223 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Süfyân, ona Habib, ona Umâre, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) naklen İbn Kesir ve Süleyman'ın hadisleri gibi nakilde bulunmuştur. [Ebû Davud şöyle demiştir: Süfyan ve Şube'den rivayet edilen senetlerde, râvinin İbn Mutavvis mi yoksa Ebu Mutavvis mi olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir.]
Açıklama: İlgili rivayet için bk. D002396.
Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. Mütevekkil, onlara Abdürrezzak, ona Mamer -Hasan hadisin senedinde Malik b. Enes'i de zikretti-, ona ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) zorunlu kılmamakla birlikte Ramazan'ı (gecelerini) ihya etmeye teşvik ederdi. Sonra da şöyle buyururdu: "Kim inanarak ve (sevabını Allah'tan) umarak Ramazan'ı ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." (Gece ibadeti hakkındaki) durum bu şekilde devam ederken Hz. Peygamber (sav) vefat etti. Ebu Bekir'in (ra) halifeliği döneminde ve Ömer'in (ra) halifeliğinin ilk yıllarında da durum böyleydi. [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ukayl, Yunus ve Ebu Uveys ;"Kim Ramazan'ı ihya ederse" diye rivayet ettiler. Ukayl (aynı hadisi bir defasında), "kim Ramazan'ı (gündüzleri) oruç tutarak ve (geceleri de) namaz kılarak ihya ederse" şeklinde rivayet etti.]
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir ise, ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın ramazan ayında bir gün orucunu bozan kimse, tüm seneyi oruçlu geçirse, tutmadığı orucun yerine geçemez."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Umare b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir , ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın kim ramazan ayında bir gün orucunu bozsa, tüm seneyi oruç tutsa da bozduğu o orucun yerine geçmez."
Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. Mütevekkil, onlara Abdürrezzak, ona Mamer -Hasan hadisin senedinde Malik b. Enes'i de zikretti-, ona ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) zorunlu kılmamakla birlikte Ramazan'ı (gecelerini) ihya etmeye teşvik ederdi. Sonra da şöyle buyururdu: "Kim inanarak ve (sevabını Allah'tan) umarak Ramazan'ı ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." (Gece ibadeti hakkındaki) durum bu şekilde devam ederken Hz. Peygamber (sav) vefat etti. Ebu Bekir'in (ra) halifeliği döneminde ve Ömer'in (ra) halifeliğinin ilk yıllarında da durum böyleydi. [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ukayl, Yunus ve Ebu Uveys ;"Kim Ramazan'ı ihya ederse" diye rivayet ettiler. Ukayl (aynı hadisi bir defasında), "kim Ramazan'ı (gündüzleri) oruç tutarak ve (geceleri de) namaz kılarak ihya ederse" şeklinde rivayet etti.]
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Ebu Salih ez-Zeyyât, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac) 'Oruç hariç ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir ve onun mükafatını ben vereceğim' buyurmuştur. Oruç, kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin ve cahilce davranmasın. Eğer biri ona söver ya da onunla kavgaya tutuşursa, 'Ben oruçluyum' desin. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, kıyamet günü Allah (cc) katında misk kokusundan daha hoştur. Oruçlunun sevineceği iki mutluluğu vardır: orucunu açtığındaki iftar sevinci ile Rabbine kavuştuğundaki orucunun (karşılığının) sevinci."
Bize Mahled b. Halid ve İbn Ebu Halef -benzer lafızlarla-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Ebu Kesir ve Muhammed b. Amr da Ebu Seleme'den rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Ramazan) ayını, sizden birinin (nafile olarak) tuttuğu oruca rast gelmesi durumu hariç, bir ya da iki gün (kala oruçlu olarak) karşılamayın! (Hilali) görerek oruç tutun ve onu görerek bayram yapın! Eğer (hava) size kapalı olursa (ayı) 30 sayın, ardından bayram yapın." [Bu konuda Nebî'nin (sav) bazı ashabından da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde amel buna göredir. Onlar, kişinin Ramazan ayı girmeden önce ihtiyaten Ramazan orucuna niyetlenmesini kerih görmüşlerdir. Şayet kişi, oruç tutmayı düzenli bir davranış haline getirip orucu buna rast gelirse, onların nezdinde bunda bir beis yoktur.]
Bize Mahled b. Halid ve İbn Ebu Halef -benzer lafızlarla-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Ebu Kesir ve Muhammed b. Amr da Ebu Seleme'den rivayet etmiştir.]