Öneri Formu
Hadis Id, No:
33958, D004904
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى الْعَمْيَاءِ أَنَّ سَهْلَ بْنَ أَبِى أُمَامَةَ حَدَّثَهُ أَنَّهُ دَخَلَ هُوَ وَأَبُوهُ عَلَى أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ بِالْمَدِينَةِ فِى زَمَانِ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ وَهُوَ أَمِيرُ الْمَدِينَةِ فَإِذَا هُوَ يُصَلِّى صَلاَةً خَفِيفَةً دَقِيقَةً كَأَنَّهَا صَلاَةُ مُسَافِرٍ أَوْ قَرِيبًا مِنْهَا فَلَمَّا سَلَّمَ قَالَ أَبِى يَرْحَمُكَ اللَّهُ أَرَأَيْتَ هَذِهِ الصَّلاَةَ الْمَكْتُوبَةَ أَوْ شَىْءٌ تَنَفَّلْتَهُ قَالَ إِنَّهَا الْمَكْتُوبَةُ وَإِنَّهَا لَصَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا أَخْطَأْتُ إِلاَّ شَيْئًا سَهَوْتُ عَنْهُ - فَقَالَ - إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ
"لاَ تُشَدِّدُوا عَلَى أَنْفُسِكُمْ فَيُشَدَّدَ عَلَيْكُمْ فَإِنَّ قَوْمًا شَدَّدُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ فَشَدَّدَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ فَتِلْكَ بَقَايَاهُمْ فِى الصَّوَامِعِ وَالدِّيَارِ (رَهْبَانِيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ)." ثُمَّ غَدَا مِنَ الْغَدِ فَقَالَ أَلاَ تَرْكَبُ لِتَنْظُرَ وَلِتَعْتَبِرَ قَالَ نَعَمْ فَرَكِبُوا جَمِيعًا فَإِذَا هُمْ بِدِيَارٍ بَادَ أَهْلُهَا وَانْقَضَوْا وَفَنَوْا خَاوِيَةً عَلَى عُرُوشِهَا فَقَالَ أَتَعْرِفُ هَذِهِ الدِّيَارَ. فَقُلْتُ مَا أَعْرَفَنِى بِهَا وَبِأَهْلِهَا هَذِهِ دِيَارُ قَوْمٍ أَهْلَكَهُمُ الْبَغْىُ وَالْحَسَدُ إِنَّ الْحَسَدَ يُطْفِئُ نُورَ الْحَسَنَاتِ وَالْبَغْىُ يُصَدِّقُ ذَلِكَ أَوْ يُكَذِّبُهُ وَالْعَيْنُ تَزْنِى وَالْكَفُّ وَالْقَدَمُ وَالْجَسَدُ وَاللِّسَانُ وَالْفَرْجُ يُصَدِّقُ ذَلِكَ أَوْ يُكَذِّبُهُ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona da Said b. Abdurrahman b. Ebu Amyâ, ona daSehl b. Ebu Ümame'den naklen şöyle rivayet etmiştir: (Sehl) ve babası, Ömer b. Abdülaziz Medine valisi iken Enes b. Malik'in yanına girdiler. Enes'in yolcu(luk) ya da buna yakın bir namaz gibi hafif, kısa (bir şekilde) namaz kıldığını gördüler. Selam verdiğinde babam, Allah sana rahmet etsin! Bu farz namaz mıdır yoksa nafile kıldığın bir namaz mıdır? dedi. (Enes), Farz namazdır. O, Rasulullah'ın (sav) (kıldığı) namazdır. Yanılmam hariç hiçbir şeyde hata etmedim. Rasulullah (sav), "kendinize (ibadet konusunda) çok yüklenmeyin ki size yüklenilmesin! Nitekim bir topluluk kendilerine yüklendiler de Allah da onlara yüklendi. İşte manastırlar ve kiliselerden geriye kalanlar! Uydurdukları ruhbanlığı onlara biz farz kılmadık!" buyurdu. Ertesi gün (babam), bizle gelip bakmaz ve ibret almaz mısın? dedi. (Enes), tabi dedi. Hep birlikte yola çıktılar da ahalisi kalmamış ve gitmiş, sütunları üzere (metruk bir şekilde) kalmış bir kiliseye geldiler. (Babam) bu kiliseyi biliyor musun? dedi. (Enes) Orayı ve ahalisini iyi bilirim! Bu, kendilerini azgınlığın ve hasedin helak ettiği bir topluluğun kilisesidir. Haset iyi amellerin nurunu söndürür; azgınlık da bunu doğrular ya da yalanlar. Göz zina eder; el, ayak, beden ve avret yeri de bunu doğrular veya yalanlar dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 52, /1114
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. ibn Ebu Ümame Sehl b. Ebu Ümame el-Ensarî (Sehl b. Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
3. İbn Ebu Amyâ Said b. Abdurrahman el-Kinânî (Said b. Abdurrahman b. Ebu Amyâ)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Hased, Kıskançlık,
İslam, kolaylık dinidir
Kıskançlık, Haset, iyilikleri yok eder
ÖZÜRLÜLÜK VE İBADETLER