270 Kayıt Bulundu.
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Numeyr; (T) Yine bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -hadisin lafzını rivayette birbirlerine yakın ifadeler kullandılar- ona babası, ona Beşir b. el-Muhacir, ona Abdullah b. Bureyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: Maiz b. Malik el-Eslemi Rasulullah (sav)’a gelip “ey Allah’ın Rasulü, gerçekten ben kendime zulmettim, ben zina ettim, beni temizlemeni istiyorum” dedi. Rasulullah (sav) onu geri çevirdi. Ertesi gün olunca yine ona gelerek “ey Allah’ın Rasulü ben zina ettim” dedi. İkinci defa onu geri çevirdi. Rasulullah (sav), onun kavmine birisini göndererek "bunun aklında herhangi bir sorun olduğunu biliyor musunuz? Davranışlarında yadırgadığınız bir şey var mı?" diye sordurdu. Onlar “bizim bildiğimiz onun aklı itibariyle gördüğümüz kadarıyla en iyilerimizden olduğudur” dediler. Maiz üçüncü defa geldi. Rasulullah(sav) yine kavmine birisini göndererek durumunu sordurdu. Ona durumunda da aklında da sakıncalı bir durum olmadığını haber verdiler. Dördüncü defa tekrarlanınca ona bir çukur kazdırdı, sonra verdiği emir üzerine recm edildi. Ravi der ki: Gamidli kadın da geldi ve “ey Allah’ın Rasulü (sav), ben zina ettim, beni temizle” dedi. Rasulullah (sav) onu geri çevirdi. Ertesi gün kadın gelip “ ey Allah’ın Rasulü, beni neden geri çeviriyorsun ki, galiba sen Maiz’i geri çevirdiğin gibi beni de geri çevirmek istiyorsun, vallahi ben hamileyim” dedi. Rasulullah (sav): "madem öyle diyorsun o halde doğumunu yapıncaya kadar git" buyurdu. Kadın doğumunu yaptıktan sonra, beze sarılmış bir halde bebeği ile beraber yanına geldi ve “işte onu doğurdum” dedi. Rasulullah (sav) "git sütten kesinceye kadar ona süt emzir" buyurdu. Onu sütten kesince, çocuğu elinde bir parça ekmek olduğu halde getirdi ve “ey Allah’ın Rasulü, işte ben bunu sütten kestim, artık yemek yemeye de başladı” dedi. Rasulullah (sav) küçük çocuğu Müslümanlardan bir adama teslim etti, sonra emir verdi, kadın göğsüne varacak kadar bir çukur kazıldı ve insanlar onu taşladılar. Bu sırada Halid b. Velid elinde bir taş ile gelip, o taşı başına attı. Kan, Halid’in yüzüne doğru sıçrayınca ona ağır sözler söyledi. Allah Rasulü (sav) Halid’in o kadın hakkında ağır sözler söylediğini işitince "yavaş ol ey Halid, nefsim elinde olana yemin olsun, o öyle bir tövbe etti ki; eğer insanların malını haksız yere yiyen bir tahsildar böyle bir tövbe etse, onun dahi günahı mağfiret olunur" buyurdu. Sonra verdiği emir üzerine cenaze namazı kılındı ve defnedildi.
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Numeyr; (T) Yine bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -hadisin lafzını rivayette birbirlerine yakın ifadeler kullandılar- ona babası, ona Beşir b. el-Muhacir, ona Abdullah b. Bureyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: Maiz b. Malik el-Eslemi Rasulullah (sav)’a gelip “ey Allah’ın Rasulü, gerçekten ben kendime zulmettim, ben zina ettim, beni temizlemeni istiyorum” dedi. Rasulullah (sav) onu geri çevirdi. Ertesi gün olunca yine ona gelerek “ey Allah’ın Rasulü ben zina ettim” dedi. İkinci defa onu geri çevirdi. Rasulullah (sav), onun kavmine birisini göndererek "bunun aklında herhangi bir sorun olduğunu biliyor musunuz? Davranışlarında yadırgadığınız bir şey var mı?" diye sordurdu. Onlar “bizim bildiğimiz onun aklı itibariyle gördüğümüz kadarıyla en iyilerimizden olduğudur” dediler. Maiz üçüncü defa geldi. Rasulullah(sav) yine kavmine birisini göndererek durumunu sordurdu. Ona durumunda da aklında da sakıncalı bir durum olmadığını haber verdiler. Dördüncü defa tekrarlanınca ona bir çukur kazdırdı, sonra verdiği emir üzerine recm edildi. Ravi der ki: Gamidli kadın da geldi ve “ey Allah’ın Rasulü (sav), ben zina ettim, beni temizle” dedi. Rasulullah (sav) onu geri çevirdi. Ertesi gün kadın gelip “ ey Allah’ın Rasulü, beni neden geri çeviriyorsun ki, galiba sen Maiz’i geri çevirdiğin gibi beni de geri çevirmek istiyorsun, vallahi ben hamileyim” dedi. Rasulullah (sav): "madem öyle diyorsun o halde doğumunu yapıncaya kadar git" buyurdu. Kadın doğumunu yaptıktan sonra, beze sarılmış bir halde bebeği ile beraber yanına geldi ve “işte onu doğurdum” dedi. Rasulullah (sav) "git sütten kesinceye kadar ona süt emzir" buyurdu. Onu sütten kesince, çocuğu elinde bir parça ekmek olduğu halde getirdi ve “ey Allah’ın Rasulü, işte ben bunu sütten kestim, artık yemek yemeye de başladı” dedi. Rasulullah (sav) küçük çocuğu Müslümanlardan bir adama teslim etti, sonra emir verdi, kadın göğsüne varacak kadar bir çukur kazıldı ve insanlar onu taşladılar. Bu sırada Halid b. Velid elinde bir taş ile gelip, o taşı başına attı. Kan, Halid’in yüzüne doğru sıçrayınca ona ağır sözler söyledi. Allah Rasulü (sav) Halid’in o kadın hakkında ağır sözler söylediğini işitince "yavaş ol ey Halid, nefsim elinde olana yemin olsun, o öyle bir tövbe etti ki; eğer insanların malını haksız yere yiyen bir tahsildar böyle bir tövbe etse, onun dahi günahı mağfiret olunur" buyurdu. Sonra verdiği emir üzerine cenaze namazı kılındı ve defnedildi.
Bize Muhammed b. Osman, ona Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) zine etmiş yahudi bir erkekle bir kadın getirildi. Peygamber (sav) onlara "Siz kitabınızda ne hüküm buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar “bizim alimlerimiz, zina edenin yüzünü kömürle karartma ve bir eşek üzerine ters bindirip (teşhir etme) bidatini çıkardılar” diye cevap verdiler. Abdullah b. Selâm “ey Allah'ın Rasulü, Onlara Tevrat'ı getirmelerini emret” dedi. Tevrat getirildi. Yahudilerden biri, elini recim ayeti üzerine koyup, öncesini ve sonrasını okumaya başladı. Abdullah b. Selâm ona “elini kaldır” dedi. Bir de baktılar ki, recim ayeti elinin altındadır. Bunun üzerine Rasulullah (sav) emretti zina eden o iki kişi recmedildiler. İbn Ömer der ki: Bu zina eden iki kişi Mescidin yanında düz taşlarla döşenip kaplanmış olan Balat denilen yerde recmedildiler. Ben Yahudi erkeğin, taşlardan korumak için, kadının üzerine kapandığını gördüm.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid (r.anhüma) şöyle demişlerdir: Rasulullah'ın (sav) yanında iken bir adam kalkıp “Allah'a aşkına, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet” dedi. Daha dirayetli ve edepli olan hasmı “aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet ve bana müsaade et anlatayım” dedi. Hz. Peygamber (sav) "söyle" buyurdu. Bunun üzerine söz verilen hasım “benim oğlum bunun yanında işçiydi ve bunun karısı ile zina etti. Bu nedenle ben yüz koyun ve bir hizmetçi fidye vererek oğlumu kurtardım. Sonra ben ilim ehlinden birkaç adama sordum. Onlar oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bu adamın karışma da recim cezası gerektiği bilgisini aldım” dedi. Bundan sonra Rasulullah (sav) "canım elinde olana yemin ederim ki aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Verdiğin yüz koyun ve hizmetçi sana geri verilecek. Oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası gerekir. Ey Üneys, sen de bunun karısına git. Eğer suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Üneys kadına gitti. Kadın suçunu itiraf etti. Üneys de kadını recmetti. Râvî der ki: Ben Sufyân'a “Benim oğlum bu adamın yanında ücretli idi” diyen adam “Bana, oğlumun üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler” sözünü söylememiştir, dedim. “Sufyân ben o hususta Zuhrî'den bunu işitip işitmediğimde şüphe etmekteyim. Onun için bazen bu cümleyi söyledim, bazen de sükût ettim” diye cevap verdi
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona Ebu Hureyre ve Zeyd ibn Hâlid el-Cuhenî şöyle demişlerdir: Bizler Peygamber'in (sav) yanında iken bir adam ayağa kalktı ve “Allah aşkına aramızda sadece Allah'ın Kitabı ile hüküm ver” dedi. Ondan daha anlayışlı olan hasmı da ayağa kalktı ve “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah ona "konuş" buyurdu. O da “benin oğlum bu adamın yanında ücretli işçiydi, onun karısı ile zina etmiş. Ben de bu adama yüz koyun ve bir de hizmetçi fidye verip oğlumu kurtardım. Sonra ilim sahibi olan adamlara sordum. Onlar oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bunun karısına da recim cezası lâzım geldiğini haber verdiler” dedi. Rasulullah "canım elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, aranızda, şanı yüce olan Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Yüz koyunla hizmetçi sana geri verilir, senin oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası lazım gelir. Ey Üneys, Bu adamın karısına git, eğer zina suçunu itiraf ederse, onu recmet" buyurdu. Üneys, kadına gitti. O da zina ettiğini itiraf edince onu recmetti. Râvî der ki: Ben Sufyân'a “'benim oğlum bu adamın yanında ücretli idi' diyen adam 'bana, oğlumun üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler' sözünü söylememiştir, dedim. Sufyân “ben o hususta ez-Zuhrî'den bunu işitip işitmediğimde şüphe etmekteyim. Onun için bazen bu cümleyi söyledim, bazen de sükût ettim” diye cevap verdi