933 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ata el-Horasanî, ona Mevlâ İmraetihi Ümmü Osman şöyle rivayet etmiştir: Kûfe minberinde Ali'yi şöyle derken işittim: "Cuma gününde şeytanlar sancakları ile çarşılara çıkıp insanlara işlerini hatırlatırlar -ravi şüpheye düşüp الرَّبَائِثِ kelimesini zikretmiştir- ve onları cuma namazından alıkoyarlar. Melekler de çıkarlar ve mescidin kapısına oturup imam (hutbeye) çıkana dek ilk ânda geleni (ve) ikinci vakitte geleni yazarlar. Kişi, (imamı) işitip görebileceği yere oturduğunda susar ve konuşmazsa ona iki ecir vardır. Eğer uzakta durup (imamı) işitemeyeceği (bir yere) oturur, susar ve konuşmazsa ona da bir ecir vardır. Şayet (imamı) işitip görebileceği bir yere oturur, konuşup susmazsa ona bir günah vardır. Cuma günü yanındakine 'sus' diyen bile boş konuşmuştur. Boş konuşanın da cumasından bir nasibi yoktur." [Ardından Ali, hutbesinin sonunda bunu Rasulullah'ın (sav) buyurduğunu söylemiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Velid b. Müslim, İbn Cabir'den الرَّبَائِثِ kelimesini zikretmek suretiyle nakletmiş, (senetteki raviyi de) hanımının mevlâsı Ümmü Osman b. Atiyye şeklinde zikretmiştir.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Velid b. Müslim ile Ebu Davud arasında inkita' vardır.
Bize Mahmud b. Halid, ona Mervan, ona Süleyman b. Bilal, ona Yahya b. Said, ona Amre, ona da kardeşi (Ümmü Hişam bt. Harise) şöyle rivayet etmiştir: "Kâf suresini sadece Rasulullah'ın (sav) (mübarek) ağzından işiterek öğrendim. Zira O, Kâf suresini her cuma hutbesinde okurdu." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Eyyüb ve İbn Ebu Rical, onlara Yahya b. Said, ona Amre, ona da Ümmü Hişam bt. Harise b. Numan rivayet etmiştir.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Harise b. Ebu Rical ile Ebu Davud arasında inkita' vardır.
Bize Mahmud b. Halid, ona Mervan, ona Süleyman b. Bilal, ona Yahya b. Said, ona Amre, ona da kardeşi (Ümmü Hişam bt. Harise) şöyle rivayet etmiştir: "Kâf suresini sadece Rasulullah'ın (sav) (mübarek) ağzından işiterek öğrendim. Zira O Kâf suresini her cuma hutbesinde okurdu." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Eyyüb ve İbn Ebu Rical, onlara Yahya b. Said, ona Amre, ona da Ümmü Hişam bt. Harise b. Numan rivayet etmiştir.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Yahya b. Eyyub ile Ebu Davud arasında inkita' vardır.
Bize İshak b. İbrahim (Râhûye el-Mervezî), ona Yahya b. Said (el-Kattân), ona (Ebu Abdullah Muhammed) b. Aclân, ona (Ebu İbrahim) Amr b. Şuayb (el-Kuraşî), ona babası (Şuayb b. Muhammed es-Sehmi) ona da dedesinin (Abdullah b. Amr) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) Cuma günü namazdan önce mescitte halka yaparak oturmayı ve mescitte alış veriş yapmayı yasaklamıştır."
Bize Muhammed b. Abdüla'la (el-Kaysî), ona Halid (b. Haris el-Hüceymî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Amr b. Dinar (el-Cümahî), ona da Abdullah b. Cabir'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İçinizden biri imam minbere çıkmışken camiye gelirse hemen iki rekat namaz kılsın." Ravi Şu'be, 'cuma günü' demiştir.
Bize İbn Ebu Akîl el-Mısrî ve Muhammed b. Seleme el- Mısrî, onlara İbn Vehb -İbn Ebu Akîl (rivayetine göre İbn Vehb) şöyle dedi: -bana Üsame -yani İbn Zeyd-, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Abdullah b. Amr b. As, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim cuma günü gusleder, -varsa- hanımının kokusundan sürünür, en güzel elbisesini giyer, (camide) insanların omuzlarına basmadan ilerler ve hutbe esnasında konuşmazsa (bu yaptıkları) iki cuma arasındaki (günahlarına) kefaret olur. (Hutbe esnasında) konuşan ve insanların omuzlarına basan kimseye ise (cuma namazı) öğle namazı (gibi) olur."