15 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Nasr, ona Vehb b. Cerir, ona Esved b. Şeyban, ona da Halid b. Sümeyr şöyle rivayet etti: Bize Medine'den, Ensar'ın fakih saydığı Abdullah b. Rebah el-Ensârî geldi ve Rasulullah'ın süvarisi Ebu Katade'nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) (Mute savaşına katılacak olan) emirler ordusunu gönderdi. -Bir önceki hadisteki kıssayı anlattı.- Bizleri ancak doğmakta olan güneş uyandırdı. Bizler namaz kılmak için hemen kalktık. Hz. Peygamber (sav) ise "Yavaş yavaş hareket edin" dedi. Nihayet güneş iyice yükseldi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden sabah namazının sünnetini mukim iken kılmakta olan kılsın." Sünneti kılan da kılmayan da kalkıp bu iki rekâtı kıldı. Ardından Hz. Peygamber, ezan okunmasını emretti. Ezan okundu. Rasulullah (sav) de bizlere farzı kıldırdı. Namazı bitirince bizlere şöyle buyurdu: "Bakın, Allah'a hamd ederiz ki bizler, bizi namazdan alıkoyacak bir takım dünyalık işler peşinde değildik. Ancak ruhlarımız Allah Teâlâ'nın tasarrufundadır; dilediği zaman onları bize gönderir. Sizden kim yarınki sabah namazına sağlam bir şekilde erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın."
Açıklama: ''جَيْشَ الأُمَرَاءِ'' ifadesinin Mu'te savaşına katılan ordu olduğuna, hadisteki kıssanın ise esasında Hayber gazvesi dönüşünde meydana geldiğine ve tercümedeki ''...Sizden kim yarınki sabah namazına erişirse önce onu, ardından da bugün kılamadığı namazı kılsın...'' cümlesinin bu şekilde anlaşılabileceğine dair bk. Avnü'l-Ma'bûd, II, 78-79.
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre; "Hz. Peygamber'den (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattığında, tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." [(Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir."] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattıktan sonra tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." [(Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir."] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, "Hz. Peygamber'in (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattıktan sonra tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." (Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]