o sökülen diş için diyet istemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cezâi's-Sayd 19, /554
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Safvan b. Ya'la et-Temimi (Safvan b. Ya'la b. Ümeyye b. Ubeyd b. Hemmam b. Haris b. Bekir b. Zeyd b. Malik b. Hanzala)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Yargı, diyet
Yargı, diyet, azaların
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ « أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ » . قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28734, İM002690
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ « أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ » . قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayatta iken bir adam (bir müslüman kişiyi) öldürmüştü. Dava Peygamber'e (sav) arz edildi. Peygamber (sav) de katili (kısas edilmek üzere) maktulün velisine teslim etti. Bunun üzerine katil: Yâ Rasulullah Allah'a yemin ederim ki ben maktulü kasten öldürmedim, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), maktulün velisine:
"Bilmiş ol ki, katil eğer gerçekten doğru sözlü olup sonra sen onu öldürür isen Cehennem ateşine girersin," buyurdu.
Ebu Hureyre dedi ki: Bu buyruk üzerine maktulün velisi katili serbest bıraktı. Ebu Hureyre dedi ki: Katilin elleri bir enli ve uzun kayışla arkasından bağlı idi. Katil, kayışını çekerek, yederek çıkıp gitti. Bu nedenle kendisine Ze'n-Nis'a (kayış sahibi) ismi verildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 34, /435
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28803, İM002691
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Umeyr İSa b. Muhammed en-Nehhas ve İsa b. Yunus ve el-Hüseyn b. Ebu's-Sürî el-Askalanî, onlara Damra b. Rabia, ona İbn Şevzeb, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre: Bir adam, velisinin katilini Rasulullah'a (sav) getirdi. Peygamber (sav) (adama):
"(Katili) bağışla," buyurdu. Adam bağışlamaktan imtina etti. Bunun üzerine Peygamber (sav):
"Diyetini (kan bahasını) al," buyurdu. Adam (bundan da) imtina etti. (Bu kere) Peygamber (sav):
"Git katili öldür, şüphesiz sen (onu öldürür isen) onun mislisin," buyurdu. Enes dedi ki: Sonra adama arkadan yetişildi ve kendisine denildi ki, Rasulullah (sav):
"Katili öldür. Şüphesiz sen (onu öldürürsen) onun mislisin," buyurdu. Adam bunun üzerine katile yol verdi. Enes dedi ki: Katil, (bağlı bulunduğu ve son anda çözülen) kayışını yederek, ev halkının yanma doğru gider vaziyette görüldü. Enes dedi ki; maktulün velisi galiba katili bağlamıştı.
(Müellifin şeyhi) Ebu Umeyr dedi ki: İbn Şevzeb, Abdurrahman b. Kasım'ın şöyle söylediğini rivayet etti: Peygamber'den (sav) sonra (yâni O'ndan başka) hiç kimse (maktulün velisine):
"Katili Öldür, şüphesiz sen de (onu öldürürsen) onun mislisin diyemez." İbn Mâce dedi ki: Bu, Kemlilerin hadîsidir. Yalnız onların yanında bulunur, (onlardan başka hiç kimsenin yanında bulunmaz.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 34, /435
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şevzeb el-Horasanî (Abdullah b. Şevzeb)
4. Ebu Abdullah Damre b. Rabi'a el-Filistini (Damre b. Rabi'a)
5. Hüseyin b. Mütevekkil el-Haşimi (Hüseyin b. Mütevekkil b. Abdurrahman b. Hassan)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276344, İM002623-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ وَأَبُو بَكْرٍ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ وَعُثْمَانُ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ وَعَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ جَمِيعًا عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ فُضَيْلٍ - أَظُنُّهُ عَنِ ابْنِ أَبِى الْعَوْجَاءِ وَاسْمُهُ سُفْيَانُ - عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أُصِيبَ بِدَمٍ أَوْ خَبْلٍ - وَالْخَبْلُ الْجُرْحُ - فَهُوَ بِالْخِيَارِ بَيْنَ إِحْدَى ثَلاَثٍ فَإِنْ أَرَادَ الرَّابِعَةَ فَخُذُوا عَلَى يَدَيْهِ أَنْ يَقْتُلَ أَوْ يَعْفُوَ أَوْ يَأْخُذَ الدِّيَةَ فَمَنْ فَعَلَ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ فَعَادَ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا » .
Tercemesi:
Bize Osman ve Ebu Bekr, ona Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T) Bize Ebu Bekr ve Osman, ona İbn Ebu Şeybe, ona Cerir ve Abdurrahim b. Süleyman, ona Muhammed b. İshak, ona el-Haris b. Fudayl, -ona İbn Ebu'l-Avcâ, onun ismi Süfyan olduğunu zannediyorum-, ona da Ebu Şürayh el-Huzâî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yakınının öldürülmesi veya bir uzvunun kesilmesi musibeti başına gelen (mirasçı durumundaki) kimse (şu) üç şeyden birisini seçmekte serbesttir. Eğer dördüncü bir şey isterse mani olunuz. (Üç şey): Katili öldürmesi veya onu affetmesi ya da diyet (tazminat) alması (dır.) Kim bunlardan birisini yaptıktan sonra (diğer bir şeye) dönüş ederse şüphesiz o kimseye, içinde ebedî olarak kalacağı ve ibka edileceği cehennem ateşi vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 3, /424
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Leyla Süfyan b. Ebu Avcâ es-Sülemî (Süfyan b. Ebu Avcâ)
3. Ebu Abdullah Haris b. Fudayl el-Hatmî (Haris b. Fudayl b. Haris b. Umeyr b. Adî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276345, İM002623-5
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ وَأَبُو بَكْرٍ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ وَعُثْمَانُ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ وَعَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ جَمِيعًا عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ فُضَيْلٍ - أَظُنُّهُ عَنِ ابْنِ أَبِى الْعَوْجَاءِ وَاسْمُهُ سُفْيَانُ - عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أُصِيبَ بِدَمٍ أَوْ خَبْلٍ - وَالْخَبْلُ الْجُرْحُ - فَهُوَ بِالْخِيَارِ بَيْنَ إِحْدَى ثَلاَثٍ فَإِنْ أَرَادَ الرَّابِعَةَ فَخُذُوا عَلَى يَدَيْهِ أَنْ يَقْتُلَ أَوْ يَعْفُوَ أَوْ يَأْخُذَ الدِّيَةَ فَمَنْ فَعَلَ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ فَعَادَ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا » .
Tercemesi:
Bize Osman ve Ebu Bekr, ona Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T) Bize Ebu Bekr ve Osman, ona İbn Ebu Şeybe, ona Cerir ve Abdurrahim b. Süleyman, ona Muhammed b. İshak, ona el-Haris b. Fudayl, -ona İbn Ebu'l-Avcâ, onun ismi Süfyan olduğunu zannediyorum-, ona da Ebu Şürayh el-Huzâî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yakınının öldürülmesi veya bir uzvunun kesilmesi musibeti başına gelen (mirasçı durumundaki) kimse (şu) üç şeyden birisini seçmekte serbesttir. Eğer dördüncü bir şey isterse mani olunuz. (Üç şey): Katili öldürmesi veya onu affetmesi ya da diyet (tazminat) alması (dır.) Kim bunlardan birisini yaptıktan sonra (diğer bir şeye) dönüş ederse şüphesiz o kimseye, içinde ebedî olarak kalacağı ve ibka edileceği cehennem ateşi vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 3, /424
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Leyla Süfyan b. Ebu Avcâ es-Sülemî (Süfyan b. Ebu Avcâ)
3. Ebu Abdullah Haris b. Fudayl el-Hatmî (Haris b. Fudayl b. Haris b. Umeyr b. Adî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276346, İM002623-6
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ وَأَبُو بَكْرٍ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ وَعُثْمَانُ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ وَعَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ جَمِيعًا عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ فُضَيْلٍ - أَظُنُّهُ عَنِ ابْنِ أَبِى الْعَوْجَاءِ وَاسْمُهُ سُفْيَانُ - عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أُصِيبَ بِدَمٍ أَوْ خَبْلٍ - وَالْخَبْلُ الْجُرْحُ - فَهُوَ بِالْخِيَارِ بَيْنَ إِحْدَى ثَلاَثٍ فَإِنْ أَرَادَ الرَّابِعَةَ فَخُذُوا عَلَى يَدَيْهِ أَنْ يَقْتُلَ أَوْ يَعْفُوَ أَوْ يَأْخُذَ الدِّيَةَ فَمَنْ فَعَلَ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ فَعَادَ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا » .
Tercemesi:
Bize Osman ve Ebu Bekr, ona Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T) Bize Ebu Bekr ve Osman, ona İbn Ebu Şeybe, ona Cerir ve Abdurrahim b. Süleyman, ona Muhammed b. İshak, ona el-Haris b. Fudayl, -ona İbn Ebu'l-Avcâ, onun ismi Süfyan olduğunu zannediyorum-, ona da Ebu Şürayh el-Huzâî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yakınının öldürülmesi veya bir uzvunun kesilmesi musibeti başına gelen (mirasçı durumundaki) kimse (şu) üç şeyden birisini seçmekte serbesttir. Eğer dördüncü bir şey isterse mani olunuz. (Üç şey): Katili öldürmesi veya onu affetmesi ya da diyet (tazminat) alması (dır.) Kim bunlardan birisini yaptıktan sonra (diğer bir şeye) dönüş ederse şüphesiz o kimseye, içinde ebedî olarak kalacağı ve ibka edileceği cehennem ateşi vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 3, /424
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Leyla Süfyan b. Ebu Avcâ es-Sülemî (Süfyan b. Ebu Avcâ)
3. Ebu Abdullah Haris b. Fudayl el-Hatmî (Haris b. Fudayl b. Haris b. Umeyr b. Adî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ ضُمَيْرَةَ حَدَّثَنِى أَبِى وَعَمِّى وَكَانَا شَهِدَا حُنَيْنًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالاَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ ثُمَّ جَلَسَ تَحْتَ شَجَرَةٍ فَقَامَ إِلَيْهِ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ - وَهُوَ سَيِّدُ خِنْدِفَ يَرُدُّ - عَنْ دَمِ مُحَلِّمِ بْنِ جَثَّامَةَ وَقَامَ عُيَيْنَةُ بْنُ حِصْنٍ يَطْلُبُ بِدَمِ عَامِرِ بْنِ الأَضْبَطِ وَكَانَ أَشْجَعِيًّا فَقَالَ لَهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَقْبَلُونَ الدِّيَةَ » . فَأَبَوْا فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى لَيْثٍ يُقَالُ لَهُ مُكَيْتِلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا شَبَّهْتُ هَذَا الْقَتِيلَ فِى غُرَّةِ الإِسْلاَمِ إِلاَّ كَغَنَمٍ وَرَدَتْ فَرُمِيَتْ فَنَفَرَ آخِرُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لَكُمْ خَمْسُونَ فِى سَفَرِنَا وَخَمْسُونَ إِذَا رَجَعْنَا » . فَقَبِلُوا الدِّيَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276348, İM002625-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ ضُمَيْرَةَ حَدَّثَنِى أَبِى وَعَمِّى وَكَانَا شَهِدَا حُنَيْنًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالاَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ ثُمَّ جَلَسَ تَحْتَ شَجَرَةٍ فَقَامَ إِلَيْهِ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ - وَهُوَ سَيِّدُ خِنْدِفَ يَرُدُّ - عَنْ دَمِ مُحَلِّمِ بْنِ جَثَّامَةَ وَقَامَ عُيَيْنَةُ بْنُ حِصْنٍ يَطْلُبُ بِدَمِ عَامِرِ بْنِ الأَضْبَطِ وَكَانَ أَشْجَعِيًّا فَقَالَ لَهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَقْبَلُونَ الدِّيَةَ » . فَأَبَوْا فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى لَيْثٍ يُقَالُ لَهُ مُكَيْتِلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا شَبَّهْتُ هَذَا الْقَتِيلَ فِى غُرَّةِ الإِسْلاَمِ إِلاَّ كَغَنَمٍ وَرَدَتْ فَرُمِيَتْ فَنَفَرَ آخِرُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لَكُمْ خَمْسُونَ فِى سَفَرِنَا وَخَمْسُونَ إِذَا رَجَعْنَا » . فَقَبِلُوا الدِّيَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Ca'fer, ona da Zeyd b. (Sa'd b.) Dumayra şöyle demiştir: Babam (Sa'd) ve amcam bana (şu) hadisi anlattılar. -İkisi de Rasulullah'ın (sav) beraberinde Huneyn savaşına katılmışlar idi. -İkisi dediler ki: Peygamber (sav) bize öğle namazını kıldırdı. Sonra bir ağacın altında oturdu. Hındıf kabilesi başkanı el-Akra' b. Habis O'nun huzuruna çıkarak (katil durumundaki) Muhallim b. Cessâme'nin kanını (yâni öldürülmemesini) savunmaya başladı. Uyeyne b. Hısn da ayağa kalkarak (maktul) Âmir b. el-Edbat'ın kanını (yâni katili olan Muhallim'in öldürülmesini) taleb etmeye başladı. (Maktul) Âmir el-Eşca' kabilesindendi. Bunun üzerine Peygamber (sav) maktulün adamlarına:
"Diyeti (kan bahasını) kabul ediyor (mu) sunuz?" buyurdu. Adamlar (bundan) imtina ettiler (ve katili öldürmek istediler.) Sonra Benî Leys kabilesinden Mükeytil denilen bir adam ayağa kalkarak: Yâ Rasulallah Allah'a yemin ederim ki, ben İslâmiyet'in ilk günlerinde öldürülen bu maktul (ün kan durumunu ancak (şöyle olan) bir koyun sürüsü (nün hâli) ne benzetirim. Sürü su içmeye gelir de (baş kısmı) taşlanıp kovalanır, taşlanmayanı da (korkup) kaçar, (yâni ibret için katil öldürülmelidir), dedi. Sonra Peygamber (sav) (maktulün velilerine):
"Size elli (deve) bu yolculuğumuzda (peşin), elli (deve) de (Medîne-i Münevvere'ye) döndüğümüz zaman (diyet olarak verilsin)" buyurdu. Onlar da diyeti kabul ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 4, /424
Senetler:
1. Ammî (Ammî)
2. Ziyad b. Sa'd es-Sülemî (Ziyad b. Sa'd b. Dumeyra)
3. Muhammed b. Cafer el-Esedi (Muhammed b. Cafer b. Zübeyir b. Avvam)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kan Davası, affedici olmak
Yargı, diyet
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ « أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ » . قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276366, İM002690-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ « أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ » . قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayatta iken bir adam (bir müslüman kişiyi) öldürmüştü. Dâva Peygamber'e (sav) arzedildi. Peygamber (sav) de katili (kısas edilmek üzere) maktulün velîsine teslim etti. Bunun üzerine katil: Yâ Rasulallah Allah'a yemin ederim ki ben maktulü kasten öldürmedim, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), maktulün velîsine:
"Bilmiş ol ki, katil eğer gerçekten doğru sözlü olup sonra sen onu öldürür isen Cehennem ateşine girersin," buyurdu.
Ebu Hureyre dedi ki: Bu buyruk üzerine maktulün velîsi katili serbest bıraktı. Ebu Hureyre dedi ki: Katilin elleri bir enli ve uzun kayışla arkasından bağlı idi. Katil, kayışını çekerek, yederek çıkıp gitti. Bu nedenle kendisine Ze'n-Nis'a (kayış sahibi) ismi verildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 34, /435
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276367, İM002691-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Umeyr İsa b. Muhammed en-Nehhâs ve İsa b. Yunus ve el-Hüseyn b. Ebu Ser el-Askalânî,, onlara Damra b. Rabia, ona İbn Şevzeb, ona Sâbit el-Bünani, ona da Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiğine göre: Bir adam, velisinin katilini Rasulullah'a (sav) getirdi. Peygamber (sav) (adama):
"(Katili) bağışla," buyurdu. Adam bağışlamaktan imtina etti. Bunun üzerine Peygamber (sav):
"Diyetini (kan bahasını) al," buyurdu. Adam (bundan da) imtina etti. (Bu kere) Peygamber (sav):
"Git katili öldür, şüphesiz sen (onu öldürür isen) onun mislisin," buyurdu. Enes dedi ki: Sonra adama arkadan yetişildi ve kendisine denildi ki, Rasulullah (sav):
"Katili öldür. Şüphesiz sen (onu öldürürsen) onun mislisin," buyurdu. Adam bunun üzerine katile yol verdi. Enes dedi ki: Katil, (bağlı bulunduğu ve son anda çözülen) kayışını yederek, ev halkının yanına doğru gider vaziyette görüldü. Enes dedi ki; maktulün velîsi galiba katili bağlamıştı.
(Müellifin şeyhi) Ebu Umeyr dedi ki: İbn Şevzeb, Abdurrahman b. el-Kâsım'ın şöyle söylediğini rivayet etti: Peygamber'den (sav) sonra (yâni O'ndan başka) hiç kimse (maktulün velisine): 'Katili öldür, şüphesiz sen de (onu öldürürsen) onun mislisin' diyemez. İbn Mâce dedi ki: Bu, Kemlilerin hadîsidir. Yalnız onların yanında bulunur, (onlardan başka hiç kimsenin yanında bulunmaz.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 34, /435
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şevzeb el-Horasanî (Abdullah b. Şevzeb)
4. Ebu Abdullah Damre b. Rabi'a el-Filistini (Damre b. Rabi'a)
5. Ebu Musa İsa b. Yunus el-Fâhûrî (İsa b. Yunus b. Eban)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276368, İM002691-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ النَّحَّاسُ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِى السُرَى الْعَسْقَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْفُ » . فَأَبَى فَقَالَ « خُذْ أَرْشَكَ » . فَأَبَى . قَالَ « اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ قَالَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . فَخَلَّى سَبِيلَهُ . قَالَ فَرُئِىَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ . قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ .
قَالَ أَبُو عُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ » . قَالَ ابْنُ مَاجَهْ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلاَّ عِنْدَهُمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Umeyr İsa b. Muhammed en-Nehhâs ve İsa b. Yunus ve el-Hüseyn b. Ebu Ser el-Askalânî,, onlara Damra b. Rabia, ona İbn Şevzeb, ona Sâbit el-Bünani, ona da Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiğine göre: Bir adam, velisinin katilini Rasulullah'a (sav) getirdi. Peygamber (sav) (adama):
"(Katili) bağışla," buyurdu. Adam bağışlamaktan imtina etti. Bunun üzerine Peygamber (sav):
"Diyetini (kan bahasını) al," buyurdu. Adam (bundan da) imtina etti. (Bu kere) Peygamber (sav):
"Git katili öldür, şüphesiz sen (onu öldürür isen) onun mislisin," buyurdu. Enes dedi ki: Sonra adama arkadan yetişildi ve kendisine denildi ki, Rasulullah (sav):
"Katili öldür. Şüphesiz sen (onu öldürürsen) onun mislisin," buyurdu. Adam bunun üzerine katile yol verdi. Enes dedi ki: Katil, (bağlı bulunduğu ve son anda çözülen) kayışını yederek, ev halkının yanına doğru gider vaziyette görüldü. Enes dedi ki; maktulün velîsi galiba katili bağlamıştı.
(Müellifin şeyhi) Ebu Umeyr dedi ki: İbn Şevzeb, Abdurrahman b. el-Kâsım'ın şöyle söylediğini rivayet etti: Peygamber'den (sav) sonra (yâni O'ndan başka) hiç kimse (maktulün velisine): 'Katili öldür, şüphesiz sen de (onu öldürürsen) onun mislisin' diyemez. İbn Mâce dedi ki: Bu, Kemlilerin hadîsidir. Yalnız onların yanında bulunur, (onlardan başka hiç kimsenin yanında bulunmaz.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 34, /435
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şevzeb el-Horasanî (Abdullah b. Şevzeb)
4. Ebu Abdullah Damre b. Rabi'a el-Filistini (Damre b. Rabi'a)
5. ibn Nehhâs er-Remli (İsa b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Kısas