Giriş

Bize Osman b. Abdullah, ona Ümeyye, ona Yezid b. Zürey', ona Ravh b. Kasım, ona İbn Ebu Nüceyh, ona Atâ, ona İyas b. Halife ona da Rafi b. Hadîc'in rivayet ettiğine göre Hz. Ali, Ammar'a, mezinin hükmünü Rasulullah'a (sav) sormasını emretmiş, Rasulullah (sav) da: "(Kendisinden mezi gelen kimse) tenasül uzvunu (ve ayalarını) yıkar ve abdest alır." buyurmuştur.


    Öneri Formu
19977 N000155 Nesai, Taharet, 112

Bize Muhammed b. Minhal ed-Darîr ve Ümeyye b. Bistâm, onlara Yezid b. Zürey, ona Ravh b. Kasım , ona Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasullah'a (sav), "göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın her şeye gücü yeter" (Bakara 2/284) ayeti nazil olunca, ayetin bu içeriği, Rasulullah'ın (sav) ashabına çok ağır geldi. Hemen Rasulullah'a (sav) geldiler ve diz üstü çöküp “ey Allah'ın Rasulü! Namaz, oruç, cihat ve sadaka gibi güç yetirebildiğimiz bir takım amellerle mükellef tutulmuştuk. Şimdi ise sana bu ayet nazil oldu ve bizler buna güç yetiremiyoruz” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sizden önceki ehl-i kitabın dediği gibi 'işittik ve isyan ettik' mi diyeceksiniz? Bilakis, 'işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır' deyin" buyurdu. Onlar da “işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır” dediler. Böylece insanlar bu ayeti okuyup dilleri buna yatışınca Allah, bu ayetin ardından şu ayeti indirdi: "Peygamber ve ona inananlar, Rabbinden indirilene iman etti. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etti. Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş ancak sanadır dediler." (Bakara 2/285) İnsanlar bu ayetin gereğini yerine getirince de Allah Teâlâ bu ayeti nesh etti. Ardından Allah Azze ve Celle : "Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, ettiği kötülük de kendi aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma" (Bakara 2/286) ayetini indirdi ve bu duaya "evet" dedi. Daha sonra "Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme" (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu. En sonunda "Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla'mızsın! Kafirlere karşı bize yardım et." (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu.


    Öneri Formu
888 M000329 Müslim, İman, 199


    Öneri Formu


    Öneri Formu
142204 BS005439 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 198


    Öneri Formu
164744 MK004440 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, IV, 285


    Öneri Formu
144142 BS007379 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 172


    Öneri Formu
144221 BS007460 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 194


    Öneri Formu
24851 N005202 Nesai, Zînet, 47


    Öneri Formu
163780 MK003860 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, IV, 121


    Öneri Formu
183779 MK13894 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XIII-XIV, 71