Öneri Formu
Hadis Id, No:
100901, MŞ008977
Hadis:
حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ , قَالَ : أَخْبَرَنَا مُجَالِدٌ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ عَلِيٍّ قَالَ : إِنَّ الصِّيَامَ لَيْسَ مِنَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ ، وَلَكِنْ مِنَ الْكَذِبِ وَالْبَاطِلِ وَاللَّغْوِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Sıyâm 8977, 6/101
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
Konular:
Oruç Olgusu
Oruç, orucu bozan şeyler
Yalan, yalan söylemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157355, BS020060
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى أَبُو النَّضْرِ الْفَقِيهُ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ وَالْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ هُشَيْمٍ عَنْ عَبَّادِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّمَا الْيَمِينُ عَلَى نِيَّةِ الْمُسْتَحْلِفِ ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَبِى شَيْبَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Eymân 20060, 20/170
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. ibn Ebu Salih Abbad b. Zekvan es-Semmân (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
7. Osman b. Saîd ed-Dârimî (Osman b. Said b. Halid b. Said)
7. Ebu Abbas Hasan b. Süfyan eş-Şeybanî (Hasan b. Süfyan b. Amir b. Abdulaziz)
8. Ebu İshak Muhammed b. Harun el-Haşimî (Muhammed b. Harun b. İsa b. İbrahim)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Niyet, Zihin inşası
Yemin, yemin edeni tasdik etmek
Yemin, yeminle istenileni vermek
Açıklama: Hz. Ali’nin her Ramazan öncesi hatırlattığı oruçla ilgili iki husus vardır: Öncelikle oruç tutmanın amacı, aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp insanın Ramazan mektebinde lahûti bir hayatı da yaşayarak ahlakî erdemlerle donanmasıdır. Varsa kötü ahlakını terk etmesi, yoksa ahlakî güzelliklerini artırarak hayatına devam etmesi müminden beklenen hususiyetlerdendir.
İkincisi kamerî sisteme göre Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin hilalin görülmesine göre tespit edip yetkili kurum ve kuruluşların bunları insanlara duyurması veya haber vermesidir. Esasen her iki husus da Hz. Peygamber tarafından hayatında dile getirilen ve uygulanan hükümlerdir. Bire bir bu hadisleri Hz. Peygamber’den duyan damadı ve daha onun çocukluğundan itibaren yanında yetişmiş olan Hz. Ali de bunu insanlara duyurmuştu.
Günümüzde Ramazanın başlangıç ve bitiminde farklı mezhep ve anlayışlar mevcut olup birlikte yaşamamız gereken bu sevinç ve ibadetlerde bile ülkeler arasında ihtilaflar yaşanmaktadır. Farz ve vacip ibadetlerin zamanını ilgilendiren böylesi bir problemi ele alan T. C. Diyanet işleri Başkanlığı 21-23 Şaban 1437/28-30 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da “Hicrî Takvim Birliği Kongresi” düzenlemiş ve bu kongreye İslam ülkelerinin ilgili bakanlıkları, fetva kurulları, çeşitli fıkhî kurulların temsilcileri, âlimler, fakihler ve astronomlar katılmış ve rü’yet-i hilal meselesi tartışılmış ve katılımcıların büyük çoğunluğunca kabul edilen bazı kararlar alınmıştır. Öncelikle Kuveyt’te, İstanbul’da yapılan aynı konulu kongrelerde alınan karalar ve Avrupa Fetva Araştırma Meclisi’nin (2009) ve Rabıta Fıkıh Akademisi’nin (2012) kabul ettiği temel ilke ve ölçütler tespit edilmiştir. Bu ilkelerin içinde en önemlileri şunlardır: Kamerî ayın başlangıcını tespitte temel ilke ister çıplak gözle olsun, ister modern astronomik aletlere bağlı gözlemle olsun, hilalin görülmesidir. İhtilafü’l-metâlia (hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. Bir yerde görülmüş ise bütün diğer yerlerde görülmüş kabul edilir.
İkinci ilke kongre, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimi kabul etmiştir, yani tek bir hicrî takvim bulunacaktır. Bu takvim, dünyanın herhangi bir yerinde gözle veya astronomik rasat aletleri ile görülebilme imkânını ve hem klasik alimlerin çoğunluğunca hem de günümüz fıkıh akademilerinin çoğunluğunca kabul edilen İhtilaf-ı Metâlia itibar edilmemesi görüşü esas alınmıştır. Bunların yanında bu takvim, dinî metinler/naslar ile kesin astronomik kurallar arasında bir çelişki ve çatışma olmadığından, astronomik ölçütler ve fıkhî kurallar beraberce göz önüne alınmıştır.
Ayrıca Kongre dinî gün, bayram ve ibadetlerinin bütün dünyada özellikle Amerika ve Avrupa gibi Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde dinî duygu ve düşünce birliğini sağlayacağı, aynı anda yaşanan coşkunun ve heyecanın tesirini artıracağı dikkate alınarak bazı tekliflerde de bulunmuştur. (Uluslararası Hicrî Takvim Birliği Kongresi İstanbul’da Yapıldı, Diyanet Aylık Dergi, Haber Bülteni, s. 3-7, sayı, 307, Ankara, Temmuz 2016, özetle)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144788, BS008032
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْفَتْحِ : هِلاَلُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ الْحَفَّارُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَيَّاشٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُجَشِّرٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَلِىٍّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّهُ كَانَ يَخْطُبُ إِذَا حَضَرَ رَمَضَانُ ، ثُمَّ يَقُولُ : هَذَا الشَّهْرُ الْمُبَارَكُ الَّذِى فَرَضَ اللَّهُ صِيَامَهُ وَلَمْ يَفْرِضْ قِيَامَهُ ، لِيَحْذَرْ رَجُلٌ أَنْ يَقُولَ أَصُومُ إِذَا صَامَ فُلاَنٌ وَأُفْطِرُ إِذَا أَفْطَرَ فُلاَنٌ. أَلاَ إِنَّ الصِّيَامَ لَيْسَ مِنَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ ، وَلَكِنْ مِنَ الْكَذِبِ وَالْبَاطِلِ وَاللَّغْوِ أَلاَ لاَ تَقَدَّمُوا الشَّهْرَ إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ فَصُومُوا ، وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَتِمُّوا الْعِدَّةَ قَالَ كَانَ يَقُولُ ذَلِكَ بَعْدَ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَصَلاَةِ الْعَصْرِ.
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Feth Hilâl b. Muhammed b. Ca’fer el-Haffâr, Bağdat’ta; onlara el-Huseyn b. Yahyâ b. Ayyâş el-Kattân, onlara İbrahim b. Müceşşir onlara da Hüşeym; ona Mücâlid, ona da eş-Şa’bî’nin rivayet ettiğine göre,
Hz. Ali (r.) Ramazan ayı gelince bir hutbe okur ve sonra şöyle derdi:
- “Bu ay, Allah’ın oruç tutmayı farz kıldığı, fakat geceleri ihyasını (teravih namazını) farz kılmadığı mübarek aydır. Bir kişi kalkıp ‘Falan adam oruç tutarsa ben de tutarım, iftar ederse ben de ederim’ demekten sakınsın. Şuna iyi dikkat edin! Gerçek oruç sadece yemekten içmekten uzak kalmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda yalandan, batıldan ve boş şeylerden de uzak kalmaktır. Yine şu hususa da bilhassa dikkat ediniz! Bu aya birkaç gün kala (Ramazan başlamıştır düşüncesi ile) oruç tutmayınız! Binâenaleyh, hilali gördüğünüzde hemen oruç tutunuz, (Şevval) hilalini gördüğünüz de oruç tutmayıp bayram ediniz. Eğer hava bulutlu olursa o ayı otuz gün olarak tamamlayın!”
Ravi dedi ki: Hz. Ali bu hatırlatmayı sabah namazından sonra ve ikindi namazından sonra da yapardı.
Açıklama:
Hz. Ali’nin her Ramazan öncesi hatırlattığı oruçla ilgili iki husus vardır: Öncelikle oruç tutmanın amacı, aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp insanın Ramazan mektebinde lahûti bir hayatı da yaşayarak ahlakî erdemlerle donanmasıdır. Varsa kötü ahlakını terk etmesi, yoksa ahlakî güzelliklerini artırarak hayatına devam etmesi müminden beklenen hususiyetlerdendir.
İkincisi kamerî sisteme göre Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin hilalin görülmesine göre tespit edip yetkili kurum ve kuruluşların bunları insanlara duyurması veya haber vermesidir. Esasen her iki husus da Hz. Peygamber tarafından hayatında dile getirilen ve uygulanan hükümlerdir. Bire bir bu hadisleri Hz. Peygamber’den duyan damadı ve daha onun çocukluğundan itibaren yanında yetişmiş olan Hz. Ali de bunu insanlara duyurmuştu.
Günümüzde Ramazanın başlangıç ve bitiminde farklı mezhep ve anlayışlar mevcut olup birlikte yaşamamız gereken bu sevinç ve ibadetlerde bile ülkeler arasında ihtilaflar yaşanmaktadır. Farz ve vacip ibadetlerin zamanını ilgilendiren böylesi bir problemi ele alan T. C. Diyanet işleri Başkanlığı 21-23 Şaban 1437/28-30 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da “Hicrî Takvim Birliği Kongresi” düzenlemiş ve bu kongreye İslam ülkelerinin ilgili bakanlıkları, fetva kurulları, çeşitli fıkhî kurulların temsilcileri, âlimler, fakihler ve astronomlar katılmış ve rü’yet-i hilal meselesi tartışılmış ve katılımcıların büyük çoğunluğunca kabul edilen bazı kararlar alınmıştır. Öncelikle Kuveyt’te, İstanbul’da yapılan aynı konulu kongrelerde alınan karalar ve Avrupa Fetva Araştırma Meclisi’nin (2009) ve Rabıta Fıkıh Akademisi’nin (2012) kabul ettiği temel ilke ve ölçütler tespit edilmiştir. Bu ilkelerin içinde en önemlileri şunlardır: Kamerî ayın başlangıcını tespitte temel ilke ister çıplak gözle olsun, ister modern astronomik aletlere bağlı gözlemle olsun, hilalin görülmesidir. İhtilafü’l-metâlia (hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. Bir yerde görülmüş ise bütün diğer yerlerde görülmüş kabul edilir.
İkinci ilke kongre, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimi kabul etmiştir, yani tek bir hicrî takvim bulunacaktır. Bu takvim, dünyanın herhangi bir yerinde gözle veya astronomik rasat aletleri ile görülebilme imkânını ve hem klasik alimlerin çoğunluğunca hem de günümüz fıkıh akademilerinin çoğunluğunca kabul edilen İhtilaf-ı Metâlia itibar edilmemesi görüşü esas alınmıştır. Bunların yanında bu takvim, dinî metinler/naslar ile kesin astronomik kurallar arasında bir çelişki ve çatışma olmadığından, astronomik ölçütler ve fıkhî kurallar beraberce göz önüne alınmıştır.
Ayrıca Kongre dinî gün, bayram ve ibadetlerinin bütün dünyada özellikle Amerika ve Avrupa gibi Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde dinî duygu ve düşünce birliğini sağlayacağı, aynı anda yaşanan coşkunun ve heyecanın tesirini artıracağı dikkate alınarak bazı tekliflerde de bulunmuştur. (Uluslararası Hicrî Takvim Birliği Kongresi İstanbul’da Yapıldı, Diyanet Aylık Dergi, Haber Bülteni, s. 3-7, sayı, 307, Ankara, Temmuz 2016, özetle)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8032, 8/431
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Müceşşir el-Katib (İbrahim b. Müceşşir b. Madan)
6. Ebu Abdullah Hüseyin b. Yahya el-A'ver (Hüseyin b. Yahya b. Ayyaş b. İsa)
7. Ebu Feth Hilal b. Muhammed el-Haffar (Hilal b. Muhammed b. Cafer b. Sa'dan)
Konular:
İbadet, Gece İbadeti, Teheccüt, Ramazanda gece ibadeti
Oruç, bayram için hilal görülemeyecek şekilde hava bulutlu ise
Oruç, farziyeti
Oruç, fazileti ve eda keyfiyeti
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, oruçlunun davranış biçimi
Oruç, Oruçlunun kavgadan, çirkin sözden uzak durması
Oruç, oruçlunun yapıp yapamayacağı şeyler
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Oruç, Ramazan ayı, yirmidokuz gün
حدثنا هشيم عن يحيى بن سعيد عن القاسم أن النبي صلى الله عليه وسلم أتى البقيع فرأى قبرا جديدا فقال ما هذا القبر فقيل فلانة مولاة بني غنم التي كانت تقم المسجد فصلى عليها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
106944, MŞ012058
Hadis:
حدثنا هشيم عن يحيى بن سعيد عن القاسم أن النبي صلى الله عليه وسلم أتى البقيع فرأى قبرا جديدا فقال ما هذا القبر فقيل فلانة مولاة بني غنم التي كانت تقم المسجد فصلى عليها
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Cenâiz 12058, 7/417
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
Konular:
Namaz, kabirde veya kabre karşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150158, BS13272
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا حَنْبَلُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى نُعَيْمٍ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ الطَّائِىِّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ أَتَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ بِبَعْضِ مَعْنَاهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ : وَأَوَّلُ صَدَقَةٍ بَيَّضَتْ وُجُوهَ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- صَدَقَةُ طَيِّئٍ جِئْتَ بِهَا إِلَى أَبِى بَكْرٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَقُلْتَ أَمَا إِنِّى أَتَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- عَامَ أَوَّلَ كَمَا أَتَيْتُكَ بِهَا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadakât 13272, 13/383
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Muhammed b. Ebu Nuaym el-Vasıti (Muhammed b. Ebu Nuaym)
6. Ebu Ali Hanbel b. İshak eş-Şeybanî (Hanbel b. İshak b. b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
7. Ebu Cafer Muhammed b. Amr er-Rezzaz (Muhammed b. Amr b. Bahteri b. Müdrik)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Kabileler, Allah'a itaat/isyan eden
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sosyal katmanlar, Kabileler, faziletleri
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekatın tarihi