Giriş

Bize Ahmed b. Abdullah, ona Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona da Âsım b. Süleyman şöyle anlatmış: Onlar Selâsil gazvesine katılıp Muâviye'nin yanına dönmüşlerdi. Muâviye'nin yanında Ebu Eyyûb ile Ukbe b. Âmir de bulunuyordu. Ebu Eyyûb, ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahları bağışlanır." Ebû Eyyûb, Ukbe'ye, "Öyle değil mi, ya Ukbe!" diye sordu. Ukbe de, "Evet gerçekten öyle" diye cevap verdi.


Açıklama: Burada bağışlanacağı ifade edilen günahlar, insanın işlemiş olduğu küçük hatalardır.

    Öneri Formu
38828 DM000744 Darimi, Taharet, 44

Bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Ebû Malik Sa'd b. Tarık, ona Rib'î, ona da Huzeyfe (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim havuzumun boyu Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Hayatım elinde olan Allah'a yemin olsun ki o havuzun kâseleri yıldızlardan daha çoktur, suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Hayatım elinde olan Allah adına yemin ederim ki, yabancı develeri kendi havuzundan uzaklaştıran bir adam gibi ben de bazı insanları havuzumdan uzaklaştıracağım." Kendisine; "- Ey Allah'ın Rasûlü! O gün bizi tanıyacak mısın?" diye soruldu. Bunun üzerine Rasûlullah (sav); "- Evet. Siz, başka hiç bir ümmette bulunmayan, abdest izlerinden dolayı yüzlerinizde ve ayaklarınızda var olan bir parlaklıkla benim yanıma geleceksiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
32406 İM004302 İbn Mâce, Zühd, 36

Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Hz. Osman’ın âzâtlısı Humrân rivâyet etti: “Hz. Osman (ra) oturakların üzerinde abdest alıyordu. Abdest azalarını üçer kez yıkadı, sonra da, “Ben Rasûlullah’ın (sav) abdesti böyle aldığnı gördüm” dedi, sonra da Hz. Peygamber’in (sav) şöyle b uyurduğunu işittim, diye ekledi: “Cenâb-ı Hak, abdestini güzelce alan sonra da namazını kılan bir adamın, o namazla kılacağı diğer namaz arasındaki (hatalarını) bağışlar.”


    Öneri Formu


    Öneri Formu
281309 M001988-2 Müslim, Cum'a, 27


    Öneri Formu
281310 M001988-3 Müslim, Cum'a, 27


    Öneri Formu

Bize Yunus b. Muhammed ile Hucey, onlara Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona Süleyman b. Abdurrahman, ona da Asım b. Süfyan es-Sekafî şöyle anlatmış: Ashâb-ı kirâm Zatü's-Selâsil gazvesine çıkmışlardı, fakat savaş yapılmamıştı. Sahabîler bir müddet ribatta beklemişler, sonra da Muâviye'nin yanına dönmüşlerdi. O sırada Ebû Eyyûb ile Ukbe b. Amir (ra) de Muâviye'nin (ra) yanında idiler. Asım dedi ki: "- Ey Ebû Eyyub, bu yılki savaşı kaçırdık. Bize, 'Kim mescitte -Huceyn'in rivayetinde, dört mescitte- namaz kılarsa günahı affolur' şeklinde bir rivâyet ulaştı. Ebû Eyyub şu karşılığı verdi: "- Ey kardeşimin oğlu! Ben sana bundan daha kolay bir şeyi göstereyim mi? ına rehberlik edeyim mi? Ben, Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlamır." Ebû Eyyub, "Öyle değil mi ya Ukbe?" diye sorar. Ukbe de, "Evet" der.


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir. Buradaki dört mescitten maksat, muhtemelen Mescid-i Haram, Mescid- Nebî, Mescid-i Aksâ ve Kubâ mescididir.

    Öneri Formu
75206 HM023993 İbn Hanbel, V, 423

Bize Kuteybe (b. Said Cemil b. Tarif), Hennad ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Veki (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî); (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan, ona Abdullah b. Muhammed b. Akil, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Ali (b. Ebu Talib)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namazın anahtarı temizliktir. Namazda yapılması haram olan şeyler tekbir [ile başlar] selam ile bu haramlar helal hale gelir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Bu hadis bu konuya ilgili en sahih ve en hasen hadistir. Abdullah b. Muhammed b. Akil "saduk" bir ravidir. İlim ehlinden bazıları onun hıfzıyla ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunmuşlardır." Yine Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Muhammed b. İsmail'i Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve Humeydi'nin Abdullah b. Muhammed b. Akil'in hadisiyle ihticac ettiklerini söylerken işittim. Muhammed [el-Buharî], Abdullah b. Muhammed b. Akil'in "mukaribü'l-hadis" olduğunu söylemiştir. Ebu İsa [et-Tirmizî] bu konuda Cabir ve Ebu Said'in rivayet ettiği hadislerin de bulunduğunu belirtmiştir.


Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.

    Öneri Formu
280438 T000003-4 Tirmizi, Tahare, 3


Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.

    Öneri Formu
280436 T000003-2 Tirmizi, Tahare, 3


Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.

    Öneri Formu
280437 T000003-3 Tirmizi, Tahare, 3