حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ يَزِيدَ الرَّقَاشِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الْحَكَمِ الْبَجَلِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ وَأَبَا هُرَيْرَةَ يَذْكُرَانِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ أَنَّ أَهْلَ السَّمَاءِ وَأَهْلَ الأَرْضِ اشْتَرَكُوا فِى دَمِ مُؤْمِنٍ لأَكَبَّهُمُ اللَّهُ فِى النَّارِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ و أبو الحكم البجلي هو عبد الرحمن بن أبي نعم الكوفي.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18921, T001398
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ يَزِيدَ الرَّقَاشِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الْحَكَمِ الْبَجَلِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ وَأَبَا هُرَيْرَةَ يَذْكُرَانِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ أَنَّ أَهْلَ السَّمَاءِ وَأَهْلَ الأَرْضِ اشْتَرَكُوا فِى دَمِ مُؤْمِنٍ لأَكَبَّهُمُ اللَّهُ فِى النَّارِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ و أبو الحكم البجلي هو عبد الرحمن بن أبي نعم الكوفي.
Tercemesi:
Ebûl Hakem el Becelî’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Saîd el Hudrî ve Ebü Hüreyre’den işittim; Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu hatırlattılar: “Gök ve yeryüzü halkı bir Müslüman’ın kanını akıtmak için birleşseler, Allah onların hepsini yüzüstü Cehenneme yuvarlar.” Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebûl Hakem el Becelî ise Abdurrahman b. Nu’min olup Küfelidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Diyât 8, 4/17
Senetler:
()
Konular:
Toplumsal barış, Müslüman kanı akıtmanın uhrevi cezası
Yargı, adam öldürmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43764, DM002398
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا بُشَيْرُ بْنُ يَسَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ قَالَ : خَرَجَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَهْلٍ بن أبي حَثْمَة أَحَدُ بَنِى حَارِثَةَ إِلَى خَيْبَرَ مَعَ نَفَرٍ مِنْ قَوْمِهِ يُرِيدُونَ الْمِيرَةَ بِخَيْبَرَ - قَالَ - فَعُدِىَ عَلَى عَبْدِ اللَّهِ فَقُتِلَ ، فَتُلَّتْ عُنُقُهُ حَتَّى نُخِعَ ، ثُمَّ طُرِحَ فِى مَنْهَلٍ مِنْ مَنَاهِلِ خَيْبَرَ ، فَاسْتُصْرِخَ عَلَيْهِ أَصْحَابُهُ فَاسْتَخْرَجُوهُ فَغَيَّبُوهُ ، ثُمَّ قَدِمُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الْمَدِينَةَ فَتَقَدَّمَ أَخُوهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ - وَكَانَ ذَا قِدَمٍ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- - وَابْنَا عَمِّهِ مَعَهُ حُوَيِّصَةُ بْنُ مَسْعُودٍ وَمُحَيِّصَةُ ، فَتَكَلَّمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَكَانَ أَحْدَثَهُمْ سِنًّا وَهُوَ صَاحِبُ الدَّمِ وَذَا قَدَمٍ فِى الْقَوْمِ ، فَلَمَّا تَكَلَّمَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْكُبْرَ الْكُبْرَ ». قَالَ : فَاسْتَأْخَرَ فَتَكَلَّمَ حُوَيِّصَةُ وَمُحَيِّصَةُ ثُمَّ هُوَ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« تُسَمُّونَ قَاتِلَكُمْ ثُمَّ تَحْلِفُونَ عَلَيْهِ خَمْسِينَ يَمِيناً ، ثُمَّ نُسَلِّمُهُ إِلَيْكُمْ ». قَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا كُنَّا لِنَحْلِفَ عَلَى مَا لاَ نَعْلَمُ ، مَا نَدْرِى مَنْ قَتَلَهُ إِلاَّ أَنَّ يَهُودَ عَدُوُّنَا وَبَيْنَ أَظْهُرِهِمْ قُتِلَ. قَالَ :« فَيَحْلِفُونَ لَكُمْ بِاللَّهِ إِنَّهُمْ لَبُرَآءُ مِنْ دَمِ صَاحِبِكُمْ ثُمَّ يَبْرَءُونَ مِنْهُ؟ ». قَالُوا : مَا كُنَّا لِنَقْبَلَ أَيْمَانَ يَهُودَ مَا فِيهِمْ أَكْثَرُ مِنْ أَنْ يَحْلِفُوا عَلَى إِثْمٍ. قَالَ : فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنْ عِنْدِهِ بِمِائَةِ نَاقَةٍ.
Tercemesi:
Bize Mu h amme d b. Abdillah er-Rekaşî rivayet edip (dedi ki), bize Yezîd b. Zurey' rivayet edip (dedi ki), bize Mu-hammed b. İshak rivayet edip (dedi ki), bize Buşeyr b. Yesâr, Sehl b. Ebî Hasme'den, O'nun şöyle dediğini rivayet etti: Hâriseoğullan'ndan bir kimse olan Abdullah b. Sehl b. Ebî Hasme, Hayber'den yiyecek almak maksadıyla kabilesinden bir toplulukla beraber Hayber'e çıkıp gitmişti. (Sehl) sözüne şöyle devam etti: Derken Abdullah'a zulmedilip öldürülmüştü; boynu, can damarı ke-silinceye kadar bükülmüş, sonra Hayberin su kaynaklarından bir kaynağa atılmıştı. Bunun üzerine arkadaşları onun için yardım istemişler ve onu çıkarıp defnetmişler, ardından da Medine'ye Rasûlullahin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) huzuruna gelmişlerdi. O zaman (Abdullah'ın) kardeşi Abdurrahman b. Sehl -ki, O'nun Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile eski tanışıklığı vardı- ve beraberindeki amcaoğulları Huvayyısa b. Mes'ûd ile Muhayyısa öne çıkmışlar, Abdurrahman da konuşmaya başlamıştı. O onların yaşça en küçükleri idi. Kan sahibi (yani kısas talebi hakkına sahip) ve topluluktan eski tanışıklığı olan kimse de O idi.
O konuşmaya başlayınca Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); "En büyüğü (öne geçir), en büyüğü (öne geçir!)" buyurmuştu. (Sehl) sözüne şöyle devam etti: Bunun üzerine O geri çekilmiş ve Huveyyisa, Muhayyısa, sonra da O (olmak üzere) konuşmuşlar, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de; "Katilinizin ismini verirsiniz. Ardından aleyhine elli yemin edersiniz. Sonra biz onu size teslim ederiz!" buyurmuştu. Onlar şöyle cevap vermişlerdi: "Ya Rasûlullah, biz bilmediğimiz şey için yemin edemeyiz. Onu kimin öldürdüğünü bilmiyoruz. Şu kadar var ki, yahûdiler düş-manımızdır ve o onların arasında öldürüldü!" (Hz. Peygamber de) şöyle buyurmuştu: "O halde onlar sizin için Allah'a, kendilerinin sizin arkadaşınızın kanını (akıtmakla) ilgilerinin gerçekten olmadığına dair yemin ederler, sonra onunla ilgilerinin olmadığına hükmedilir!" Onlar da; "biz yahûdîlerin yeminlerini kabul edemeyiz. Onlarda olan (küfür), bir günâh için yemin etmelerinden daha çoktur!" demişlerdi. (Sehl) sözüne şöyle devam etti: Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun diyetini yanındaki (zekât develerinden) yüz deve olarak vermişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 2, 3/1519
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah er-Rakkaşi (Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Abdülmelik b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
Kısas, gayrı müslime
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, delil, cezaları uygulamak için
Yargı, diyet
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Müslüman -Yahudi İlişkilerinde hukuk
Yargı, Şahit ve yemin
Yemin, Kasame
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43638, DM002275
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ : أَنَّ عُوَيْمِراً الْعَجْلاَنِىَّ قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ رَجُلاً وَجَدَ مَعَ امْرَأَتِهِ رَجُلاً أَيَقْتُلُهُ فَتَقْتُلُونَهُ أَمْ كَيْفَ يَفْعَلُ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« قَدْ أَنْزَلَ اللَّهُ فِيكَ وَفِى صَاحِبَتِكَ ، فَاذْهَبْ فَأْتِ بِهَا ». قَالَ سَهْلٌ : فَتَلاَعَنَا وَأَنَا مَعَ النَّاسِ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَلَمَّا فَرَغَا مِنْ تَلاَعُنِهِمَا قَالَ : كَذَبْتُ عَلَيْهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ أَمْسَكْتُهَا. فَطَلَّقَهَا ثَلاَثاً قَبْلَ أَنْ يَأْمُرَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-. قَالَ ابْنُ شِهَابٍ : فَكَانَتْ تِلْكَ بَعْدُ سُنَّةَ الْمُتَلاَعِنَيْنِ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ab dil meçi d rivayet edip (dedi ki), bize Malik, İbn Şihâb'dan, (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivayet etti ki, Uveymir el-Aclani; "ya Rasulullah! Ne buyurursun, bir erkek, hanımıyla beraber bir erkek bulsa, onu öldürür, siz de onu öldürür müsünüz, yoksa nasıl yapar?" dedi... Derken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah seninle kadın arkadaşının hakkında (hümünü) indirmiştir. Bu sebeple git de onu (buraya) getir!" Sehl, sözüne şöyle devam etmiş: Bunun üzerine (Uveymir hanımını getirip) lânetleştiler. Ben, halkla beraber Ra-sulullah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanındaydım. Nihayet iânetleşmelerini bitirdiklerinde (Uveymir); "Eğer (bundan sonra) onu (yanımda) tutarsam, ya Rasulullah, ona yalan isnad etmiş olurum!" dedi ve onu, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine (birşey) emretmeden önce, üç (talâkla) boşadı. İbn Şihab demiş ki, "bu (yani lânetleşmenin sonunda boşama), ondan sonra lânetleşenlerin âdeti oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1430
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Boşanma, üç talakla
Yargı, adam öldürmek
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43639, DM002276
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ : أَنَّ عُوَيْمِراً أَتَى عَاصِمَ بْنَ عَدِىٍّ ، وَكَانَ سَيِّدَ بَنِى عَجْلاَنَ فَذَكَرَ نحوه وَلَمْ يَذْكُرْ طَلَّقَهَا ثَلاَثاً.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, el-Evzai'den, (O) İbn Şihab'dan, (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivayet etti ki, "Uveymir Asım b. Adiyye -ki O, Aclanoğulları'nın büyüğü idi- geldi..." O sonra onun, (yani bir önceki Hadisin) aynısını zikretti, fakat "onu üç (talâkla) boşadı" (cümlesini) söylemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1431
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Suçlar, Cinsel: Zina ithamı
Yargı, adam öldürmek
Zina, cezası
حدثنا بن نمير عن أبي حنيفة عن حماد عن إبراهيم قال لا يجزئ في الظهار ولا التحرير ولا القتل ولد مكاتبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
107941, MŞ012401
Hadis:
حدثنا بن نمير عن أبي حنيفة عن حماد عن إبراهيم قال لا يجزئ في الظهار ولا التحرير ولا القتل ولد مكاتبه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Eymân ve'n-Nuzûr 12401, 7/543
Senetler:
()
Konular:
Köle, mükateb
Yargı, adam öldürmek
Zıhar, keffareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43763, DM002397
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ دَاوُدَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَتَبَ إِلَى أَهْلِ الْيَمَنِ وَكَانَ فِى كِتَابِهِ :« أَنَّ مَنِ اعْتَبَطَ مُؤْمِناً قَتْلاً عَنْ بَيِّنَةٍ فَإِنَّهُ قَوَدُ يَدَيْهِ إِلاَّ أَنْ يَرْضَى أَوْلِيَاءُ الْمَقْتُولِ ». قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : اعْتَبَطَ قَتَلَ مِنْ غَيْرِ عِلَّةٍ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Musa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Hamza, Süleyman b. Dâvûd'dan rivayet etti ki; O şöyle demiş: Bana ez-Zûhrî, Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'dan, (O) babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivayet etti ki, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yemen ahalisine (bir mektup) yazmıştı. Mektubunda şu da vardı: "Şüphe yok ki, kim bir mü'mini delilsiz bir şekilde sebepsiz yere öldürürse, onun (cezası), öldürülen kimsenin velilerinin (diyet almaya veya bağışlamaya) razı olmaları hariç, kendisinin kısas edilmesidir." Ebû Muhammed (ed-Dârimî) şöyle dedi: "İ'tebeta: "Sebepsiz yere öldürdü", "bir hastalık veya gerektiriri bir sebep yokken öldürdü" demektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 1, 3/1518
Senetler:
1. Ebu Dahhak Amr b. Hazm el-Ensarî (Amr b. Hazm b. Zeyd b. Levzan b. Harise)
2. Ebu Abdulmelik Muhammed b. Amr el-Ensari (Muhammed b. Amr b. Hazm b. Zeyd b. Levzan)
3. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Davud Süleyman b. Davud el-Havlani (Süleyman b. Davud)
6. Ebu Abdurrahman Yahya b. Hamza el-Hadramî (Yahya b. Hamza b. Vakıd)
7. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Diyet, kasten öldürülen kimsenin
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43765, DM002399
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ دَاوُدَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَتَبَ إِلَى أَهْلِ الْيَمَنِ وَكَانَ فِى كِتَابِهِ :« أَنَّ الرَّجُلَ يُقْتَلُ بِالْمَرْأَةِ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Musa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Hamza, Süleyman b. Dâvûd'dan rivayet etti (ki, O şöyle demiş): Bana ez-Zührî, Ebû Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'dan, (O) babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivayet etti ki, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yemen ahalisine (bir mektup) yazmıştı. Mektubunda şu da vardı: "-Şüphe yok ki, erkek, (öldürdüğü) kadına karşılık öldürülür!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 3, 3/1520
Senetler:
1. Ebu Dahhak Amr b. Hazm el-Ensarî (Amr b. Hazm b. Zeyd b. Levzan b. Harise)
2. Ebu Abdulmelik Muhammed b. Amr el-Ensari (Muhammed b. Amr b. Hazm b. Zeyd b. Levzan)
3. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Davud Süleyman b. Davud el-Havlani (Süleyman b. Davud)
6. Ebu Abdurrahman Yahya b. Hamza el-Hadramî (Yahya b. Hamza b. Vakıd)
7. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Kısas, erkek ve kadının birbirini yaralama/öldürme durumunda
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43770, DM002404
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عبيد الله الغداني حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عَوْفٍ عَنْ حَمْزَةَ أَبِى عمرو عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَائِلٍ الْحَضْرَمِىِّ عَنْ أَبِيهِ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ : شَهِدْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- حِينَ أُتِىَ بِالرَّجُلِ الْقَاتِلِ يُقَادُ فِى نِسْعَةٍ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِوَلِىِّ الْمَقْتُولِ :« أَتَعْفُو؟ ». قَالَ : لاَ . قَالَ : « فَتَأْخُذُ الدِّيَةَ؟ ». قَالَ : لاَ. قَالَ : « فَتَقْتُلُهُ؟ ». قَالَ : نَعَمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّكَ إِنْ عَفَوْتَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَبُوءُ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِ صَاحِبِكَ ». قَالَ : فَتَرَكَهُ. قَالَ : فَأَنَا رَأَيْتُهُ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ قَدْ عَفَا عَنْهُ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Ab di 11 ah el-Hemdâni haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Avf tan, (O) Hamza Ebû Ömer'den, (O) Al kam e b. Vâil el-Hadramî'den, (O da) babası Vâil b. Hucr'dan (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: O katil adam bir kayışla çekilerek getirildiğinde Hz, Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanında bulunuyordum. O zaman Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) öldürülen kimsenin velisâne; "Bağışlıyor musun?" buyurmuş, o da; "hayır!" demişti. (Hz. Peygamber); "Böylece diyeti alırsın!" buyurmuş, o (yine); "hayır!" cevabını vermişti. (Hz. Peygamber); "O halde onu öldürecek (mi)sin?" buyurmuş, O da "evet!" demişti. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, eğer sen onu bağışlarsan, o gerçekten, senin günahınla arkadaşının günâhını alıp yüklenir." (Vâîl) sözüne şöyle devam etti: O da onu (serbest) bırakmıştı. (Vâîl, sözüne devamla) şöyle dedi: Ben onu, (maktulün velisini) kendisini bağışlamış olarak kayışını sürükleyip (giderken) görmüştüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 8, 3/1524
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Alkame b. Vail el-Hadrami (Alkame b. Vail b. Hucr)
3. Ebu Ömer Hamza b. Amr el-Âizî (Hamza b. Amr)
4. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ahmed b. Abdullah el-Hemdanî (Ahmed b. Abdullah b. Muhammed)
Konular:
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, diyet
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Kısas
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44385, DM002546
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عُيَيْنَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جَوْشَنٍ الْغَطَفَانِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَنْ قَتَلَ مُعَاهَداً فِى غَيْرِ كُنْهِهِ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid haber verip (dedi ki), bize Uyeyne b. Abdirrahman b. Cevşen el-Gatafani, babasından, (O da) Ebu Bekre'den (naklen) rivayet etti ki, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim andlaşma yapılmış bir kimseyi ("müâhed"i, "zimmV'yi) haksız yere öldürürse, Allah ona Cennet'i haram kılar!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 61, 3/1627
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Abdurrahman b. Cevşen el-Ğatafani (Abdurrahman b. Cevşen)
3. Uyeyne b. Abdurrahman el-Ğatafani (Uyeyne b. Abdurrahman b. Cevşen)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Yargı, adam öldürmek
Zimmet Ehli, Hukuku