حَدَّثَنَا أَصْبَغُ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُهِلُّ مُلَبِّدًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10218, B001540
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُهِلُّ مُلَبِّدًا .
Tercemesi:
Bize Asbağ, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Salim, ona da babasının (İbn Ömer) şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
"Ben, Rasulullah’ın (sav) saçlarını keçeleştirmiş iken yüksek sesle telbiye getirerek ihrama girdiğini gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 19, 1/495
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بْنُ الْفَرَجِ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ - ر-ضى الله عنه - قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ يَقْدَمُ مَكَّةَ ، إِذَا اسْتَلَمَ الرُّكْنَ الأَسْوَدَ أَوَّلَ مَا يَطُوفُ يَخُبُّ ثَلاَثَةَ أَطْوَافٍ مِنَ السَّبْعِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10594, B001603
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بْنُ الْفَرَجِ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ - ر-ضى الله عنه - قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ يَقْدَمُ مَكَّةَ ، إِذَا اسْتَلَمَ الرُّكْنَ الأَسْوَدَ أَوَّلَ مَا يَطُوفُ يَخُبُّ ثَلاَثَةَ أَطْوَافٍ مِنَ السَّبْعِ .
Tercemesi:
Bize Esbağ b. Ferac, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Salim, ona da babası (İbn Ömer) (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Ben Rasulullah’ı (sav) Mekke’ye geldiğinde Hacerü’l-Esved rüknünü tavafa ilk başladığı sırada istilâm ettiğini ve yedi tavafın üçünde remel yürüyüşü yaptığını (koşarcasına hızlıca yürüdüğünü)" gördüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 56, 1/508
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Dinî semboller, İstilâm
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Strateji, Hac, remel ve hervele
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10605, B001614
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، ذَكَرْتُ لِعُرْوَةَ ، قَالَ فَأَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - أَنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ حِينَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ تَوَضَّأَ ، ثُمَّ طَافَ ، ثُمَّ لَمْ تَكُنْ عُمْرَةً ، ثُمَّ حَجَّ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ - رضى الله عنهما - مِثْلَهُ ، ثُمَّ حَجَجْتُ مَعَ أَبِى الزُّبَيْرِ - رضى الله عنه - فَأَوَّلُ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ ، ثُمَّ رَأَيْتُ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ يَفْعَلُونَهُ ، وَقَدْ أَخْبَرَتْنِى أُمِّى أَنَّهَا أَهَلَّتْ هِىَ وَأُخْتُهَا وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ بِعُمْرَةٍ ، فَلَمَّا مَسَحُوا الرُّكْنَ حَلُّوا .
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkmış olup olmayacağı meselesini sordum. Şöyle dedi:
"Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest alması olmuştur. Sonra Kâbe'yi tavaf etmiştir. Bu tavaf ve sa'yi, (tamamlanmış) bir umre gibi de olmamıştır. [Yani beraberinde hedy kurbanı getirdiği için tavaf ve sa'yin ardından ihramdan çıkmamıştır.] Bilahare Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ), onun (sav) gibi hareket etmişlerdir. Daha sonra babam Zübeyr (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf olmuştur. Ayrıca muhacir ve ensarı da böyle yaparlarken gördüm. Annem (Esma bt. Ebu Bekir) bana; kendisi, kız kardeşi (Hz. Âişe), Zübeyr, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve Hacerülesved'e el sürünce [beraberlerinde hedy kurbanı getirmedikleri için sa'yden sonra] ihramdan çıktıklarını söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 63, 1/509
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Hz. Peygamber, veda haccı
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
KTB, HAC, UMRE
Sahabe, anlayış farklılıkları
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13044, B001828
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَتْ حَفْصَةُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَمْسٌ مِنَ الدَّوَابِّ لاَ حَرَجَ عَلَى مَنْ قَتَلَهُنَّ الْغُرَابُ وَالْحِدَأَةُ وَالْفَأْرَةُ وَالْعَقْرَبُ وَالْكَلْبُ الْعَقُورُ » .
Tercemesi:
Bize Asbağ, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Salim, ona da İbn Ömer (r.anhumâ)şöyle dedi: Hafsa dedi ki: Rasulullah (sav): “Şu beş hayvanın öldürülmesinde bir vebal yoktur: Karga, çaylak, fare, akrep ve saldırgan köpek.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cezâi's-Sayd 7, 1/549
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29363, B007314
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بْنُ الْفَرَجِ حَدَّثَنِى ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ أَعْرَابِيًّا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ ، وَإِنِّى أَنْكَرْتُهُ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « فَمَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « هَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ إِنَّ فِيهَا لَوُرْقًا . قَالَ « فَأَنَّى تُرَى ذَلِكَ جَاءَهَا » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عِرْقٌ نَزَعَهَا . قَالَ « وَلَعَلَّ هَذَا عِرْقٌ نَزَعَهُ » . وَلَمْ يُرَخِّصْ لَهُ فِى الاِنْتِفَاءِ مِنْهُ .
Tercemesi:
Bize Asbağ b. el-Ferec (el-Ümevî), ona (Abdullah) b. Vehb (el-Kuraşî), ona Yunus (b. Yezid el-Eylî), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman (ez-Zührî) Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını nakletti: Çöl halkından bir bedevi Rasulullah’a (sav) geldi ve “(Ya Rasulullah!) Benim karım siyah bir çocuk doğurdu. Ben bu çocuğu reddetmek istiyorum!” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) ona “Senin develerin var mı?” diye sordu. Bedevi “Evet vardır” dedi. Rasulullah (sav) “O develerin renkleri nasıldır?” diye sordu. Bedevi “Kırmızıdır!” diye cevap verdi. Rasul-i Ekrem (sav) “Bunların içinde beyazı siyaha çalar boz deve var mıdır?” dedi. Bedevi “Evet, onların içinde boz renkli develer elbette vardır!” diye cevap verdi. Efendimiz (sav) “Öyleyse bu boz renkler, sence nereden gelmiş olabilir?” diye sordu. Bedevi “Yâ Rasulallah! Herhalde (soyunun bir) damarıdır, ona çekmiştir!” dedi. Rasulullah (sav) “Belki bu oğlan da eski bir soy köküne çekmiştir (yani ona benzemiştir)” dedi.
Ebu Hureyre “Rasulullah o bedeviye çocuğun nesebini reddetme hususunda ruhsat vermedi” demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 12, 2/731
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Nesep, soya çekmek
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
202163, B001615
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، ذَكَرْتُ لِعُرْوَةَ ، قَالَ فَأَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - أَنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ حِينَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ تَوَضَّأَ ، ثُمَّ طَافَ ، ثُمَّ لَمْ تَكُنْ عُمْرَةً ، ثُمَّ حَجَّ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ - رضى الله عنهما - مِثْلَهُ ، ثُمَّ حَجَجْتُ مَعَ أَبِى الزُّبَيْرِ - رضى الله عنه - فَأَوَّلُ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ ، ثُمَّ رَأَيْتُ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ يَفْعَلُونَهُ ، وَقَدْ أَخْبَرَتْنِى أُمِّى أَنَّهَا أَهَلَّتْ هِىَ وَأُخْتُهَا وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ بِعُمْرَةٍ ، فَلَمَّا مَسَحُوا الرُّكْنَ حَلُّوا .
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman rivayet etmiştir:
Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkmış olup olmayacağı meselesini sordum. Şöyle dedi:
"Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest alması olmuştur. Sonra Kâbe'yi tavaf etmiştir. Bu tavaf ve sa'yi, (tamamlanmış) bir umre gibi de olmamıştır. [Yani beraberinde hedy kurbanı getirdiği için tavaf ve sa'yin ardından ihramdan çıkmamıştır.] Bilahare Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ), onun (sav) gibi hac etmişlerdir. Daha sonra babam Zübeyr (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf olmuştur. Ayrıca muhacir ve ensarı da böyle yaparlarken gördüm. Annem (Esma bt. Ebu Bekir) bana; kendisi, kız kardeşi (Hz. Âişe), Zübeyr, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve Hacerülesved'in bulunduğu köşeye el sürünce [beraberlerinde hedy kurbanı getirmedikleri için sa'yden sonra] ihramdan çıktıklarını söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 63, /509
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Hz. Peygamber, veda haccı
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
KTB, HAC, UMRE
Sahabe, anlayış farklılıkları
Umre, esnasında uyulacak kurallar
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن عَبْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بن الْمُنْذِرِ الْحِزَامِيُّ، وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بن عُثْمَانَ بن صَالِحٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بن الْفَرَجِ. ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن عَلِيٍّ الصَّائِغُ الْمَكِّيُّ، وَمَسْعَدَةُ بن سَعْدٍ الْعَطَّارُ، قَالا: حَدَّثَنَا سَعِيدُ بن مَنْصُورٍ. ح وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن رِشْدِينٍ الْمِصْرِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن صَالِحٍ، قَالُوا: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ عَمْرِو بن الْحَارِثِ، عَنْ سَعِيدِ بن أَبِي هِلالٍ، أَنَّ يَحْيَى بن عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَهُ، عَنْ عَوْنِ بن عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ يُوسُفَ بن عَبْدِ اللَّهِ بن سَلامٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ: بَيْنَمَا نَحْنُ نَسِيرُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، إِذْ سَمِعَ الْقَوْمَ، وَهُمْ يَقُولُونَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:"إِيمَانٌ بِاللَّهِ وَرَسِولِهِ، وَجِهَادٌ فِي سَبِيلِهِ، وَحَجٌّ مَبْرُورٌ"، ثُمَّ سَمَعَ نِدَاءً فِي الْوَادِي، يَقُولُ: أَشْهَدُ أَنَّ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:"وَأَنَا أَشْهَدُ، وَأَشْهَدُ لا يَشْهَدُ بِهَا أَحَدٌ، إِلا بَرِئَ مِنَ الشِّرْكِ". وَاللَّفْظُ بِحَدِيثِ أَحْمَدَ بن صَالِحٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
178589, MK18415
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن عَبْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بن الْمُنْذِرِ الْحِزَامِيُّ، وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بن عُثْمَانَ بن صَالِحٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بن الْفَرَجِ. ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن عَلِيٍّ الصَّائِغُ الْمَكِّيُّ، وَمَسْعَدَةُ بن سَعْدٍ الْعَطَّارُ، قَالا: حَدَّثَنَا سَعِيدُ بن مَنْصُورٍ. ح وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن رِشْدِينٍ الْمِصْرِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن صَالِحٍ، قَالُوا: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ عَمْرِو بن الْحَارِثِ، عَنْ سَعِيدِ بن أَبِي هِلالٍ، أَنَّ يَحْيَى بن عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَهُ، عَنْ عَوْنِ بن عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ يُوسُفَ بن عَبْدِ اللَّهِ بن سَلامٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ: بَيْنَمَا نَحْنُ نَسِيرُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، إِذْ سَمِعَ الْقَوْمَ، وَهُمْ يَقُولُونَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:"إِيمَانٌ بِاللَّهِ وَرَسِولِهِ، وَجِهَادٌ فِي سَبِيلِهِ، وَحَجٌّ مَبْرُورٌ"، ثُمَّ سَمَعَ نِدَاءً فِي الْوَادِي، يَقُولُ: أَشْهَدُ أَنَّ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:"وَأَنَا أَشْهَدُ، وَأَشْهَدُ لا يَشْهَدُ بِهَا أَحَدٌ، إِلا بَرِئَ مِنَ الشِّرْكِ". وَاللَّفْظُ بِحَدِيثِ أَحْمَدَ بن صَالِحٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Yakub Yusuf b. Abdullah el-İsrailî (Yusuf b. Abdullah b. Selam b. Haris)
3. Ebu Abdullah Avn b. Abdullah el-Hüzeli (Avn b. Abdullah b. Utbe b. Mesud)
4. Yahya b. Abdurrahman es-Sekafi (Yahya b. Abdurrahman)
5. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
6. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
7. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
8. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
8. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
8. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
8. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
9. Ahmed b. Muhammed el-Mehri (Ahmed b. Muhammed b. Haccac b. Rişdîn b. Sa'd)
9. Ebu Zekeriyya Yahya b. Osman es-Sehmî (Yahya b. Osman b. Salih b. Safvan)
9. Muhammed b. Abdullah el-Hadramî (Muhammed b. Abdullah b. Süleyman)
9. Ebu Abdullah Muhammed b. Ali es-Sâiğ (Muhammed b. Ali b. Zeyd)
9. Mes'ade b. Sa'd el-Mekkî (Mes'ade b Sa'd b. Mes'ade)
Konular:
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْحَارِثِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ اشْتَكَى سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ شَكْوَى لَهُ فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَعُودُهُ مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَسَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ - رضى الله عنهم - فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ فَوَجَدَهُ فِى غَاشِيَةِ أَهْلِهِ فَقَالَ " قَدْ قَضَى " . قَالُوا لاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَبَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى الْقَوْمُ بُكَاءَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَكَوْا فَقَالَ " أَلاَ تَسْمَعُونَ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ ، وَلاَ بِحُزْنِ الْقَلْبِ ، وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا - وَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ - أَوْ يَرْحَمُ وَإِنَّ الْمَيِّتَ يُعَذَّبُ بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ " . وَكَانَ عُمَرُ - رضى الله عنه - يَضْرِبُ فِيهِ بِالْعَصَا ، وَيَرْمِى بِالْحِجَارَةِ وَيَحْثِى بِالتُّرَابِ .
Bize Asbağ’, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Sa’id b. el-Hâris el-Ensari, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir keresinde Sa’d b. Ubade bir hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Abdullah b. Mes’ud ile birlikte Sa’d’ı ziyarete geldi. Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu aile fertleri tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Resul-i Ekrem "Sa’d öldü mü?" diye sordu. Oradakiler 'Hayır ey Allah’ın elçisi! Ölmedi' dediler. Hz. Peygamber (duygulanıp) ağladı. Orada bulunanlar, Rasulullah’ın (sav) ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşitmez misiniz? Şüphesiz ki, Allah gözyaşı ve kalp üzüntüsü sebebiyle azab etmez. Lakin" - mübarek diline işaret ederek- "işte bunun yüzünden ya azab eder, ya da merhamet eder. Şübhesiz ölü, ailesinin kendisine (yasaklanmış bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azab görür" dedi. Hz. Ömer de (Cahiliyye adeti üzere) ağlandığında (ağlayanı) sopa ile döver, üzerine çakıl taşları atar ve toprak saçardı.
Açıklama: Buhârî, bu hadiste geçen, ailesinin feryadı sebebiyle ölünün azap göreceğine dair tehdidin, hayattayken ailesini bu konuda eğitmeyen kimseler için geçerli olduğunu belirtir. "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" (Tahrim 6) ve "Hepiniz çobansınız..." hadisini bu hususta delil olarak gösterir. Buhârî, hayatta iken ailesine gerekli uyarı ve bilgilendirmeyi yaptığı halde ailesi yine de arkasından ağlarsa böyle bir kimse için bu hadisteki tehdidin söz konusu olmadığını kaydeder. Bu hususta da "Kimse kimsenin günahını yüklenmez" (En'am 164) ayetini delil gösterir. Bkz. Buhârî, Cenâiz, 32.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9741, B001304
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْحَارِثِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ اشْتَكَى سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ شَكْوَى لَهُ فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَعُودُهُ مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَسَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ - رضى الله عنهم - فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ فَوَجَدَهُ فِى غَاشِيَةِ أَهْلِهِ فَقَالَ " قَدْ قَضَى " . قَالُوا لاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَبَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى الْقَوْمُ بُكَاءَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَكَوْا فَقَالَ " أَلاَ تَسْمَعُونَ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ ، وَلاَ بِحُزْنِ الْقَلْبِ ، وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا - وَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ - أَوْ يَرْحَمُ وَإِنَّ الْمَيِّتَ يُعَذَّبُ بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ " . وَكَانَ عُمَرُ - رضى الله عنه - يَضْرِبُ فِيهِ بِالْعَصَا ، وَيَرْمِى بِالْحِجَارَةِ وَيَحْثِى بِالتُّرَابِ .
Tercemesi:
Bize Asbağ’, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Sa’id b. el-Hâris el-Ensari, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir keresinde Sa’d b. Ubade bir hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Abdullah b. Mes’ud ile birlikte Sa’d’ı ziyarete geldi. Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu aile fertleri tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Resul-i Ekrem "Sa’d öldü mü?" diye sordu. Oradakiler 'Hayır ey Allah’ın elçisi! Ölmedi' dediler. Hz. Peygamber (duygulanıp) ağladı. Orada bulunanlar, Rasulullah’ın (sav) ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşitmez misiniz? Şüphesiz ki, Allah gözyaşı ve kalp üzüntüsü sebebiyle azab etmez. Lakin" - mübarek diline işaret ederek- "işte bunun yüzünden ya azab eder, ya da merhamet eder. Şübhesiz ölü, ailesinin kendisine (yasaklanmış bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azab görür" dedi. Hz. Ömer de (Cahiliyye adeti üzere) ağlandığında (ağlayanı) sopa ile döver, üzerine çakıl taşları atar ve toprak saçardı.
Açıklama:
Buhârî, bu hadiste geçen, ailesinin feryadı sebebiyle ölünün azap göreceğine dair tehdidin, hayattayken ailesini bu konuda eğitmeyen kimseler için geçerli olduğunu belirtir. "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" (Tahrim 6) ve "Hepiniz çobansınız..." hadisini bu hususta delil olarak gösterir. Buhârî, hayatta iken ailesine gerekli uyarı ve bilgilendirmeyi yaptığı halde ailesi yine de arkasından ağlarsa böyle bir kimse için bu hadisteki tehdidin söz konusu olmadığını kaydeder. Bu hususta da "Kimse kimsenin günahını yüklenmez" (En'am 164) ayetini delil gösterir. Bkz. Buhârî, Cenâiz, 32.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 44, 1/443
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Said b. Haris el-Ensari (Said b. Haris b. Ebu Said b. Mualla)
3. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Adab, Cenaze, ölüye ağlama adabı
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hz. Peygamber, hastaları ziyareti
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
Açıklama: İbn Hacer'e göre hadis, hükmen merfudur (Fethu'l-bari, Daru'l-Marife, I, 410).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2293, B000308
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ:
"كَانَتْ إِحْدَانَا تَحِيضُ ، ثُمَّ تَقْتَرِصُ الدَّمَ مِنْ ثَوْبِهَا عِنْدَ طُهْرِهَا فَتَغْسِلُهُ ، وَتَنْضَحُ عَلَى سَائِرِهِ ، ثُمَّ تُصَلِّى فِيهِ ."
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
"Birimiz hayız olduktan sonra temiz olduğu zaman elbisesinden kanı parmaklarıyla kazır ve onu yıkardı, ardından elbisesinin diğer kısımları üzerine azar azar su döker sonra da bu elbiseyle namaz kılardı."
Açıklama:
İbn Hacer'e göre hadis, hükmen merfudur (Fethu'l-bari, Daru'l-Marife, I, 410).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hayz 9, 1/256
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Cinsel Hayat, hayızlı kadınla ilişki, yatma
Kadın, hayız,
Temizlik, suyla temizlik
Temizlik, temizliğin yapılış şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7653, B001042
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ كَانَ يُخْبِرُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . « إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، وَلَكِنَّهُمَا آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمُوهَا فَصَلُّوا » .
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Güneş ile ay insanlardan birinin ölümü ve hayatı için tutulmaz. Ancak onlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. [İşte bundan dolayı] onları [tutulmuş vaziyette] gördüğünüzde [hemen] namaza durun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 1, 1/395
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Namaz, Kusûf namazı