حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ رَجُلاً مِنْ بَنِى عَدِىٍّ قُتِلَ فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. لَمْ يَذْكُرِ ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Açıklama: Ebu Davud ile Süfyan b. Uyeyne arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272213, D004546-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ رَجُلاً مِنْ بَنِى عَدِىٍّ قُتِلَ فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. لَمْ يَذْكُرِ ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Zeyd b. Hubab, ona Muhammed b. Müslim, ona Amr b. Dinar, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra) rivayet edildi ki:
"Beni Adî'den bir adam öldürüldü. Rasulullah (sav) onun diyetini on iki bin dirhem takdir etti."
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbn Uyeyne Amr, ona da İkrime vasıtasıyla Rasulullah'tan rivayet etti. İbn Abbas'ı anmadı.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Süfyan b. Uyeyne arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 18, /1040
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Yargı, diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33376, D004520
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ وَرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَّ مُحَيِّصَةَ بْنَ مَسْعُودٍ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ انْطَلَقَا قِبَلَ خَيْبَرَ فَتَفَرَّقَا فِى النَّخْلِ فَقُتِلَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَهْلٍ فَاتَّهَمُوا الْيَهُودَ فَجَاءَ أَخُوهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ وَابْنَا عَمِّهِ حُوَيِّصَةُ وَمُحَيِّصَةُ فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فِى أَمْرِ أَخِيهِ وَهُوَ أَصْغَرُهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْكُبْرَ الْكُبْرَ." أَوْ قَالَ "لِيَبْدَإِ الأَكْبَرُ." فَتَكَلَّمَا فِى أَمْرِ صَاحِبِهِمَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُقْسِمُ خَمْسُونَ مِنْكُمْ عَلَى رَجُلٍ مِنْهُمْ فَيُدْفَعُ بِرُمَّتِهِ." قَالُوا أَمْرٌ لَمْ نَشْهَدْهُ كَيْفَ نَحْلِفُ قَالَ
"فَتُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِأَيْمَانِ خَمْسِينَ مِنْهُمْ." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَوْمٌ كُفَّارٌ. قَالَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ قِبَلِهِ. قَالَ قَالَ سَهْلٌ دَخَلْتُ مِرْبَدًا لَهُمْ يَوْمًا فَرَكَضَتْنِى نَاقَةٌ مِنْ تِلْكَ الإِبِلِ رَكْضَةً بِرِجْلِهَا. قَالَ حَمَّادٌ هَذَا أَوْ نَحْوَهُ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ وَمَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ فِيهِ "أَتَحْلِفُونَ خَمْسِينَ يَمِينًا وَتَسْتَحِقُّونَ دَمَ صَاحِبِكُمْ أَوْ قَاتِلِكُمْ." وَلَمْ يَذْكُرْ بِشْرٌ دَمًا وَقَالَ عَبْدَةُ عَنْ يَحْيَى كَمَا قَالَ حَمَّادٌ.]
[وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى فَبَدَأَ بِقَوْلِهِ "تُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِخَمْسِينَ يَمِينًا يَحْلِفُونَ." وَلَمْ يَذْكُرِ الاِسْتِحْقَاقَ]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَذَا وَهَمٌ مِنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad b. Zeyd, ona Yahyâ b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesar, ona da Sehl b. Ebu Hasme ve Rafi b. Hadic'ten (r.anhüma) şöyle (dedikleri) rivayet edilmiştir: Muhayyisa b. Mesud ve Abdullah b. Sehl Hayber tarafına gitmişler ve hurmalıkta birbirlerinden ayrılmışlardı. Abdullah b. Sehl öldürüldü. Yahudileri itham ettiler. Kardeşi Abdurrahman b. Sehl ve amcasının oğulları Huveyyisa ve Mühayyisa, Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldiler. Onların küçüğü olduğu halde, kardeşinin başına gelen şey konusunda Abdurrahman konuştu. Rasulullah (sav) ;"büyük konuşsun, büyük" -veya: "büyük olan başlasın"-buyurdu. Bunun üzerine arkadaşlarının (amca oğullarının durumu) hakkında ikisi birden (Huveyyisa ve Mühayyisa) konuştular. Rasulullah (sav); "sizden elli kişi onlardan bir adam aleyhine yemin ederse onun ipi (size) verilir" buyurdu. Onlar, görmediğimiz bir şeye nasıl yemin ederiz? (Yemin edemeyiz) dediler. Rasulullah (sav); "o halde yahudiler kendilerinden elli kişinin yemini ile size karşı temize çıkarlar" buyurdu. Onlar, Ya Rasulullah! Onlar kâfirdirler. (Onların yeminine nasıl güvenilir?) dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o maktulün diyetini kendisi verdi. Sehl (b. Ebu Hasme) der ki: Birgün onların deve ağılına girdim, develerden birisi bana tekme attı. Hammad bunu veya benzerini söyledi.
[Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Bisr b. el- Müfaddal ve Malik, Yahya b. Said'den rivayet ettiler. Yahya bu rivayette Rasulullah'ın şöyle dediğini söyledi: "Elli defa yemin edip arkadaşınızın veya katilinizin kanını hak eder misiniz?" Bişr, kant anmadı. Abde, ona Yahya'dan, Hammad'ın dediği gibi nakletti.]
[Bu hadisi İbn Uyeyne, Yahya'dan rivayet etti. Rivayetine Rasulullah'ın şu sözü ile başladı: "Yahudiler, edecekleri elli yemin ile size karsı temize çıkarlar." Yahya kam hak etmeyi anmadı.]
[Ebû Davud, bu İbn Uyeyne'den bir vehimdir der.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 8, /1033
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Yargı, diyet
Yemin, Kasame
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33395, D004539
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - عَنْ عَمْرٍو عَنْ طَاوُسٍ قَالَ مَنْ قُتِلَ . وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ قُتِلَ فِى عِمِّيَّا فِى رَمْىٍ يَكُونُ بَيْنَهُمْ بِحِجَارَةٍ أَوْ ضَرْبٍ بِالسِّيَاطِ أَوْ ضَرْبٍ بِعَصًا فَهُوَ خَطَأٌ وَعَقْلُهُ عَقْلُ الْخَطَإِ وَمَنْ قُتِلَ عَمْدًا فَهُوَ قَوَدٌ."
وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ "قَوَدُ يَدٍ." ثُمَّ اتَّفَقَا
"وَمَنْ حَالَ دُونَهُ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ وَغَضَبُهُ لاَ يُقْبَلُ مِنْهُ صَرْفٌ وَلاَ عَدْلٌ."
[وَحَدِيثُ سُفْيَانَ أَتَمُّ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad; (T)
Bize İbn Serh, ona Süfyan (bu onun sözü), ona Amr, ona da Tâvus'tan Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur):
"Birebirleri ile ... bir ölü bulunsa..." (diye) rivayet edilmiştir. İbn Ubyed ise: Rasulullah (sav) buyurdu ki: ... dedi. (Hadisin devamı Tâvus'un ve İbn Ubeyd'in rivayetiyle şöyledir):
"Birbirleri ile taş kamçı ve sopalarla dövüşen bir topluluk içeresinde kim tarafından ve nasıl öldürüldüğü bilinmeyen bir ölü bulunsa bu, hata (hükmünde) dir. Diyeti, hatâen öldürmenin diyetidir. (Bu durumda) taammüden öldürülen kişi içinse kısas gerekir."
İbn Ubeyd (burada): "Elin kısası" dedi. Sonra raviler ittifak ederek şöyle dediler. (Rasulullah devamla şöyle buyurdu):
"Her kim kısasa mâni olursa, Allah'ın lanet ve gazabı onun üzerine olsun. Ondan ne farz ne de nafile (yahut da ne tövbe ne de fidye) kabul edilmesin."
[Süfyan'ın (İbn Serh'in kendisinden rivayeti) hadisi daha tamdır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 17, /1039
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33397, D004541
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ ح
وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَضَى أَنَّ مَنْ قُتِلَ خَطَأً فَدِيَتُهُ مِائَةٌ مِنَ الإِبِلِ ثَلاَثُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَثَلاَثُونَ بِنْتَ لَبُونٍ وَثَلاَثُونَ حِقَّةً وَعَشْرَةٌ بَنِى لَبُونٍ ذَكَرٍ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Muhammed b. Raşid; (T)
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerka, ona babası, ona Muhammed b. Raşid, ona Süleyman b. Musa, ona da Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) hataen öldürülenin diyetinin; otuz bintü mehaz (iki yaşma girmiş dişi deve) otuz bintü lebûn (üç yaşına girmiş dişi deve), otuz hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve) on da ibni lebûn (üç yaşına girmiş erkek deve) olmak üzere yüz deve olduğuna hükmetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 18, /1039
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Eyyub Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Yargı, diyet
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ رَجُلاً مِنْ بَنِى عَدِىٍّ قُتِلَ فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. لَمْ يَذْكُرِ ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33402, D004546
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ رَجُلاً مِنْ بَنِى عَدِىٍّ قُتِلَ فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَتَهُ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. لَمْ يَذْكُرِ ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Zeyd b. Hubab, ona Muhammed b. Müslim, ona Amr b. Dinar, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra) rivayet edildi ki:
"Beni Adî'den bir adam öldürüldü. Rasulullah (sav) onun diyetini on iki bin dirhem takdir etti."
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbn Uyeyne Amr, ona da İkrime vasıtasıyla Rasulullah'tan rivayet etti. İbn Abbas'ı anmadı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 18, /1040
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Muhammed b. Müslim b. Ses (Muhammed b. Müslim b. Şûnîz)
5. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
6. Muhammed b. Süleyman el-Enbari (Muhammed b. Süleyman)
Konular:
Yargı, diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272095, D004539-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - عَنْ عَمْرٍو عَنْ طَاوُسٍ قَالَ مَنْ قُتِلَ . وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ قُتِلَ فِى عِمِّيَّا فِى رَمْىٍ يَكُونُ بَيْنَهُمْ بِحِجَارَةٍ أَوْ ضَرْبٍ بِالسِّيَاطِ أَوْ ضَرْبٍ بِعَصًا فَهُوَ خَطَأٌ وَعَقْلُهُ عَقْلُ الْخَطَإِ وَمَنْ قُتِلَ عَمْدًا فَهُوَ قَوَدٌ."
وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ "قَوَدُ يَدٍ." ثُمَّ اتَّفَقَا
"وَمَنْ حَالَ دُونَهُ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ وَغَضَبُهُ لاَ يُقْبَلُ مِنْهُ صَرْفٌ وَلاَ عَدْلٌ."
[وَحَدِيثُ سُفْيَانَ أَتَمُّ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad; (T)
Bize İbn Serh, ona Süfyan (bu onun sözü), ona Amr, ona da Tâvus'tan Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur):
"Birebirleri ile ... bir ölü bulunsa..." (diye) rivayet edilmiştir. İbn Ubyed ise: Rasulullah (sav) buyurdu ki: ... dedi. (Hadisin devamı Tâvus'un ve İbn Ubeyd'in rivayetiyle şöyledir):
"Birbirleri ile taş kamçı ve sopalarla dövüşen bir topluluk içeresinde kim tarafından ve nasıl öldürüldüğü bilinmeyen bir ölü bulunsa bu, hata (hükmünde) dir. Diyeti, hatâen öldürmenin diyetidir. (Bu durumda) taammüden öldürülen kişi içinse kısas gerekir."
İbn Ubeyd (burada): "Elin kısası" dedi. Sonra raviler ittifak ederek şöyle dediler. (Rasulullah devamla şöyle buyurdu):
"Her kim kısasa mâni olursa, Allah'ın lanet ve gazabı onun üzerine olsun. Ondan ne farz ne de nafile (yahut da ne tövbe ne de fidye) kabul edilmesin."
[Süfyan'ın (İbn Serh'in kendisinden rivayeti) hadisi daha tamdır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 17, /1039
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271906, D004520-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ وَرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَّ مُحَيِّصَةَ بْنَ مَسْعُودٍ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ انْطَلَقَا قِبَلَ خَيْبَرَ فَتَفَرَّقَا فِى النَّخْلِ فَقُتِلَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَهْلٍ فَاتَّهَمُوا الْيَهُودَ فَجَاءَ أَخُوهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ وَابْنَا عَمِّهِ حُوَيِّصَةُ وَمُحَيِّصَةُ فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فِى أَمْرِ أَخِيهِ وَهُوَ أَصْغَرُهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْكُبْرَ الْكُبْرَ." أَوْ قَالَ "لِيَبْدَإِ الأَكْبَرُ." فَتَكَلَّمَا فِى أَمْرِ صَاحِبِهِمَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُقْسِمُ خَمْسُونَ مِنْكُمْ عَلَى رَجُلٍ مِنْهُمْ فَيُدْفَعُ بِرُمَّتِهِ." قَالُوا أَمْرٌ لَمْ نَشْهَدْهُ كَيْفَ نَحْلِفُ قَالَ
"فَتُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِأَيْمَانِ خَمْسِينَ مِنْهُمْ." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَوْمٌ كُفَّارٌ. قَالَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ قِبَلِهِ. قَالَ قَالَ سَهْلٌ دَخَلْتُ مِرْبَدًا لَهُمْ يَوْمًا فَرَكَضَتْنِى نَاقَةٌ مِنْ تِلْكَ الإِبِلِ رَكْضَةً بِرِجْلِهَا. قَالَ حَمَّادٌ هَذَا أَوْ نَحْوَهُ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ وَمَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ فِيهِ "أَتَحْلِفُونَ خَمْسِينَ يَمِينًا وَتَسْتَحِقُّونَ دَمَ صَاحِبِكُمْ أَوْ قَاتِلِكُمْ." وَلَمْ يَذْكُرْ بِشْرٌ دَمًا وَقَالَ عَبْدَةُ عَنْ يَحْيَى كَمَا قَالَ حَمَّادٌ.]
[وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى فَبَدَأَ بِقَوْلِهِ "تُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِخَمْسِينَ يَمِينًا يَحْلِفُونَ." وَلَمْ يَذْكُرِ الاِسْتِحْقَاقَ]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَذَا وَهَمٌ مِنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad b. Zeyd, ona Yahyâ b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesar, ona da Sehl b. Ebu Hasme ve Rafi b. Hadic'ten (r.anhüma) şöyle (dedikleri) rivayet edilmiştir: Muhayyisa b. Mesud ve Abdullah b. Sehl Hayber tarafına gitmişler ve hurmalıkta birbirlerinden ayrılmışlardı. Abdullah b. Sehl öldürüldü. Yahudileri itham ettiler. Kardeşi Abdurrahman b. Sehl ve amcasının oğulları Huveyyisa ve Mühayyisa, Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldiler. Onların küçüğü olduğu halde, kardeşinin başına gelen şey konusunda Abdurrahman konuştu. Rasulullah (sav) ;"büyük konuşsun, büyük" -veya: "büyük olan başlasın"-buyurdu. Bunun üzerine arkadaşlarının (amca oğullarının durumu) hakkında ikisi birden (Huveyyisa ve Mühayyisa) konuştular. Rasulullah (sav); "sizden elli kişi onlardan bir adam aleyhine yemin ederse onun ipi (size) verilir" buyurdu. Onlar, görmediğimiz bir şeye nasıl yemin ederiz? (Yemin edemeyiz) dediler. Rasulullah (sav); "o halde yahudiler kendilerinden elli kişinin yemini ile size karşı temize çıkarlar" buyurdu. Onlar, Ya Rasulullah! Onlar kâfirdirler. (Onların yeminine nasıl güvenilir?) dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o maktulün diyetini kendisi verdi. Sehl (b. Ebu Hasme) der ki: Birgün onların deve ağılına girdim, develerden birisi bana tekme attı. Hammad bunu veya benzerini söyledi.
[Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Bisr b. el- Müfaddal ve Malik, Yahya b. Said'den rivayet ettiler. Yahya bu rivayette Rasulullah'ın şöyle dediğini söyledi: "Elli defa yemin edip arkadaşınızın veya katilinizin kanını hak eder misiniz?" Bişr, kant anmadı. Abde, ona Yahya'dan, Hammad'ın dediği gibi nakletti.]
[Bu hadisi İbn Uyeyne, Yahya'dan rivayet etti. Rivayetine Rasulullah'ın şu sözü ile başladı: "Yahudiler, edecekleri elli yemin ile size karsı temize çıkarlar." Yahya kam hak etmeyi anmadı.]
[Ebû Davud, bu İbn Uyeyne'den bir vehimdir der.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 8, /1033
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Yargı, diyet
Yemin, Kasame
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271908, D004520-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ وَرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَّ مُحَيِّصَةَ بْنَ مَسْعُودٍ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ انْطَلَقَا قِبَلَ خَيْبَرَ فَتَفَرَّقَا فِى النَّخْلِ فَقُتِلَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَهْلٍ فَاتَّهَمُوا الْيَهُودَ فَجَاءَ أَخُوهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ وَابْنَا عَمِّهِ حُوَيِّصَةُ وَمُحَيِّصَةُ فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فِى أَمْرِ أَخِيهِ وَهُوَ أَصْغَرُهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْكُبْرَ الْكُبْرَ." أَوْ قَالَ "لِيَبْدَإِ الأَكْبَرُ." فَتَكَلَّمَا فِى أَمْرِ صَاحِبِهِمَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُقْسِمُ خَمْسُونَ مِنْكُمْ عَلَى رَجُلٍ مِنْهُمْ فَيُدْفَعُ بِرُمَّتِهِ." قَالُوا أَمْرٌ لَمْ نَشْهَدْهُ كَيْفَ نَحْلِفُ قَالَ
"فَتُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِأَيْمَانِ خَمْسِينَ مِنْهُمْ." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَوْمٌ كُفَّارٌ. قَالَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ قِبَلِهِ. قَالَ قَالَ سَهْلٌ دَخَلْتُ مِرْبَدًا لَهُمْ يَوْمًا فَرَكَضَتْنِى نَاقَةٌ مِنْ تِلْكَ الإِبِلِ رَكْضَةً بِرِجْلِهَا. قَالَ حَمَّادٌ هَذَا أَوْ نَحْوَهُ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ وَمَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ فِيهِ "أَتَحْلِفُونَ خَمْسِينَ يَمِينًا وَتَسْتَحِقُّونَ دَمَ صَاحِبِكُمْ أَوْ قَاتِلِكُمْ." وَلَمْ يَذْكُرْ بِشْرٌ دَمًا وَقَالَ عَبْدَةُ عَنْ يَحْيَى كَمَا قَالَ حَمَّادٌ.]
[وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى فَبَدَأَ بِقَوْلِهِ "تُبَرِّئُكُمْ يَهُودُ بِخَمْسِينَ يَمِينًا يَحْلِفُونَ." وَلَمْ يَذْكُرِ الاِسْتِحْقَاقَ]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَذَا وَهَمٌ مِنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad b. Zeyd, ona Yahyâ b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesar, ona da Sehl b. Ebu Hasme ve Rafi b. Hadic'ten (r.anhüma) şöyle (dedikleri) rivayet edilmiştir: Muhayyisa b. Mesud ve Abdullah b. Sehl Hayber tarafına gitmişler ve hurmalıkta birbirlerinden ayrılmışlardı. Abdullah b. Sehl öldürüldü. Yahudileri itham ettiler. Kardeşi Abdurrahman b. Sehl ve amcasının oğulları Huveyyisa ve Mühayyisa, Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldiler. Onların küçüğü olduğu halde, kardeşinin başına gelen şey konusunda Abdurrahman konuştu. Rasulullah (sav) ;"büyük konuşsun, büyük" -veya: "büyük olan başlasın"-buyurdu. Bunun üzerine arkadaşlarının (amca oğullarının durumu) hakkında ikisi birden (Huveyyisa ve Mühayyisa) konuştular. Rasulullah (sav); "sizden elli kişi onlardan bir adam aleyhine yemin ederse onun ipi (size) verilir" buyurdu. Onlar, görmediğimiz bir şeye nasıl yemin ederiz? (Yemin edemeyiz) dediler. Rasulullah (sav); "o halde yahudiler kendilerinden elli kişinin yemini ile size karşı temize çıkarlar" buyurdu. Onlar, Ya Rasulullah! Onlar kâfirdirler. (Onların yeminine nasıl güvenilir?) dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o maktulün diyetini kendisi verdi. Sehl (b. Ebu Hasme) der ki: Birgün onların deve ağılına girdim, develerden birisi bana tekme attı. Hammad bunu veya benzerini söyledi.
[Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Bisr b. el- Müfaddal ve Malik, Yahya b. Said'den rivayet ettiler. Yahya bu rivayette Rasulullah'ın şöyle dediğini söyledi: "Elli defa yemin edip arkadaşınızın veya katilinizin kanını hak eder misiniz?" Bişr, kant anmadı. Abde, ona Yahya'dan, Hammad'ın dediği gibi nakletti.]
[Bu hadisi İbn Uyeyne, Yahya'dan rivayet etti. Rivayetine Rasulullah'ın şu sözü ile başladı: "Yahudiler, edecekleri elli yemin ile size karsı temize çıkarlar." Yahya kam hak etmeyi anmadı.]
[Ebû Davud, bu İbn Uyeyne'den bir vehimdir der.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 8, /1033
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Yargı, diyet
Yemin, Kasame
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272097, D004541-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ ح
وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَضَى أَنَّ مَنْ قُتِلَ خَطَأً فَدِيَتُهُ مِائَةٌ مِنَ الإِبِلِ ثَلاَثُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَثَلاَثُونَ بِنْتَ لَبُونٍ وَثَلاَثُونَ حِقَّةً وَعَشْرَةٌ بَنِى لَبُونٍ ذَكَرٍ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Muhammed b. Raşid; (T)
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerka, ona babası, ona Muhammed b. Raşid, ona Süleyman b. Musa, ona da Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) hataen öldürülenin diyetinin; otuz bintü mehaz (iki yaşma girmiş dişi deve) otuz bintü lebûn (üç yaşına girmiş dişi deve), otuz hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve) on da ibni lebûn (üç yaşına girmiş erkek deve) olmak üzere yüz deve olduğuna hükmetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 18, /1039
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Eyyub Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî (Zeyd b. Yezid b. Ebu Zerka)
7. Ebu Musa Harun b. Zeyd es-Salebî (Harun b. Zeyd b. Yezid)
Konular:
Yargı, diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272215, D004547-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُسَدَّدٌ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ خَالِدٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ رَبِيعَةَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ أَوْسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ يَوْمَ الْفَتْحِ بِمَكَّةَ فَكَبَّرَ ثَلاَثًا ثُمَّ قَالَ
"لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ صَدَقَ وَعْدَهُ وَنَصَرَ عَبْدَهُ وَهَزَمَ الأَحْزَابَ وَحْدَهُ." إِلَى هَا هُنَا حَفِظْتُهُ عَنْ مُسَدَّدٍ ثُمَّ اتَّفَقَا
"أَلاَ إِنَّ كُلَّ مَأْثُرَةٍ كَانَتْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ تُذْكَرُ وَتُدْعَى مِنْ دَمٍ أَوْ مَالٍ تَحْتَ قَدَمَىَّ إِلاَّ مَا كَانَ مِنْ سِقَايَةِ الْحَاجِّ وَسِدَانَةِ الْبَيْتِ." ثُمَّ قَالَ
"أَلاَ إِنَّ دِيَةَ الْخَطَإِ شِبْهِ الْعَمْدِ مَا كَانَ بِالسَّوْطِ وَالْعَصَا مِائَةٌ مِنَ الإِبِلِ مِنْهَا أَرْبَعُونَ فِى بُطُونِهَا أَوْلاَدُهَا."
[وَحَدِيثُ مُسَدَّدٍ أَتَمُّ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, o ikisine Hammad, ona Halid, ona Kasım b. Rabî'a, ona Ukbe b. Evs, ona da Abdullah b. Amr'dan (ra)
Müsedded dedi ki- Rasulullah (sav) Fetih günü Mekke'de (halka) hitabetti. Üç kere tekbir getirdi sonra "va'dini yerine getiren, kuluna yardım eden ve kâfirleri tek başına hezimete uğratan tek Allah'tan başka ilâh yoktur."
(Ebû Davud der ki): Buraya kadarını Müsedded'den ezber ettim. Sonra ikisi de (yani hocaları Süleyman b. Harb ile Müsedded) ittifakla Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu söylediler.
"Haberiniz olsun!.. Mal veya kandan, Cahiliye devrinde anılıp zikredilen tüm övünme vesilesi olan şeyler ayaklarımın altındadır. (Kaldırılmıştır.) Sadece Hacılara su vermek (sikâyetu'l-hac) ve Kâbe hizmeti (Sidânetû'l-Beyf) bundan müstesnadır. Haberiniz olsun!.. Şüphesiz, kamçı ve sopa ile olan amde benzeyen hatâen öldürmenin diyeti yüz devedir. Bunlardan kırkının karınlarında yavruları olacaktır."
[Müsedded'in hadisi daha tamdır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 19, /1040
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ukbe b. Evs es-Sedûsî (Ukbe b. Evs)
3. Kasım b. Rabî'a el-Ğatafânî (Kasım b. Rabî'a b. Cevşen)
4. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Yargı, diyet