13 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Muhammed b. Bekkâr b. Bilal, ona babası (Muhammed b. Bekkâr), ona Saîd b. Beşir, ona Amr b. Dînâr, ona Tâvus, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Umra şeklinde mal hibe etmek caizdir."
Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Bize Harun b. Muhammed b. Bekkâr, ona Mervan b. Muhammed, ona Heysem b. Humeyd, ona Ala b. Haris, ona Haram b. Hakim, ona amcası şöyle demiştir: "Rasulullah'a hayızlı iken karımla neler yapmam caizdir? diye sordum, Rasulullah da, şöyle buyurdu,'sana, belinden üstü caizdir.'" [(Hadisin ravisi Harun b. Muhammed veya Heysem b. Humeyd) Hayızlı kadın ile yemek yenebileceğini ekledi ve bu hadisi zikretti.]
Açıklama: Cizyeyi boynuna asmak, Gayr-i müslim birinden cizye ödediği araziyi satın alıp arazinin haracının ödememek olarak açıklanmıştır. (Avnu'l-mabud, VIII, 232)