841 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Hatim ve Ebu Ma'n er-Rekâşî, o ikisine Ömer b. Yunus, ona İkrime b. Ammar, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da el-Mehrî'nin azatlısı Salim (b. Abdullah) şöyle rivayet etmiştir: "Abdurrahman b. Ebu Bekir ile Sa'd b. Ebu Vakkas'ın cenazesine gitmiştik. Aişe'nin odasının kapısından geçtik. Salim, Hz. Aişe'den nakille Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir." [Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Ateşte yanacak şu topuklara yazık! (Hiçbir yeri kuru bırakmadan) abdestinizi güzelce alın!]
Açıklama: Ravi girişindeki sıkıntı anlaşılamadı. Eğer Abdurrahman b. Ebu Bekir'in ravi olduğu düşünülüyorsa o, ravi değildir.
Bize Harun b. Said el-Eylî, Ebu Tahir ve Ahmed b. İsa, onlara Abdullah b. Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası (İbn Bükeyr), ona Şeddad'ın azatlısı Salim şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Ebu Vakkas'ın vefat ettiği gün Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe'nin huzuruna girdim. Benimle birlikte (Hz. Aişe'nin kardeşi) Abdurrahman b. Ebu Bekir de girdi ve Hz. Aişe'nin yanında abdest aldı. Hz. Aişe ona ya Abdurrahman! Abdest alırken iyice yıka. Ben Hz. Peygamber'in (sav); "(yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topuklara yazıklar olsun!' buyurduğunu işittim dedi.
Bana Harmele b. Yahya, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Hayve (b. Şurayh), ona Muhammed b. Abdurrahman, ona da Şeddad b Hâd'ın azatlısı Ebu Abdullah'ın (Salim b. Abdullah) rivayet ettiğine göre) Salim b. Abdullah Hz. Aişe'nin yanına girmiş ve ondan naklen Hz. Peygamber'in (sav) yukarıdaki hadisinin bir benzerini rivayet etmiştir. [Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurmuştur: (Yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topuklara yazıklar olsun! Abdesti tam alınız.’]
Bana Seleme b. Şebîb, ona Hasan b. A'yen, ona Füleyh (b. Süleyman), ona Nuaym b. Abdullah, ona da Şeddad b. Hâd'ın azatlısı Salim (b. Abdullah) şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Hz. Aişe'nin (r.anha) yanındaydım. Ardından Hz. Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'in (sav) bu hadisinin bir benzerini nakletmiştir. [Hz. Peygamber (sav) (yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topuklara yazıklar olsun! buyurmuştur.]
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T) Bize İshak, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Yahya, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile Mekke'den Medine'ye dönüyorduk. İkindi vakti yol üzerindeki bir su kaynağına varınca kervandakiler aceleyle abdest aldılar. Biz de onlara yetiştik. Abdest aldıkları halde topuklarının ıslanmadığı görülüyordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Vay o topukların ateşten çekeceklerine!.. Abdesti tastamam alın!"
Bana Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve el-Kasım b. Zekeriyya b. Dinar ve Abd b. Humeyd, onlara Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Umare b. Gaziyye el-Ensari, ona Nuaym b. Abdullah el-Mücmir şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Ebu Hureyre'yi (ra) abdest alırken gördüm. Yüzünü bol su ile iyice yıkadı. Sonra sağ kolunu pazısına varıncaya kadar yıkadı. Sonra sol kolunu da yine pazısına varıncaya kadar yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra baldırına varıncaya kadar sağ ayağını, ardından yine baldırına varıncaya kadar sol ayağını yıkadı. Sonra ben Rasulullah'ın (sav) böyle abdest aldığını gördüm dedi. Ardından, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu diye ekledi: "Sizler iyice yıkayarak aldığınız abdestler vesilesiyle kıyamet günü yüzleriniz ve ayaklarınız nurlu bir halde geleceksiniz. Dolayısıyla kim yapabiliyorsa, yüzündeki ve ayaklarındaki beyazlık ve nuru artırsın."