213 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Mu'temir (b. Süleyman b. Tarhan), ona Behz b. Hakim (b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşeyr b. Ka'b b. Amir), ona babası (Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye), ona da dedesi (Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşeyr b. Ka'b b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav), 'Ya Rasulullah (sav)! Sana gelmeden önce seni ve senin dinini kabul etmeyeceğime şu parmaklarımın sayısından daha fazla yemin etmiştim. Ben Allah ve Rasulü'nün öğrettikleri dışında hiç bir şeye aklı ermeyen bir kimseyim. Allah (cc) için soruyorum. Rabb'in seni neyle gönderdi?' dedim. "İslamla gönderdi" buyurdu. Bunun üzerine 'Peki bir kimsenin İslam dini üzere olduğunun göstergeleri nelerdir?' dedim. "Bütün benliğimle Allah'a (cc) teslim oldum ve (şirk inancını bütünüyle) terk ettim demen, namaz kılman ve zekat vermendir. Müslümanın (canı, malı ve ırzı) Müslümana haramdır. İki Müslüman birbirinin kardeşi ve yardımcısıdır. Allah, İslam'a girdiği halde müşriklerin (içinde yaşamaya devam eden) bir kimsenin, onlardan ayrılıp Müslümanların yanına gelmediği sürece hiç bir amelini kabul etmez" buyurdu.
Açıklama: ''شُفْعَةِ الضُّحَى'' ifadesinin, ''Kuşluk namazının iki rekatını'' olarak anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 478.
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Mu'temir, ona Ubeydullah b. Ömer -O Umeri'dir-, ona Sabit, ona Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Cuma günü hutbe verirken bazıları kalkıp şöyle seslendiler: 'Ey Allah’ın Peygamberi! Yağmurlar kesildi, hayvanlar helak oldu, yağmurun yağması için Allah’a dua et.' Bunun üzerine Peygamberimiz (sav): "Allah’ım bize yağmur ver. Allah’ım bize yağmur ver" diye dua etti. Allah’a yemin ederim ki gökyüzünde hiçbir bulut yok iken bir bulut meydana geldi, etrafa dağıldı. Sonra o buluttan yağmur yağdı. Rasûlullah (sav) mimberden inerek namazı kıldı. İnsanlar dağıldılar, yağmur ertesi cumaya kadar devam etti. Ertesi cuma Rasulullah (sav) tekrar hutbeye çıktığında bazıları 'Ey Allah’ın Peygamberi! binalar yıkıldı, yollar yağmurdan geçilmez oldu. Allah’a dua et de yağmur kesilsin' diye seslendiler. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) tebessüm ederek şöyle dua etti: "Allah’ım üzerimize değil; çevremize yağdır" Ardından Medine’ye yağmur yağışı kesildi. Yağmur çevreye yağıyor, Medine’ye bir damla bile düşmüyordu. Medine'ye baktım, taç giymiş gibiydi.