حدثنا داود بن كثير الجريري عن طارق بن أبي مرة قال جعلت لامرأتي في جارية لها إن أنا وطئتها فهي هدية إلى بيت الله فوطئتها فسألت سعيد بن جبير فقال اشتر بثمنها بدنا ثم انحرها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
108023, MŞ012486
Hadis:
حدثنا داود بن كثير الجريري عن طارق بن أبي مرة قال جعلت لامرأتي في جارية لها إن أنا وطئتها فهي هدية إلى بيت الله فوطئتها فسألت سعيد بن جبير فقال اشتر بثمنها بدنا ثم انحرها
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Eymân ve'n-Nuzûr 12486, 7/563
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Yemin, keffareti
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Açıklama: Hadis sahih li gayrihidir. İsnad ise Rişdîn b. Sa'd'ın zayıflığından dolayı zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46694, HM008800
Hadis:
حَدَّثَنَا هَيْثَمٌ حَدَّثَنَا رِشْدِينُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَقَعَنَّ رَجُلٌ عَلَى امْرَأَةٍ وَحَمْلُهَا لِغَيْرِهِ
Tercemesi:
Açıklama:
Hadis sahih li gayrihidir. İsnad ise Rişdîn b. Sa'd'ın zayıflığından dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8800, 3/367
Senetler:
()
Konular:
Cinsel hayat, hamile veya emzikli kadınla beraber olmak
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27872, N003366
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَزِيعٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبَّقِ أَنَّ رَجُلاً غَشِىَ جَارِيَةً لاِمْرَأَتِهِ فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنْ كَانَ اسْتَكْرَهَهَا فَهِىَ حُرَّةٌ مِنْ مَالِهِ وَعَلَيْهِ الشَّرْوَى لِسَيِّدَتِهَا وَإِنْ كَانَتْ طَاوَعَتْهُ فَهِىَ لِسَيِّدَتِهَا وَمِثْلُهَا مِنْ مَالِهِ » .
Tercemesi:
Seleme b. Muhabbak (r.a)’tan rivâyete göre, bir adam karısının cariyesiyle zina etmişti. Dava Rasûlullah (s.a.v)’e arz edilmişti. Rasûlullah (s.a.v)’de şöyle buyurdu: “Eğer adam cariyeyi zorlamışsa cariye hür bir kadın olur ve o adamın malı sayılır. Karısına o cariye gibi bir cariye satın alması gerekir. Eğer cariye kendi isteğiyle yapmışsa o cariye karısınındır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 70, /2305
Senetler:
1. Seleme b. Muhabbik el-Hüzeli (Seleme b. Muhabbik b. Rabî'a b. Sahr)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Bezi' el-Basrî (Muhammed b. Abdullah b. Bezi')
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
عبد الرزاق عن معمر عن عبد الكريم الجزري عن مجاهد قال : قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا يدخل الجنة من زنى بذات محرم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
80124, MA012771
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن عبد الكريم الجزري عن مجاهد قال : قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا يدخل الجنة من زنى بذات محرم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 12771, 7/199
Senetler:
()
Konular:
Cennet, uzaklaştıran bazı davranışlar
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188298, NM000020
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مَرْزُوقٍ، حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، وَأَخْبَرَنَا أَبُو الْقَاسِمِ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْحَسَنِ الْأَسَدِيُّ بِهَمْدَانَ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحُسَيْنِ، حَدَّثَنَا آدَمُ بْنُ أَبِي إِيَاسٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، وَأَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ جَعْفَرٍ الْقَطِيعِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنِي أَبِي، ثنا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، ثنا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، قَالَ: سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلَمَةَ، يُحَدِّثُ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ الْمُرَادِيُّ، قَالَ: قَالَ يَهُودِيٌّ لِصَاحِبِهِ: اذْهَبْ بِنَا إِلَى هَذَا النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَسْأَلَهُ عَنْ هَذِهِ الْآيَةِ {وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى تِسْعَ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ} [الإسراء: 101] فَقَالَ: لَا تَقُولُوا لَهُ نَبِيٌّ، فَإِنَّهُ لَوْ سَمِعَكَ لَصَارَتْ لَهُ أَرْبَعَةُ أَعْيُنٍ، قَالَ: فَسَأَلَاهُ، فَقَالَ: «لَا تُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا، وَلَا تَسْرِقُوا، وَلَا تَزْنُوا، وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ، وَلَا تَسْحَرُوا، وَلَا تَأْكُلُوا الرِّبَا، وَلَا تَمْشُوا بِبَرِيءٍ إِلَى ذِي سُلْطَانٍ لِيَقْتُلَهُ، وَلَا تَقْذِفُوا مُحْصَنَةً، وَأَنْتُمْ يَا يَهُودُ عَلَيْكُمْ خَاصَّةً أَلَا تَعْدُوا فِي السَّبْتِ» فَقَبَّلَا يَدَهُ وَرِجْلَهُ، وَقَالَا: نَشْهَدُ أَنَّكَ نَبِيٌّ، فَقَالَ: «مَا مَنَعَكُمَا أَنْ تُسْلِمَا؟» قَالَا: إِنَّ دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلَامُ دَعَا أَنْ لَا يَزَالَ مِنْ ذُرِّيَّتِهِ نَبِيٌّ، وَإِنَّا نَخْشَى أَنْ يَقْتُلَنَا يَهُودُ
" هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ لَا نَعْرِفُ لَهُ عِلَّةً بِوَجْهٍ مِنَ الْوُجُوهِ، وَلَمْ يُخَرِّجَاهُ، وَلَا ذَكَرَ الصَّفْوَانُ بْنُ عَسَّالٍ حَدِيثًا وَاحِدًا سَمِعْتُ أَبَا عَبْدِ اللَّهِ مُحَمَّدَ بْنَ يَعْقُوبَ الْحَافِظَ، وَيَسْأَلَهُ مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ، فَقَالَ: لِمَ تَرَكَا حَدِيثَ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ أَصْلًا؟ فَقَالَ: لِفَسَادِ الطَّرِيقِ إِلَيْهِ ".
قَالَ الْحَاكِمُ: " إِنَّمَا أَرَادَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ بِهَذَا حَدِيثَ عَاصِمٍ، عَنْ زِرٍّ فَإِنَّهُمَا تَرَكَا عَاصِمَ بْنَ بَهْدَلَةَ، فَأَمَّا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلَمَةَ الْمُرَادِيُّ وَيُقَالُ: الْهَمْدَانِيُّ وَكُنْيَتُهُ أَبُو الْعَالِيَةِ، فَإِنَّهُ مِنْ كِبَارِ أَصْحَابِ عَلِيٍّ وَعَبْدِ اللَّهِ «. وَقَدْ رَوَى عَنْ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ، وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، وَغَيْرِهِمَا مِنَ الصَّحَابَةِ،» وَقَدْ رَوَى عَنْهُ أَبُو الزُّبَيْرِ الْمَكِّيُّ وَجَمَاعَةٌ مِنَ التَّابِعِينَ "
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub anlattı. Dedi ki: Bize İbrahim b. Merzuk anlattı. Dedi ki: Bize Vehb b. Cerir anlattı. Dedi ki: Bize Şu'be anlattı. (Tahvil) Ayrıca bize Hemedan'da Ebu'l-Kasım Abdurrahman b. el-Hasen el-Esedi haber verdi. Dedi ki: Bize İbrahim b. el-Hüseyin anlattı. Dedi ki: Bize Adem b. Ebu İyas anlattı. Dedi ki: Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub anlattı. Dedi ki: Bize İbrahim b. Merzuk anlattı. Dedi ki: Bize Vehb b. Cerir anlattı. Dedi ki: Bize Şu'be anlattı. (Tahvil) Ayrıca bize Hemedan'da Ebu'l-Kasım Abdurrahman b. el-Hasen el-Esedi haber verdi. Dedi ki: Bize İbrahim b. el-Hüseyin anlattı. Dedi ki: Bize Adem b. Ebu İyas anlattı. Dedi ki: Bize Şu'be anlattı. (Tahvil) Ayrıca bize Ahmed b. Ca'fer el-Kati'i haber verdi. Dedi ki: Bize Abdullah b. Ahmed b. Hanbel anlattı. Dedi ki: Bana babam anlattı. Dedi ki: Bize Muhammed Ca'fer anlattı. Dedi ki: Bize Şu'be anlattı. O Amr b. Mürre'den şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Seleme'yi işittim, Safvan b. Assal el-Muradi'nin şöyle dediğini rivayet ediyordu: Bir Yahudi, arkadaşına şöyle dedi: Şu Peygambere (s.a.s.) gidelim ve ona şu ayeti soralım "Andolsun, biz Mûsâ’ya apaçık dokuz mucize verdik." (İsra, 17/101) Arkadaşı dedi ki: Ona Nebi demeyin. Eğer seni duyarsa, onun dört gözü olur (uyanır). Ravi dedi ki: Ona (bu ayeti) sordular. Resulullah şöyle buyurdu: "Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, hırsızlık yapmayın, zina etmeyin, haklı olma durumu hariç, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın, sihir yapmayın, faiz yemeyin, suçsuz bir kimseyi, öldürmesi için otorite sahibine götürmeyin, iffetli bir kadına zina isnadında bulunmayın. Siz ey Yahudiler! Özellikle size söylüyorum: Cumartesi günüyle ilgili sınırı aşmayın." O iki Yahudi Hz. Peygamber’in elini ve ayağını öptüler ve dediler ki: Senin Peygamber olduğuna şahitlik ederiz. Resulullah, “Müslüman olmanıza engel nedir?” diye sorunca, “Davud (a.s.), kendi zürriyetinden Peygamber(liğ)in devam etmesi için dua etti. Yahudilerin bizi öldürmesinden korkuyoruz” dediler. Bu sahih bir hadistir. Hiçbir tarikinde bir illet olduğunu bilmiyoruz. Buhari ve Müslim bu hadisi kaydetmemişlerdir. Safvan b. Assal’ın hiçbir hadisini de zikretmemişlerdir. Ebu Abdullah Muhammed b. Yakub el-Hafız’ı işittim, -Muhammed b. Ubeydullah ona şunu sormuştu-: Safvan b. Assal’ın hadisini asıl hadis olarak niçin terk ettiler? Ebu Abdullah dedi ki: Ona ulaşan tarikin fesadından (zayıflığından) dolayı. el-Hakim dedi ki: Ebu Abdullah bununla, Asım’ın Zirr’den rivayet ettiği hadisi kastetmiştir. Buhari ve Müslim, Asım b. Behdele’nin hadisini terk etmişlerdir. Abdullah b. Seleme el-Muradi’ye gelince, ona el-Hemedani de denir. Künyesi Ebu’l-Aliye’dir. O, Ali ve Abdullah’ın ashabının (öğrencilerinin) büyüklerindendir. Abdullah b. Seleme; Sa’d b. Ebu Vakkas, Cabir b. Abdullah ve bunların dışındaki sahabilerden rivayette bulunmuştur. Kendisinden de Ebu’z-Zübeyr el-Mekki ve bir grup tabiin hadis nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, İmân 20, 1/23
Senetler:
1. Safvan b. Assâl el-Murâdî (Safvan b. Assâl)
2. Ebu Aliye Abdullah b. Seleme el-Muradî (Abdullah b. Seleme)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
6. İbn Dizil İbrahim b. Hüseyin el-Hemdanî (İbrahim b. Hüseyin b. Ali)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
6. İbrahim b. Merzuk el-Emevî (İbrahim b. Merzuk b. Dinar)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
7. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
7. Ebu Kasım Abdurrahman b. Hasan el-Esedî (Abdurrahman b. Hasan b. Ahmed b. Muhammed)
8. Ebu Bekir Ahmed b. Cafer el-Katî'î (Ahmed b. Cafer b. Hemdân b. Malik b. Abdullah)
Konular:
Faiz, Riba
Hırsızlık
Hz. Peygamber, Yahudilerle ilişkiler ve sorulan sorular
Kur'an, Ayet Yorumu
Sahabe, İslama girişleri
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Zina, zina isnadı / kazf
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28546, N003498
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الأَعْلَى قَالَ سُئِلَ هِشَامٌ عَنِ الرَّجُلِ يَقْذِفُ امْرَأَتَهُ فَحَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ عَنْ ذَلِكَ وَأَنَا أَرَى أَنَّ عِنْدَهُ مِنْ ذَلِكَ عِلْمًا فَقَالَ إِنَّ هِلاَلَ بْنَ أُمَيَّةَ قَذَفَ امْرَأَتَهُ بِشَرِيكِ ابْنِ السَّحْمَاءِ - وَكَانَ أَخُو الْبَرَاءِ بْنِ مَالِكٍ لأُمِّهِ وَكَانَ أَوَّلَ مَنْ لاَعَنَ - فَلاَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَهُمَا ثُمَّ قَالَ « ابْصُرُوهُ فَإِنْ جَاءَتْ بِهِ أَبْيَضَ سَبِطًا قَضِىءَ الْعَيْنَيْنِ فَهُوَ لِهِلاَلِ بْنِ أُمَيَّةَ وَإِنْ جَاءَتْ بِهِ أَكْحَلَ جَعْدًا أَحْمَشَ السَّاقَيْنِ فَهُوَ لِشَرِيكِ ابْنِ السَّحْمَاءِ » . قَالَ فَأُنْبِئْتُ أَنَّهَا جَاءَتْ بِهِ أَكْحَلَ جَعْدًا أَحْمَشَ السَّاقَيْنِ .
Tercemesi:
Muhammed (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Malik’e karısını zina ederken gördüğünü söyleyen adamın durumunu sordum. Bu konuda bilgisi olduğunu tahmin ediyordum. Enes şöyle dedi: Hilal b. Ümeyye, Şerik b. Sahma ile karısının zina yaptığını iddia etti. Şerik, Bera b. Malik’in ana bir kardeşiydi. İslâm’da karşılıklı lanetleşenlerin ilki idi. Rasûlullah (s.a.v) hanımıyla kendisini karşılıklı lanetleştirdi sonra da şöyle buyurdu: “Bu kadının doğacak çocuğuna bakıp gözetleyiniz teni beyaz, saçı düz ve gözü bozuk bir çocuk doğarsa bu çocuk Hilal b. Umeyye’dendir. Eğer doğacak çocuk gözleri sürmeli, kıvırcık saçlı ve ince baldırlı biri olursa o çocuk Şerik b. Sehma’ya aittir.” Ravi diyor ki: çocuk doğunca haberim oldu gözleri sürmeli, kıvırcık saçlı ve ince baldırlı imiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 37, /2315
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Boşanma, Liân-mülâane
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,