Giriş

Bize Yahya b. Bişr, ona Ravh, ona Avf, ona Muaviye b. Kurra, ona da Ebu Burde b. Ebu Musa el-Eş'arî şöyle demiştir: Abdullah ibn Ömer bana “Sen babamın (Ömer'in), senin babana ne dediğini biliyor musun?” dedi. Ben de “hayır bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer “benim babam senin babana 'ey Ebu Musa, Rasulullah'ın (sav) huzurunda Müslüman olmamız, O'nun beraberinde hicret etmemiz, O'nun beraberinde cihâd etme­miz ve O'nun beraberinde yaptıklarımızın hepsinin bizim lehimize sabit olması, Rasulullah'tan sonra yaptığımız amellerin hepsi de başa baş olması seni sevindirir mi?' dedi. Buna karşı senin baban 'hayır, vallahi biz Rasulullah'tan son­ra da cihâd etmiş, namaz kılmış, oruç tutmuş ve daha birçok hayır ameli işlemişizdir. Bizim elimizde birçok kişi Müslüman oldu. Elbette bu amellerimizin sevabını da alma beklentisi içindeyim' dedi. Bunun üzerine babam 'Ömer'in nefsini elinde bulunan Allah'a yemin ede­rim ki, Rasulullah'ın beraberinde yaptığımız amellerin bizim için sa­bit olup sevabının bize ulaşması, ondan sonra yaptığımız her bir amelden de başa baş bir şekilde kurtulmamızı çok arzu etmişim­dir' dedi.” Ben de, İbn Ömer'e “vallahi senin baban, benim babamdan daha hayırlıdır” dedim .


    Öneri Formu
35044 B003915 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 45