Öneri Formu
Hadis Id, No:
10970, İM000844
Hadis:
حَدَّثَنَا جَمِيلُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ جَمِيلٍ الْعَتَكِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ سَكْتَتَانِ حَفِظْتُهُمَا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَنْكَرَ ذَلِكَ عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ فَكَتَبْنَا إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ بِالْمَدِينَةِ فَكَتَبَ أَنَّ سَمُرَةَ قَدْ حَفِظَ . قَالَ سَعِيدٌ فَقُلْنَا لِقَتَادَةَ مَا هَاتَانِ السَّكْتَتَانِ قَالَ إِذَا دَخَلَ فِى صَلاَتِهِ وَإِذَا فَرَغَ مِنَ الْقِرَاءَةِ . ثُمَّ قَالَ بَعْدُ وَإِذَا قَرَأَ ( غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ) . قَالَ وَكَانَ يُعْجِبُهُمْ إِذَا فَرَغَ مِنَ الْقِرَاءَةِ أَنْ يَسْكُتَ حَتَّى يَتَرَادَّ إِلَيْهِ نَفَسُهُ .
Tercemesi:
Bize Cemil b. el Hasan b. Cemil el Atekî, ona Abdula‘lâ, ona Said, ona Katade, ona el-Hasen, ona Semura b. Cündüb’un şöyle dediğini rivayet etmiştir: Benim Rasulullah’dan bellediğim iki sekte (susuş) vardır. Ancak İmran b. el-Husayn bunu kabul etmedi. Biz de Medine’de bulunan Ubey b. Ka‘b’a yazdık. O: Semura doğru bellemiştir, diye yazdı. Said dedi ki: Biz Katade’ye: Bu iki sekte hangisidir, dedik. O şöyle dedi: Namaza başladıktan ve kıraati bitirdikten sonra, dedi. Bundan sonra da: (İkinci susuş):“Gazaba uğrayanların ve yolunu sapıtanlarınkine değil” (Fatiha 1/7) buyruğunu okuduğu zamandır, dedi. Devamla dedi ki: Kıraati bitirdikten sonra rahat nefes alabilecek hale gelinceye kadar susmasını (sekte yapmasını) beğenirler, hoş görürlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 12, /142
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Ebu Hasan Cemil b. Hasan el-Himsî (Cemil b. Hasan b. Cemil)
Konular:
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Hadis, hadislerin yazılması
Hz. Peygamber, namazı ve Kur'an okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10971, İM000845
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ خِدَاشٍ وَعَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ إِشْكَابَ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ قَالَ سَمُرَةُ حَفِظْتُ سَكْتَتَيْنِ فِى الصَّلاَةِ سَكْتَةً قَبْلَ الْقِرَاءَةِ وَسَكْتَةً عِنْدَ الرُّكُوعِ . فَأَنْكَرَ ذَلِكَ عَلَيْهِ عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ فَكَتَبُوا إِلَى الْمَدِينَةِ إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ فَصَدَّقَ سَمُرَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Halid b. Hidâş ile Ali b. el-Husayn b. İşkâb, onlara İsmail b. Uleyye, ona Yunus, ona el-Hasan’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Semura dedi ki: Ben, biri kıraatten önce, diğeri rükûdan önce iki susuşu (sekteyi) bellemiş bulunuyorum, dedi. İmran b. el-Husayn onun bu dediğini kabul etmeyince Medine’de Ubey b. Ka‘b’e mektup yazdılar. Ubey, Semura’nın doğru söylediğini haber verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 12, /143
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ali b. İşkab el-Amiri (Ali b. Hüseyin b. İbrahim b. Hur b. Za'lan)
Konular:
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Hadis, hadislerin yazılması
Hz. Peygamber, namazı ve Kur'an okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28401, N004229
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذٌ - وَهُوَ ابْنُ مُعَاذٍ - قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو رَمْلَةَ قَالَ أَخْبَرَنَا مِخْنَفُ بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ وُقُوفٌ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِعَرَفَةَ فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ عَلَى أَهْلِ بَيْتٍ فِى كُلِّ عَامٍ أَضْحَاةً وَعَتِيرَةً » . قَالَ مُعَاذٌ كَانَ ابْنُ عَوْنٍ يَعْتِرُ أَبْصَرَتْهُ عَيْنِى فِى رَجَبٍ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Zürare, ona Muaz b. Muaz, ona (Abdullah) b. Avn, ona Ebu Remle (Âmir), ona da Mihnef b. Süleym şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte Arafat’ta vakfeye durmuştuk. Şöyle buyurmuştu: “Ey İnsanlar! Her aile için her yıl bir kurban birde atîre kesilmelidir.”
Muaz dedi ki: “İbn Avn’ın, Receb ayında kurban kestiğini gözümle gördüm.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ferağ ve'l-atîra 1, /2364
Senetler:
1. Mihnef b. Süleym el-Abdi (Mihnef b. Süleym b. Haris b. Avf b. Sa'lebe)
2. Ebu Remle Âmir (Âmir)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Kurban, fera, atire denilen
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35523, MU000644
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ مَوْلَى أَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا بَكْرِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ يَقُولُ كُنْتُ أَنَا وَأَبِى عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ - وَهُوَ أَمِيرُ الْمَدِينَةِ - فَذُكِرَ لَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ مَنْ أَصْبَحَ جُنُبًا أَفْطَرَ ذَلِكَ الْيَوْمَ . فَقَالَ مَرْوَانُ أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ لَتَذْهَبَنَّ إِلَى أُمَّىِ الْمُؤْمِنِينَ عَائِشَةَ وَأُمِّ سَلَمَةَ فَلَتَسْأَلَنَّهُمَا عَنْ ذَلِكَ فَذَهَبَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَذَهَبْتُ مَعَهُ حَتَّى دَخَلْنَا عَلَى عَائِشَةَ فَسَلَّمَ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّا كُنَّا عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ فَذُكِرَ لَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ مَنْ أَصْبَحَ جُنُبًا أَفْطَرَ ذَلِكَ الْيَوْمَ . قَالَتْ عَائِشَةُ لَيْسَ كَمَا قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ أَتَرْغَبُ عَمَّا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ فَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ لاَ وَاللَّهِ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَأَشْهَدُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يُصْبِحُ جُنُبًا مِنْ جِمَاعٍ غَيْرِ احْتِلاَمٍ ثُمَّ يَصُومُ ذَلِكَ الْيَوْمَ . قَالَ ثُمَّ خَرَجْنَا حَتَّى دَخَلْنَا عَلَى أُمِّ سَلَمَةَ فَسَأَلَهَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالَتْ مِثْلَ مَا قَالَتْ عَائِشَةُ . قَالَ فَخَرَجْنَا حَتَّى جِئْنَا مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ فَذَكَرَ لَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ مَا قَالَتَا فَقَالَ مَرْوَانُ أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا أَبَا مُحَمَّدٍ لَتَرْكَبَنَّ دَابَّتِى فَإِنَّهَا بِالْبَابِ فَلْتَذْهَبَنَّ إِلَى أَبِى هُرَيْرَةَ فَإِنَّهُ بِأَرْضِهِ بِالْعَقِيقِ فَلْتُخْبِرَنَّهُ ذَلِكَ . فَرَكِبَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَرَكِبْتُ مَعَهُ حَتَّى أَتَيْنَا أَبَا هُرَيْرَةَ فَتَحَدَّثَ مَعَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ سَاعَةً ثُمَّ ذَكَرَ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ لَهُ أَبُو هُرَيْرَةَ لاَ عِلْمَ لِى بِذَاكَ إِنَّمَا أَخْبَرَنِيهِ مُخْبِرٌ .
Tercemesi:
Bize Malik, ona Sümeyy Mevla Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam şöyle rivayet etmiştir:
"Ben ve babam, Mervan b. Hakem'in -Medine valisi iken- yanındaydık. Kendisine Ebu Hüreyre'nin 'cünüp olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz.' dediği nakledildi. Bunun üzerine Mervan yemin ederek, "Abdurrahman! Müminlerin annesi Aişe ile Ümmü Seleme'ye (r. anha) git, böyle bir rivayetin olup olmadığını sor." dedi. Abdurrahman'la ben yola çıktık, Aişe'nin huzuruna varıp selam verdikten sonra, Ey Müminlerin annesi! Biz Mervan'ın yanında idik, kendisine Ebu Hüreyre'nin 'cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz', dediği nakledildi. Sen ne dersin? diye sorduk. Hz. Aişe, "Ebu Hüreyre'nin dediği gibi değil. Ey Abdurrahman Rasulullah'ın (sav) yaptığından yüz çevirmek ister misin?" dedi. Abdurrahman "Allah'a yemin olsun ki, hayır!" deyince Hz. Aişe, "Ben kesinlikle şehadet ederim ki Rasulullah (sav) ihtilam sebebiyle değil, cinsi münasebet dolayısıyla cünüp olarak sabahlar, sonra da (yıkanıp) o gün orucunu tutardı." dedi.
Oradan çıkıp Ümmü Seleme'ye (r. anha) uğradık. Ona da sorduk. Hz. Aişe ne söylediyse aynını söyledi. Oradan da çıkıp Mervan'a geldik. Abdurrahman, Hz. Peygamber'in hanımlarının söylediklerini kendisine nakletti. Bunun üzerine Mervan, yemin olsun ki, "Ebu Muhammed, kapıdaki bineğimle, Ebu Hüreyre'ye de git, o şimdi Akik'deki tarlasındadır. Durumu ona anlat" dedi. Abdurrahman'la binerek gittik. Ebu Hüreyre'nin yanına vardık. Abdurrahman bir müddet onunla konuştu ve bunu ona anlattı. Ebu Hüreyre, 'Ben bunu bilmiyorum. Bana biri söylemişti.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 644, 1/101
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
Konular:
Hadis rivayeti, ilim, Rihle, ilim yolculuğu Fazileti
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Oruç, cünüp olarak sabahlayan oruç tutar mı?
Oruç, Hz. Peygamber'in
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276157, İM000845-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ خِدَاشٍ وَعَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ إِشْكَابَ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ قَالَ سَمُرَةُ حَفِظْتُ سَكْتَتَيْنِ فِى الصَّلاَةِ سَكْتَةً قَبْلَ الْقِرَاءَةِ وَسَكْتَةً عِنْدَ الرُّكُوعِ . فَأَنْكَرَ ذَلِكَ عَلَيْهِ عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ فَكَتَبُوا إِلَى الْمَدِينَةِ إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ فَصَدَّقَ سَمُرَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Halid b. Hidâş ile Ali b. Hüseyn b. İşkâb, onlara İsmail b. Uleyye, ona Yunus, ona el-Hasan’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Semura: Biri kıraatten önce, diğeri rükûa varma esnasında olmak üzere iki sekteyi (Efendimizden) belledim, dedi. Fakat İmran b. el-Husayn onun bu dediğini kabul etmeyince her ikisi Medine’de bulunan Ubey b. Ka‘b’a mektup yazdılar. Ubey, Semura’nın doğru söylediğini belirtti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 12, /143
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Halid el-Mühellebî (Muhammed b. Halid b. Hidaş b. Aclan)
Konular:
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Hadis, hadislerin yazılması
Hz. Peygamber, namazı ve Kur'an okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281918, MU000644-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ مَوْلَى أَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا بَكْرِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ يَقُولُ كُنْتُ أَنَا وَأَبِى عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ - وَهُوَ أَمِيرُ الْمَدِينَةِ - فَذُكِرَ لَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ مَنْ أَصْبَحَ جُنُبًا أَفْطَرَ ذَلِكَ الْيَوْمَ . فَقَالَ مَرْوَانُ أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ لَتَذْهَبَنَّ إِلَى أُمَّىِ الْمُؤْمِنِينَ عَائِشَةَ وَأُمِّ سَلَمَةَ فَلَتَسْأَلَنَّهُمَا عَنْ ذَلِكَ فَذَهَبَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَذَهَبْتُ مَعَهُ حَتَّى دَخَلْنَا عَلَى عَائِشَةَ فَسَلَّمَ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّا كُنَّا عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ فَذُكِرَ لَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ مَنْ أَصْبَحَ جُنُبًا أَفْطَرَ ذَلِكَ الْيَوْمَ . قَالَتْ عَائِشَةُ لَيْسَ كَمَا قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ أَتَرْغَبُ عَمَّا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ فَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ لاَ وَاللَّهِ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَأَشْهَدُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يُصْبِحُ جُنُبًا مِنْ جِمَاعٍ غَيْرِ احْتِلاَمٍ ثُمَّ يَصُومُ ذَلِكَ الْيَوْمَ . قَالَ ثُمَّ خَرَجْنَا حَتَّى دَخَلْنَا عَلَى أُمِّ سَلَمَةَ فَسَأَلَهَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالَتْ مِثْلَ مَا قَالَتْ عَائِشَةُ . قَالَ فَخَرَجْنَا حَتَّى جِئْنَا مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ فَذَكَرَ لَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ مَا قَالَتَا فَقَالَ مَرْوَانُ أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا أَبَا مُحَمَّدٍ لَتَرْكَبَنَّ دَابَّتِى فَإِنَّهَا بِالْبَابِ فَلْتَذْهَبَنَّ إِلَى أَبِى هُرَيْرَةَ فَإِنَّهُ بِأَرْضِهِ بِالْعَقِيقِ فَلْتُخْبِرَنَّهُ ذَلِكَ . فَرَكِبَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَرَكِبْتُ مَعَهُ حَتَّى أَتَيْنَا أَبَا هُرَيْرَةَ فَتَحَدَّثَ مَعَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ سَاعَةً ثُمَّ ذَكَرَ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ لَهُ أَبُو هُرَيْرَةَ لاَ عِلْمَ لِى بِذَاكَ إِنَّمَا أَخْبَرَنِيهِ مُخْبِرٌ .
Tercemesi:
Bize Malik, ona Sümeyy Mevla Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam şöyle rivayet etmiştir:
"Ben ve babam, Mervan b. Hakem'in -Medine valisi iken- yanındaydık. Kendisine Ebu Hüreyre'nin 'cünüp olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz.' dediği nakledildi. Bunun üzerine Mervan yemin ederek, "Abdurrahman! Müminlerin annesi Aişe ile Ümmü Seleme'ye (r. anha) git, böyle bir rivayetin olup olmadığını sor." dedi. Abdurrahman'la ben yola çıktık, Aişe'nin huzuruna varıp selam verdikten sonra, Ey Müminlerin annesi! Biz Mervan'ın yanında idik, kendisine Ebu Hüreyre'nin 'cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz', dediği nakledildi. Sen ne dersin? diye sorduk. Hz. Aişe, "Ebu Hüreyre'nin dediği gibi değil. Ey Abdurrahman Rasulullah'ın (sav) yaptığından yüz çevirmek ister misin?" dedi. Abdurrahman "Allah'a yemin olsun ki, hayır!" deyince Hz. Aişe, "Ben kesinlikle şehadet ederim ki Rasulullah (sav) ihtilam sebebiyle değil, cinsi münasebet dolayısıyla cünüp olarak sabahlar, sonra da (yıkanıp) o gün orucunu tutardı." dedi.
Oradan çıkıp Ümmü Seleme'ye (r. anha) uğradık. Ona da sorduk. Hz. Aişe ne söylediyse aynını söyledi. Oradan da çıkıp Mervan'a geldik. Abdurrahman, Hz. Peygamber'in hanımlarının söylediklerini kendisine nakletti. Bunun üzerine Mervan, yemin olsun ki, "Ebu Muhammed, kapıdaki bineğimle, Ebu Hüreyre'ye de git, o şimdi Akik'deki tarlasındadır. Durumu ona anlat" dedi. Abdurrahman'la binerek gittik. Ebu Hüreyre'nin yanına vardık. Abdurrahman bir müddet onunla konuştu ve bunu ona anlattı. Ebu Hüreyre, 'Ben bunu bilmiyorum. Bana biri söylemişti.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 644, 1/101
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
Konular:
Hadis rivayeti, ilim, Rihle, ilim yolculuğu Fazileti
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Oruç, cünüp olarak sabahlayan oruç tutar mı?
Oruç, Hz. Peygamber'in
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي رزين عن أبي هريرة قال : رأيته يضرب جبهته بيده ويقول يا أهل العراق أتزعمون أني أكذب على رسول الله صلى الله عليه وسلم أيكون لكم المهنأ وعلي المأثم أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إذا انقطع شسع أحدكم فلا يمشي في نعله الأخرى حتى يصلحه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165655, EM000956
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي رزين عن أبي هريرة قال : رأيته يضرب جبهته بيده ويقول يا أهل العراق أتزعمون أني أكذب على رسول الله صلى الله عليه وسلم أيكون لكم المهنأ وعلي المأثم أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إذا انقطع شسع أحدكم فلا يمشي في نعله الأخرى حتى يصلحه
Tercemesi:
— Ebû Rezîn demiştir ki, Bbû Hüreyre'nin elini alnına vurarak şöyle dediğini gördüm:
— Zanneder misiniz ben. Resûlüllah. (SaUalhhü Aleyhi ve Selkm) fe yalan uydururum? Size afiyet ve bana günâh olur mu? (Ben böyle bir duruma düşer miyim? O halde şu gerçeği dinleyin;) Resûlüllah (Sallallahü-, Aleyhi ve Sellemfin şöyle buyurduğunu işittim, buna şahidlik ederim:
«— Sizden birinizin ayakkabı bağı koptuğu zaman, bunu düzeltme-difcçe, diğer ayakkabısıyle yürümesin, (iki ayağı da giyili olsun).»[636]
Eskiden giyilen ayakkabılar, bugün sandal (terlik) denilen ve banyolarda, denizlerde giyilen ayakkabılara benziyordu. Bunların bir kısmında, baş parmakla onu takip eden parmak arasına giren ve ayağı tespit eden bir bağ verdir ki, buna Arapçada «Sis'» denilir. Bu kopunca, nalın giyilmez; çünkü ayağı tutmaz, tşte böyle bir vaziyete düşen olursa, tek ayağında nalm bulunarak gezmesin. Ya düzeltsin de İkisiyle yürüsün veya diğer sağlamını da çıkarsın. Sebebi şu : İkİ sebeple giyim yapılır. Dış eziyetlerden korunmak ve güzelleşmek. Tek ayak giyili olarak yürümekte bu İkİ faydadan hiç biri bulunmaz. TopcNaya topallaya yürümenin zahmeti ve çıplak ayağa zararlı şeylerin batma korkusu daha fazladır. İnsanın vakârmı da giderdiğinden alay vesilesi de olur. Böylece edebe uygun bir hal bulunmadığından bundan sakınılması İstenmiştir.
Bu mevzuda îbni Mace'nin rivayet ettiği hodîs-İ şerîf şöyle :
«— Hiç biriniz tek nahnla ve tek ayakkabı ile yürümesin; ikisini beraber çıkarsın yahut ikisiyle beraber yürüsün.»[637]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 956, /752
Senetler:
()
Konular:
Hadis Rivayeti
Hadis, Ebu Hüreyre'nin çok hadis rivayeti
Hadis, hadis tenkidine örnekler
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM