8 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Câmi' b. Şeddâd, ona Gülsûm el-Huzâî şöyle rivayet etmiştir. Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip 'Ey Allah'ın Rasulü! İyilik yaptığım zaman gerçekten iyilik yapıp yapmadığımı; kötülük yaptığım zaman gerçekten kötülük yapıp yapmadığımı nasıl bilebilirim' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Komşuların iyilik yaptığını söylüyorlarsa iyilik yapmışsındır. Eğer komşuların kötülük yaptığını söylüyorsa kötülük yapmışsındır."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."
Bize Abdülvahid b. Ğiyas, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Cami b. Şeddad, ona Külsüm b. Müstalik, ona da Zeyneb bt. Cahş şöyle haber vermiştir: "Kendisi (Zeyneb bt. Cahş), Hz. Peygamber'in (sav) saçını taradığı (saçlarındaki bitleri temizlediği) esnada onun yanında Osman b. Affan'ın kızı ve Muhacirlerin kadınları da bulunuyormuş. Muhacir kadınları evlerinin dar olduğunu belirterek serzenişte bulunmuşlar ve evlerinden (kocaları öldükten sonra evler varislere intikal ettiği için) çıkartıldıklarını ifade etmişler. Hz. Peygamber (sav) de muhacirlerin evlerine kadınların mirasçı kılınmasını emretmiştir. Nitekim Abdullah b. Mesud vefat ettiğinde de karısı Medine'deki eve mirasçı olmuştur."
Açıklama: Kadınların kocalarının evlerine mirasçı olması, miras hükmüne uygun olmadığı için tevil edilmiştir. Araziye başka bir ev bina edilmesi, evin kadına borç olarak verilmesi, muhacirlerin mirasçılarının Medine'de bulunmaması ya da eşlerinin eve temellük etmeleri değil hayatları süresince orada oturmalarına izin verildiği gibi farklı açılardan yorumlanmıştır. (Avnu'l-mabud, VIII, 231-2)
Bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-İsbahânî, ona Ebû Saîd b. el-A’râbî, ona Sa’dân b. Nasr, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Câmi’ b. Şeddâd, ona da Gülsüm el-Huzâî şöyle haber verdi: Hz. Peygamber’e (sav) bir adam geldi ve, “- Ey Allah’ın rasûlü, yaptığım bir şeyin iyi olduğunu veya kötü olduğunu nasıl nalayacağım?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de, “- Komşularının sana, ‘Kötü yaptın’ dediklerinde kötü yapmışsın demektir” dedi.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."