375 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Ziyad b. Eyyüb ve İsa b. Yunus, onlara Ali b. Asım, ona Ata b. es-Saib, ona da Said b. Cübeyr, Abdullah b. Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), Uhud şehitlerinin (silah ve zırh gibi) demir ve (elbise türü) derilerini üzerlerinden çıkarılmasını; onların kanları ve elbiseleriyle defnedilmelerini emretti."
Bize Ferve, ona Ali b. Müshir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Müşrikler Uhud günü hezimete uğradılar. Bize Muhammed b. Harb, ona Ebu Mervân Yahya b. Ebu Zekriyyâ, ona Hişâm, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: İblis, Uhud günü insanlar içinde "Ey Allah'ın kulları! ardınızı kollayın" diye bağırdı. Bunun üzerine ön saftakiler dönüp arka saftakilerle vuruştu ve Huzeyfe'nin "O benim babam" diye feryadına rağmen (o kargaşada hatayla) Yemân'ı öldürdüler. Huzeyfe, "Allah sizi affetsin" dedi. Râvi der ki: Müşriklerden bir topluluk bozguna uğramış, Tâif'e sığınmışlardı.
Bize Ferve, ona Ali b. Müshir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Müşrikler Uhud günü hezimete uğradılar. Bize Muhammed b. Harb, ona Ebu Mervân Yahya b. Ebu Zekriyyâ, ona Hişâm, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: İblis, Uhud günü insanlar içinde "Ey Allah'ın kulları! ardınızı kollayın" diye bağırdı. Bunun üzerine ön saftakiler dönüp arka saftakilerle vuruştu ve Huzeyfe'nin "O benim babam" diye feryadına rağmen (o kargaşada hatayla) Yemân'ı öldürdüler. Huzeyfe, "Allah sizi affetsin" dedi. Râvi der ki: Müşriklerden bir topluluk bozguna uğramış, Tâif'e sığınmışlardı.
Bize Mervân b. Muâviye el-Fezâri, ona Abdulvahid b. Eymen el-Mekki, ona Übeydullah b. Abdullah ez-Zurakî, ona da Babası (Abdullah ez-Zurakî) şöyle rivayet etmiştir: Uhud savaşı günü (savaş bitip) Müşrikler geri döndükten sonra Hz. peygamber (sav) "hadi düzgün bir saf düzenine geçin, Rabbime hamdu sena edeyim" dedi. Sahabe Hz. Peygamber'in arkasında saf oluşturdu, ardından Hz. Peygamber (sav) şöyle dua etti: "Allah'ım! bütün hamd sana mahsustur. Allah'ım hiç kimse Sen'in verdiğin bol rızkı darlaştıramaz, kıstığın rızkı da bollaştıramaz, Sen'in doğru yola ilettiğini saptıramaz, saptırdığını doğru yola iletemez, Sen'in vermediğini veremez, verdiğini engelleyemez, Sen'in uzak tuttuğunu yakın kılamaz, yakınlaştırdığını uzaklaştıramaz. Allah'ım! Bize olan bereketini, rahmetini, ikramını ve rızkını bollaştır. Allah'ım! Bozulmayacak, bitmeyecek daimi nimetini istiyoruz Sen'den. Allah'ım! Sen'den yoksulluk gününde nimet, korku gününde emniyet dilerim. Allah'ım! Verdiğin ve vermediğin şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Allah'ım! bize imanı sevdir ve kalbimizi onunla süsle, küfür, günah ve isyandan tiksindir ve bizi doğru ile yanlışı birbirinden ayırt eden kullarından eyle. Allah'ım! Bizim canımızı Müslüman olarak al, Müslüman olarak dirilt, şeref ve haysiyetimizi yitirmeden, fitnelere maruz kalmadan salih kulların arasına kat. Allah'ım! Sen’in Peygamberlerini yalanlayan, insanları Sen’in yolundan alıkoyan kâfirler gürûhunu kahreyle! Onların üzerine musibetini ve azabını indir. Allah'ım! Kendilerine kitap verilen kâfirleri de kahreyle. Ey hak ve gerçek olan İlâh!" Fezârî bir defasında (bu rivayeti) "... İbn Rifâa ez-Zürakî, ona da babası" senediyle rivayet etmiştir. Fezârî dışındakiler ise (İbn Rifâa ez-Zürakî yerine) Ubeyd b. Rifâa ez-Zürakî adını zikretmiştir.