Giriş

Bize Haccâc, ona İbn Ebî Zi'b, onaSaîd el-Makburî,, ona Benû Salim'den bir adam, ona babası vasıtasıyla dedesi, ona da Kâ'b b. Ucre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Bir insan evinde abdest alıp temizlenir, sonra sadece namaz kılmak niyetiyle evinden çıkarsa, o andan itibaren namazını bitirinceye kadar kesinlikle namazda sayılır. Biriniz namazdayken ellerinin parmaklarını birbirine kenetlemesin!"


    Öneri Formu
65876 HM018292 İbn Hanbel, IV, 242

Bize Muhammed b. Ca‘fer, ona Şu‘be, ona Kattân, ona Nümeyr oğullarından birisi, ona babası, dedesinden naklen rivâyet ettiğine göre; dedesi Peygamber’in (s.a.v.) yanına gelerek; "– Babam size selâm ediyor" demiş, Peygamber (s.a.v.) de: "– "Ve alâ ebîke’s-selâm (babana da selam olsun)" diye karşılık vermiş.


    Öneri Formu
73662 HM023492 İbn Hanbel, V, 366


    Öneri Formu

Bize Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Galib el-Kattan, ona bir şahıs babasından, onun da babasından naklettiğine göre bir su kaynağı üzerinde görevli imişler. İslamiyet kendilerine ulaşınca suyun sahibi İslam'ı kabul etmeleri halinde kendilerine yüz deve vaat etmiş. Bunun üzerine Müslüman olmuşlar. O zat develeri onların arasında taksim etmiş. Ancak kısa bir zaman sonra develeri onlardan geri almak istemiş. Oğlunu Hz. Peygamber'e (sav) göndermiş ve ona Hz. Peygamber’e (sav) git ve ona şöyle de: Babam size selam söylüyor. Kavmine Müslüman olmaları için yüz deve vadetti. Onlar da Müslüman oldular. Sonra develeri onlara paylaştırdı. Ama sonradan develerini geri almak istedi. Böyle bir hakkı var mıdır, yoksa yeni sahipleri mi develer üzerinde hak sahibidir? Eğer evet veya hayır derse ona babam ihtiyar bir kimsedir. Suyun idaresiyle görevlidir. Onun ölümünden sonra suyun idaresini bana vermeni istiyor de. Bunun üzerine adamın oğlu Hz. Peygamber’in (sav) huzuruna vardı ve babam size selam söylüyor dedi. Hz. Peygamber "selam senin ve babanın üzerine olsun" buyurdu. Ardından adamın oğlu babam İslam'a girmeleri şartıyla kavmine yüz deve vermeyi vadetmişti. Onlar Müslüman oldular ve İslam'ı güzelce yaşamaya başladılar. Sonra babam onlardan develeri geri almak istedi. Şimdi bu develerde babam mı yoksa onlar mı hak sahibidir? diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "Eğer baban develeri onara teslim etmek istiyorsa, onları versin. Eğer develeri geri almayı uygun buluyorsa, bu develere onlardan daha çok hak sahibidir. Eğer onlar İslam'a girmişlerse bu kendileri için hayırlıdır. Eğer İslam’a girmezlerse onlarla savaşılır" buyurdu. Adam babam yaşlı bir kimse, suyun idareciliğini yapıyor. Bu görevi ondan sonra bana vermeni talep ediyor dedi. Hz. Peygamber (sav) "su idareciliği bir haktır ve bu görevi yapanlar insanlara gereklidirler. (Bu işi yaparken hakka tam manasıyla riayet zor olduğundan) bu görevi alanların çoğu cehennemdedirler."


    Öneri Formu
17756 D002934 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 5

Bize Ebû Ali er-Rûzebârî, ona Muhammed b. Bekr, ona Ebû Dâvûd, ona Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Gâlib el-Kattân, ona bir adam, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre mensubu bulunduğu aile su kaynaklarından biri üzerinde yetkili ve sorumlu bir mevkide bulunuyorlarmış. İslam'ın mesajı onlara kadar ulaşınca, su kaynağının sahibi, müslüman olmaları durumunda kavmine yüz deve vereceğini vaadetti. Bunun üzerine onlar müslüman oldu. Suyun sahibi de develeri onlar arasında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra içinde) onlardan develeri geri alma isteği belirdi. Bunun için, şu şekilde tenbih ederek oğlunu Peygamber’e (s.a.v.) gönderdi: – Peygamber’e (s.a.v.) git ve ona: "Babamın size selamı var, kendisi müslüman olmaları şartıyla kavmine yüz deve vereceğini vaad etti. Onlar da müslüman oldular. Bunun üzerine develeri aralarında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma gereği hasıl oldu. Bu durumda develeri almakta babam mı daha haklı, yoksa onlar mı?" diye sor. Şayet o (sana) “Evet (baban daha haklı)” derse (tamam). Şayet “Hayır (onlar daha haklı) derse (o vakit) kendisine şöyle de: "Benim babam epeyce yaşlanmış bulunmakta olup hali hazırda o suyun sorumluluğunu deruhte etmektedir. Sizden, kendisinden sonra anılan suyun idare sorumluluğunu bana vermenizi istiyor" de. Bunun üzerine adamın oğlu Peygamber’e gelip: – Babam size selam söyledi, dedi. O da: – “Aleyke ve alâ ebîke’s-selâm (selam senin ve babanın üzerine de olsun)” diye karşılık verdi. Oğul: – Babam kavminin müslüman olmaları durumunda onlara yüz deve vereceğini vaad etmişti. Onlar da müslüman oldular. Müslümanlıkları da iyi oldu. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma lüzumu ortaya çıktı. Develeri almakta o mu daha haklı, yoksa onlar mı? dedi. Allah Rasûlu: – “Baban develeri onlara vermeyi uygun görüyorsa versin. Yok, geri almayı uygun görüyorsa develeri almakta baban onlardan daha haklıdır. Müslüman olduysalar, bu onlara yeter. Olmadıysalar, müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşılır” buyurdu. Oğlu devamla: – Benim babam epeyce yaşlanmış bir kimsedir. Aynı zamanda, o suyun idari sorumluluğu da üstündedir. Sizden, kendisinden sonra su idareciliği görevini bana vermenizi istiyor, deyince Rasûlullah: – Suyun idari sorumluluğu bir haktır. Çare yok birileri bu görevi yapacak. Fakat bu görevi üstlenenler, ateşin içindedirler.


    Öneri Formu
150065 BS013180 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 593


    Öneri Formu
24537 İM002352 İbn Mâce, Ahkâm, 22


    Öneri Formu
29986 İM002791 İbn Mâce, Cihâd, 14


    Öneri Formu
25194 İM002389 İbn Mâce, Hîbe, 7