108 Kayıt Bulundu.
Bize Şucâ' b. Mahled, ona Hüşeym, ona Yunus b. Ubeyd, ona el-Hasan'ın rivayet ettiğine göre; "Ömer b. el-Hattab insanları, Übey b. Kâ'b'ın imamlığında topladı, Übey onlara (Ramazanın) yirmi gecesinde teravih kıldırıyor, sadece son yarısında kunut yaptırıyordu. Son on günde ise (mescitten) ayrılıp evinde namaz kılıyordu. İnsanlar da Übey kaçtı diyorlardı." [Ebû Davud der ki: Bu, (teravih namazındaki) kunut konusunda zikredilenlerin önemli olmadığını gösterir. Bu iki hadis, Übey'in Rasulullah (sav) vitirde kunut yaptı şeklinde rivayet edilen Übey hadisinin zayıf olduğuna delâlet eder.]
Açıklama: Ebû Davud’un ifadesinden anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’in kunut yaptığı rivayeti zayıftır, delil olmaya elverişli değildir. Eğer uygun olsaydı, Übey, sadece son Ramazanın kısmında değil, her gece kunut yapardı. Zaten Hadis munkatıdır. Çünkü Hasan-ı Basrî, Hz. Ömer’e yetişmemiştir.
Bize Harun b. Abdullah el-Bezzâz, ona Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Said b. Ebu Hind, ona Ebu'n-Nadr, ona Büsr b. Saîd, ona da Zeyd b. Sabit'in rivayet ettiğine göre; Allah'ın Rasulü (sav) mescitte bir oda edindi. Geceleyin evden çıkıp orada namaz kılar, erkekler de onunla birlikte namaz kılarlardı. Cemaat her gece oraya gelirdi. Bir gece Allah'ın Rasulü mescide çıkmadı. İnsanlar öksürdüler, seslerini yükselttiler, evinin kapısına çakıl taşları attılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) öfkeli bir halde evden çıktı ve dedi ki: "Ey insanlar! Bu yaptığınız işe o kadar ısrarla devam ettiniz ki, ben bu namazın size farz kılınacağından korktum. Siz bu namazı evlerinizde kılın! Çünkü farz namaz hariç, insanın kıldığı namazların en hayırlısı evinde kıldıklarıdır."
Açıklama: Burada sözü edilen namaz, teravih namazıdır. Bu hadisten anlaşılacağı üzere sünnetleri evde kılmak, câmide kılmaktan daha faziletlidir. Hatta câmi, Kâbe, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i Nebî gibi en mübarek yerlerden olsa ve insanın evi mescide çok yakın bulunsa bile, yine de nafileleri evlerde kılmak daha faziletlidir.
Bize el-Mekkî (Muhammed b. Ziyâd), ona Cafer b. Abdullah; (T) Bize Muhammed b. Ziyâd, ona Muhammed b. Cafer, ona Abdullah b. Said, ona Ömer b. Ubeydullah'ın azatlı kölesi Salim Ebu Nadr, ona Büsr b. Said, ona Zeyd b. Sabit (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) mescitte hurma yaprağından yahut hasırdan bir odacık yaptı. Rasulullah (sav) çıkıp o odacığın içinde namaz kılıyordu. Bazı adamlar da Rasulullah'a (sav) tabi oldular ve gelip namazında ona uydular. Sonra bir gece yine geldiler ve (namaz için) orada hazır bulundular. Rasulullah (sav) ağırdan aldı ve onların yanına çıkmadı. O adamlar da seslerini yükseltip kapıya çakıl taşları attılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kızgın bir şekilde onların yanına çıktı ve şöyle buyurdu: "Sizinle birlikte bu namazı kılmaya devam ettim. Fakat bu namazın (teravih) sizin üzerinize farz kılınacağını düşündüm. Bundan dolayı sizler bu namazınızı evlerinizde kılınız. Çünkü kişinin namazının en hayırlısı farz namazlar dışında kendi evinde kıldığı namazdır." buyurdu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mekkî b. İbrahim arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Behz, ona Vüheyb, ona Musa b. Ukbe, ona Ebu Nadr, ona da Büsr b. Said, Zeyd b. Sâbit'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav), mescidin içinde kendisi için hasırdan bir odacık yapmıştı. Rasulullah (sav) orada birkaç gece namaz kıldı. Sonunda etrafına başkaları da toplandı..." [Râvi hadisi (diğer rivayetle) yakın manaya gelecek şekilde nakletmiş, ancak hadisin sonuna şöyle bir ilavede bulunmuştur: 'Şayet size farz kılınsaydı, onu yerine getirmezdiniz.']
Bize el-Mekkî (Muhammed b. Ziyâd), ona Cafer b. Abdullah; (T) Bize Muhammed b. Ziyâd, ona Muhammed b. Cafer, ona Abdullah b. Said, ona Ömer b. Ubeydullah'ın azatlı kölesi Salim Ebu Nadr, ona Büsr b. Said, ona Zeyd b. Sabit (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) mescitte hurma yaprağından yahut hasırdan bir odacık yaptı. Rasulullah (sav) çıkıp o odacığın içinde namaz kılıyordu. Bazı adamlar da Rasulullah'a (sav) tabi oldular ve gelip namazında ona uydular. Sonra bir gece yine geldiler ve (namaz için) orada hazır bulundular. Rasulullah (sav) ağırdan aldı ve onların yanına çıkmadı. O adamlar da seslerini yükseltip kapıya çakıl taşları attılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kızgın bir şekilde onların yanına çıktı ve şöyle buyurdu: "Sizinle birlikte bu namazı kılmaya devam ettim. Fakat bu namazın (teravih) sizin üzerinize farz kılınacağını düşündüm. Bundan dolayı sizler bu namazınızı evlerinizde kılınız. Çünkü kişinin namazının en hayırlısı farz namazlar dışında kendi evinde kıldığı namazdır." buyurdu.