Giriş

Bize Yezid b. Halid b. Abdullah b. Mevheb el-Hemdanî, ona Mufaddal -yani İbn Fedâle el-Mısrî-, ona Ayyâş b. Abbas el-Kitbânî, ona Şüyeym b. Beytân, ona da Şeyban el-Kitbânî şöyle demiştir: "Mesleme b. Muhalled, Ruveyfi' b. Sâbit'i Mısır'ın aşağı kısımlarına emir tayin etti. Şeybân dedi ki: 'Alkam denen yere gitmek isteyen Ruveyfi' ile Küm-i Şeriyk'ten Alkamâ'ya, yahut Alkamâ'dan Küm-i Şeriyk'e kadar beraber yolculuk yaptık. Ruveyfi' dedi ki: Bizlerden biri Hz. Peygamber (sav) zamanında cihaddan elde edeceği ganimetin yarısını ona vermek ve yarısı da kendisinin olması şartıyla bir din kardeşinin arık devesini isterse alıp cihada giderdi. Şayet kendisine ganimetten bir pay düşerse okun temreni ile tüyü kendisinin olur, ağaç kısmı da din kardeşinin olurdu. (Bunları dedikten sonra) Ruveyfi', Hz. Peygamber'in kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ey Ruveyfi! Umarım ki sen, benden sonra uzun zaman yaşarsın. Eğer öyle olursa insanlara de ki 'Kim sakallarını bağlarsa veya boynuna muska veya nazarlık gibi bir şey takarsa ya da hayvan tezeğiyle veya kemikle temizlenirse Muhammed (sav) ondan beridir."


Açıklama: Rivayette anlaşma veya ortaklıktaki hassasiyete dikkat çekilmektedir. Cihada çıkabilmek için din kardeşinden, ganimeti paylaşmak kaydıyla aldığı arık yani çelimsiz/zayıf deve karşılığında elde ettiği okun ucu ve tüyü birine, ağaç kısmı da diğerine düşecek şekilde yapılan bir ayırım, adaleti ve hak teslimindeki hassasiyeti göstermektedir. Hz. Peygamber'i kendi dönemindeki bu hassasiyetin ihlali ve yaşam biçiminin değişimi anlamına gelen bir takım sembolik eylemlere dikkat çekerek, cahiliyyeye dönüş sembolü olan sakalın bağlanması, Allah'a teslimiyet ve onun hıfzının, muska veya nazar boncuğu gibi kul yapımı unsurlara aktarımı, ya da tezekle temizlenmek gibi yasakladığı hususların meşrulaştırılması, başkalaşmayı ifade etmektedir. Söz konusu hususlara yapılan vurgu, başkalaşma karşısında duyarlılık oluşturmanın hedeflendiği üç nokta olarak görülmelidir. Bunlar cahiliyeye dönüş, Allah'a teslimiyet ve sığınma duygusunun zaafa uğraması, üçüncüsü de Hz. Peygamber'in emir ve yasaklarının ters yüz edilmesidir. Bu anlamda rivayet geleceğe ilişkin mucizevi bir beyan olarak görülmektedir.

    Öneri Formu
1200 D000036 Ebu Davud, Tahare, 20


    Öneri Formu
137258 BS000539 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 169

Bize en-Nüfeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Merzûk, ona Haneş es-San'ani, ona da Ruveyfi b. Sabit el-Ensarî'nin rivayet ettiğine göre; kendisi bir gün kalkıp insanlara şöyle hitap etmiş: Dikkat ediniz! Ben size Huneyn'de Rasulullah'tan (sav) işittiğim sözlerden başka bir şey nakletmiyorum. O gebe olan cariyelere yaklaşmayı kastederek buyurdu ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir mü'minin, kendi suyu ile başkasının ekinini -hâmile alınan esir kadınlarla ilişkiyi kastediyor- sulaması helal değildir. Allah'a ve âhiret gününe iman eden bir mü'minin esir aldığı bir kadına temizlenmesini beklemeden yaklaşması helâl değildir. Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir mü'minin taksim edilmeden ganimet malını satması helâl değildir."


Açıklama: Burada esir alınan ve câriye hükmünde olan kadınlarla ilişkide bulunmak durumunda nesebin karışmasını önlemek için gösterilen hassasiyeti görmekteyiz. Esir olan câriye kadınlarla belli bir süre ilişkide bulunmak haramdır. Bu süre de hâmile olan ve olmayan kadınlarda ayrı ayrıdır. Hâmilelerde doğum yapana kadar, hâmile olmayanlarda da bir hayız müddetidir. Ganimet malları konusundaki ifadeler son derece açıktır. Henüz taksim edilmemiş olan ganimet malı, devlete aittir, kimsenin kendi mülkü değildir; dolayısıyla insan kendi mülkiyetinde olmayan, başkasının mülkü olan bir malda tasarrufta bulunması câiz olmaz.

    Öneri Formu
12505 D002158 Ebu Davud, Nikah, 43, 44

Bize Saîd b. Mansur, ona Ebu Muaviye, ona da İbn İshak bu hadisi; "Temizliğini tamamlamadan" cümlesine "bir hayız ile" lafzını ilavesiyle rivayet etti. Ancak bu ifade, Ebu Muaviye'nin vehmidir. Ebu Said el-Hudrî'nin bu konudaki rivayetinde geçen bir hayız lafzı ise sahihtir. Sonra Ebu Muaviye, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini rivayet eder: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir insan, müslümanların ganimet malları arasında bulunan bir hayvana zayıflatıncaya kadar binip de sonra onu iade etmesin! Allah’a ve ahiret gününe inanan bir insan, müslümanların ganimet malları arasında bulunan bir elbiseyi eskitinceye kadar giyip de sonra onu geri vermesin!" [Ebû Davud dedi ki: Buradaki bir hayızla istibrâsını tamamlamadan ibaresi mahfûz değildir. Bu, Ebu Muaviye’nin hatasıdır.]


    Öneri Formu
12506 D002159 Ebu Davud, Nikah, 43, 44


    Öneri Formu
16444 D002708 Ebu Davud, Cihad, 131


    Öneri Formu
273127 D002708-2 Ebu Davud, Cihad, 131


    Öneri Formu