49 Kayıt Bulundu.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Mehdi (b. Meymun), ona Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub, ona da Hasan b. Sa'd Mevla Hasan b. Ali, Abdullah b. Cafer'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bir gün beni bineğinin terkisine almış ve bana, insanlardan hiç kimseye anlatmayacağım gizli bir söz söylemişti. Bir tümsek veya hurma ağacı kümesi ise, Hz. Peygamber'in (sav) def-i haceti için arkasına gizlendiği şeylerin, (O'na) en sevimli gelenleriydi.
Açıklama: Nevevî, hadiste def-i hacet sırasında "istitâr" yani kişinin herhangi bir şey ile vücudunu perdelemesinin müstehap oluşunun ifade edildiğini dile getirmiştir. (Bk. Nevevi, Şerhu'n-Nevevi alâ Müslim, IV, 35)
Bize Züheyr b. Harb, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Mehdi b. Meymun, ona Gaylan, ona Abdullah b. Mabed ez-Zimmani, ona da Ebu Katade el-Ensârî (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) pazartesi günü oruç tutma (sının sebebi) soruldu. O da; "ben o günde doğdum ve o günde bana vahyedilmeye başlandı" buyurdu.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Mehdi (b. Meymun), ona Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub, ona da el-Hasan b. Ali'nin azadlı kölesi el-Hasan b. Sa'd, Abdullah b. Cafer'in şöyle dediğini rivayet etti: 'Hz. Peygamber'in (sav) def-i hacette arkasına gizlenmek için tercih ettiği şeyler, ya bir tümsek veya hurma ağacı kümesi olurdu.'
Bize Musa b. İsmail, ona Mehdi b. Meymûn, ona da Gaylân b. Cerîr şöyle demiştir: Ben Enes'e “Ensar ismi hakkında görüşün nedir? Siz (İslam'dan önce de) bu ad ile anılır mıydınız, yoksa Allah mı böyle isimlendirdi” diye sordum. Enes “bilakis Allah bu adı bize verdi” dedi. Biz Basra'da Enes b. Mâlik'in yanına gelirdik, o da bize Ensâr'ın menkıbe ve haberlerinden bahseder, bana yahut Ezd kabilesinden bir adama dönüp şöyle derdi: Senin kavmin şu ve şu günlerde şöyle şöyle yaptı.
Bize Ebu Numan, ona Mehdi, ona da Gaylân b. Cerîr şöyle demiştir: Biz Basra'da Enes b. Mâlik'in yanına gelirdik, o da bize Ensâr'dan haber verir ve şöyle derdi: Senin kavmin şu ve şu günlerde şöyle şöyle yaptı, senin kavmin de şu ve şu günlerde bunu ve bunu yaptı.