334 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim, ona Salih b. Keysan ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Humran şöyle rivayet etmiştir: Osman abdest aldıktan sonra 'Size bir hadis rivayet edeyim mi? Şu âyet olmasaydı onu size rivayet etmezdim' dedi. Ardından şöyle devam etti: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Güzelce abdest alıp namazını kılan bir kimsenin, kıldığı o namaz ile kılacağı bir sonraki namaz arasında işlediği günahlar bağışlanır." Urve, Osman'ın kastettiği âyetin (İndirdiğimiz açık delilleri gizleyenler...) (Bakara 2/159) âyeti olduğunu söylemiştir.
Bize, Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz abdest alırken burnuna su verip temizlesin. Taşla taharetlenen kimse de taşın sayısını tek yapsın. Sizden biriniz uykudan uyandığında abdest suyuna sokmadan önce elini yıkasın. Çünkü hiç biriniz elinin gece boyunca vücudunun nerelerine temas ettiğini bilemez."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona, Ata b. Yezid, ona da Osman b. Affân'ın mevlası Humran şöyle demiştir: Kendisi, Osman'ı abdest suyu isterken gördü. Osman, Su kabından ellerine su döktü ve ellerini üçer kez yıkadı. Sonra sağ elini abdest suyunun içine daldırarak su alıp ağzına ve burnuna su verdi ve burnunu temizledi. Ardından üç kere yüzünü ve yine üç kere dirseklere kadar ellerini yıkadı. Sonra başını mesh etti. Ardından her bir ayağını üçer kez yıkadı. Hz. Peygamber'i (sav) kendisinin abdest aldığı şekilde abdest alırken gördüğünü söyledi ve onun (sav) şöyle buyurduğunu belirtti: "Kim benim aldığım şu abdest gibi abdest alıp gönlünden herhangi (kötü) bir şey geçirmeksizin iki rekat namaz kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır."
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hazim ve ed-Deraverdî, ona Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ne dersiniz? Birinizin kapısın önünden bir nehir aksa ve o kişi her gün beş defa bu nehirde yıkansa sizce üzerinde hiç kir kalır mı?" Sahabe "Hayır hiç kir kalmaz." deyince Rasulullah "İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah o namazlar sebebiyle günahları siler."
Bize Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid, ona da Osman'ın mevlası Hamran'ın rivayet ettiğine göre kendisi, Osman b. Affân'ı abdest almak için su kabı isterken gördü. Osman getirilen kaptan avuçlarına üç kere su döktü ve onları yıkadı. Sonra sağ elini su kabına daldırdı. Ağzına ve burnuna su verdi. Ardından üçer kere yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkadı. Daha sonra başını mesh etti. Sonra ayaklarını bileklerine kadar üçer kere yıkadı ve Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim benim aldığım şu abdest gibi abdest alıp gönlünden herhangi bir şey geçirmeksizin iki rekat namaz kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır."
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Ukbe b. Amir şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile beraberken kendi işimizi kendimiz görürdük. Develerimizi sırayla güderdik. Bir gün deve gütme sırası bendeydi. Develeri akşam vakti ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın insanlara hitap ederken gördüm ve şunları söylediğini duydum: "Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra kalbi ve yüzüyle yönelerek iki rekât namaz kılarsa Allah, o kişiyi cennetine koyar." Ben, bu ne kadar güzel bir şeydir dedim. Önümde bulunan bir kimse Ey Ukbe! Bundan önceki haber bundan daha güzeldi dedi. Bir de baktım bu kişi Hz. Ömer'di. Ey Ebu Hafs! Bundan önceki neydi? dedim. O da Hz. Peygamber sen gelmeden önce "sizden biriniz güzelce abdest alır, abdestini aldıktan sonra da ben Allah'tan başka ilah olmadığına, ortağı olmayıp tek olduğuna ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şahitlik ederim derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden de girer" buyurdu diye cevap verdi. [Muaviye şöyle dedi: Bu hadisi bana Rabî'a b. Yezid, Ebu İdris vasıtasıyla Ukbe b. Amir'den rivayet etmiştir.]
Açıklama: Ebu İsrail'in (İsmail b. Halife el-Mülai) zayıflığından dolayı isnadı zayıftır.