Öneri Formu
Hadis Id, No:
32759, D004261
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا أَبَا ذَرٍّ." قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ. فَذَكَرَ الْحَدِيثَ قَالَ فِيهِ
"كَيْفَ أَنْتَ إِذَا أَصَابَ النَّاسَ مَوْتٌ يَكُونُ الْبَيْتُ فِيهِ بِالْوَصِيفِ." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ أَوْ قَالَ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ. قَالَ
"عَلَيْكَ بِالصَّبْرِ." أَوْ قَالَ "تَصْبِرُ." ثُمَّ قَالَ لِى
"يَا أَبَا ذَرٍّ." قُلْتُ لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ. قَالَ
"كَيْفَ أَنْتَ إِذَا رَأَيْتَ أَحْجَارَ الزَّيْتِ قَدْ غَرِقَتْ بِالدَّمِ." قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ. قَالَ
"عَلَيْكَ بِمَنْ أَنْتَ مِنْهُ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ آخُذُ سَيْفِى وَأَضَعُهُ عَلَى عَاتِقِى قَالَ
"شَارَكْتَ الْقَوْمَ إِذًا." قُلْتُ فَمَا تَأْمُرُنِى قَالَ
"تَلْزَمُ بَيْتَكَ." قُلْتُ فَإِنْ دُخِلَ عَلَىَّ بَيْتِى قَالَ
"فَإِنْ خَشِيتَ أَنْ يَبْهَرَكَ شُعَاعُ السَّيْفِ فَأَلْقِ ثَوْبَكَ عَلَى وَجْهِكَ يَبُوءُ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِهِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ لَمْ يَذْكُرِ الْمُشَعَّثَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ غَيْرُ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Hammad b. Zeyd, ona Ebu İmran el-Cevnî (Abdülmelik b. Habib), ona Müşa'as b. Tarif, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer (Cündüb b. Cünade el-Ğıfârî) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana:
"Ey Ebu Zer!" dedi. Ben de: Buyur, Ey Allah'ın Rasulü! Emret! dedim. Daha sonra hadisi nakletti ve şöyle devam etti: Rasulullah (sav):
"İnsanlar ölüm gelip çattığında kabirler de bir köle fiyatında olduğunda ne yaparsın?" Ben de: Allah ve Rasulü daha iyi bilir veya Allah Rasulü benim için neyi seçerse onu (yaparım), dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sabırlı ol!" veya "sabret" buyurdu. Sonra bana şöyle dedi:
"Ey Ebu Zer!" Ben de: Buyur, emret! dedim. Rasulullah (sav):
"Ahcâru Zeyt'in kan içinde kaldığını gördüğünde ne yaparsın" buyurdu. Ben de: Allah Rasulü benim için neyi seçerse onu (yaparım), dedim. Rasulullah da (sav) :
"Sen, kendinden olanların (ailenin) yanında kal" buyurdu. Ben de dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü! Kılıcımı alıp boynuma takayım mı (savaşayım mı)? Rasulullah (sav):
"Böyle yaparsan o kavme ortak olursun" dedi. Ben de: Öyleyse bana neyi emredersin? dedim. Rasulullah da (sav):
"Evine kal!" buyurdu. Ben de: Evime dahi girilirse ne yapayım? dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"Eğer kılıç parıltısının seni (savaşa) çekmesinden korkarsan, elbiseni yüzüne ört, (o seni öldürmek isteyen kimse) senin ve kendisinin (günahıyla) döner" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Müşa'as bu hadisi Hammad b. Zeyd dışında başkasından rivayet etmemiştir.]
Açıklama:
Ahcâru Zeyt: Medine'de bir mahalle.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /969
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, öldüren olmaktansa ölen olmak
Sabır, sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
154469, BS17320
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا أَبَا ذَرٍّ ». قُلْتُ : لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ. قَالَ :« كَيْفَ أَنْتَ إِذَا أَصَابَ النَّاسَ مَوْتٌ يَكُونُ الْبَيْتُ فِيهِ بِالْوَصِيفِ؟ ». يَعْنِى الْقَبْرَ قَالَ قُلْتُ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ أَوْ مَا خَارَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ قَالَ :« عَلَيْكَ بِالصَّبْرِ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Serika 17320, 17/332
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
7. Ebu Ömer Muhammed b. Yusuf el-Ezdi (Muhammed b. Yusuf b. Yakub b. İsmail)
8. Hasan b. Muhammed el-Ezherî (Hasan b. Muhammed b. İshak b. İbrahim b. Ezher)
9. Ali b. Muhammed el-Mukrî (Ali b. Muhammed b. Ali b. Humeyd)
Konular:
Hırsızlık, Kefen soyucu, cezası
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Sabır, sabretmek
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30395, İM003958
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَيْفَ أَنْتَ يَا أَبَا ذَرٍّ وَمَوْتًا يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى يُقَوَّمَ الْبَيْتُ بِالْوَصِيفِ » . يَعْنِى الْقَبْرَ قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ - أَوْ قَالَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ « تَصَبَّرْ » . قَالَ « كَيْفَ أَنْتَ وَجُوعًا يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى تَأْتِىَ مَسْجِدَكَ فَلاَ تَسْتَطِيعَ أَنْ تَرْجِعَ إِلَى فِرَاشِكَ وَلاَ تَسْتَطِيعَ أَنْ تَقُومَ مِنْ فِرَاشِكَ إِلَى مَسْجِدِكَ » . قَالَ قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - أَوْ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ - قَالَ « عَلَيْكَ بِالْعِفَّةِ » . ثُمَّ قَالَ « كَيْفَ أَنْتَ وَقَتْلاً يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى تُغْرَقَ حِجَارَةُ الزَّيْتِ بِالدَّمِ » . قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ . قَالَ « الْحَقْ بِمَنْ أَنْتَ مِنْهُ » . قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ آخُذُ بِسَيْفِى فَأَضْرِبَ بِهِ مَنْ فَعَلَ ذَلِكَ قَالَ « شَارَكْتَ الْقَوْمَ إِذًا وَلَكِنِ ادْخُلْ بَيْتَكَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنْ دُخِلَ بَيْتِى قَالَ « إِنْ خَشِيتَ أَنْ يَبْهَرَكَ شُعَاعُ السَّيْفِ فَأَلْقِ طَرَفَ رِدَائِكَ عَلَى وَجْهِكَ فَيَبُوءَ بِإِثْمِهِ وَإِثْمِكَ فَيَكُونَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona el-Muşa’as b. Tarif, ona Abdullah b. es-Sâmit, ona da Ebu Zer’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Ey Ebu Zer, evin (kabrin) bir köle değerine kadar yükseleceği şekilde, insanların pek çok ölüm musibetiyle karşılaşacağı vakit, halin nasıl olacak?” buyurdu. Bununla (ev ile) kabri kastetmektedir. Ben: Allah ve Rasulü benim için neyi seçerse o dedim –ya da: Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedi.- Rasulullah (sav): “Sabretmeye çalış” buyurdu. Sonra: “İnsanların bir açlık musibeti ile karşılaşacakları vakit halin ne olacak? Öyle ki mescidine gideceksin yatağına geri dönemeyeceksin. Yatağından da kalkıp mescidine gidemeyeceksin” buyurdu. (Ebu Zer) dedi ki: Ben: Allah ve Rasulü daha iyi bilir –ya da: Allah ve Rasulü benim için neyi seçerse o, dedim.- Allah Rasulü: “(Böyle bir zamanda) iffetli olmaya çalış” buyurdu. Daha sonra: “Hicaretü’z-Zeyt (denilen Medine’deki kara taşlık)’in kan altında gömülecek kadar insanların öldürülme musibeti ile karşı karşıya kalacakları vakit halin ne olacak?” buyurdu. Ben: Allah’ın ve Rasulü’nün benim için seçtiği ne ise o olsun, dedim. Allah Rasulü: “Kendilerine mensup olduğun kabilenin yanına git” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, kılıcımı alıp da onunla bu işi yapanları vurmayayım mı, dedim. O: “O takdirde sen de onlara ortak olmuş olursun ama (onun yerine) evine gir” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü ya (ben evimde iken) evime girilirse? dedim. O: “(Girenin) kılıcının parıltısının gözlerini kamaştıracağından korkarsan, elbisenin bir ucu ile yüzünü kapat, o takdirde, o hem kendisinin, hem senin günahını yüklenmiş olarak cehennemliklerden olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 10, /637
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33191, D004409
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا أَبَا ذَرٍّ." قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ. فَقَالَ
"كَيْفَ أَنْتَ إِذَا أَصَابَ النَّاسَ مَوْتٌ يَكُونُ الْبَيْتُ فِيهِ بِالْوَصِيفِ." يَعْنِى الْقَبْرَ. قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ أَوْ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ. قَالَ
"عَلَيْكَ بِالصَّبْرِ." أَوْ قَالَ "تَصْبِرُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَمَّادُ بْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ يُقْطَعُ النَّبَّاشُ لأَنَّهُ دَخَلَ عَلَى الْمَيِّتِ بَيْتَهُ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Ebu İmran, ona Müşa'as b. Tarîf, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana:
"Ya Ebû Zer!" dedi. Buyur ya Rasulullah, emret dedim.
"İnsanlar (topluca) ölüp evin -yani kabrin- bir köle fiyatına olduğu zaman ne yaparsın (halin ne olur)?" buyurdu. Allah ve Rasulü bilir- ya da Allah ve Rasulü (benim için) ne seçerse- dedim.
"Sabra sarıl -veya sabretmeye çalış-" buyurdu.
[Ebû Davud der ki: Hammad b. Süleyman: Kefen soyucunun eli kesilir, çünkü o ölünün evine girmiştir dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 19, /1005
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hırsızlık, Kefen soyucu, cezası
Hz. Peygamber, uyarıları