Öneri Formu
Hadis Id, No:
10902, D001640
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِيَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ الْعَدَوِىُّ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا." ثُمَّ قَالَ
"يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ رَجُلٌ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكُ وَرَجُلٌ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ." أَوْ قَالَ
"سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ. وَرَجُلٌ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَا مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَتْ فُلاَنًا الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ - أَوْ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ - ثُمَّ يُمْسِكُ وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ يَا قَبِيصَةُ سُحْتٌ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتًا."
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed (el-Esedî), ona (Ebu İsmail) Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona (Ebu Hasan) Harun b. Riab (et-Temimî), ona (Ebu Bekir) Kinane b. Nuaym'ın (el-Adevi), ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilalî şöyle rivayet etti:
Bir anlaşmazlıkta ortalığı yatıştırmak üzere kefil olmuştum da Peygamber'e (sav) geldim. Bana "Kabisa, bekle de bize zekât gelsin, onun sana verilmesini emredelim," dedi. Sonra şöyle buyurdu:
"Kabîsa, dilenmek ancak şu üç kişiden birine helâl olur: Kefalet altına giren kişinin o meblağı elde edinceye kadar dilenmesi helâldir. Sonra bundan vazgeçer. Malını helak eden bir felakete maruz kalan, kişinin geçimini temin edinceye kadar dilenmesi helaldir. Kavminden aklı başında üç kişi gerçekten falan fakir düştü deyip de şehâdette bulundukları kişinin geçimini temin edinceye kadar dilenmesi helâldir. Sonra bundan vazgeçer. Kabîsa! Bunların dışında dilenmek haramdır. Dilenen, haram yemiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 27, /384
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Ticaret, kefil olmak
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ألا أخبركم بأحبكم إلي وأقربكم مني ؟ قالوا : بلى ، يا رسول الله ! قال : أحاسنكم أخلاقا الموطؤن أكنافهم ، الذين يألفون يؤلفون ، ثم قال : ألا أخبركم بأبغضكم إلي وأبعدكم مني ؟ قالوا : بلى يا رسول الله ! [ قال : الثرثارون ، المتشدقون ، المتفيهقون ، قالوا : يا رسول الله ! ] قد عرفنا الثرثارون المتشدقون ، فما المتفيهقون ؟ قال : المتكبرون .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88434, MA020153
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ألا أخبركم بأحبكم إلي وأقربكم مني ؟ قالوا : بلى ، يا رسول الله ! قال : أحاسنكم أخلاقا الموطؤن أكنافهم ، الذين يألفون يؤلفون ، ثم قال : ألا أخبركم بأبغضكم إلي وأبعدكم مني ؟ قالوا : بلى يا رسول الله ! [ قال : الثرثارون ، المتشدقون ، المتفيهقون ، قالوا : يا رسول الله ! ] قد عرفنا الثرثارون المتشدقون ، فما المتفيهقون ؟ قال : المتكبرون .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, Ma‘mer’den, o da Harun b. Riâb’dan şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Size bana en sevimli geleniniz ve bana en yakın olanınız kimdir haber vereyim mi?” Orada bulunanlar “Elbette ey Allah’ın resulü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Ahlakı en güzel olanlar, mümin kardeşleriyle iyi geçinenlerdir” buyurdu. Sonra “Size bana en sevimsiz geleninizi ve benden en uzak olanınızı haber vereyim mi?” diye sordu. Orada bulunanlar “Elbette ey Allah’ın resulü!” dediler. “Gereksiz yere çok konuşanlar, konuşurken avurtlarını şişirenler ve konuşurken değirmen gibi çak çak edenler” buyurdu. Oradakiler “Ey Allah’ın resulü! Gereksiz yere konuşanları ve konuşurken avurtlarını şişirenleri anladık, ama bu konuşurken değirmen gibi çak çak edenler kimlerdir?” diye sordular. “Kibirlenenlerdir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20153, 11/144
Senetler:
1. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
2. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Ahlak, güzel ahlak
Hadis, anlaşılması, yorumu
Hadis, garibu'l-hadîs, garip, anlaşılamayan kelimeler
Hz. Peygamber, sevdiği-sevmediği şeyler
Kibir, Kibir ve gurur
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Seçki, Güzel ahlak
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب عن مجاهد قال : إذا أخفقت الطير بأجنحتها - يعني السحر - نادى مناد : يا باغي الخير هلم ! ويا فاعل الشر انته ! هل من مستغفر يغفر له ، هل من تائب يتاب عليه ، قال : ثم ينادي : اللهم أعط منفقا خلفا ، وأعط ممسكا تلفا ، حتى الصبح.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88230, MA019652
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب عن مجاهد قال : إذا أخفقت الطير بأجنحتها - يعني السحر - نادى مناد : يا باغي الخير هلم ! ويا فاعل الشر انته ! هل من مستغفر يغفر له ، هل من تائب يتاب عليه ، قال : ثم ينادي : اللهم أعط منفقا خلفا ، وأعط ممسكا تلفا ، حتى الصبح.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 19652, 10/444
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Cimri, Cimrilik
Cimrilik, zemmedilişi
İnfak, Bağış
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Zihin İnşası, gece tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
142927, BS006171
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ هُوَ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا بَحْرُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ كِنَانَةَ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- نَهَى عَنِ الشُّهْرَتَيْنِ أَنْ يَلْبَسَ الثِّيَابَ الْحَسَنَةَ الَّتِى يُنْظَرُ إِلَيْهِ فِيهَا أَوِ الدَّنِيَّةِ أَوِ الرَّثَّةِ الَّتِى يُنْظَرُ إِلَيْهِ فِيهَا قَالَ عَمْرٌو بَلَغَنِى أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« أَمْرًا بَيْنَ أَمْرَيْنِ وَخَيْرُ الأُمُورِ أَوْسَاطُهَا ». هَذَا مُنْقَطِعٌ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salâtu'l-Havf 6171, 6/518
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
2. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
3. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Bahr b. Nasr el-Havlani (Bahr b. Nasr b. Sabık)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
8. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28509, N003495
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ رِئَابٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ تَحْتِى امْرَأَةً لاَ تَرُدُّ يَدَ لاَمِسٍ قَالَ "طَلِّقْهَا" . قَالَ إِنِّى لاَ أَصْبِرُ عَنْهَا . قَالَ "فَأَمْسِكْهَا" . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ هَذَا خَطَأٌ وَالصَّوَابُ مُرْسَلٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Nadr b. Şümeyl, ona Hammad b. Seleme, ona Harun b. Riâb, ona Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr, ona İbn Abbas'ın (r. anhüma) rivayet ettiğine göre,
"Bir adam Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve 'Ya Rasulallah! Nikahımda kendisine dokunan (uzanan) hiçbir eli geri çevirmeyen bir kadın var' dedi. Hz. Peygamber de, "Boşa onu!" dedi. Bu sefer adam, 'Ondan ayrı kalmaya sabredemem.' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), "Öyleyse onu bırakma (nikahında) tut" buyurdu.
Ebu Abdurrahman (Nesâî), "bu (merfu hali) hatalıdır, doğru olanı mürseldir." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 34, /2315
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ubeyd el-Leysi (Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr b. Katade b. Sad b. Amir)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Boşanma, sebepleri
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22437, N002580
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2255
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Yahya b. Habib el-Harisi (Yahya b. Habib b. Arabi)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22438, N002581
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ النَّضْرِ بْنِ مُسَاوِرٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسْأَلُهُ فِيهَا فَقَالَ « أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ » . قَالَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الصَّدَقَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَشْهَدَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَا مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَتْ فُلاَنًا فَاقَةٌ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ فَمَا سِوَى هَذَا مِنَ الْمَسْأَلَةِ يَا قَبِيصَةُ سُحْتٌ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Nadr b. Müsâvir (el-Mervezî), ona (Ebu İsmail) Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona (Ebu Hasan) Harun b. Riâb (et-Temimî), ona da (Ebu Bekir) Kinâne b. Nuaym'ın (el-Adevi) rivayet ettiğine göre Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) şöyle demiştir:
"Birine kefil oldum. Bu konuda yardım istemek için Rasulullah'a (sav) geldim. Şöyle buyurdular: 'Biraz bekle! Zekat mallarından gelince emredelim de sana da verilsin.' Rasulullah (sav) devamla şöyle buyurdu: 'Ey Kabîsa! Şüphesiz sadaka istemek, sadece şu üç kişiden biri için helaldir:
1. Birine kefil olan kişi. Temel ihtiyaçlarını elde edinceye veya bu ihtiyaçlarına ulaşıncaya kadar sadaka istemek ona helaldir.
2. Başına bir felaket gelip de bu felaketin malını helak ettiği kimse. Tekrar mal kazanıp da istemekten kurtuluncaya kadar sadaka istemek ona helaldir.
3. Kavminden akl-ı selim sahibi üç kişinin, 'falan kişi aşırı yoksul düştü' şeklinde tanıklık ettiği kişi. Temel ihtiyaçlarını elde edinceye veya bu ihtiyaçlarına ulaşıncaya kadar sadaka istemek ona helaldir.
Bu üç durumun dışında dilenmek, ey Kabîsa! haramdır. Bu şekilde dilenen kişi de haram yemiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2255
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Muhammed b. Nadr el-Mervezî (Muhammed b. Nadr b. Müsavir b. Mihran)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borca kolaylık sağlayanın, bir kısımını affedenin uhrevi durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
İnsan, şahsiyetinin korunması
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41563, DM001720
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو نُعَيْمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ : تَحَمَّلْتُ بِحَمَالَةٍ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَسْأَلُهُ فِيهَا ، فَقَالَ :« أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا ». ثُمَّ قَالَ :« يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ : رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ قَالَ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَى مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَ فُلاَناً الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ سُحْتٌ يَا قَبِيصَةُ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتاً ».
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esdî) ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn el-Mülâî), onlara Hammad b. Zeyd, ona Harun b. Riab, ona Kinane b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etti:
Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetini üstlendim. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. O (sav) şöyle buyurdu: "Bize zekat malları gelinceye kadar bekle ki sana ondan verelim." ve ekledi "Ya Kabîsa, dilenmek kesinlikle helal değildir, ancak şu üç kişi (bundan) müstesnadır: Başkasının diyet borcunu üstlenen kişi ki ona dilenmek borcu kapatana dek caizdir, ancak sonra dilenmekten kaçınır; Doğal afete duçar olup malını kaybeden kişi ki ona da dilenmek caizdir, ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin; (Zenginken) fakirliğe duçar olmuş kişi ki toplumundan üç aklı başında kişi hakkında "falanca fakirliğe duçar oldu" desin, ona da dilenmek caizdir ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin, ancak sonra dilenmekten kaçınır. Bunların dışında dilenmek haramdır Ya Kabîsa, yapan kişi haram lokma yer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 37, 2/1044
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak
Zekat, borçlunun durumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274859, DM001720-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو نُعَيْمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ : تَحَمَّلْتُ بِحَمَالَةٍ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَسْأَلُهُ فِيهَا ، فَقَالَ :« أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا ». ثُمَّ قَالَ :« يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ : رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ قَالَ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَى مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَ فُلاَناً الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ سُحْتٌ يَا قَبِيصَةُ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتاً ».
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esdî) ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn el-Mülâî), onlara Hammad b. Zeyd, ona Harun b. Riab, ona Kinane b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etti:
Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetini üstlendim. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. O (sav) şöyle buyurdu: "Bize zekat malları gelinceye kadar bekle ki sana ondan verelim." ve ekledi "Ya Kabîsa, dilenmek kesinlikle helal değildir, ancak şu üç kişi (bundan) müstesnadır: Başkasının diyet borcunu üstlenen kişi ki ona dilenmek borcu kapatana dek caizdir, ancak sonra dilenmekten kaçınır; Doğal afete duçar olup malını kaybeden kişi ki ona da dilenmek caizdir, ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin; (Zenginken) fakirliğe duçar olmuş kişi ki toplumundan üç aklı başında kişi hakkında "falanca fakirliğe duçar oldu" desin, ona da dilenmek caizdir ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin, ancak sonra dilenmekten kaçınır. Bunların dışında dilenmek haramdır Ya Kabîsa, yapan kişi haram lokma yer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 37, 2/1044
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak
Zekat, borçlunun durumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277637, N002580-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2225
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak