371 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْعَارِيَةُ مُؤَدَّاةٌ وَالزَّعِيمُ غَارِمٌ
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edecek bir şeyi bulunan herhangi Müslüman bir kimseye vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece geçirmesi asla caiz olmaz." Muhammed b. Müslim, Amr b. Dinar'dan, onun İbn Ömer'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) yaptığı rivayette İmam Mâlik'e, mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Müslim arasında inkıta vardır.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edebilecek kadar malı bulunan bir kimsenin vasiyeti yanında yazılı bulunmaksızın iki gece bile geçirmesi caiz olmaz." Ebu İsa (Tirmizî) der ki: İbn Ömer hadisi hasen-sahihtir. Yine bu hadis, Zührî, ona Sâlim, ona da İbn Ömer yoluyla benzer şekilde Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilmiştir.
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Übeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edebilecek kadar malı bulunan bir kimsenin vasiyeti yanında yazılı bulunmaksızın iki gece bile geçirmesi caiz olmaz." Ebu İsa (Tirmizî) der ki: İbn Ömer hadisi hasen-sahihtir.
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yahya b. Said, ona Ubeydullah (b. Ömer), ona Nafi, ona Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Malı olup da onunla iki gün geçiren bir Müslümanın yerine getirmesi gereken en önemli sorumluluğu vasiyetini yanında bulundurmasıdır."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyan, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Abd b. Zem'a ile Sa'd b. Ebu Vakkâs, Zem'an'ın cariyesinin oğlu hakkındaki davalarının çözümü için Hz. Peygamber'e (sav) başvurdular. Sa'd "ey Allah'ın Rasulü, kardeşim bana, 'bu benim oğlumdur' diyerek Mekke'ye vardığımda Zem'a'nın cariyesinin oğlunu bakınıp yakalamamı vasiyet etmiştir" dedi. Abd b. Zem'a da "çocuk benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğludur, babamın yatağında doğmuştur" dedi. Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini gördü ve "ey Abd b. Zem’a, bu çocuk senindir (kardeşindir). Çocuk doğduğu yatağa aittir" dedi. Sonra Sevde'ye de "ey Sevde, sen de bundan sonra bu çocuğun yanında örtün" buyurdu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edecek bir şeyi bulunan herhangi Müslüman bir kimseye vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece geçirmesi asla caiz olmaz." Muhammed b. Müslim, Amr b. Dinar'dan, onun İbn Ömer'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) yaptığı rivayette İmam Mâlik'e, mutâbaat etmiştir.
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi, ona da İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edeceği bir şeyi bulunup da vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece yatmak Müslüman bir kişiye yaraşmaz."
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Ubeydullah, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Vasiyet edecek bir şeyi olduğu halde vasiyeti yanında yazılı olmaksızın iki gece geçirmesi, Müslüman bir kişiye yaraşmaz."
Bize Ahmed b. Yunus, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Âmir b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Ben “o zaman üçte birini vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "Üçte biri bile çok ya, neyse olur. Varislerini zengin bırakman onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun Mekke'de ölmesinden dolayı hüzünlenirdi.