334 Kayıt Bulundu.
Bize Abdussamed, ona Hammâd, ona Asım, ona Zirr, ona da İbn Mes'ûd (ra) şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah'a (sav), 'Ümmetinden seni görmeyeni (kıyamette) nasıl tanırsın?' denildi. Rasûlullah (sav), 'Onlar abdest izlerinden dolayı uzuvları parlak olan kişilerdir' buyurdu.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Bize İshak b. Musa el-Ensarî, ona Ma'n b. İsa el-Kazzâz, ona Malik b. Enes; (T) Bize Kuteybe ona Malik, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semman), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman veya mümin bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle işlediği tüm günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür. Elini yıkadığında eliyle işlediği bütün günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür. Nihayet günahlarından tertemiz arınmış olur." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu "hasen sahih" bir hadistir. Onu Malik, Süheyl'den, o babasından, o da Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir. Süheyl'in babası olan Ebu Salih, Ebu Salih es-Semman olup, adı Zekvan'dır. Ebu Hureyre'nin adı hakkında ihtilaf edilmiştir. Bazı alimler onun adının Abduşems olduğunu, bazıları da Abdullah b. Amr olduğunu söylemiştir. Muhammed b. İsmail (el-Buharî)'nin görüşü de bu yöndedir ve bu en doğru görüştür. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Osman b. Affan, Sevban, es-Sunabihî, Amr b. Abese, Selman ve Abdullah b. Amr'ın rivayet ettikleri hadisler de bulunmaktadır. Ebu Bekir es-Sıddîk'tan rivayette bulunan es-Sunabihî, Rasulullah'tan (sav) herhangi bir şey işitmemiştir. Onun ismi Abdurahman b. Useyle'dir. Künyesi de Ebu Abdullah'tır. es-Sunabihî Rasulullah'a (sav) gitmek üzere yola çıkmış ancak o yoldayken Rasullah (sav) vefat etmiştir. es-Sunabihî Hz. Peygamer'den (sav) pek çok hadis rivayet etmiştir. es-Sunabihî b. A'ser el-Ahmesî ise Rasullah'ın (sav) sahabisidir. Ona da es-Sunabihî denirdi. Onun, 'Rasulullah'ı (sav) "Ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. Benden sonra birbirinizle asla savaşmayın." derken işittim.' şeklinde rivayet ettiği bir hadisi vardır.
Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Abdullah b. Salih el-Cühenî, ona Endülüs kadısı Muâviye b. Salih el-Hımsî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr ile Rabîa b. Yezîd, onlara Ebû İdris el-Havlânî ile Abdülvehhâb b. Buht, onlara el-Leys b. Süleym el-Cühenî, bunların hepsi de Ukbe b. Âmir'den rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Bâleveyh ile Ebû Bekir b. Cafer, onlara Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muâviye b. Salih, onja Rabîa b. Yezîed, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle dedi: "Bizler deve çobanlığı yapıyorduk. Çobanlık sırası bana gelince, sürüyü akşamdan sürerek Rasûlullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada Hz. Peygamber (sav) ayakta insanlara bir şeyler söylüyordu. Ben O'nun şu sözlerine yetiştim: "Bir müslüman abdestini güzelce alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta da yüzü ve kalbi ile Allah'a yönelirse, kendisine cennet vacip olur." Bunu duyunca ben, "Bu ne güzel!" dedim. O sırada önümde duran biri, "Bundan önceki daha güzeldi" dedi. Adama baktım, Ömer b. el-Hattâb (ra) imiş. Bana "Ben senin az önce geldiğini gördüm" dedi ve (Hz. Peygamber'in sözünü) zikretti: "Sizden biri abdest alır ve sonra 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, ona istediği kapıdan girmesi için cennetin sekiz kapısı birden açılır." İbn Mehdî'nin rivâyet ettiği hadisin lafzını Müslim Sahîh'inde Muhammed b. Hâtim'in Abdurrahman b. Mehdî'den rivâyeti şeklinde tahric etti ve dedi ki: Bu hadîsin senedinde Ebû İdris el-Havlânî'nin Ukbe b. Âmir'den rivâyeti de yer almaktadır, o dedi ki: Bana Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir rivâyet etti.
Bize İshak b. Yusuf, ona Avf el-A'râbî, ona Ma'bed el-Cühenî, ona da Humrân b. Ebân şöyle rivâyet etti: "Osman b. Affan'ın (ra) yanındaydık, su istedi ve abdest aldı. Abdestini bitirince gülümsed ve dedi ki: "- Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" Sonra sözüne şöyle devam etti: "Rasûlullah'ın (sav), şimdi benim abdest aldığım gibi abdest aldığını, sonra gülümsediğini görmüştüm. Sonra da; "- Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" diye sordu. Biz de; "- En iyisini Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Buyurdu ki: "Bir kul abdestin tam olarak alır, sonra namaza başlar ve onu da güzelce tamamlarsa namazını bitirdiğinde annesinden yeni doğmuş gibi günahsız hale gelir."
Bize, İshak b. Musa el-Ensarî, ona Ma'n b. İsa el-Kazzâz, ona Malik b. Enes; (T) Bize Kuteybe ona Malik, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semman), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman veya mümin bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle işlediği tüm günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür. Elini yıkadığında eliyle işlediği bütün günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür. Nihayet günahlarından tertemiz arınmış olur." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu "hasen sahih" bir hadistir. Onu Malik, Süheyl'den, o babasından, o da Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir. Süheyl'in babası olan Ebu Salih, Ebu Salih es-Semman olup, adı Zekvan'dır. Ebu Hureyre'nin adı hakkında ihtilaf edilmiştir. Bazı alimler onun adının Abduşems olduğunu, bazıları da Abdullah b. Amr olduğunu söylemiştir. Muhammed b. İsmail (el-Buharî)'nin görüşü de bu yöndedir ve bu en doğru görüştür. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Osman b. Affan, Sevban, es-Sunabihî, Amr b. Abese, Selman ve Abdullah b. Amr'ın rivayet ettikleri hadisler de bulunmaktadır. Ebu Bekir es-Sıddîk'tan rivayette bulunan es-Sunabihî, Rasulullah'tan (sav) herhangi bir şey işitmemiştir. Onun ismi Abdurahman b. Useyle'dir. Künyesi de Ebu Abdullah'tır. es-Sunabihî Rasulullah'a (sav) gitmek üzere yola çıkmış ancak o yoldayken Rasullah (sav) vefat etmiştir. es-Sunabihî Hz. Peygamer'den (sav) pek çok hadis rivayet etmiştir. es-Sunabihî b. A'ser el-Ahmesî ise Rasullah'ın (sav) sahabisidir. Ona da es-Sunabihî denirdi. Onun, 'Rasulullah'ı (sav) "Ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. Benden sonra birbirinizle asla savaşmayın." derken işittim.' şeklinde rivayet ettiği bir hadisi vardır.
Bize Yezîde, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona da Abdullah şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah'a (sav), 'Ümmetinden görmediğin kişileri kıyamet günü nasıl tanıyacaksın?' diye soruldu. 'Onlar, abdest izlerinin parlaklığından sakar ve sekili atlar gibidirler' buyurdu."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Kuteybe (b. Said Cemil b. Tarif), Hennad ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Veki (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî); (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan, ona Abdullah b. Muhammed b. Akil, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Ali (b. Ebu Talib)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namazın anahtarı temizliktir. Namazda yapılması haram olan şeyler tekbir [ile başlar] selam ile bu haramlar helal hale gelir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Bu hadis bu konuya ilgili en sahih ve en hasen hadistir. Abdullah b. Muhammed b. Akil "saduk" bir ravidir. İlim ehlinden bazıları onun hıfzıyla ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunmuşlardır." Yine Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Muhammed b. İsmail'i Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve Humeydi'nin Abdullah b. Muhammed b. Akil'in hadisiyle ihticac ettiklerini söylerken işittim. Muhammed [el-Buharî], Abdullah b. Muhammed b. Akil'in "mukaribü'l-hadis" olduğunu söylemiştir. Ebu İsa [et-Tirmizî] bu konuda Cabir ve Ebu Said'in rivayet ettiği hadislerin de bulunduğunu belirtmiştir.
Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.
Bize Yahya b. Saîd, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Humrân şöyle rivâyet etti: Hz. Osman (ra) bir taşa oturup abdest aldı, sonra dedi ki: "Size Rasûlullah'tan (sav) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Allah'ın Kitab'ındaki bir âyet olmasaydı onu size nakletmezdim. Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Her kim güzelce abdest alır sonra gider ve namaz kılarsa, diğer kılacağı namaza kadarki (küçük) günahları bağışlanır."
Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.
Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.