226 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden önce geçen ümmetlerin içerisinde kendilerine ilham olunan bazı kimseler bulunurdu. Eğer ümmetimin içinde de böyle biri varsa, hiç şüphesiz o da Ömer'dir." Zekeriyya b. Ebu Zâide'ye, Sa'd, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şunu da söylediği ilave edilmiştir: "Sizden önce geçen ümmetler içerisinde İsrâil oğullarından öyle kimseler vardı ki, onlar peygamber olmadıkları halde kendilerine (ilham yoluyla) konuşulurdu. Eğer ümmetim içinde de öyle biri varsa, hiç şüphesiz o Ömer'dir."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Zekeriyya b. Ebu Zâide arasında inkıta vardır.
Bize Amr b. Ali, ona Abdülvehhab, ona Yahyâ b. Saîd, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona Urve b. Muğire b. Şube ona da Muğire b. Şube şöyle rivayet etti: "Kendisi bir yolculukta Hz. Peygamber'le (sav) birlikteydi. Bir ara Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için biraz uzaklaştı. Geri döndüğünde Muğire su döküyor, Hz. Peygamber (sav) abdest alıyordu. Abdest alırken yüzünü ve kollarını yıkadı. Başını ve mestlerini de mesh etti."
Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden önce geçen ümmetlerin içerisinde kendilerine ilham olunan bazı kimseler bulunurdu. Eğer ümmetimin içinde de böyle biri varsa, hiç şüphesiz o da Ömer'dir." Zekeriyya b. Ebu Zâide'ye, Sa'd, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şunu da söylediği ilave edilmiştir: "Sizden önce geçen ümmetler içerisinde İsrâil oğullarından öyle kimseler vardı ki, onlar peygamber olmadıkları halde kendilerine (ilham yoluyla) konuşulurdu. Eğer ümmetim içinde de öyle biri varsa, hiç şüphesiz o Ömer'dir."
Bize el-Humeydî ve Muhammed b. Abdullah, onlara İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'ım, ona da babası (Cübeyr b. Mut'ım) şöyle rivâyet etti: Bir gün Hz. Peygamber'e (sav) bir kadın gelmişti. Hz. Peygamber (sav) kadına tekrar gelmesini söyledi. Kadın sanki Peygamber'in (sav) ölümünü îma ederek, "Gelir de seni bulamazsam ne yapayım? diye sordu. Hz. Peygamber de, "Eğer beni bulamazsan Ebu Bekir'e gidersin" buyurdu.
Bana Yakub, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona dedesi (İbrahim b. Abdurrahman) ona da Abdurrahman b. Avf şöyle demiştir: Ben Bedir günü harp düzeninde iken şöyle göz gezdirdim, bir de baktım ki sağımda ve solumda yaşları küçük iki genç duruyor. Onların durumları bana çok güven vermedi gibi. Derken onlardan biri kendi arkadaşının haberi olmadan bana gizlice “ey amca, Bana Ebu Cehil'i göster” dedi. Ben de ona “ey kardeşim oğlu, sen Ebu Cehil'i ne yapacaksın?” dedim. “Ben Allah'a söz verdim. Eğer onu görürsem ya onu öldüreceğim yahut da onun karşısında öleceğim” dedi. Diğer genç de, yine gizli olarak, arkadaşının söylediğinin benzerini söyledi. Abdurrahman der ki: Böyle iki genç kişi arasında bulunmaktan çok da mutlu olmadım. Onlara Ebu Cehil'i işaret edip gösterdim. Onlar da derhâl iki doğan kuşu gibi Ebu Cehil'in üzerine atılıp onu kılıçlarıyla vurup öldürdüler. Bu iki genç, Afra kadının oğulları Muâz ve Muavviz idi.
Bize el-Humeydî ve Muhammed b. Abdullah, onlara İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'ım, ona da babası (Cübeyr b. Mut'ım) şöyle rivâyet etti: Bir gün Hz. Peygamber'e (sav) bir kadın gelmişti. Hz. Peygamber (sav) kadına tekrar gelmesini söyledi. Kadın sanki Peygamber'in (sav) ölümünü îma ederek, "Gelir de seni bulamazsam ne yapayım? diye sordu. Hz. Peygamber de, "Eğer beni bulamazsan Ebu Bekir'e gidersin" buyurdu.
Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ebu Ubeyde ile İbn Mesud arasında inkıta' vardır.