Giriş

Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsâme, ona Büreyd, ona Ebu Bürde şöyle rivayet etmiştir: Medine'ye geldim, beni orada Abdullah b. Selâm karşıladı ve bana şöyle dedi: 'Evime gel de sana Rasulullah'ın (sav) içtiği tastan bir şeyler içireyim. Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı mescitte sen de namaz kıl' dedi. Ben de onunla birlikte evine gittim. Bana sevik (şerbet) içirdi ve hurma yedirdi. Hz. Peygamber'in (sav) mescidinde de namaz kıldım.


    Öneri Formu
29483 B007342 Buhari, İ'tisâm, 16

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Bürde b. Ebu Musa) şöyle rivayet etmiştir: Medîne'ye gelmiştim ve Abdullah b. Selâm (ra) ile karşılaştım. "Buyurmaz mısın sana kavut [un kavrularak yapılan bir yiyecek] ve hurma ikram edeyim. [Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı kıymetli bir odanın bulunduğu] eve de girersin" dedi. Ardından "Sen faizin yaygın olduğu bir yerde [Irak'ta] ikamet ediyorsun. Eğer bir kişiden alacağın var da o kişi sana bir saman çöpü veya arpa yahut yonca ağırlığında bir şey hediye ederse sakın onu alma. Çünkü bu fazlalık, ribadır [fâizdir]. Nadr, Ebu Dâvûd ve Vehb, Şu'be'den naklettikleri hadiste ev kelimesini zikretmediler.


    Öneri Formu
34941 B003814 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19


    Öneri Formu
38672 DM000595 Darimi, Mukaddime, 48

Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınız­da bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin or­tasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tu­tup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde ka­dar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.


Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Halife b. Hayyat arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280806 B003813-2 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19

Bize Muhammed b. Sinân, ona Füleyh, ona Hilâl, ona da Atâ b. Yesâr şöyle demiştir: Abdullah b. Amr b. Âs ile karşılaştım ve ona "Allah Rasûlü'nün (sav) Tevrat'ta geçen sıfatını bana bildirsen" dedim. Amr cevaben şöyle dedi: "Evet, vallahi Hz. Peygamber, (sav) Kur'ân'da geçen sıfatlarının bir kısmıyla Tevrat'ta da şöyle nitelendirilmiştir. 'Ey Peygamber, hiç şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir korkutucu ve ümmîlere bir koruyucu olarak gönderdik. Sen benim ku­lum ve peygamberimsin. Ben sana "Mütevekkil" adını verdim. Bu peygam­ber kötü huylu, katı kalpli, çarşılarda bağıra, çağıra konuşan biri değildir. O kötülüğe, kötülükle değil af ve bağışlama ile karşılık verir.. Eğri yola sapmış bu millet "lâ ilâhe illallah" diyerek doğru yola girmedikçe Allah onun canını almayacaktır. Allah kör gözleri, sağır kulakları, mühürlü kalpleri bu tevhîd kelimesiy­le açacaktır.'" Abdulazîz b. Ebu Seleme, bu hadisi Hilâl ibn Ali’den rivayet etmiş ve bu rivayeti ile diğer râvî Fulayh’a mutâbaat etmiştir. Bu hadisi yine bize Saîd, ona Hilâl, ona Atâ, ona da İbn Selâm rivayet etmiştir. (Buhârî der ki:) Hadiste geçen "غُلْفٌ" kelimesi kılıf içinde olan her şey için kullanılır. (Kınında olan kılıç için) "سَيْفٌ أَغْلَفُ" ifadesi, kılıfı içinde olan yay için "قَوْسٌ غَلْفَاءُ" ve sünnet olmamış erkek için de "رَجُلٌ أَغْلَفُ" (Erkeklik organı kılıflı olan adam) ifadesi kullanılır.


    Öneri Formu
13058 B002125 Buhari, Büyu', 50

Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınız­da bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin or­tasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tu­tup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde ka­dar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.


    Öneri Formu
34940 B003813 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said,İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve 'Rasûlullah (sav) geldi' (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasûlullah (sav)'in yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şu sözleri oldu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."


    Öneri Formu
270874 İM001334-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 174


    Öneri Formu
270654 İM001095-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 83