Öneri Formu
Hadis Id, No:
21873, T003703
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِىُّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالُوا حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى الْحَجَّاجِ الْمِنْقَرِىِّ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ ثُمَامَةَ بْنِ حَزْنٍ الْقُشَيْرِىِّ قَالَ شَهِدْتُ الدَّارَ حِينَ أَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ ائْتُونِى بِصَاحِبَيْكُمُ اللَّذَيْنِ أَلَّبَاكُمْ عَلَىَّ . قَالَ فَجِىءَ بِهِمَا فَكَأَنَّهُمَا جَمَلاَنِ أَوْ كَأَنَّهُمَا حِمَارَانِ . قَالَ فَأَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ الْمَدِينَةَ وَلَيْسَ بِهَا مَاءٌ يُسْتَعْذَبُ غَيْرَ بِئْرِ رُومَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ « مَنْ يَشْتَرِى بِئْرَ رُومَةَ فَيَجْعَلُ دَلْوَهُ مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى أَنْ أَشْرَبَ مِنْهَا حَتَّى أَشْرَبَ مِنْ مَاءِ الْبَحْرِ . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ : هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ الْمَسْجِدَ ضَاقَ بِأَهْلِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَشْتَرِى بُقْعَةَ آلِ فُلاَنٍ فَيَزِيدُهَا فِى الْمَسْجِدِ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ ؟ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى أَنْ أُصَلِّىَ فِيهَا رَكْعَتَيْنِ . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنِّى جَهَّزْتُ جَيْشَ الْعُسْرَةِ مِنْ مَالِى؟ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . ثُمَّ قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَلَى ثَبِيرِ مَكَّةَ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَأَنَا فَتَحَرَّكَ الْجَبَلُ حَتَّى تَسَاقَطَتْ حِجَارَتُهُ بِالْحَضِيضِ قَالَ فَرَكَضَهُ بِرِجْلِهِ وَقَالَ « اسْكُنْ ثَبِيرُ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ شَهِدُوا لِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ أَنِّى شَهِيدٌ ثَلاَثًا . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ عُثْمَانَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman (ed-Dârimî), Abbas b. Muhammed ed-Dûrî ve aynı manada bunların dışında başkaları, onlara Said b. Amir (ed-Dubeî), ona Abdullah, Said b. Amir, ona Yahya b. Ebu Haccac el-Minkarî, ona da Ebu Mesud (Said b. İyâs) el-Cüreyrî, Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî’nin şöyle anlattığını nakletti: Osman (evinin çevresini muhasara edenlere) yukarıdan baktığında ben de O’nun evinin yanında idim. Osman şöyle demişti: “Sizleri bana karşı kışkırtıp bir araya getiren iki adamınız getirin.” O iki kişi getirildi, sanki iki deve veya iki merkeb gibiydiler. Osman yukarıdan onlara baktı ve şöyle dedi “Allah ve İslam hakkı için size soruyorum. Rasulullah’ın (sav) Medine’ye gelişinde Medine’de Rûme kuyusundan başka tatlı içme suyu bulunmadığını, ‘Kim cennette daha hayırlısı karşılığında Rûme kuyusunu satır alır ve kovasını Müslümanların kovaları ile bir kılar (kuyuyu vakfetmek ister)’ diye çağrıda bulunduğunu, benim de o kuyuyu öz malımla satın aldığımı bilir misiniz? Bugün beni o sudan içmekten men ediyorsunuz ve deniz suyu gibi tuzlu su içmeye zorluyorsunuz.” Dediler ki “Evet doğrudur.” Osman “Allah ve İslam adına size soruyorum! Medine mescidinin cemaate dar geldiğini, Peygamber’in (sav) ‘Kim cennette daha hayırlısı karşılığında falanların arsasını satın alıp mescide ilave etmek ister’ dediğini, benim de o arsayı öz malımdan satın alıp (mescidi genişlettiğimi) bilir misiniz? Bu gün beni sizler orada iki rekat namaz kılmaktan men ediyorsunuz” dedi. Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Osman “Allah ve İslam adına size soruyorum! Ceyşu’l-usre’yi (Tebuk ordusunu) kendi öz malımdan techiz ettiğimi biliyor musunuz?” dedi. Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Sonra Osman dedi ki “Allah ve İslam adına size soruyorum! Rasulullah (sav) ile birlikte Mekke dağı üzerinde Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte olduğumuz anda dağın harekete geçtiğini ve taşların yuvarlanıp aşağı doğru düştüğünü Rasulullah (sav) dağa tekme atarak ‘Dağ sakin ol! Çünkü senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve iki şehid vardır’ dediğini biliyor musunuz?” Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Osman üç kere Allahuekber diyerek “Ka’be’nin Rabbine andolsun ki benim şehid olacağıma şâhidlik ettiler” dedi. Tirmizî: Bu hadis hasendir. Osman’dan değişik şekillerde de rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 18, 5/627
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî (Sümame b. Hazn b. Abdullah b. Seleme)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Eyyub Yahya b. Ebu Haccac el-Ahtemî (Yahya b. Abdullah b. Ahtem)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî (Abdullah b. Abdurrahman b. Fadl b. Behrâm b. Abdussamed)
Konular:
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282356, T003703-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِىُّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالُوا حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى الْحَجَّاجِ الْمِنْقَرِىِّ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ ثُمَامَةَ بْنِ حَزْنٍ الْقُشَيْرِىِّ قَالَ شَهِدْتُ الدَّارَ حِينَ أَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ ائْتُونِى بِصَاحِبَيْكُمُ اللَّذَيْنِ أَلَّبَاكُمْ عَلَىَّ . قَالَ فَجِىءَ بِهِمَا فَكَأَنَّهُمَا جَمَلاَنِ أَوْ كَأَنَّهُمَا حِمَارَانِ . قَالَ فَأَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ الْمَدِينَةَ وَلَيْسَ بِهَا مَاءٌ يُسْتَعْذَبُ غَيْرَ بِئْرِ رُومَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ « مَنْ يَشْتَرِى بِئْرَ رُومَةَ فَيَجْعَلُ دَلْوَهُ مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى أَنْ أَشْرَبَ مِنْهَا حَتَّى أَشْرَبَ مِنْ مَاءِ الْبَحْرِ . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ : هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ الْمَسْجِدَ ضَاقَ بِأَهْلِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَشْتَرِى بُقْعَةَ آلِ فُلاَنٍ فَيَزِيدُهَا فِى الْمَسْجِدِ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ ؟ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى أَنْ أُصَلِّىَ فِيهَا رَكْعَتَيْنِ . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنِّى جَهَّزْتُ جَيْشَ الْعُسْرَةِ مِنْ مَالِى؟ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . ثُمَّ قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَلَى ثَبِيرِ مَكَّةَ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَأَنَا فَتَحَرَّكَ الْجَبَلُ حَتَّى تَسَاقَطَتْ حِجَارَتُهُ بِالْحَضِيضِ قَالَ فَرَكَضَهُ بِرِجْلِهِ وَقَالَ « اسْكُنْ ثَبِيرُ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ شَهِدُوا لِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ أَنِّى شَهِيدٌ ثَلاَثًا . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ عُثْمَانَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman (ed-Dârimî), Abbas b. Muhammed ed-Dûrî ve aynı manada bunların dışında başkaları, onlara Said b. Amir (ed-Dubeî), ona Abdullah, Said b. Amir, ona Yahya b. Ebu Haccac el-Minkarî, ona da Ebu Mesud (Said b. İyâs) el-Cüreyrî, Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî’nin şöyle anlattığını nakletti: Osman (evinin çevresini muhasara edenlere) yukarıdan baktığında ben de O’nun evinin yanında idim. Osman şöyle demişti: “Sizleri bana karşı kışkırtıp bir araya getiren iki adamınız getirin.” O iki kişi getirildi, sanki iki deve veya iki merkeb gibiydiler. Osman yukarıdan onlara baktı ve şöyle dedi “Allah ve İslam hakkı için size soruyorum. Rasulullah’ın (sav) Medine’ye gelişinde Medine’de Rûme kuyusundan başka tatlı içme suyu bulunmadığını, ‘Kim cennette daha hayırlısı karşılığında Rûme kuyusunu satır alır ve kovasını Müslümanların kovaları ile bir kılar (kuyuyu vakfetmek ister)’ diye çağrıda bulunduğunu, benim de o kuyuyu öz malımla satın aldığımı bilir misiniz? Bugün beni o sudan içmekten men ediyorsunuz ve deniz suyu gibi tuzlu su içmeye zorluyorsunuz.” Dediler ki “Evet doğrudur.” Osman “Allah ve İslam adına size soruyorum! Medine mescidinin cemaate dar geldiğini, Peygamber’in (sav) ‘Kim cennette daha hayırlısı karşılığında falanların arsasını satın alıp mescide ilave etmek ister’ dediğini, benim de o arsayı öz malımdan satın alıp (mescidi genişlettiğimi) bilir misiniz? Bu gün beni sizler orada iki rekat namaz kılmaktan men ediyorsunuz” dedi. Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Osman “Allah ve İslam adına size soruyorum! Ceyşu’l-usre’yi (Tebuk ordusunu) kendi öz malımdan techiz ettiğimi biliyor musunuz?” dedi. Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Sonra Osman dedi ki “Allah ve İslam adına size soruyorum! Rasulullah (sav) ile birlikte Mekke dağı üzerinde Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte olduğumuz anda dağın harekete geçtiğini ve taşların yuvarlanıp aşağı doğru düştüğünü Rasulullah (sav) dağa tekme atarak ‘Dağ sakin ol! Çünkü senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve iki şehid vardır’ dediğini biliyor musunuz?” Onlar da “Evet doğrudur” dediler. Osman üç kere Allahuekber diyerek “Ka’be’nin Rabbine andolsun ki benim şehid olacağıma şâhidlik ettiler” dedi. Tirmizî: Bu hadis hasendir. Osman’dan değişik şekillerde de rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 18, 5/627
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî (Sümame b. Hazn b. Abdullah b. Seleme)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Eyyub Yahya b. Ebu Haccac el-Ahtemî (Yahya b. Abdullah b. Ahtem)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
6. Abbas b. Muhammed ed-Duri (Abbas b. Muhammed b. Hatim b. Vakıd)
Konular:
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29461, N003638
Hadis:
أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى الْحَجَّاجِ عَنْ سَعِيدٍ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ ثُمَامَةَ بْنِ حَزْنٍ الْقُشَيْرِىِّ قَالَ شَهِدْتُ الدَّارَ حِينَ أَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَبِالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ الْمَدِينَةَ وَلَيْسَ بِهَا مَاءٌ يُسْتَعْذَبُ غَيْرَ بِئْرِ رُومَةَ فَقَالَ « مَنْ يَشْتَرِى بِئْرَ رُومَةَ فَيَجْعَلُ فِيهَا دَلْوَهُ مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَجَعَلْتُ دَلْوِى فِيهَا مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ وَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى مِنَ الشُّرْبِ مِنْهَا حَتَّى أَشْرَبَ مِنْ مَاءِ الْبَحْرِ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنِّى جَهَّزْتُ جَيْشَ الْعُسْرَةِ مِنْ مَالِى قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ الْمَسْجِدَ ضَاقَ بِأَهْلِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَشْتَرِى بُقْعَةَ آلِ فُلاَنٍ فَيَزِيدُهَا فِى الْمَسْجِدِ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَزِدْتُهَا فِى الْمَسْجِدِ وَأَنْتُمْ تَمْنَعُونِى أَنْ أُصَلِّىَ فِيهِ رَكْعَتَيْنِ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَلَى ثَبِيرٍ ثَبِيرِ مَكَّةَ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَأَنَا فَتَحَرَّكَ الْجَبَلُ فَرَكَضَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِرِجْلِهِ وَقَالَ « اسْكُنْ ثَبِيرُ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ شَهِدُوا لِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . يَعْنِى أَنِّى شَهِيدٌ .
Tercemesi:
Nesâî'nin, Ziyâd b. Eyyûb-Saîd b. Âmir-Yahya b. Ebü'l-Haccâc-Saîd el-Cüreyrî-Sümâme b. Hazn el-Kuşeyrî isnadıyla aktardığına göre, Sümâme b. Hazn el Kuşeyri anlatıyor: (O gün)Evde olanlara tanık oldum. Hazreti Osman onların karşısına çıktı ve toplanan kalabalığa şöyle seslendi: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, siz bilir misiniz ki? Allah'ın Resulü, Medine’ye geldiğinde burada Rume kuyusundan başka tatlı su kuyusu yoktu. Allah'ın Resulü “Cennette daha iyisini almak karşılığında kim Rume kuyusunu satın alır ve kendi kovasını Müslümanların kovasıyla birlikte (kendine ayrıcalık tanımadan) bu kuyuya sarkıtır?” diye söylemişti. Ben hemen kendi servetimden kuyuyu satın alıp kovamı Müslümanların kovasıyla birlikte kuyuya sarkıtıp (kendime ayrıcalık gözetmeden su çekmiştim.) Bugün sizler o kuyunun suyundan içmekten beni mahrum bırakıyorsunuz ha! Oradakiler: “Evet doğrudur” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, siz bilir misiniz ki? Tebük ordusunu kendi malımla teçhiz etmiştim.” Oradakiler: “Evet doğru söylüyorsun, bu şekilde olmuştu” dediler. Osman: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, bilir misiniz ki?, Mescit, cemaati almaz olmuştu da Allah'ın Resulü, “Cennette daha iyisi karşılığında, kim filan oğullarının yerini satın alıp mescide ilave eder?” diye söylemişti. Ben de kendi servetimden orayı satın alıp mescide ilave etmiştim. Şimdi siz beni o mescitte iki rekat namaz kılmaktan mahrum ediyorsunuz ha! Oradakiler: “Evet Allah şahittir ki, söylediklerin doğrudur” dediler. Allah ve İslâm aşkına soruyorum, bilir misiniz ki? Allah'ın Resulü, Sebir Dağında idi, yanında Ebu Bekir, Ömer ve ben vardım. Dağ sallanmaya başlayınca Rasûlullah ayağıyla dağa vurdu ve: “Ey dağ! Sakin ol, senin üzerinde bir Peygamber, bir Sıddık ve iki şehit vardır” demişti. Oradakiler: “Allah adına doğru söylüyorsun, böyle olmuştu” dediler. O zaman Osman: “Allahu ekber! Kâbe'nin Rabbine yemin olsun, benim lehimde şahitlik yaptılar” yani ben (Peygamberin sözünde olduğu gibi) şehit olacağım' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî (Sümame b. Hazn b. Abdullah b. Seleme)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Eyyub Yahya b. Ebu Haccac el-Ahtemî (Yahya b. Abdullah b. Ahtem)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
6. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı