Bize Muhammed b. Tarif b. Halife el-Becelî, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Malik el-Eşca'i, ona Ebu Hazim ona da Ebu Hureyre; (T)
Yine (aynı senedle) Ebu Malik, ona Rib'î, ona da Huzeyfe'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah Tebareke ve Teâlâ (kıyamette) insanları toplayacak. Müminler ayakta beklerler, nihâyet cennet onlara yaklaştırılır. Bunun üzerine Âdem'e gidip 'Ey babamız! Bizim için cennetin açılmasını talep et' derler. Hz. Âdem 'Sizi cennetten çıkaran, babanız Âdem'in hatası değil miydi? Dolayısıyla ben bu işin adamı değilim, siz oğlum Halîlullah İbrahim'e gidin' diyecek. Hz. İbrahim de onlara 'Ben de bu işin adamı değilim. Ben ancak perdelerin gerisinden halîl (dost) idim. Siz, Allah'ın kendisiyle konuştuğu Musa'ya gidin' diyecek. Hemen Hz. Musa'ya gidecekler. Hz. Musa da 'Ben de bu işin adamı değilim. Siz, Allah'ın kelimesi ve rûhu olan İsa'ya gidin' diyecek. Hz. İsa da 'Ben de bu işin adamı değilim' diyecek. Sonra insanlar Muhammed'e (sav) gidecekler. O da hemen kalkar, kendisine (şefaat için) izin verilir. O sırada emanet ile sıla-i rahim gönderilir. Sırât’ın sağ ve sol tarafına yerleştirilir. Sizin ilk kafileniz Sırât’tan şimşek gibi geçer. Bu sırada ben 'Anam babam sana fedâ olsun, şimşek gibi geçmek ne demektir?' diye sordum. Hz. Peygamber (sav) 'Şimşeği hiç görmediniz mi? Göz kırpacak kadar bir zaman içinde nasıl geçiyor?' buyurdu ve şöyle devam etti: Sonrakiler sırasıyla rüzgâr gibi, kuşlar gibi ve koşan insanlar gibi geçerler. Onları amelleri bu şekilde geçirecektir. O sırada Peygamberiniz de Sırât üzerinde duracak ve Rabbim, 'selâmet ver! Selâmet ver!' diyecektir. Nihayet kulların amelleri, onları oradan geçirmekten âciz kalacak, hatta insan oraya gelecek, yürümeye gücü yetmeyecek, ancak sürünecek. Sırât’ın iki yanında görevlendirilmiş çengeller asılıdır, bunlar yakalamakla emredildikleri kişileri alırlar. Bu yüzden insanlardan bazıları yara bere içinde kurtulur, bazıları da cehenneme atılır." Ebu Hureyre der ki: Ebu Hureyre’nin hayatı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, cehennemin dibi yetmiş yıllık yoldur.
Açıklama: “Emânet” ile “Sıla-i rahim”in, Sırât’ın iki yakasına oturtulması, bu iki şeyin önemini gösterir. Emânet, daha çok insan hakları ile; Sıla-i rahim de beşerî ilişkilerle alâkalı bir husustur. Bunların oraya oturtulmaları da, bu konularda yapılan yanlışlıkların mutlaka adâlete uygun şekilde sorgulanıp hesabının görüleceği anlamındadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1391, M000482
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفِ بْنِ خَلِيفَةَ الْبَجَلِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا أَبُو مَالِكٍ الأَشْجَعِىُّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبُو مَالِكٍ عَنْ رِبْعِىٍّ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "يَجْمَعُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى النَّاسَ فَيَقُومُ الْمُؤْمِنُونَ حَتَّى تُزْلَفَ لَهُمُ الْجَنَّةُ فَيَأْتُونَ آدَمَ فَيَقُولُونَ يَا أَبَانَا اسْتَفْتِحْ لَنَا الْجَنَّةَ. فَيَقُولُ وَهَلْ أَخْرَجَكُمْ مِنَ الْجَنَّةِ إِلاَّ خَطِيئَةُ أَبِيكُمْ آدَمَ لَسْتُ بِصَاحِبِ ذَلِكَ اذْهَبُوا إِلَى ابْنِى إِبْرَاهِيمَ خَلِيلِ اللَّهِ - قَالَ - فَيَقُولُ إِبْرَاهِيمُ لَسْتُ بِصَاحِبِ ذَلِكَ إِنَّمَا كُنْتُ خَلِيلاً مِنْ وَرَاءَ وَرَاءَ اعْمِدُوا إِلَى مُوسَى صلى الله عليه وسلم الَّذِى كَلَّمَهُ اللَّهُ تَكْلِيمًا. فَيَأْتُونَ مُوسَى صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ لَسْتُ بِصَاحِبِ ذَلِكَ اذْهَبُوا إِلَى عِيسَى كَلِمَةِ اللَّهِ وَرُوحِهِ. فَيَقُولُ عِيسَى صلى الله عليه وسلم لَسْتُ بِصَاحِبِ ذَلِكَ. فَيَأْتُونَ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم فَيَقُومُ فَيُؤْذَنُ لَهُ وَتُرْسَلُ الأَمَانَةُ وَالرَّحِمُ فَتَقُومَانِ جَنَبَتَىِ الصِّرَاطِ يَمِينًا وَشِمَالاً فَيَمُرُّ أَوَّلُكُمْ كَالْبَرْقِ." قَالَ قُلْتُ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى أَىُّ شَىْءٍ كَمَرِّ الْبَرْقِ قَالَ "أَلَمْ تَرَوْا إِلَى الْبَرْقِ كَيْفَ يَمُرُّ وَيَرْجِعُ فِى طَرْفَةِ عَيْنٍ ثُمَّ كَمَرِّ الرِّيحِ ثُمَّ كَمَرِّ الطَّيْرِ وَشَدِّ الرِّجَالِ تَجْرِى بِهِمْ أَعْمَالُهُمْ وَنَبِيُّكُمْ قَائِمٌ عَلَى الصِّرَاطِ يَقُولُ رَبِّ سَلِّمْ سَلِّمْ حَتَّى تَعْجِزَ أَعْمَالُ الْعِبَادِ حَتَّى يَجِىءَ الرَّجُلُ فَلاَ يَسْتَطِيعُ السَّيْرَ إِلاَّ زَحْفًا - قَالَ - وَفِى حَافَتَىِ الصِّرَاطِ كَلاَلِيبُ مُعَلَّقَةٌ مَأْمُورَةٌ بِأَخْذِ مَنْ أُمِرَتْ بِهِ فَمَخْدُوشٌ نَاجٍ وَمَكْدُوسٌ فِى النَّارِ." وَالَّذِى نَفْسُ أَبِى هُرَيْرَةَ بِيَدِهِ إِنَّ قَعْرَ جَهَنَّمَ لَسَبْعُونَ خَرِيفًا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif b. Halife el-Becelî, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Malik el-Eşca'i, ona Ebu Hazim ona da Ebu Hureyre; (T)
Yine (aynı senedle) Ebu Malik, ona Rib'î, ona da Huzeyfe'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah Tebareke ve Teâlâ (kıyamette) insanları toplayacak. Müminler ayakta beklerler, nihâyet cennet onlara yaklaştırılır. Bunun üzerine Âdem'e gidip 'Ey babamız! Bizim için cennetin açılmasını talep et' derler. Hz. Âdem 'Sizi cennetten çıkaran, babanız Âdem'in hatası değil miydi? Dolayısıyla ben bu işin adamı değilim, siz oğlum Halîlullah İbrahim'e gidin' diyecek. Hz. İbrahim de onlara 'Ben de bu işin adamı değilim. Ben ancak perdelerin gerisinden halîl (dost) idim. Siz, Allah'ın kendisiyle konuştuğu Musa'ya gidin' diyecek. Hemen Hz. Musa'ya gidecekler. Hz. Musa da 'Ben de bu işin adamı değilim. Siz, Allah'ın kelimesi ve rûhu olan İsa'ya gidin' diyecek. Hz. İsa da 'Ben de bu işin adamı değilim' diyecek. Sonra insanlar Muhammed'e (sav) gidecekler. O da hemen kalkar, kendisine (şefaat için) izin verilir. O sırada emanet ile sıla-i rahim gönderilir. Sırât’ın sağ ve sol tarafına yerleştirilir. Sizin ilk kafileniz Sırât’tan şimşek gibi geçer. Bu sırada ben 'Anam babam sana fedâ olsun, şimşek gibi geçmek ne demektir?' diye sordum. Hz. Peygamber (sav) 'Şimşeği hiç görmediniz mi? Göz kırpacak kadar bir zaman içinde nasıl geçiyor?' buyurdu ve şöyle devam etti: Sonrakiler sırasıyla rüzgâr gibi, kuşlar gibi ve koşan insanlar gibi geçerler. Onları amelleri bu şekilde geçirecektir. O sırada Peygamberiniz de Sırât üzerinde duracak ve Rabbim, 'selâmet ver! Selâmet ver!' diyecektir. Nihayet kulların amelleri, onları oradan geçirmekten âciz kalacak, hatta insan oraya gelecek, yürümeye gücü yetmeyecek, ancak sürünecek. Sırât’ın iki yanında görevlendirilmiş çengeller asılıdır, bunlar yakalamakla emredildikleri kişileri alırlar. Bu yüzden insanlardan bazıları yara bere içinde kurtulur, bazıları da cehenneme atılır." Ebu Hureyre der ki: Ebu Hureyre’nin hayatı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, cehennemin dibi yetmiş yıllık yoldur.
Açıklama:
“Emânet” ile “Sıla-i rahim”in, Sırât’ın iki yakasına oturtulması, bu iki şeyin önemini gösterir. Emânet, daha çok insan hakları ile; Sıla-i rahim de beşerî ilişkilerle alâkalı bir husustur. Bunların oraya oturtulmaları da, bu konularda yapılan yanlışlıkların mutlaka adâlete uygun şekilde sorgulanıp hesabının görüleceği anlamındadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 482, /106
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Peygamberler, Hz. Adem
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Şefaat, şefaat
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ نُوحٍ الْحِمَّانِىُّ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أتُضَامُّونَ فِى رُؤْيَةِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ وَتُضَامُّونَ فِى رُؤْيَةِ الشَّمْسِ ؟ » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَإِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ كَمَا تَرَوْنَ الْقَمَرَ لَيْلَةَ الْبَدْرِ لاَ تُضَامُّونَ فِى رُؤْيَتِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَهَكَذَا رَوَى يَحْيَى بْنُ عِيسَى الرَّمْلِىُّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَحَدِيثُ ابْنِ إِدْرِيسَ عَنِ الأَعْمَشِ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَحَدِيثُ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَصَحُّ وَهَكَذَا رَوَاهُ سُهَيْلُ بْنُ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ مِثْلُ هَذَا الْحَدِيثِ وَهُوَ حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Bize Muhammed b. Tarif el-Kûfî, ona Câbir b. Nuh el-Hımmânî, ona el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) 'Dolunayı görmek için birbirinizi sıkıştırır mısınız? Güneşi görmek için birbirinizi sıkıştırır mısınız?' diye sordu. Ashab 'Hayır' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İşte sizler Rabbinizi de, dolunayı görmek için birbirinizi sıkıştırmaya gerek görmediğiniz gibi, göreceksiniz' buyurdu."
[İsa (Tirmizi) der ki: Bu, hasen sahih garib bir hadistir. Aynı şekilde bu hadisi Yahya b. İsa er-Ramlî’ye ve daha başkalarına el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Hureyre, o da Nebi’den (sav) böylece rivayet etmiştir. Yine Abdullah b. İdris’e bu hadisi el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Saîd, o da Nebi’den (sav) böyle rivayet etmiştir. İbn İdris’in el-A‘meş’ten rivayet ettiği hadis mahfuz değildir, Ebu Salih’in, Ebu Hureyre’den, onun da Nebi’den (sav) naklettiği rivayet daha sahihtir. Aynı şekilde Suheyl b. Ebu Salih’e bu hadisi babası, ona Ebu Hureyre, Hz. Nebi’den de (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisin benzeri Ebu Saîd tarafından başka yollarla da Hz. Nebi’den (sav) rivayet edilmiş olup, o da sahih bir hadistir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14835, T002554
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ نُوحٍ الْحِمَّانِىُّ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أتُضَامُّونَ فِى رُؤْيَةِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ وَتُضَامُّونَ فِى رُؤْيَةِ الشَّمْسِ ؟ » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَإِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ كَمَا تَرَوْنَ الْقَمَرَ لَيْلَةَ الْبَدْرِ لاَ تُضَامُّونَ فِى رُؤْيَتِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَهَكَذَا رَوَى يَحْيَى بْنُ عِيسَى الرَّمْلِىُّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَحَدِيثُ ابْنِ إِدْرِيسَ عَنِ الأَعْمَشِ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَحَدِيثُ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَصَحُّ وَهَكَذَا رَوَاهُ سُهَيْلُ بْنُ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ مِثْلُ هَذَا الْحَدِيثِ وَهُوَ حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif el-Kûfî, ona Câbir b. Nuh el-Hımmânî, ona el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) 'Dolunayı görmek için birbirinizi sıkıştırır mısınız? Güneşi görmek için birbirinizi sıkıştırır mısınız?' diye sordu. Ashab 'Hayır' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İşte sizler Rabbinizi de, dolunayı görmek için birbirinizi sıkıştırmaya gerek görmediğiniz gibi, göreceksiniz' buyurdu."
[İsa (Tirmizi) der ki: Bu, hasen sahih garib bir hadistir. Aynı şekilde bu hadisi Yahya b. İsa er-Ramlî’ye ve daha başkalarına el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Hureyre, o da Nebi’den (sav) böylece rivayet etmiştir. Yine Abdullah b. İdris’e bu hadisi el-A‘meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Saîd, o da Nebi’den (sav) böyle rivayet etmiştir. İbn İdris’in el-A‘meş’ten rivayet ettiği hadis mahfuz değildir, Ebu Salih’in, Ebu Hureyre’den, onun da Nebi’den (sav) naklettiği rivayet daha sahihtir. Aynı şekilde Suheyl b. Ebu Salih’e bu hadisi babası, ona Ebu Hureyre, Hz. Nebi’den de (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisin benzeri Ebu Saîd tarafından başka yollarla da Hz. Nebi’den (sav) rivayet edilmiş olup, o da sahih bir hadistir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 17, 4/688
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Beşir Cabir b. Nuh el-Himmanî (Cabir b. Nuh b. Cabir)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَقَطَ عَنْ فَرَسِهِ عَلَى جِذْعٍ فَانْفَكَّتْ قَدَمُهُ . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم احْتَجَمَ عَلَيْهَا مِنْ وَثْءٍ .
Bize Muhammed b. Tarîf, ona Veki, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir (ra) şöyle nakletmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) atından bir hurma dalının üzerine düşmüş ve ayağı çıkmıştır." Veki der ki: "Hz. Peygamber (sav) bu incinmeden dolayı ayağına hacamat yaptırdı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32554, İM003485
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَقَطَ عَنْ فَرَسِهِ عَلَى جِذْعٍ فَانْفَكَّتْ قَدَمُهُ . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم احْتَجَمَ عَلَيْهَا مِنْ وَثْءٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarîf, ona Veki, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir (ra) şöyle nakletmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) atından bir hurma dalının üzerine düşmüş ve ayağı çıkmıştır." Veki der ki: "Hz. Peygamber (sav) bu incinmeden dolayı ayağına hacamat yaptırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 21, /564
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Hz. Peygamber, yaralanması
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8178, D001071
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ الْبَجَلِىُّ حَدَّثَنَا أَسْبَاطٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ قَالَ
"صَلَّى بِنَا ابْنُ الزُّبَيْرِ فِى يَوْمِ عِيدٍ فِى يَوْمِ جُمُعَةٍ أَوَّلَ النَّهَارِ ثُمَّ رُحْنَا إِلَى الْجُمُعَةِ فَلَمْ يَخْرُجْ إِلَيْنَا فَصَلَّيْنَا وُحْدَانًا وَكَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ بِالطَّائِفِ فَلَمَّا قَدِمَ ذَكَرْنَا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ أَصَابَ السُّنَّةَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif el-Becelî (b. Halife), ona Esbat (b. Muhammed b. Abdurrahman), ona da A'meş (Süleyman b. Mihran), Ata b. Ebu Rabah'ın (Ata b. Eslam) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İbn Zübeyr Cuma'ya denk gelen bir bayram gününde bize gündüzün ilk vaktinde bayram namazını kıldırmıştı. Sonra biz Cuma namazına gittik. Fakat o bize namaz kıldırmaya gelmedi. Tek başımıza namazlarımızı kıldık. O günlerde İbn Abbas Taif'teydi. Oradan geldiğinde durumu kendisine bildirdik. İbn Zübeyr sünnete uygun hareket etmiş dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 218, /249
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Esbat b. Muhammed el-Kuraşî (Esbat b. Muhammed b. Abdurrahman)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Bayram, bayram namazı
Cuma namazı / Bayram namazı, Bayram namazı Cuma namazı yerine geçer mi?
Cuma Namazı, Cuma namazı
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144218, BS007457
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَدِيبُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الإِسْمَاعِيلِىُّ حَدَّثَنَا الْحَضْرَمِىُّ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو نَصْرِ بْنُ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الْحَسَنِ : مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ السَّرَّاجُ حَدَّثَنَا مُطَيَّنٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا أَتَاكُمُ الْمُصَدِّقُ فَأَعْطِهِ صَدَقَتَكَ فَإِنِ اعْتَدَى عَلَيْكَ فَوَلِّهِ ظَهْرَهُ وَلاَ تلعَنْهُ وَقُلِ : اللَّهُمَّ إِنِّى احْتَسَبْتُ عِنْدِكَ مَا أَخَذَ مِنِّى ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Zekât 7457, 8/114
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
6. Muhammed b. Abdullah el-Hadramî (Muhammed b. Abdullah b. Süleyman)
7. Ebu Hasan Muhammed b. Hasan es-Serrac (Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. İsmail)
7. Ebu Bekir Ahmed b. İbrahim el-Cürcani (Ahmed b. İbrahim b. İsmail b. Abbas)
8. Ebu Nasr Ömer b. Abdulaziz en-Numani (Ömer b. Abdulaziz b. Ömer b. Katade)
8. Ebu Amr Muhammed b. Abdullah er-Rezcahî (Muhammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Hüseyin b. Musa)
Konular:
Dua
Hz. Peygamber, duaları
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat memuruna iyi davranmak
Zekat, zekatı zekat memuruna vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144365, BS007605
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نَصْرِ بْنُ قَتَادَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ السَّرَّاجُ حَدَّثَنَا مُطَيَّنٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا أَتَاكَ الْمُصَدِّقُ فَأَعْطِهِ صَدَقَتَكَ فَإِنِ اعْتَدَى عَلَيْكَ فَوَلِّهِ ظَهْرَكَ وَلاَ تَلْعَنْهُ وَقُلِ : اللَّهُمَّ إِنِّى أَحْتَسِبُ عِنْدَكَ مَا أُخِذَ مِنِّى ». وَفِى هَذَا كَالدِّلاَلَةِ عَلَى أَنَّهُ رَأَى الصَّبْرَ عَلَى تَعَدِّيهِمْ ، وَكَذَلِكَ فِى حَدِيثِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- :« خَلُّوا بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَبْتَغُونَ فَإِنَ عَدَلُوا فَلأَنْفُسِهِمْ ، وَإِنْ ظَلَمُوا فَعَلَيْهَا ». وَقَدْ مَضَى فِى بَابِ الاِخْتِيَارِ فِى دَفْعِ الصَّدَقَةِ إِلَى الْوَالِى. {ق} وَقَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَخْبَارٌ كَثِيرَةٌ فِى الصَّبْرِ عَلَى ظُلْمِ الْوُلاَةِ وَذَلِكَ مَحْمُولٌ عَلَى أَنَّهُ أَمَرَ بِالصَّبْرِ عَلَيْهِ إِذَا عَلِمَ أَنَّهُ لاَ يَلْحَقْهُ غَوْثٌ وَأَنَّ مَنْ وَلاَّهُ لاَ يَقْبِضُ عَلَى يَدَيْهِ ، فَإِذَا كَانَ يُمْكِنُهُ الدَّفْعُ أَوْ كَانَ يَرْجُو غَوْثًا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Zekât 7605, 8/193
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
6. Muhammed b. Abdullah el-Hadramî (Muhammed b. Abdullah b. Süleyman)
7. Ebu Hasan Muhammed b. Hasan es-Serrac (Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. İsmail)
8. Ebu Nasr Ömer b. Abdulaziz en-Numani (Ömer b. Abdulaziz b. Ömer b. Katade)
Konular:
Sabır, sabretmek
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat memuruna iyi davranmak
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ شَبِيبٍ الْمُسْلِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَطِيَّةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « طَلاَقُ الأَمَةِ اثْنَتَانِ وَعِدَّتُهَا حَيْضَتَانِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19775, İM002079
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ شَبِيبٍ الْمُسْلِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَطِيَّةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « طَلاَقُ الأَمَةِ اثْنَتَانِ وَعِدَّتُهَا حَيْضَتَانِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif ve İbrahim b. Said el-Cevherî, o ikisine Ömer b. Şebib el-Müslî, ona Abdullah b. İsa, ona Atıyye, ona da (Abdullah) b. Ömer'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Cariyenin talâkı ikidir, iddeti de iki hayız hâlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Talak 30, /332
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Hasan Atiyye b. Sa'd el-Avfî (Atiyye b. Sa'd b. Cünade)
3. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Ebu Hafs Ömer b. Şebib el-Mezhici (Ömer b. Şebib b. Ömer)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Cariye, boşanması, iddeti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْغَازِى فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَالْحَاجُّ وَالْمُعْتَمِرُ وَفْدُ اللَّهِ دَعَاهُمْ فَأَجَابُوهُ وَسَأَلُوهُ فَأَعْطَاهُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30193, İM002893
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْغَازِى فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَالْحَاجُّ وَالْمُعْتَمِرُ وَفْدُ اللَّهِ دَعَاهُمْ فَأَجَابُوهُ وَسَأَلُوهُ فَأَعْطَاهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif, ona İmran b. Uyeyne, ona Atâ b. es-Sâib, ona Mücâhid, ona da İbn Ömer, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Allah yolunda gazaya çıkan, hac eden, umre yapan kimseler Allah’ın kendilerini çağırdığı, çağrısını kabul eden ondan dileklerde bulundukları ve kendilerine dileklerini verdiği Allah’ın heyetidirler.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 5, /470
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu İshak İmran b. Uyeyne el-Hilali (İmran b. Uyeyne b. Ebu İmran)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Hac, ve umrenin fazileti
Kulluk, Allah yolunda, nasıl olunur?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35403, DM000016
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى سَفَرٍ فَأَقْبَلَ أَعْرَابِىٌّ ، فَلَمَّا دَنَا مِنْهُ قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَيْنَ تُرِيدُ؟ ». قَالَ : إِلَى أَهْلِى. قَالَ :« هَلْ لَكَ فِى خَيْرٍ؟ ». قَالَ : وَمَا هُوَ؟ قَالَ :« تَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ ». فَقَالَ : وَمَنْ يَشْهَدُ عَلَى مَا تَقُولُ ؟ قَالَ :« هَذِهِ السَّلَمَةُ ». فَدَعَاهَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَهِىَ بِشَاطِئِ الْوَادِى ، فَأَقْبَلَتْ تُخُدُّ الأَرْضَ خَدًّا حَتَّى قَامَتْ بَيْنَ يَدَيْهِ ، فَاسْتَشْهَدَهَا ثَلاَثاً فَشَهِدَتْ ثَلاَثاً أَنَّهُ كَمَا قَالَ ، ثُمَّ رَجَعَتْ إِلَى مَنْبَتِهَا ، وَرَجَعَ الأَعْرَابِىُّ إِلَى قَوْمِهِ ، وَقَالَ : إِنِ اتَّبَعُونِى أَتَيْتُكَ بِهِمْ ، وَإِلاَّ رَجَعْتُ فَكُنْتُ مَعَكَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Tarif haber verip (dedi ki) bize Muhammed b. Fudayl rivayet edip (dedi ki) bize Ebu Hayyân, Atâ'dan, (o da) ibn Ömer'den (naklen) rivayet etti (ki İbn Ömer) şöyle dedi: Bir yolculukda biz Resûlullah (sav) ile beraber idik. Derken bir bedevi geldi. Kendisine yaklaşınca Resûlullah (sav) ona; "Nereye gidiyorsun?" buyurdu. "Aileme!" dedi. Buyurdu ki: "Bir hayır (elde etmek) ister misin?". "Nedir o?" dedi. Buyurdu ki; "Tek olan, hiçbir ortağı olmayan Allah'dan başka hiçbir tanrı olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet edeceksin!" (Adam) "Dediğine kim şehâdet eder?" dedi. "Şu dikenli ağaç (şehâdet eder!)" buyurdu. Sonra Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- o (ağacı) çağırdı. O, vadinin kenarında bulunuyordu. Hemen yeri yara yara geldi. Nihayet onun (yani Hz. Peygamber'in huzuruna dikildi. O da ondan üç defa şehâdet getirmesini istedi. Bunun üzerine o, onun buyurduğu gibi olduğuna üç defa şehâdet getirdi. Sonra biteğine (bulunduğu yere) döndü. (O zaman) bedevi; "Eğer bana uyarlarsa onları sana getiririm. Aksi takdirde ben döner, seninle kalırım." diyerek kabilesinin yanına döndü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 4, 1/166
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Hayyan Yahya b. Saîd et-Teymî (Yahya b. Saîd b. Hayyan)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159549, TŞ000209
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاءِ ، وَمُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ الْكُوفِيُّ ، قَالا أنبأنا ابْنُ الْفُضَيْلِ ، عَنِ الأَعْمَشِ ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَيْسَرَةَ ، عَنِ النَّزَّالِ بْنِ سَبْرَةَ ، قَالَ : أَتَى عَلِيٌّ ، بِكُوزٍ مِنْ مَاءٍ ، وَهُوَ فِي الرَّحْبَةِ ، فَأَخَذَ مِنْهُ كَفًّا ، فَغَسَلَ يَدَيْهِ ، وَمَضْمَضَ ، وَاسْتَنْشَقَ ، وَمَسَحَ وَجْهَهُ وَذِرَاعَيْهِ وَرَأْسَهُ ، ثُمَّ شَرِبَ وَهُوَ قَائِمٌ ، ثُمَّ قَالَ : هَذَا وُضُوءُ مَنْ لَمْ يُحْدِثْ ، هَكَذَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، فَعَلَ
Tercemesi:
Nezzâl b. Sebre naklediyor :
Bir defasında, Küfe Mescidi'nin avlusunda kendilerine tahsîs edilen mahalde otururken Hz. Ali (r.a)'ye bir testi su getirdiler. Hz. Ali bu sudan bir avuç alarak ellerini yıkadı; sonra ağzını çalkalayıp burnunu temizledi. Sonra da yüzlerini ve kollarını yıkayıp saçlarını sıvazladılar. Arkasından da, ayakta suyun bir miktarını içerek şöyle buyurdular : "İşte benim bu yaptığım şey, abdesti henüz bozulmamış olan kimsenin -bir nevî serinlemek için- aldığı abdesttir. Ben, Resûl-i Ekrem Efendimiz'i, aynen benim bu yaptığım gibi yaparken gözlerimle gördüm".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 209, /333
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Nezzal b. Sebre el-Hilali (Nezzal b. Sebre)
3. Ebu Zeyd Abdülmelik b. Meysere el-Amirî (Abdülmelik b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Tarif b. Halife (Muhammed b. Tarif b. Halife)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Adab, su içme adabı
Adab, yeme - içme adabı
Adab, Zemzem, zemzem içme adabı
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi