4 Kayıt Bulundu.
Bize Hâlid b. Yezîd, ona İsrâîl, ona Ebu İshâk, ona Esved, ona da Abdullah şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber'i (sav) [Kamer Sûresi’nin 17. ayetini] "Fe-hel min müddekir" şeklinde (dâl) ile okurken işittim."
Açıklama: Bu hadiste Kur’ân-ı Kerîm’in 54. sûresi olan Kamer Sûresi’nin 17. ayetine dair Hz. Peygamber’in (sav) kıraatindeki farklılığa işaret edilmiştir. İlgili ayetin meali şöyle: “Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?” Hz. Peygamber (sav) ilgili ayetteki ﴿فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ﴾ ibaresindeki “مُدَّكِرٍ” kelimesini (dâl) harfiyle okumuş; ancak Abdullah b. Mes‘ûd ilgili kelimesi yani “مُدَّكِرٍ”i (zâl) ile okudu. Onun bu okuyuşuna yönelik Hz. Peygamber (sav) bir uyarıda bulunmamıştır. Bu farklı okuyuşlar, Kur’ân-ı Kerîm’in "Yedi Harf” yani el-Ahrufü’s-Seb‘a üzere nazil olduğunu ifade etmektedir.
Bize Halid b. Yezîd el-Kâhilî, ona İsrâil, ona Ebu İshak, ona da Ubeyde, şöyle demiştir: Ben Âişe'ye (r.anha) Yüce Allah'ın "Biz hakikatte sana Kevser'i verdik" ayetini sordum, bana “Kevser Peygamberiniz'e (sav) bahşedilmiş muazzam bir ırmaktır. Onun sahilinin iki tarafı üzerinde içi boşaltılmış hâlis inci bulunmakta olup, bardakları da yıldızların sayısı kadardır” dedi. Zekeriya b. Ebu Zaide, Ebu Ahvas ve Mutarrıf da bu hadisi Ebu İshak'tan rivayet etmişlerdir.
Açıklama: "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." Hucurat 49/13.