Öneri Formu
Hadis Id, No:
29340, N003591
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ قَالَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ - وَهُوَ ابْنُ مُحَمَّدٍ - قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ بْنِ صَالِحِ بْنِ صَبِيحٍ الْمُرِّىُّ قَالَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَبِى عَبْلَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْجُرَشِىِّ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ نُفَيْلٍ الْكِنْدِىِّ قَالَ كُنْتُ جَالِسًا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَذَالَ النَّاسُ الْخَيْلَ وَوَضَعُوا السِّلاَحَ وَقَالُوا لاَ جِهَادَ قَدْ وَضَعَتِ الْحَرْبُ أَوْزَارَهَا فَأَقْبَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِوَجْهِهِ وَقَالَ « كَذَبُوا الآنَ الآنَ جَاءَ الْقِتَالُ وَلاَ يَزَالُ مِنْ أُمَّتِى أُمَّةٌ يُقَاتِلُونَ عَلَى الْحَقِّ وَيُزِيغُ اللَّهُ لَهُمْ قُلُوبَ أَقْوَامٍ وَيَرْزُقُهُمْ مِنْهُمْ حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ وَحَتَّى يَأْتِىَ وَعْدُ اللَّهِ وَالْخَيْلُ مَعْقُودٌ فِى نَوَاصِيهَا الْخَيْرُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَهُوَ يُوحَى إِلَىَّ أَنِّى مَقْبُوضٌ غَيْرَ مُلَبَّثٍ وَأَنْتُمْ تَتَّبِعُونِى أَفْنَادًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ وَعُقْرُ دَارِ الْمُؤْمِنِينَ الشَّامُ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdülvâhid, ona Mervan –ki o İbn Muhammed’dir-, ona Hâlid b. Yezid b. Salih b. Sabih el-Murrî, ona İbrahim b. Ebu Able, ona el-Velid b. Abdurrahman el-Cureşî, ona Cübeyr b. Nufeyr, ona da Seleme b. Nufeyr el-Kindî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) huzurunda oturmakta idim. Bir adam: Ey Allah’ın Rasulü, insanlar atlarını kendi başlarına salıverdiler, silahı bıraktılar ve artık cihad yok, savaş ağırlıklarını bırakmış bulunuyor dediler, deyince, Rasulullah (sav) yüzünü (o sorana) çevirerek şöyle buyurdu: “Yalan söylemişlerdir, savaş şimdi, evet şimdi geldi. Benim ümmetimden hak üzere savaşmaya devam edecek bir topluluk hep bulunacaktır. Allah bir takım kimselerin kalplerini haktan batıla meylettirecek ve kıyamet kopuncaya kadar Allah onlardan kendilerine rızık ihsan edecektir, ta ki Allah’ın vadi gelinceye kadar. Atlara gelince Kıyamet gününe kadar hayır, onların perçemlerinde düğümlenmiştir. Ayrıca bana vahyolunduğuna göre fazla zaman geçmeden benim ruhum kabzedilecektir. Sizler de benim arkamdan değişik fırkalar ve topluluklara ayrılacak, kiminiz kiminizin boynunu vuracaktır. (O sırada) müminlerin güven içinde kalacakları asıl yurtları da Şam diyarı olacaktır.”
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْخَيْلُ مَعْقُودٌ بِنَوَاصِيهَا الْخَيْرُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Hayl ve's-sebak ve'r-ramy 1, /2323
Senetler:
1. Seleme b. Nüfeyl el-Hadrami (Seleme b. Nüfeyl)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Velid b. Abdurrahman el-Ceraşi (Velid b. Abdurrahman)
4. İbrahim b. Ebu Able el-Ukaylî (İbrahim b. Şimr b. Yakzan)
5. Ebu Haşim Halid b. Yezid el-Mürrî (Halid b. Yezid b. Salih b. Subeyh b. Haşhaş b. Muaviye b. Süfyan)
6. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
Bilgi, Gaybî Haberler, şehirler veya bölgeler hakkındaki bilgiler
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13833, D002331
Hadis:
- حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ قَالَ كَانَ سَعِيدٌ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ - يَقُولُ
"سِرُّهُ أَوَّلُهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَالَ بَعْضُهُمْ سِرُّهُ وَسَطُهُ وَقَالُوا آخِرُهُ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdulvahid, ona Ebu Müshir, ona da Said b. Abdülaziz şöyle demiştir:
"Sirrühu (سِرُّهُ), (ayın) başıdır demektedir."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bazıları sirrühu için ayın ortası, bazıları da sonudur demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 8, /544
Senetler:
1. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
2. Ebu Müshir Abdula'la b. Müshir el-Ğassani (Abdula'la b. Müshir b. Abdula'la)
3. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
Nafile Oruç, nafile
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272151, D003594-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ أَوْ عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ - شَكَّ الشَّيْخُ - عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الصُّلْحُ جَائِزٌ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ."
[زَادَ أَحْمَدُ "إِلاَّ صُلْحًا أَحَلَّ حَرَامًا أَوْ حَرَّمَ حَلاَلاً."]
[وَزَادَ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "الْمُسْلِمُونَ عَلَى شُرُوطِهِمْ."]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal; (T)
Bize Ahmed b. Abdulvahid ed-Dımeşkî, ona Mervan b. Muhammed, ona Süleyman b. Bilal veya Abdülaziz b. Muhammed- (hangisi olduğu konusunda) Şeyh (Ebu Davud) şüphe etmiştir- ona Kesir b. Zeyd, ona Velid b. Rabah, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Müslümanlar arasında sulh caizdir."
[Ahmed (b. Abdulvahid) şunu eklemiştir: "Ancak haramı helal eden, helali haram eden sulh caiz değildir."]
[Süleyman b. Davud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini ilave etmiştir. "Müslümanlar anlaşma şartlarına uymak zorundadırlar."]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 12, /830
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Velid b. Rabah ed-Devsi (Velid b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Kesir b. Zeyd el-Eslemî (Kesir b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
KİRALAMA
Toplumsal barış, problemi insanları bir noktada buluşturarak çözmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272159, D003594-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ أَوْ عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ - شَكَّ الشَّيْخُ - عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الصُّلْحُ جَائِزٌ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ."
[زَادَ أَحْمَدُ "إِلاَّ صُلْحًا أَحَلَّ حَرَامًا أَوْ حَرَّمَ حَلاَلاً."]
[وَزَادَ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "الْمُسْلِمُونَ عَلَى شُرُوطِهِمْ."]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal; (T)
Bize Ahmed b. Abdulvahid ed-Dımeşkî, ona Mervan b. Muhammed, ona Süleyman b. Bilal veya Abdülaziz b. Muhammed- (hangisi olduğu konusunda) Şeyh (Ebu Davud) şüphe etmiştir- ona Kesir b. Zeyd, ona Velid b. Rabah, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Müslümanlar arasında sulh caizdir."
[Ahmed (b. Abdulvahid) şunu eklemiştir: "Ancak haramı helal eden, helali haram eden sulh caiz değildir."]
[Süleyman b. Davud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini ilave etmiştir. "Müslümanlar anlaşma şartlarına uymak zorundadırlar."]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 12, /830
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Velid b. Rabah ed-Devsi (Velid b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Kesir b. Zeyd el-Eslemî (Kesir b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
KİRALAMA
Toplumsal barış, problemi insanları bir noktada buluşturarak çözmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29491, N004860
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ قَالَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ - عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ جَاءَنِى أَبُو بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ بِكِتَابٍ فِى رُقْعَةٍ مِنْ أَدَمٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَذَا بَيَانٌ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ ( يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَوْفُوا بِالْعُقُودِ ) » . فَتَلاَ مِنْهَا آيَاتٍ ثُمَّ قَالَ « فِى النَّفْسِ مِائَةٌ مِنَ الإِبِلِ وَفِى الْعَيْنِ خَمْسُونَ وَفِى الْيَدِ خَمْسُونَ وَفِى الرِّجْلِ خَمْسُونَ وَفِى الْمَأْمُومَةِ ثُلُثُ الدِّيَةِ وَفِى الْجَائِفَةِ ثُلُثُ الدِّيَةِ وَفِى الْمُنَقِّلَةِ خَمْسَ عَشْرَةَ فَرِيضَةً وَفِى الأَصَابِعِ عَشْرٌ عَشْرٌ وَفِى الأَسْنَانِ خَمْسٌ خَمْسٌ وَفِى الْمُوضِحَةِ خَمْسٌ » .
Tercemesi:
Zührî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Bekir b. Hazm bana deri parçasına yazılmış bir mektup getirdi, mektupta şunlar yazılıydı. “Rasûlullah (s.a.v) tarafından yazdırılmıştır. Bu Allah ve Rasûlünden bir bildirimdir. Mâide sûresi 1-4 ayetlerini okudu sonra şöyle devam etti. Adam öldürmenin diyeti yüz devedir. Bir göz için elli deve diyet vardır, bir el ve bir ayak için ayrı ayrı ellişer deve vardır, beyin zarına ulaşan yaralamalarda üçte bir diyet, kafa ve karın içerisine işleyen yaralamalarda üçte bir diyet vardır. Kemikleri yerinden oynatan yaralamalarda diyet on beş devedir. Her bir parmak için onar deve vardır. Dişler için beşer deve diyet bedelidir. Kemiğe ulaşan yaralamalarda ise beş deve diyet bedeli vardır.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 46-47, /2402
Senetler:
1. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
4. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
Yargı, diyet, azaların