Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhab, ona Eyyub, ona Amr, ona Tavus, onların en alimi diye nitelediği İbn Abbas’ın (ra)şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ekinleri hareket etmekte olan bir tarlaya çıktı ve “Bu arazi kimindir?” diye sordu. Ordakiler “Bu tarlayı filan kimse kira ile tuttu” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Dikkat edin! Eğer o mal sahibi bu kiracıya o tarlanın (kullanımını) bağışlasaydı, kendisi için bu arazi karşılığında belli bir ücret almasından daha hayırlı olurdu” dedi.


Açıklama: İbn Battal "minha" kelimesine tarlanın kendisinin hibe edilmesi değil kira ücreti alınmadan kullanıma verilmesi anlamında olduğunu muhacir'in ensarla kardeşliğinde de Hz. Peygamber Hayber'i fethethettiğinde ganimetler alan muhacir müslümanların belli bir süre kira ödemeksizin kullandıkları ensarın tarlalarını geri vermelerini delil getirmeiştir. bkz. İbn Battal, Ebu'l-Hasen Ali b. Halef, Şerhu Sahihu'l-Buhârî li İbn Battal, thk. Ebû Temim Yasir b. İbrahim (Riyad: Mektebetü'r-Rüşd, 1423/2003), 7/150.

    Öneri Formu
20854 B002634 Buhari, Hibe, 35

Bize Müslim, ona Ebu Ukayl, Ebu Mütevekkil en-Nâcî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Cabir b. Abdullah b. Abdullah el-Ensârî’ye gittim ve “Hz. Peygamber'den (sav) işittiğin bir hadisi bana rivayet et” dedim. Şöyle anlattı: Seferlerinin birinde Hz. Peygamber'le birlikte yolculuk ettim. -Ravi Ebu Akîl Ebü’l-Mütevekkil’in yolculuğun bir gazve yolculuğu mu yoksa bir umre yolculuğu mu dediğini bilmiyorum, demiştir. - Seferden döndüğümüz zaman Hz. Peygamber “Kim ailesine erkenden kavuşmak isterse çabuk gitsin” buyurdu. Cabir dedi ki: 'Ben kül renkli devem üzerine binmiş olarak döndüm. Bu devede başka renk yoktu (yânî rengine başka renk karışma¬mıştı). İnsanlar benim arkamda idiler. İşte ben böyle herkesin önünde yol alırken devem yorgunluktan dolayı birden durdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber bana “Ey Cabir! Deveni sıkı tut!” buyurdu ve kamçısıyle ona bir kerre vurdu. Vurmasıyle beraber deve yerinden sıçrayıp hareket etti. Müteakiben Hz. Peygamber “Deveyi satar mısın” diye sordu. “Evet” dedim. Nihayet Medine'ye geldiğimizde ve Peygamber de sahabî grupları içinde Mescid’e girdiğinde ben de devemi Mescid'in kenarındaki taş döşemeliğe bağlayarak yanına girdim. Ve kendisine “İşte (benden satın aldığın) deven buradadır” dedim. Hz. Peygamber (sav) Mescid’den çıktı ve “Bu deve bizim devemizdir" diyerek, devenin etrafında dolaşmaya başladı. Akabinde Hz. Peygamber (sav), birkaç ukıyye altın yolladı ve “Bunu Câbir'e verin” buyurdu. Bundan sonra bana “Devenin bedelini tastamam aldın mı?” dedi. Ben “Evet aldım” dedim. Hz. Peygamber “O bedel de, o deve de (hibe olarak) senindir” dedi.


Açıklama: Hz. Peygamber'in devesi geride kaldığında hayvanı uyarmak maksadı ile onu kamçılanması ele alınmış ve hayvanların da gücü yeten konular da sahibi tarafından bu şekilde uyarılabileceği yorumu yapılmıştır. İbn Battal, Ebu'l-Hasen Ali b. Halef, Şerhu Sahihi'l-Buhârî li İbn Battal, thk. Ebû Temim Yasir b. İbrahim (Beyrut: Mektebetü'r-Rüşd, 1423/2008), 5/64.

    Öneri Formu
29039 B002861 Buhari, Cihad, 49


    Öneri Formu
85191 MA016491 Musannef-i Abdurrezzak, IX, 96


    Öneri Formu
85204 MA016495 Musannef-i Abdurrezzak, IX, 98


    Öneri Formu
148968 BS012124 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 288


    Öneri Formu
148980 BS012136 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 291


    Öneri Formu
271363 İM002385-2 İbn Mâce, Hîbe, 5


    Öneri Formu
272221 İM001972-2 İbn Mâce, Nikah, 48


    Öneri Formu
66762 HM018548 İbn Hanbel, IV, 268


    Öneri Formu
272222 İM001973-2 İbn Mâce, Nikah, 48